Merhaba herkese, dün akşam eşimle Richard oyununa gittik. Eşim iş çıkışı kızları babannelerine bırakıp geldi buluştuk. Öncesinde yemek yeyip sohbet ettik, sonra etkinliğe gittik. Bayadır bu büyüklükte bir oyun izlememiştim, deprem ile birlikte hayata motivasyonum da oldukça zayıflamıştı. O yüzden bir değişiklik olması adına iptal etmedim biletleri.
Lise yıllarımda çok sabahladım Okan Bayülgen Zaga şovu izlemek için
Kuzenim ile gecenin bir yarısı kendimize ikramlık hazırlar Zaga’nın başlamasını beklerdik, sonrasında 4te falan uyuyakalırdık, güzel ve eğlenceli günlerdi. Oyun sonrası söyleşiye kaldık biraz, ekranlardan tanıdıgım Okan Bayülgen’in aksine kimseyi bozmadan sakin sakin söyleşi yaptı seyirci ile
Bizler Ankara seyircisinin karşısına hep Biraz korkarak çıkarız gibi de bir şey söyledi. Ankara’nın cidden sahne sanatlarına ilgisi büyük oluyor. Güzel bir kitle var takipçi. Çocuklardan önce ayda 1-2 temsile kesin giderdik. Rutin olarak tiyatro arada da opera/müzikal gibi. Devlet tiyatroları ve opera ve balesinde kombinem vardı diyebilirim
Şuan çocuklar ile organize olmak kolay olmuyor tabi. Yaşları henüz bizimle keyifli şekilde temsil izlemeye uygun değil, öyle olunca göz kulak olacak birilerini bulmak her zaman mümkün olmuyor.
Gece geç saatte gidip aldık kızları, babanneleri pijamalarını giydirmiş, uyumuşlardı. Kucakta taşıyıp paketleri sessizce bıraktık yataklarına:) Sabah bi posta; “aa nerde yattık nerde kalktık bizz” muhabbeti döndü tabi. Arada ebebeynliğe mola vermek gerek, 3-5 saatlik de olsa