Popüler Konu Verimli Rutin

Selamlar Hanımlar,

Hafta başından bu yana eski rutinlerimi uygulamak konusunda gayret ediyorum. Ruh halimizin benzer olduğunu düşünüyorum. Genel olarak umutsuz, çaresiz, geleceğe güvensiz ve öfkeli hissediyorum. Ancak bu ruh halinin bana, hayatıma ve bir gecede hayatı tamamen alt üst olan insanlara faydası yok. Olup biten her şeye rağmen ruh halimi korumaktan ben sorumluyum. Bu nedenle, dikkatimi kendi kontrol alanıma vermeye çalışıyorum.

Okulların açılması ile birlikte sabah 05.30'da uyanmaya başladım tekrar. Cilt bakımı ardından, sessizlikte 10 dakika kadar oturup, dışarıya bakarak su içmek, ardından bir sayfa sabah sayfası yazmak ve kitap okumak şeklinde olan rutinim yaklaşık 1 saat sürüyor ve bana en iyi gelen rutin grubu bu. Çünkü yalnızlığa, kendi başıma kalıp, düşünüp taşınmaya, zihnimi ve duygularımı regüle etmeye ihtiyacım var. 06:30'da Ela'nın alarmının çalması ile bu rutin bloğunu kapatmış oluyorum. Ela'ya kahvaltı hazırlamaya tekrar başladım. Normalde okulda yiyordu ancak okulun kahvaltılarından çok hoşlanmadığını söyledi. Bu nedenle evde kahvaltı işine tekrar başladık. Ona kahvaltı hazırlarken kendime de işyerinde öğlen tüketmek üzere kahvaltı hazırlıyorum.

Ela hazırlandıktan ve kahvaltısını bitirdikten sonra ,beraber hızlıca yatağını ve pijamalarını toplayıp, odasını havalandırıyoruz. Aşağı inip servise bindiriyorum ve eve girdiğimde saat 07:30 olmuş oluyor. Direkt İpek'in odasına gidiyorum. Uyandırmayı başardıktan sonra okul çantası için yedeklerini ayarlıyorum. Kıyafet seçimi ve saç modeli meselesini de hasarsız atlatabilirsek, kendim hazırlanmaya başlıyorum. Ardından 08:15'te hep beraber evden çıkıyoruz.

Şirket aracına biner binmez Nilay Örnek'in herhangi bir podcastini açıyorum, zira beni almaya geldiklerinde haber dinliyor oluyorlar. Hemen kendimi korumaya alıyorum. İşe varışımız 09:30. Hep beraber çay içip sabah toplantısı yapıyoruz. 09:45 gibi masama geçip e-postaları kontrol ediyor, gün planını detaylandırıyor ve son haline getiriyorum.

10:00-12:00 arası benim için blok çalışma zamanı ve günün aslında en verimli çalışma zamanı.

12:00-13:00 arası evden getirdiğim kahvaltıyı yiyor, buraya yazı yazıyor, ardından da İngilizce dersine katılıyorum.

13:00-15:00 arası günün ikinci blok çalışma dilimi.

15:00-16:00 arası gün sonu toparlama, planları güncelleme gibi işler yapıyorum.

16:00 gibi işten çıkıyoruz. Eve varışım 17:00 civarı oluyor.

Eşimin ve İpek'in geliş saati 18:30. Normalde bu aradaki boşlukta yemek ve çamaşır işleri ile uğraşıyordum. Ancak haftada 3 gün 17:00-18:00 saatleri arasında spora başladığımdan beri ev düzeni aksamaya başladı. Öyle olunca ve yardımcı ablanın pazartesi günleri boşa çıkınca, yemek ve çamaşır işi de dahil olmak şartıyla bize gelmesini teklif ettim. Şu an pazartesi-perşembe yardımcı abla geliyor, genel temizlik haricinde iki günlük yemek hazırlıyor. Dolayısıyla benim için artık 17:00-18:30 arası spor yapma zamanı. Çarşamba-Cuma günleri aynı saat aralığında Ela'nın yüzme dersi, Salı günleri de piyanosu var. Böylece hafta sonu bize kalmış oluyor.

Akşam yemeğini yedikten sonra, çay hazır olana kadar eşimle sofrayı topluyoruz. Çocuklar yemekten sonra biz mutfağı toplarken ve çay içerken TV seyrediyor. 08:30'da yatma işleri başlıyor. Oda toplama da dahil olan bu süreç yaklaşık 45 dakika sürüyor. Eşim büyük kızımı, ben de küçük kızımı yatırıyorum. Küçüğü uyuttuktan sonra büyüğün yanına gidip, sarılıp yatıyorum biraz.

Çok uykum gelmeden, hemen cilt bakımını halletmeye gidiyorum. El ve ayaklarımı iyice kremledikten sonra bakım eldiveni ve çorabı giyerek yaklaşık 30 dakika kadar kitap okuyorum. 22:30'da uyumaya gayret ediyorum.
 
Bazen herşey para değil ne yazık ki. Kimin için çalışıyoruz çoğunlukla çocuklarımız için, onların standartlarını yükseltmek ya da sabit kılmak için. Annelik zor zanaat, hele ki vicdan da işin içine girince çok daha farklı boyutlara ulaşıyor.
Oğlunuzu mutsuz edecek bir adım atmayın derim ben.
Mesajı yazalı da epey olmuş, muhtemelen kararınızı da vermişssinizdir. Hakkınızda hayırlısı neyse o olsun.
Merhaba,

Eski düzenimde devam etme yönünde karar vermiştim, önceki sayfalarda da yazmıştım. Yorumunuz için teşekkürler :KK200:

Para dediğiniz gibi her şey değil ama bazı zamanlarda da pek çok şey olabiliyor maalesef. Eşimle ülkede son yaşanan ve akraba çevrelerimizi de etkileyen zorluklardan kendimizce dersler çıkarıp, para ile ilgili alışkanlıklarımızı da güncelleme kararı aldık.

elecda elecda 'nın yukarıda yazdığı gibi ruh halimiz çok benzer, maddi ve manevi kaygılar içerisindeyiz ama hayatlarımıza da devam etmemiz gerekiyor. Ruh ve beden sağlığımızı korumanın başka bir yolu yok çünkü.

Umarım yaralarımız tez vakitte sarılır..
 
Selamlar Hanımlar,

Dün Mert Başaran'ın kitabını bitirdim. Aslında kitap 20-30'lu yaşlarda tasarruflu yaşayıp, 40'lı yaşlarda finansal özgürlüğünü kazanma üzerine yazılmış. Ancak ben 40 yaşında bir insan olarak, kendim ve çocuklarım için bir finansal özgürlük planı yapabilirim. Ben kendi adıma bu yılı, finansal okur yazarlığımı arttırmak, kredi ve kredi kartı borçlarımı kapatmak ve fiziki altın birikimi yapmak üzerine yoğunlaşacağım. Kitapta önemli bulduğum noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.

Borsa: Güçlü ve köklü firmalara düzenli yatırım yapıp, sonrasında da al unut şeklinde ilerlemek ve en az 5 yıl hisseleri tutmak gerektiğinden bahsediliyor. Herkesin aldığı dönemde satıp, herkesin sattığı dönemde almak gerekiyor. Mesela covid döneminde THY'nin hisseleri dibe vurmuştu. O zaman alım yapanlar parasını 5'e katlamış. Ayrıca gelen tüyolara itibar edilmemesi, eğer bu tüyo bana kadar geliyorsa bir bit yeniği var diye düşünmek gerektiği vurgulanıyor.

Dolar: Dolar'ın enflasyonu olduğu ve parasını dolarda tutanların, sanılanın aksine aslında parasının değerini korumadığını söylüyor. Dolar almak yerine, değeri dolarla artan altın ve değerli madenlere yatırım yapılması gerektiğinden bahsediyor.

Arsa: Kendisi en çok parayı aldığı küçük arsalardan kazanmış. Arsaları da al unut şeklinde yatırım yapılması gerektiğini söylüyor.

Bağış: Paranın bir bölümünün mümkünse 40'da 1'inin direkt bağış yapılması gerektiğini söylüyor. Bence de önemli bir konu bu.
Merhaba elecda elecda bahsettiğin kitabı okumadım. Tasarruf konusunda genel geçer kuralların yani sıra konjonktürün de önemli oldugunu düşünüyorum. Kitabın basım yılı kaç bilmiyorum ama kredi borçlarını kapatmak kısmında erken kapatmaktan bahsediliyorsa şuan mesela mantıklı değil bence. İrili ufaklı pek çok kredim var şuan bunlar bu donemde bi çeşit tasarruf oluşturdu bana. Bunun dışında kredi kartı kullanımı da benim tüketim alışlanlıklarımı yönetmemde fayda saglıyor. Kızların özel okul ücretlerini peşin indiriminden yararlanıp kredi kartından cektirdim. Çoğu bankanın peşine taksit kampanyaları oluyor; bu sekilde hem okulun peşin indiriminden yararlandım hem de 5/6 taksite bölerek ödemiş oldum/olacağım. Yine yakın zamanda salon yemek masa takımımızı yenilemek istedik. Axesste bu aya ozel 2 ay erteleme ve peşine taksit kampanyaları var. Aldıgım takımı indirimden yararlanarak peşin aldım ama odemesine mayısta baslayıp taksitli ödeyeceğim. O süre zarfında takım için ayırdığım tutarı rahatlıkla değerlendirebilirim. Tabi bütün bunlar için kredi kartlarının limitlerinin yüksek olması gerek. Bunun da farklı formülleri var tabi, finansal kuruluşlarla sık sık çalışmak ama vadesi gelmiş borcun son ödeme gününde ödenmesinin kritik oldugunu düşünüyorum. Yani benim için kkartı kullanımı vazgeçilmez. Peşin ödeyince nereye ne ödedim aklımda kalmıyor fakat kkartı dönemiçi harcamalarda herseyi görebiliyorum.
Baskası için elbette farklı olabilir ama ben Kendimi tanıyorum, tüketim ve finansal alışkanlıklarıma güveniyorum. Bu sayede kredi imkanları/kredi kartı kullanımları bana fayda saglıyor. Ama bu işlemlerin surekli tüketim için kullanılması, kişinin borcunu geciktirmesi/asgarinin ödenmesi insanı çıkmaza sokabilir. Oyuzden kimseye öneri vermiyorum:)
Döviz konusunda görüşlere katılıyorum. Normalde bir para birimi yatırım aracı olamaz fakat hem doların rezerv para olması hem de ülkemizdeki enflasyonun yüksekliği insanları dolar tutmaya sevk ediyor. Bu durumun zirveye ulaşmasına dolarizasyon deniyor. Tabi kur korumalı mevduat ve diğer bazı uygulamalar ile doların fiyatı uzun süredir stabıl. Altının ons değeri de dolara baglı esasında, normalde hareketlerinin aynı yönlü olması beklenir fakat bahsettiğim durumlarla makasları açılabilir. Çeşitlendirmek iyi olabilir.
Borsa konusunda bahsettiklerin idealize edilen fotoğraf olsa da ben hiç o kadar sabırlı olamadım:KK43: sanıyorum ilk borsa hesabımı acalı 10 yıl olmuştur fakat elimde hiç bir hisseyi 5 yıl tutamadım. Bazı hisseler için tutsam suanda küçük çapta bir servetim olabilirdi:) ama bilemiyoruz kimse de bilemez diye dusunuyorum. Borsa analizlerinin cogu hissenin geçmişte çizdiği trendin yorumlanması ile yapılıyor ama dönemine göre çok fazla değişken var, oldukça zor yani tahmin. Zaten kolay olsa bütün borsa yorumcumları zengin olurdu. Hisse önerisi alırken buna dikkat etmek lazım, öneriyi veren geçen yıl endekse gore yuzde kaç kazanmış mesela sorgulanmalı 😉
her neyse ama ben genel olarak yatırımlarımı borsada büyüttüm diyebilirim. Arada eşimin iş bağlantısından elde ettiği kazanımlarda oldu elbet. Buna ilave uygun koşullarda kullanılmış konut kredisi ve ihtiyaçlar için ucuz kredi kullanımı etken oldu.
Finansal özgürlük konusunda eldeki parayı bu şekilde büyütüp bir dükkan/kahveci vb. Birseye dönüştürmeyi planlıyorum. Fakat okul ücretlerinde meydana gelen ciddi artışlar çok endişelendiriyor beni. Bazen de kendimi rahatlatmak için refah seviyeni düşürmeden çocukların okulunu finansa edebiliyorsan yeter kasma diyorum:) bende durumlar bu şekilde, sevgiler
 
Bugun işe gelirken Nilay Örnek nasıl olunur podcast serisinden yard.doc.Fatih Sütçü nün konuşmasını dinledim. Gerçi henüz yarısına geldim. Hoca inşaat mühendisi, deprem ve binalar konusunu ele alıyor. Biliyorum bu konular bu ara fazlaca işlendiği için bıkkınlık yaratmış olabilir fakat ben yine de bir sans verin derim. Bilim çok güzel birsey. Hocanın da çok yalın bir anlatımı var.
 
Merhaba elecda elecda bahsettiğin kitabı okumadım. Tasarruf konusunda genel geçer kuralların yani sıra konjonktürün de önemli oldugunu düşünüyorum. Kitabın basım yılı kaç bilmiyorum ama kredi borçlarını kapatmak kısmında erken kapatmaktan bahsediliyorsa şuan mesela mantıklı değil bence. İrili ufaklı pek çok kredim var şuan bunlar bu donemde bi çeşit tasarruf oluşturdu bana. Bunun dışında kredi kartı kullanımı da benim tüketim alışlanlıklarımı yönetmemde fayda saglıyor. Kızların özel okul ücretlerini peşin indiriminden yararlanıp kredi kartından cektirdim. Çoğu bankanın peşine taksit kampanyaları oluyor; bu sekilde hem okulun peşin indiriminden yararlandım hem de 5/6 taksite bölerek ödemiş oldum/olacağım. Yine yakın zamanda salon yemek masa takımımızı yenilemek istedik. Axesste bu aya ozel 2 ay erteleme ve peşine taksit kampanyaları var. Aldıgım takımı indirimden yararlanarak peşin aldım ama odemesine mayısta baslayıp taksitli ödeyeceğim. O süre zarfında takım için ayırdığım tutarı rahatlıkla değerlendirebilirim. Tabi bütün bunlar için kredi kartlarının limitlerinin yüksek olması gerek. Bunun da farklı formülleri var tabi, finansal kuruluşlarla sık sık çalışmak ama vadesi gelmiş borcun son ödeme gününde ödenmesinin kritik oldugunu düşünüyorum. Yani benim için kkartı kullanımı vazgeçilmez. Peşin ödeyince nereye ne ödedim aklımda kalmıyor fakat kkartı dönemiçi harcamalarda herseyi görebiliyorum.
Baskası için elbette farklı olabilir ama ben Kendimi tanıyorum, tüketim ve finansal alışkanlıklarıma güveniyorum. Bu sayede kredi imkanları/kredi kartı kullanımları bana fayda saglıyor. Ama bu işlemlerin surekli tüketim için kullanılması, kişinin borcunu geciktirmesi/asgarinin ödenmesi insanı çıkmaza sokabilir. Oyuzden kimseye öneri vermiyorum:)
Döviz konusunda görüşlere katılıyorum. Normalde bir para birimi yatırım aracı olamaz fakat hem doların rezerv para olması hem de ülkemizdeki enflasyonun yüksekliği insanları dolar tutmaya sevk ediyor. Bu durumun zirveye ulaşmasına dolarizasyon deniyor. Tabi kur korumalı mevduat ve diğer bazı uygulamalar ile doların fiyatı uzun süredir stabıl. Altının ons değeri de dolara baglı esasında, normalde hareketlerinin aynı yönlü olması beklenir fakat bahsettiğim durumlarla makasları açılabilir. Çeşitlendirmek iyi olabilir.
Borsa konusunda bahsettiklerin idealize edilen fotoğraf olsa da ben hiç o kadar sabırlı olamadım:KK43: sanıyorum ilk borsa hesabımı acalı 10 yıl olmuştur fakat elimde hiç bir hisseyi 5 yıl tutamadım. Bazı hisseler için tutsam suanda küçük çapta bir servetim olabilirdi:) ama bilemiyoruz kimse de bilemez diye dusunuyorum. Borsa analizlerinin cogu hissenin geçmişte çizdiği trendin yorumlanması ile yapılıyor ama dönemine göre çok fazla değişken var, oldukça zor yani tahmin. Zaten kolay olsa bütün borsa yorumcumları zengin olurdu. Hisse önerisi alırken buna dikkat etmek lazım, öneriyi veren geçen yıl endekse gore yuzde kaç kazanmış mesela sorgulanmalı 😉
her neyse ama ben genel olarak yatırımlarımı borsada büyüttüm diyebilirim. Arada eşimin iş bağlantısından elde ettiği kazanımlarda oldu elbet. Buna ilave uygun koşullarda kullanılmış konut kredisi ve ihtiyaçlar için ucuz kredi kullanımı etken oldu.
Finansal özgürlük konusunda eldeki parayı bu şekilde büyütüp bir dükkan/kahveci vb. Birseye dönüştürmeyi planlıyorum. Fakat okul ücretlerinde meydana gelen ciddi artışlar çok endişelendiriyor beni. Bazen de kendimi rahatlatmak için refah seviyeni düşürmeden çocukların okulunu finansa edebiliyorsan yeter kasma diyorum:) bende durumlar bu şekilde, sevgiler
Paylaşımın son derece bilgilendirici olmuş, teşekkür ederim. :KK200:

Kredi kullanımının son derece mantıklı olduğunu, zira her koşulda kredi faizinin enflasyonun altında kaldığını söylüyor. Ben de kendi adıma sahip olduğum her şeyi kredi ile aldım. Birikim ya da miras yolu ile gelen bir nakit yoksa, maaşla biriktirerek ev sahibi olmak imkansıza yakın şu şartlarda.

Kredi kartı konusunda da senin gibi akıllıca kartı yöneten insan sayısının çok az olduğunu, büyük çoğunluğun kartı gereksiz alışveriş için kullandığını söylüyor ki ben bu kısma giriyorum. Kartımın limiti yüksek ve bu benim dürtüsel alışveriş yapma riskimi arttırıyor.

Senin önereceğin bir kitap veya sosyal medya hesabı var mı finans ile ilgili?
 
Merhaba,

Eski düzenimde devam etme yönünde karar vermiştim, önceki sayfalarda da yazmıştım. Yorumunuz için teşekkürler :KK200:

Para dediğiniz gibi her şey değil ama bazı zamanlarda da pek çok şey olabiliyor maalesef. Eşimle ülkede son yaşanan ve akraba çevrelerimizi de etkileyen zorluklardan kendimizce dersler çıkarıp, para ile ilgili alışkanlıklarımızı da güncelleme kararı aldık.

elecda elecda 'nın yukarıda yazdığı gibi ruh halimiz çok benzer, maddi ve manevi kaygılar içerisindeyiz ama hayatlarımıza da devam etmemiz gerekiyor. Ruh ve beden sağlığımızı korumanın başka bir yolu yok çünkü.

Umarım yaralarımız tez vakitte sarılır..
"Para ile ilgili alışkanlıklarımızı da güncelleme kararı aldık." cümlenizi açabilirseniz çok sevinirim. Hangi alışkanlıkları nasıl dönüştürmeyi planlıyorsunuz? Bana ve diğer arkadaşlara da faydalı olabilir.
 
En çok para kazancı ticaret veya kendi işini,ek işler yapmakla başlıyor. Maaş nedense sadece giderleri karsiliyor bizim icin böyleydi.Birde adım adım ilerlemek gerek iş kurarken de
Kazancın çoğunluğu ile yine yatırım yapılmalı.
Biz çok altın dolar birikimi yapmaya çalıştık ama ihtiyacımız olduğun da da harcadık. Birde uzun vadeli yatırımlar pek gelir sağlamıyor.
Sadece kızımız için bu tarz birikim yapıyoruz.

Krediler de eğer yatırım fırsatı varsa kapatıp tekrar çekiyoruz. Diğer borcu kapatıp yine harcama yapılacaksa pasif yatırım malesef.
Tecrübelerimiz bu şekilde.
 
Paylaşımın son derece bilgilendirici olmuş, teşekkür ederim. :KK200:

Kredi kullanımının son derece mantıklı olduğunu, zira her koşulda kredi faizinin enflasyonun altında kaldığını söylüyor. Ben de kendi adıma sahip olduğum her şeyi kredi ile aldım. Birikim ya da miras yolu ile gelen bir nakit yoksa, maaşla biriktirerek ev sahibi olmak imkansıza yakın şu şartlarda.

Kredi kartı konusunda da senin gibi akıllıca kartı yöneten insan sayısının çok az olduğunu, büyük çoğunluğun kartı gereksiz alışveriş için kullandığını söylüyor ki ben bu kısma giriyorum. Kartımın limiti yüksek ve bu benim dürtüsel alışveriş yapma riskimi arttırıyor.

Senin önereceğin bir kitap veya sosyal medya hesabı var mı finans ile ilgili?
Borsa ve genel piyasa yorumlarını youtube dan takip ediyorum. Düzenli olarak tek birini takip etmek şeklinde değil de o an bakınacagım hisse özelinde arama ile buluyorum videoları, beğendiğimi dünlemeye devam ediyorum.
Kitaplar konusunda da ben iktisat eğitimi aldığımdan önerebileceğim kitaplar çok teknik ders kitabı boyutunda kalabilir🙈
Eğer yüksek kart limiti seni zorluyorsa; Kartının limitlerini nakit avans kullanımı ile doldurabilirsin mesela:) aylık dönemiçi ödemeni artıracagı için belki sen de “ ya aylık harcama çok olmuş biraz alışverişte hız keseyim” algısı yaratabilir😉 kart kullanımının tüketimi artırmasına bir miktar katılıyorum aslında. Ben de kart kampanyalarına(erteleme/taksit/puan) güvenerek yılbasından boyuna epey birsey aldım ama aldıklarım mesela kızlara büyük beden kaban/2 numara buyuk spor ayakkabı/kendime kaban/kahve makinası vb. Yani ilerde zaten alacagım şeylerde tüketimimi öne çekmiş oldum. Enflasyona direnmenin başka bir yolu yok maslesef. Bir şey yakın gelecekte ihtiyaç olacaksa; yapılacak en iyi şey onu biran önce bugunku fiyatından alıp ödemesini çevirebileceğin şekilde öteleyebildiğin kadar ötelemek. (Lütfen öneri olarak alınmadan kişinin geliri ve ödeme yogunlugu değerlendirilsin, aksi halde kaçınılmaz olarak yıgılma olacaktır) Bir de bunları alırken illa o an alıyım diye düşünmüyorum; belli aralıklarla belli marka/siteleri kontrol ediyorum (a..z.n/ h.psib/tr…y.l/b.y.r/ ad..as/ip….l/ m.rh.i.o vb) indirim var mı, ihtiyacım olan ürün olur mu diye tartıyorum. Mantıklı geliyorsa kart kampanyalarını kontrol ediyorum:)
Nakit avans çogu kredi kartında 1,36 oran 12 ay vade ile mobilden kolayca çekiliyor. Düşük miktarlar ama sanıyorum en fazla 40bin var. Bu konulara kafa yormayı seviyorum sanırım 🙈☺️
 
En çok para kazancı ticaret veya kendi işini,ek işler yapmakla başlıyor. Maaş nedense sadece giderleri karsiliyor bizim icin böyleydi.Birde adım adım ilerlemek gerek iş kurarken de
Kazancın çoğunluğu ile yine yatırım yapılmalı.
Biz çok altın dolar birikimi yapmaya çalıştık ama ihtiyacımız olduğun da da harcadık. Birde uzun vadeli yatırımlar pek gelir sağlamıyor.
Sadece kızımız için bu tarz birikim yapıyoruz.

Krediler de eğer yatırım fırsatı varsa kapatıp tekrar çekiyoruz. Diğer borcu kapatıp yine harcama yapılacaksa pasif yatırım malesef.
Tecrübelerimiz bu şekilde.
Haklsın, ücretli gelir ile bi atak yapmak günümüzde imkansız. Hali hazırda ticaret ayağı varsa riskin yanında fırsatta çok olur elbet. Ücret çalışan için Ancak ufak ufak biriktirilir ve bu birikimlerin borçlanma ile birleserek birseye donuşmesi beklenir. Sonra borçlanılan miktarın azalması/taksitlerinin aşınması ve dönüşen şeyin belli bir miktarda değer kazanımı ile yeni bir hamle yapılabilir. Yani miras yoksa ortada mevcut sermayeye çok sefer takla attırmak lazım.Belki herseferinde belli bir yüzde hedefi koyup o değerlenmeyi yapınca daha kısa sürece daha fazla değer getirecek baska bir yatırıma geçilmeli.Ben bunu yaparken borçlanmaya hiç karşı değilim, aksine bu ancak güvenli borçlanma kanalları sayesinde yapılabilir. Şirketlerde hatta devletlerde bu şekilde büyüyor. Maalesef parayı tamamen biriktireyim ev alayım(ki bu oturulacak ev ise fiyatı ne kadar değerlenirse değerlensin bir yatırım değildir, nihayetinde barınma ihtiyacını karsılıyor) devri çoktan bitti.
Bununla birlikte, ciddi sermaye yoksa bi işe girdim resmen vurgun yaptım, parayı birden 5e katladım(dolar bazında) vb. Bu da çok zor geliyor bana. Para parayı çeker o ayrı tabi:)
 
Haklsın, ücretli gelir ile bi atak yapmak günümüzde imkansız. Hali hazırda ticaret ayağı varsa riskin yanında fırsatta çok olur elbet. Ücret çalışan için Ancak ufak ufak biriktirilir ve bu birikimlerin borçlanma ile birleserek birseye donuşmesi beklenir. Sonra borçlanılan miktarın azalması/taksitlerinin aşınması ve dönüşen şeyin belli bir miktarda değer kazanımı ile yeni bir hamle yapılabilir. Yani miras yoksa ortada mevcut sermayeye çok sefer takla attırmak lazım.Belki herseferinde belli bir yüzde hedefi koyup o değerlenmeyi yapınca daha kısa sürece daha fazla değer getirecek baska bir yatırıma geçilmeli.Ben bunu yaparken borçlanmaya hiç karşı değilim, aksine bu ancak güvenli borçlanma kanalları sayesinde yapılabilir. Şirketlerde hatta devletlerde bu şekilde büyüyor. Maalesef parayı tamamen biriktireyim ev alayım(ki bu oturulacak ev ise fiyatı ne kadar değerlenirse değerlensin bir yatırım değildir, nihayetinde barınma ihtiyacını karsılıyor) devri çoktan bitti.
Bununla birlikte, ciddi sermaye yoksa bi işe girdim resmen vurgun yaptım, parayı birden 5e katladım(dolar bazında) vb. Bu da çok zor geliyor bana. Para parayı çeker o ayrı tabi:)
Aynen çalışırken evimiz arabamız olsa yeter diyordum çünkü sistem bu kadarına izin veriyor.
Onlarda pasif yatırım.

Birde karar verirken çok detaylı düşünmedik çünkü düşündükçe cesaretimiz kırılıyordu
Mesela bir şey alınacak yapılacaksa al diyorum mantikli gelirse.
Baktıkki pek gelir sağlamıyor veya ödeyecek durumumuz yok geri satarız aldığımız paraya en kötü ihtimal. Çok şükür öyle bir durum yaşamadık.
İlk baslarkende öyle süper bir başlangıçta yapmadık az ürünle dükkan açtık satış ta ona göre azdı zamanla geliştirdik.
Ve fazla borca girip iş yeri açınca batan çok tanıdığımız oldu. Yani riskleri de düşünmek gerekiyor.

Birde evde en az bir kişinin tutumlu olması gerek o kişi de ben değilim 😅
O yüzden kredi çekip çok ev araba taksidi ödedim onlara sayıyorum.
 
Geçen hafta İhsan Fazlıoğlu 'nun bir sözü üzerine düşüneceğimi söylemiştim : günlerdir kendimi ve hayatımı gözlemliyorum. Neleri büyük tutkuyla yapıyorum, en kaygılı anımda ne beni güldürüyor' u inceledim.

İlki 'çocuklarla bir arada olmak benim zaman algımı değiştiriyor, hayata bakışımı güzelleştiriyor.'
ikincisi 'kitaplar' , okumak okumak ve okumak ... yaşadığımı hissettiriyor.
üçüncü olarak 'doğada, toprakta, denizde olmak, üretmek'

Tüm bunlar daha fiziksel şeyler gibi ancak ' çocuk sevgim, O na inancım, toprağa olan düşkünlüğüm, dünyada var edilme potansiyelime uygun yaşama arzum' beni ayakta tutan şeyler.
 
Selamlar Hanımlar,

Dün kahvaltıdan sonra eşim ve Ela sinemaya gittiler. Ben de fırsattan istifade Ela'nın odasına girdim. Sürekli takip ediyor olmama rağmen 1 büyük çöp poşeti ıvır zıvır çıktı odadan :işsiz: Kendisi ile beraber yapınca arıza veriyor, o yokken yapınca neleri attığımı hatırlamıyor bile:) Bu nedenle gitmesi iyi oldu. Kitaplığında duran ve artık yaşına göre küçük kalan ama İpek'e okumak istemediğim kitapları da ayırdım ve sabah belediyenin yardım kumbarasına attım. Makyaj malzemelerinden heves edip aldığım ama kullanmadığım ürünleri de yan iş yerinde çay servisi yapan hanıma getirdim. Böylece ev ferahladı, ben ferahladım.

Bugün temizliğe ablanın gelme günü. Çiftlik, market ve su siparişi verdim. Teslim alıp yerleştirecek. Bugün ve yarın için de yemeği halledecek. İki makine de çamaşır yıkayacak. Dolayısıyla akşam ev ile ilgilenmem gereken bir durum kalmıyor. Akşam 17:00-18:00 arası reformer dersim var. Sonrası akşam yemeği, kızlarla vakit geçirme ve kızların uyku rutini şeklinde devam eder diye düşünüyorum.

Instagram'da hipokrat reçetesi diye bir sayfayı takip ediyorum. Sayfanın sahibi doktorun "Adım Adım İyiye" kitabın başladım. Şimdiye kadar bilmediğim bir şey söylemedi ama kolay okunuyor. Akşam yatmadan birkaç sayfa daha okumaya niyetliyim.

Cilt temizleme ürünlerim bitti. Avene'nin tolerance serisini kullandım ve memnun kaldım. Hazır elimdeki ürünler bitmişken Instagram'da evolvy.skincare sayfasında yer alan roza ürünlerini sipariş verdim. Temizleyici yağ bazlı, biraz garip geldi ama ayrı bir makyaj temizleyici ürün kullanmaya gerek kalmıyor. Bakalım fayda görecek miyim.

Genel olarak bendeki durum bu şekilde. Hepimiz için verimli bir hafta olmasını diliyorum.:KK200:
 
Günaydın herkese😊
Storytelde Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını dinliyorum, henüz bitirmedim ama faydalandığım çok şey oluyor, onlardan bahsetmek istiyorum. Planlama konusundan bahsederken günlük plan yapmanın yanlış daha doğrusu eksik olduğundan bahsediyor, kişisel misyon bildirgesine göre haftalık plan yapmanın daha doğru olduğunu söylüyor.
Sevgili elecda elecda tavsiyesiyle kişisel misyon bildirgemi birkaç yıl önce hazırlamıştım, revize ettim geçen hafta. (Elecda nın başlıklarının çoğunu kullanmıştım)

Kişisel misyon bildirgeme göre bu haftanın planını paylaşıyorum:

Sağlıklı yaşam
D vitaminini düzenli kullanmak (çocuklar ve biz, bir süredir aksatıyordum)
Öğle araları yürümek (artık öğle arası süt sağmadığım için zamanım kalıyor)

Annelik
Günlük sohbet konusu belirleyerek akşam yemekte konuşmak (farklı konular oğlumun çok ilgisini çekiyor, mesela mimar Sinan ın “deprem terazisi” ve “Süleymaniye cami is odası” yakın zamanda konuştuğumuz konulardı)


Kısa da olsa baş başa vakit geçirmek, sohbet etmek

Ev
Yatmadan önce evi hep birlikte toplamak

İyi görünmek
Günlük cilt bakımını aksatmadan yapmak

İş hayatı
Mesai başlangıcında günlük plan yap

Para yönetimi
Ödediğim ev kredisi taksit tutarını yükselterek vadeyi düşürmek (dün bankaya giderek hallettim)

Kişisel gelişim (kitap,podcast,video)

Kitap
(Belirlediğim kitaplar haftalık değil Mart ayı için)
Çocuk gelişimi -Çocuklarımızla itişmeyelim iletişelim-storytel)
Kişisel gelişim- Savaşçı-Storytel
Kuran-ı Kerim Türkçe meali-storytel (günlük 20-30 dk dinliyorum)
Bir Masal iyi gelir-storytel
Yaşlı adam ve deniz

Podcast
Nilay örnek-Agah aydın
Mavi dünyadan bir bölüm

Video (tele kaydettiklerimden)

İnanç
Namazlarımı aksatmadan kılacağım
Dua
Şükür defteri

Sevgiler😊
 
Günaydın herkese😊
Storytelde Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını dinliyorum, henüz bitirmedim ama faydalandığım çok şey oluyor, onlardan bahsetmek istiyorum. Planlama konusundan bahsederken günlük plan yapmanın yanlış daha doğrusu eksik olduğundan bahsediyor, kişisel misyon bildirgesine göre haftalık plan yapmanın daha doğru olduğunu söylüyor.
Sevgili elecda elecda tavsiyesiyle kişisel misyon bildirgemi birkaç yıl önce hazırlamıştım, revize ettim geçen hafta. (Elecda nın başlıklarının çoğunu kullanmıştım)

Kişisel misyon bildirgeme göre bu haftanın planını paylaşıyorum:

Sağlıklı yaşam
D vitaminini düzenli kullanmak (çocuklar ve biz, bir süredir aksatıyordum)
Öğle araları yürümek (artık öğle arası süt sağmadığım için zamanım kalıyor)

Annelik
Günlük sohbet konusu belirleyerek akşam yemekte konuşmak (farklı konular oğlumun çok ilgisini çekiyor, mesela mimar Sinan ın “deprem terazisi” ve “Süleymaniye cami is odası” yakın zamanda konuştuğumuz konulardı)


Kısa da olsa baş başa vakit geçirmek, sohbet etmek

Ev
Yatmadan önce evi hep birlikte toplamak

İyi görünmek
Günlük cilt bakımını aksatmadan yapmak

İş hayatı
Mesai başlangıcında günlük plan yap

Para yönetimi
Ödediğim ev kredisi taksit tutarını yükselterek vadeyi düşürmek (dün bankaya giderek hallettim)

Kişisel gelişim (kitap,podcast,video)

Kitap
(Belirlediğim kitaplar haftalık değil Mart ayı için)
Çocuk gelişimi -Çocuklarımızla itişmeyelim iletişelim-storytel)
Kişisel gelişim- Savaşçı-Storytel
Kuran-ı Kerim Türkçe meali-storytel (günlük 20-30 dk dinliyorum)
Bir Masal iyi gelir-storytel
Yaşlı adam ve deniz

Podcast
Nilay örnek-Agah aydın
Mavi dünyadan bir bölüm

Video (tele kaydettiklerimden)

İnanç
Namazlarımı aksatmadan kılacağım
Dua
Şükür defteri

Sevgiler😊
Planların çok güzel, sağlıkla huzurla gerçekleştirmek dileğiyle..
şükür defterini nasıl tutuyorsun biraz açabilir misin?
 
Günaydın herkese😊
Storytelde Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını dinliyorum, henüz bitirmedim ama faydalandığım çok şey oluyor, onlardan bahsetmek istiyorum. Planlama konusundan bahsederken günlük plan yapmanın yanlış daha doğrusu eksik olduğundan bahsediyor, kişisel misyon bildirgesine göre haftalık plan yapmanın daha doğru olduğunu söylüyor.
Sevgili elecda elecda tavsiyesiyle kişisel misyon bildirgemi birkaç yıl önce hazırlamıştım, revize ettim geçen hafta. (Elecda nın başlıklarının çoğunu kullanmıştım)

Kişisel misyon bildirgeme göre bu haftanın planını paylaşıyorum:

Sağlıklı yaşam
D vitaminini düzenli kullanmak (çocuklar ve biz, bir süredir aksatıyordum)
Öğle araları yürümek (artık öğle arası süt sağmadığım için zamanım kalıyor)

Annelik
Günlük sohbet konusu belirleyerek akşam yemekte konuşmak (farklı konular oğlumun çok ilgisini çekiyor, mesela mimar Sinan ın “deprem terazisi” ve “Süleymaniye cami is odası” yakın zamanda konuştuğumuz konulardı)


Kısa da olsa baş başa vakit geçirmek, sohbet etmek

Ev
Yatmadan önce evi hep birlikte toplamak

İyi görünmek
Günlük cilt bakımını aksatmadan yapmak

İş hayatı
Mesai başlangıcında günlük plan yap

Para yönetimi
Ödediğim ev kredisi taksit tutarını yükselterek vadeyi düşürmek (dün bankaya giderek hallettim)

Kişisel gelişim (kitap,podcast,video)

Kitap
(Belirlediğim kitaplar haftalık değil Mart ayı için)
Çocuk gelişimi -Çocuklarımızla itişmeyelim iletişelim-storytel)
Kişisel gelişim- Savaşçı-Storytel
Kuran-ı Kerim Türkçe meali-storytel (günlük 20-30 dk dinliyorum)
Bir Masal iyi gelir-storytel
Yaşlı adam ve deniz

Podcast
Nilay örnek-Agah aydın
Mavi dünyadan bir bölüm

Video (tele kaydettiklerimden)

İnanç
Namazlarımı aksatmadan kılacağım
Dua
Şükür defteri

Sevgiler😊
Etkili insanların 7 Alışkanlığı benim okuduğum en faydalı kişisel gelişim kitabıydı. Storytel'e eklenmesi de çok iyi olmuş. Okumayan varsa şiddetle tavsiye ediyorum.
 
Merhaba, kitaplardan bahsedilmiş ben de aynı konuya ekleme yapayım o halde:) Bir süredir yarım kalan kitaplarım var elimde. Yarım kalmalarının temel sebebi storytel den kitap okuması yapmam ve iş yerinde yogun bir sürece girmiş olmamdı. Şubat bitişi ile bir miktar rahatlama yaşayacağım iş yerinde. Böylelikle kafamı mesgul eden şeylere de yogunlasabilirim diye dusundum. Storytel üyeliğimi yenilememiştim, bu fırsat bilip öğle arasında dost kitap evine gittim.
Üniversite öğrenciliğimden bu yana dost benim için keyifli vakit geçirme alanı:) girişten başlarım hiç sekmez; önce gezi rehberlerine/gezi yazısı kitaplarına göz atarım. Sonra çocuk alanı ve ekonomi. Çocuklar için bir felsefe kitabı arıyorum. Deneyimleyip memnun kaldıgınız kitap varsa önerilere açığım. Bu alanda İki tür kitaba igtiyacım var aslında 1) yaşlarına uygun onlara okuyacagım ya da kendilerinin okuyacakları. 2) ebeveyn olarak benim o konuyu nasıl ele alacagım, onlara nasıl rehberlik edeceğim konusunda beni yönledirecek bir kitap. Birkaç kitabı inceleyip not aldım, internetten araştırıp satın alacagım. Keşke ilkokul 1 den başlayarak programa alınsa felsefe dersi, ne çok sevinirim 🫶
Kendim için de bir kaç bakındığım kitap oldu ama önce elimdekileri bitirmek lazım.
Bu öğle arası yarım olan “Stephen Hawking Zamanın Kısa Tarihi” kitabına devam ettim, bu bitirince yine yarım olan “Bütün Beyinli Çocuk” ve “Otuz Milyon Kelime” kitaplarına geçeceğim.
 
Planların çok güzel, sağlıkla huzurla gerçekleştirmek dileğiyle..
şükür defterini nasıl tutuyorsun biraz açabilir misin?
İnşallah çok teşekkür ederim ☺️
Onun için bir ajanda edindim, sabahları işe geldiğimde çalışmaya başlamadan önce önceki günü düşünerek şükür sebeplerimi yazıyorum tarih atarak. Farkındalığımı artıran bir uygulama oldu benim için. Sonradan açıp okumak da çok iyi geliyor
 
İnşallah çok teşekkür ederim ☺️
Onun için bir ajanda edindim, sabahları işe geldiğimde çalışmaya başlamadan önce önceki günü düşünerek şükür sebeplerimi yazıyorum tarih atarak. Farkındalığımı artıran bir uygulama oldu benim için. Sonradan açıp okumak da çok iyi geliyor
güzel bir fikir gerçekten, ben de denemek istiyorum. Daha önce niyetlendim ama sürdüremedim bi şans daha vereyim bakalım 🥲
 
X