- 6 Şubat 2013
- 1.273
- 1.217
Çok teşekkür ediyorum, cuma günü gideceğim
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
Popüler Konu Verimli Rutin
- Konu Sahibi elecda
- Başlangıç Tarihi
- 6 Şubat 2013
- 1.273
- 1.217
Çok teşekkür ederim, listeme aldımSerenad_ merhaba gezilecek yer sormamışsın aslında ama ben belki fırsatın olur diye yazmak istedim
Eskişehir deki cam sanatları müzesini çok beğeniyorum ben, modern ve içerisinde çok güzel cam ürünleri barındırıyor. Lüle taşı müzesi de aslında Eskişehir e özgü numunelik bir mekan. Bir de devrim otomobili tabiki
Vakit varsa..
Google da pek çok gezi noktası var Eskişehir için elbette, bunlar benim favorilerim.
Nette baktım biraz çok beğendim:)Mesajınızı okuyunca meslektaş olduğumuzu düşündümHanimlar merhaba,
Uzunca bir suredir bu topic’i takip ediyorum,
Bence forumun en akli basinda topic odulleri dagitilsa ilk siraya oynar:) Önerilenleri kendi hayatima, oldugu kadar adapte etmeye calisiyorum. Basta konu sahibielecda olmak uzere herkesin hayat mucadelesi, verdigi emek, harcadigi caba muazzam.
Kendimden bahsedecek olursam, 35 yasindayim, 4 yasinda anaokuluna giden bir oglum var. Yuksek lisans mezunuyum ve ozel bir sirkette yaklasik 10 yildir calisiyorum.
Son zamanlarda is degisikligi yapmayi dusunmeye basladim, maddi acidan iyi de bir teklif aldim. Buraya kocaman bir AMA…
Su anki mevcut isimde mudur konumundayim, spesifik bir alanda calisiyorum, isin egitimini aldim, patronun elinden cikarmamak icin ugrastigi bir pozisyondayim. Isin tek dezavantaji oturdugum yere asiri uzak. Istanbul’da is yeri Bagcilar, oturdugum yer Pendik oyle soyleyeyim. Pandemi doneminde bazi ozel sebeplerle istifa edip ayrilmistim ancak, 1 yil sonunda patronum sartlari iyilestirerek ise geri donmemi rica etti.
Pandemi bitmisti, asi olduk vs; mevcut hayat sartlari para ihtiyaci gibi durumlardan ben ise donmus bulundum. Ama gidip gelmesi eziyet olmaya basladi, 1,5 yil sonunda. Oglum anaokuluna basladi; anaokulu evime yakin yerde. Benim aklim cocukta kaliyor tabii ya bisey olursa hemen gitmem gerekirse, nerden baksan 2 saat yol cekmem gerekecek.
Sonra bu yeni is imkani ortaya cikinca patronuma istifa etmeye karar verdigimi soyledim. Patron tabiri caizse ayaklarima kapandi ayrilmamam icin. Evden calisma olanagi sundu. Nerdeyse ayda 1-2 ofise gidiyorum, istedigim saatte gidiyorum, istedigim saatte cikiyorum gibi imtiyazlar tanidi, onun icin yeter ki is yurusun.
Bu arada bu yeni is dedigim yer, beni bi sureligine askiya almisti bu surecte.
4 ay sonra tekrar benimle iletisime gectiler, sirketin o surecte bi yapilanma icerisinde oldugu; beni magdur etmemek icin mevcut isimden ayrilmamami istediklerini belirtmislerdi.
Tekrar gorusmek istediler, onceki konustugumuz fiyatin da degistigini eklediler.
Neyse gittim gorustum, bu yeni yer eskiye gore daha elegan bi ortam; en azindan murekkep yalamis insan sayisi digerine gore daha fazla. Uretim yapan bir gida tesisi bu arada. Ben akademik kisma bakacagim, projeler, makaleler vs.
Calisan birkac tanidigimdan patronun zor bir kadin oldugunu, daha dogrusu iskolik oldugu icin herkesi oyle istedigini, insanin canini cikarana kadar calistirdiklarini soyledi. Bakis acisina gore degisir bence isin cercevesi.
Fiyat konusunda da gorustugumde, mevcut isyerim X lira diyelim, burasi 2,5X ve primler vs, oturdugum yere 20-30 dk. Servis imkani var. Tabii full mesai gelmemi istiyor, uretim kismi cumartesi calisiyor; bize cumartesi mesai yok; zaten haftasonu calisamayacagimi belirttim. Is yapamayacagim bir is degil, ucreti beni tatmin edecek. Tek aklimin takildigi kismi oglumun rutini bozulacak. Okula ben birakip aliyordum. Babasinin sehirdisi ve yurtdisi mesaisi cok, mobil calisiyor daha cok, dolayisiyla cocuk surekli benimle. Bu yeni yere baslarsam servise vermem gerekecek, servisten inince anneannesi alacak, ben eve gelene kadar onun evinde vakit gecirecek ki 3 yasina kadar annem bakti zaten. Kisacasi su anki rutinimiz ve rahatimiz bozulacak. Tabii diger yandan da para lazim, okulu erken kayit donemini baslatti gelecek yil icin; fiyatlar 3 kati artti nerdeyse. Sadece okul degil herseyin fiyati artti tabii.
Asiri kararsiz bir durumdayim. Mevcut sirketim henuz yilbasi zamlarini aciklamadi, aciklasa bile buranin rakamina ulasacagini dusunmuyorum, onun da kotu tarafi her patron gibi para vermeyi sevmemesi. Buraya 2 gun icerisinde donus yapmam gerekiyor.
Sizden akil fikir almak istedim; azicik asim kaygisiz basim mi; para lazim git calis mi?
Yazi baya uzun oldu, buraya kadar okuyup fikir vereceklere simdiden cok tesekkurler.
. Arada baya ücret farkı var 2.5 k yüksek bi meblağ. Ama mevcut işinizin şartlarının daha iyi olduğunu düşündüm yazdiklarinizdan. Oğlunuzun düzenini mevcut durumunuzda çok güzel oturmuşsunuz. Yeni işte düzeninizi oturtuncaya kadar da bir zaman geçecek. Annenizin size yakın olması çok büyük avantaj. Eğer şuan ki işiniz sizi korreltmiyor ise oğlumuz 1. Sınıfı bitişine kadar bu şartlarda çalışmaya devam edebilecekseniz suanki işiniz de kalın bence.- 30 Haziran 2020
- 10
- 49
- 37
Azıcık aşım kaygısız başım diyorum ben
Merhaba herkese,Mesajınızı okuyunca meslektaş olduğumuzu düşündüm
Fikir paylaşımlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bugün arayıp, şu an çalıştığım yerde devam etme kararı aldığımı bildirdim. Anaokulu çağında, henüz zaman kaygısıyla tanışmamış küçük bir çocukla, zaman yönetimini kendimin yapabildiği yerde devam etmek, kafamın her açıdan daha rahat olmasını sağlayacak ki benim için herhangi bir şeye odaklanabilmemin tek sağlıklı yolu bu. Hayırlısı olsun mottosuyla artık şubat ayı planlarımı güncelleyebilirim.
- 3 Haziran 2009
- 7.393
- 28.909
- 41
Hayırlı olmasını diliyorum.
Hayırlı olsun . Karar verebilmenize çok sevindim.
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
Kızlara geçmiş olsun, kardeşine de hayırlıolsun
çok mutlu olsunlar - 3 Haziran 2009
- 7.393
- 28.909
- 41
Selamlar Hanımlar,
Bu sene fiziki altın biriktirmeyi hedefliyorum. Aylık olarak 5gr hedef belirlemiştim. Dolayısıyla yıllık hedef 60 gr oluyor. Ocak ayı ve Şubat ayını hallettim. Bir yandan da mevcut kredi ve kredi kartı borçlarımı halletmek ve yeni borç edinmemek konusunda gayret sarf ediyorum. Birikim, bütçe konusunda tavsiye ettiğiniz bir kitap veya kişi var mı?
Bu sene fiziki altın biriktirmeyi hedefliyorum. Aylık olarak 5gr hedef belirlemiştim. Dolayısıyla yıllık hedef 60 gr oluyor. Ocak ayı ve Şubat ayını hallettim. Bir yandan da mevcut kredi ve kredi kartı borçlarımı halletmek ve yeni borç edinmemek konusunda gayret sarf ediyorum. Birikim, bütçe konusunda tavsiye ettiğiniz bir kitap veya kişi var mı?
- 26 Şubat 2015
- 1.906
- 4.420
Merhaba elecda sessiz takipçinizim bana ilham veriyorsunuz
Birikim için bende fiziki gram altın tercih ediyorum instagramda birikimci anne beni motive eden sayfalardan
Zaten anne olmamız başlı başına birikim yapmamız için bizi motive eden ve zorlayan bi durum zaten
- 25 Mayıs 2013
- 13.879
- 20.174
İnstagramda investiland_mert_basaran ı takip ediyorum ben. Tavsiye ederim canım.
Ben de 8 gr aylık altın hedef koymuştum. İki aydır hedefimi gerçekleştirdim. Hem banka üzerinden hem de fiziki olarak alım yapıyorum. Külçe şeklinde 10gr “ lık 24 ayar oluyor bu şekilde almaya gayret ediyorum .
- 3 Haziran 2009
- 7.393
- 28.909
- 41
Selamlar Hanımlar,
İlber Ortaylı'nın "İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?" isimli kitabına başladım. Toplumun en büyük sıkıntısının zaman yönetimi ve planlama olduğunu ancak akşamdan sabaha her şeyin değiştiği ülkelerde plan yapmanın ekstra zor olduğunu söylüyor. Sanırım beni en çok zorlayan ve yoran kısım bu. Kendimi sürekli değişikliğe ve genellikle de olumsuz olan bir değişikliğe adapte etmeye çalışmaktan çok yoruldum.
Okullar kapalı, umarım açılır. Zira kimse özel sektörde çalışan ebeveynlerin bu süreci nasıl yöneteceğine ilişkin bir planlama yapmıyor. Yardımcı abladan haftada iki gün gelmesini istedim. Diğer 3 günü de çocuğu işe götürerek idare etmeyi planlıyoruz.
Bugün 3 haftadan sonra nihayet işe gelmeyi başardım. Bugün kaçıncı kez olacağını bilmediğim bir şekilde tekrar bir başlangıç yaparak, rutinlerimi uygulamaya başladım. Bu kadar kontrolsüz bir dış çevrede, etki alanımı kontrol etmeye ihtiyaç duyuyorum.
İlber Ortaylı'nın "İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?" isimli kitabına başladım. Toplumun en büyük sıkıntısının zaman yönetimi ve planlama olduğunu ancak akşamdan sabaha her şeyin değiştiği ülkelerde plan yapmanın ekstra zor olduğunu söylüyor. Sanırım beni en çok zorlayan ve yoran kısım bu. Kendimi sürekli değişikliğe ve genellikle de olumsuz olan bir değişikliğe adapte etmeye çalışmaktan çok yoruldum.
Okullar kapalı, umarım açılır. Zira kimse özel sektörde çalışan ebeveynlerin bu süreci nasıl yöneteceğine ilişkin bir planlama yapmıyor. Yardımcı abladan haftada iki gün gelmesini istedim. Diğer 3 günü de çocuğu işe götürerek idare etmeyi planlıyoruz.
Bugün 3 haftadan sonra nihayet işe gelmeyi başardım. Bugün kaçıncı kez olacağını bilmediğim bir şekilde tekrar bir başlangıç yaparak, rutinlerimi uygulamaya başladım. Bu kadar kontrolsüz bir dış çevrede, etki alanımı kontrol etmeye ihtiyaç duyuyorum.
- 6 Şubat 2013
- 1.273
- 1.217
Merhaba kızlar,
Öncelikle ülkemizin yaşadığı durumdan dolayı hepimize geçmiş olsun.
Yaşanan bazı durumlar bizim etki alanımız dışında, ama bir gerçek var ki bu yaşanan durumdan bağımsız olan “ölüm”.
Her ölüm erkendir, yaşanmamış deneyimler, geride bıraktıklarımız, sevdiklerimiz…
Yaşanılan bu süreçte uzun uzun düşündüm, sorguladım.
Ne zaman, hangi sebepten bu hayattan geçip gideceğimi bilmiyorum.
Ama hayatımı nasıl yaşadığım, nasıl yaşayacağım benim etki alanımda.
O gün geldiğinde, elinden geldiğince iyi bir “insan, iyi bir “kul” olarak yaşamaya gayret etmiş bir ömrü yaşamanın verdiği haz ile gitmek isterim.
İbadetlerini yerine tam olarak getirememiş olmanın kaygısı, ben ne yaptım?, neden böyle bir hayat sürdüm pişmanlığı içersinde olmamak için hayatımı dini inançlarım doğrultusunda düzenlemeye karar verdim.
Yıllar geçtikten sonra ben bu ömrü güzel yaşadım, her alanda elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettim demek istiyorum.
Sağlıkla, sevgiyle kalın..
Öncelikle ülkemizin yaşadığı durumdan dolayı hepimize geçmiş olsun.
Yaşanan bazı durumlar bizim etki alanımız dışında, ama bir gerçek var ki bu yaşanan durumdan bağımsız olan “ölüm”.
Her ölüm erkendir, yaşanmamış deneyimler, geride bıraktıklarımız, sevdiklerimiz…
Yaşanılan bu süreçte uzun uzun düşündüm, sorguladım.
Ne zaman, hangi sebepten bu hayattan geçip gideceğimi bilmiyorum.
Ama hayatımı nasıl yaşadığım, nasıl yaşayacağım benim etki alanımda.
O gün geldiğinde, elinden geldiğince iyi bir “insan, iyi bir “kul” olarak yaşamaya gayret etmiş bir ömrü yaşamanın verdiği haz ile gitmek isterim.
İbadetlerini yerine tam olarak getirememiş olmanın kaygısı, ben ne yaptım?, neden böyle bir hayat sürdüm pişmanlığı içersinde olmamak için hayatımı dini inançlarım doğrultusunda düzenlemeye karar verdim.
Yıllar geçtikten sonra ben bu ömrü güzel yaşadım, her alanda elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettim demek istiyorum.
Sağlıkla, sevgiyle kalın..
- 25 Mayıs 2013
- 13.879
- 20.174
herkese merhabalar. hepimize geçmiş olsun , söylemek istediğim çok şey var ancak susuyorum.
şöyle bir söz duydum Fatma Bayram hanımdan sözün sahibi ise
bu soruya cevap verebiliyorsak ' gerçekten yaşama dair anlamlarını bulmuşuz' demektir.
ben şimdi bu soru üzerine düşünmek istiyorum (bu derinlikli ve ciddi bir sorgulama aşaması) ve sizlerin de bu soruya vereceğiniz cevapları merak ediyorum.
şöyle bir söz duydum Fatma Bayram hanımdan sözün sahibi ise
İhsan Fazlıoğlu
'' İnsan, yaşamında bir kez de olsa kendine şu soruyu sorup yanıtlamalıdır: "Sahip olduğum her şeyi yitirdiğimde, beni ayakta tutacak olan nedir?''bu soruya cevap verebiliyorsak ' gerçekten yaşama dair anlamlarını bulmuşuz' demektir.
ben şimdi bu soru üzerine düşünmek istiyorum (bu derinlikli ve ciddi bir sorgulama aşaması) ve sizlerin de bu soruya vereceğiniz cevapları merak ediyorum.
- 1 Ocak 2023
- 2.545
- 7.850
- 32
muhteşem, iyiki bizimle paylaştiniz
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
Merhaba, sanki asırdan fazla sürmüş bir hafta.. üstelik geçmedi, toplum olarak nasıl atlatacağız bunu bilmiyorum. Geleceğe karşı çok umutsuzum, çok üzgün ve öfkeliyim. Aklımın yettiği ama maddi/manevi gücümün yetmediğini derinden hissediyorum. Tüm dostlara nacizane çagrı; çocuklarımızı bilim öncülüğünde yetiştirelim lütfen.
Herkese akıl ve ruh saglıgı diliyorum. Yaralarımızı çabuk sarmak ve güzel günlere ulaşmak dileğiyle..
Herkese akıl ve ruh saglıgı diliyorum. Yaralarımızı çabuk sarmak ve güzel günlere ulaşmak dileğiyle..
- 25 Mayıs 2013
- 13.879
- 20.174
Günaydın...
Kamuda yardım görevlisi olarak çalışıyorum. deprem bölgesine yakın olduğumuz için depremzede vatandaşlarımız yoğun şekilde göç ediyor şehrimize. vatandaşlarla ve onların yaşadığı acı yaşanmışlıklarla her gün birebir iletişim halindeyim. normalimde psikolojik sağlamlığımın pek de güçlü olmadığını düşünürüm. Ancak şu aşamada gördüm ki öyle değilmiş. çünkü düşündüğüm gibi olsaydı bugün bu kadar dik durup çalışamaz, kimseye de faydam dokunamazdı. bir kez daha hatırlatıyorum kendimi ''eksikliklerine dev aynasından bakma, olduğu gibi gör.
Çok yoğun çalıştığım için ev işlerine, eşime ve oğluma neredeyse hiç vakit ayıramıyorum. Haliyle tüm yük ve işler eşimde. Rutinler bi hayli aksıyor kısaca. Umarım iş sürelerim biraz azalır da, zorunlu ihtiyaçlarımı yerine getirebilirim. ki insanlara desteğe devam etmek için enerjim olsun. ikinci hatırlatmam ise şu aşamada, zorunlu rutinlerin hedef noktan olsun, yeniden başla ve devam et. (vitaminler, takviyeler, beslenme düzeni, egzersiz)
Bazı zamanlar çocuklarla vakit geçiriyorum iş yerinde, onlarla olduğum süre zarfındaki zaman algım' şaşıyor. Derinlemesine mutluluk, her zorluğu ve kötülüğü unutma, anı doyasıya yaşama '' gibi ulaşılması zor güzelliklerin içerisinde yüzüyorum adeta. Otogarda çocuklarla elim sende 'oynarken fark ettim ki ''çocukların elini bırakma ve gözlerindeki ışığı görebilmek ve parlatmak için onlarla ol.
Kamuda yardım görevlisi olarak çalışıyorum. deprem bölgesine yakın olduğumuz için depremzede vatandaşlarımız yoğun şekilde göç ediyor şehrimize. vatandaşlarla ve onların yaşadığı acı yaşanmışlıklarla her gün birebir iletişim halindeyim. normalimde psikolojik sağlamlığımın pek de güçlü olmadığını düşünürüm. Ancak şu aşamada gördüm ki öyle değilmiş. çünkü düşündüğüm gibi olsaydı bugün bu kadar dik durup çalışamaz, kimseye de faydam dokunamazdı. bir kez daha hatırlatıyorum kendimi ''eksikliklerine dev aynasından bakma, olduğu gibi gör.
Çok yoğun çalıştığım için ev işlerine, eşime ve oğluma neredeyse hiç vakit ayıramıyorum. Haliyle tüm yük ve işler eşimde. Rutinler bi hayli aksıyor kısaca. Umarım iş sürelerim biraz azalır da, zorunlu ihtiyaçlarımı yerine getirebilirim. ki insanlara desteğe devam etmek için enerjim olsun. ikinci hatırlatmam ise şu aşamada, zorunlu rutinlerin hedef noktan olsun, yeniden başla ve devam et. (vitaminler, takviyeler, beslenme düzeni, egzersiz)
Bazı zamanlar çocuklarla vakit geçiriyorum iş yerinde, onlarla olduğum süre zarfındaki zaman algım' şaşıyor. Derinlemesine mutluluk, her zorluğu ve kötülüğü unutma, anı doyasıya yaşama '' gibi ulaşılması zor güzelliklerin içerisinde yüzüyorum adeta. Otogarda çocuklarla elim sende 'oynarken fark ettim ki ''çocukların elini bırakma ve gözlerindeki ışığı görebilmek ve parlatmak için onlarla ol.
- 3 Haziran 2009
- 7.393
- 28.909
- 41
Selamlar Hanımlar,
Okulların açılması ile birlikte, ben de mevcut rutinime geri döndüm. Kendimi son derece gergin ve öfkeli hissediyorum. Bu duygu durumundan çıkabilmek için haberler ve sosyal medya ile ilişkimi sınırlandırmak ve deprem bölgesi için şu anki şartlarımda yapabileceğim tek şey olan düzenli para yardımına devam etmek istiyorum.
Sahihuban nın tavsiyesi üzerine Mert Başaran'ın sosyal medya hesaplarında gezindim ve paylaşımlarını beğendiğim için kitabını aldım. Bitirmek üzereyim. Kitapta birkaç ay kredi kartı veya banka kartı kullanmadan nakit para ile alışveriş yapmak tavsiye ediliyor. Mevcut harcama alışkanlıklarımı takip etmek için faydalı olabilir. Mart ayı itibariyle nakit harcamaya geçiş yapacağım.
Okulların açılması ile birlikte, ben de mevcut rutinime geri döndüm. Kendimi son derece gergin ve öfkeli hissediyorum. Bu duygu durumundan çıkabilmek için haberler ve sosyal medya ile ilişkimi sınırlandırmak ve deprem bölgesi için şu anki şartlarımda yapabileceğim tek şey olan düzenli para yardımına devam etmek istiyorum.
Sahihuban nın tavsiyesi üzerine Mert Başaran'ın sosyal medya hesaplarında gezindim ve paylaşımlarını beğendiğim için kitabını aldım. Bitirmek üzereyim. Kitapta birkaç ay kredi kartı veya banka kartı kullanmadan nakit para ile alışveriş yapmak tavsiye ediliyor. Mevcut harcama alışkanlıklarımı takip etmek için faydalı olabilir. Mart ayı itibariyle nakit harcamaya geçiş yapacağım. - 3 Haziran 2009
- 7.393
- 28.909
- 41
Selamlar Hanımlar,
Dün Mert Başaran'ın kitabını bitirdim. Aslında kitap 20-30'lu yaşlarda tasarruflu yaşayıp, 40'lı yaşlarda finansal özgürlüğünü kazanma üzerine yazılmış. Ancak ben 40 yaşında bir insan olarak, kendim ve çocuklarım için bir finansal özgürlük planı yapabilirim. Ben kendi adıma bu yılı, finansal okur yazarlığımı arttırmak, kredi ve kredi kartı borçlarımı kapatmak ve fiziki altın birikimi yapmak üzerine yoğunlaşacağım. Kitapta önemli bulduğum noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.
Borsa: Güçlü ve köklü firmalara düzenli yatırım yapıp, sonrasında da al unut şeklinde ilerlemek ve en az 5 yıl hisseleri tutmak gerektiğinden bahsediliyor. Herkesin aldığı dönemde satıp, herkesin sattığı dönemde almak gerekiyor. Mesela covid döneminde THY'nin hisseleri dibe vurmuştu. O zaman alım yapanlar parasını 5'e katlamış. Ayrıca gelen tüyolara itibar edilmemesi, eğer bu tüyo bana kadar geliyorsa bir bit yeniği var diye düşünmek gerektiği vurgulanıyor.
Dolar: Dolar'ın enflasyonu olduğu ve parasını dolarda tutanların, sanılanın aksine aslında parasının değerini korumadığını söylüyor. Dolar almak yerine, değeri dolarla artan altın ve değerli madenlere yatırım yapılması gerektiğinden bahsediyor.
Arsa: Kendisi en çok parayı aldığı küçük arsalardan kazanmış. Arsaları da al unut şeklinde yatırım yapılması gerektiğini söylüyor.
Bağış: Paranın bir bölümünün mümkünse 40'da 1'inin direkt bağış yapılması gerektiğini söylüyor. Bence de önemli bir konu bu.
Dün Mert Başaran'ın kitabını bitirdim. Aslında kitap 20-30'lu yaşlarda tasarruflu yaşayıp, 40'lı yaşlarda finansal özgürlüğünü kazanma üzerine yazılmış. Ancak ben 40 yaşında bir insan olarak, kendim ve çocuklarım için bir finansal özgürlük planı yapabilirim. Ben kendi adıma bu yılı, finansal okur yazarlığımı arttırmak, kredi ve kredi kartı borçlarımı kapatmak ve fiziki altın birikimi yapmak üzerine yoğunlaşacağım. Kitapta önemli bulduğum noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.
Borsa: Güçlü ve köklü firmalara düzenli yatırım yapıp, sonrasında da al unut şeklinde ilerlemek ve en az 5 yıl hisseleri tutmak gerektiğinden bahsediliyor. Herkesin aldığı dönemde satıp, herkesin sattığı dönemde almak gerekiyor. Mesela covid döneminde THY'nin hisseleri dibe vurmuştu. O zaman alım yapanlar parasını 5'e katlamış. Ayrıca gelen tüyolara itibar edilmemesi, eğer bu tüyo bana kadar geliyorsa bir bit yeniği var diye düşünmek gerektiği vurgulanıyor.
Dolar: Dolar'ın enflasyonu olduğu ve parasını dolarda tutanların, sanılanın aksine aslında parasının değerini korumadığını söylüyor. Dolar almak yerine, değeri dolarla artan altın ve değerli madenlere yatırım yapılması gerektiğinden bahsediyor.
Arsa: Kendisi en çok parayı aldığı küçük arsalardan kazanmış. Arsaları da al unut şeklinde yatırım yapılması gerektiğini söylüyor.
Bağış: Paranın bir bölümünün mümkünse 40'da 1'inin direkt bağış yapılması gerektiğini söylüyor. Bence de önemli bir konu bu.
- 31 Ocak 2008
- 9.980
- 1.381
Bazen herşey para değil ne yazık ki. Kimin için çalışıyoruz çoğunlukla çocuklarımız için, onların standartlarını yükseltmek ya da sabit kılmak için. Annelik zor zanaat, hele ki vicdan da işin içine girince çok daha farklı boyutlara ulaşıyor.Hanimlar merhaba,
Uzunca bir suredir bu topic’i takip ediyorum,
Bence forumun en akli basinda topic odulleri dagitilsa ilk siraya oynar:) Önerilenleri kendi hayatima, oldugu kadar adapte etmeye calisiyorum. Basta konu sahibi
Kendimden bahsedecek olursam, 35 yasindayim, 4 yasinda anaokuluna giden bir oglum var. Yuksek lisans mezunuyum ve ozel bir sirkette yaklasik 10 yildir calisiyorum.
Son zamanlarda is degisikligi yapmayi dusunmeye basladim, maddi acidan iyi de bir teklif aldim. Buraya kocaman bir AMA…
Su anki mevcut isimde mudur konumundayim, spesifik bir alanda calisiyorum, isin egitimini aldim, patronun elinden cikarmamak icin ugrastigi bir pozisyondayim. Isin tek dezavantaji oturdugum yere asiri uzak. Istanbul’da is yeri Bagcilar, oturdugum yer Pendik oyle soyleyeyim. Pandemi doneminde bazi ozel sebeplerle istifa edip ayrilmistim ancak, 1 yil sonunda patronum sartlari iyilestirerek ise geri donmemi rica etti.
Pandemi bitmisti, asi olduk vs; mevcut hayat sartlari para ihtiyaci gibi durumlardan ben ise donmus bulundum. Ama gidip gelmesi eziyet olmaya basladi, 1,5 yil sonunda. Oglum anaokuluna basladi; anaokulu evime yakin yerde. Benim aklim cocukta kaliyor tabii ya bisey olursa hemen gitmem gerekirse, nerden baksan 2 saat yol cekmem gerekecek.
Sonra bu yeni is imkani ortaya cikinca patronuma istifa etmeye karar verdigimi soyledim. Patron tabiri caizse ayaklarima kapandi ayrilmamam icin. Evden calisma olanagi sundu. Nerdeyse ayda 1-2 ofise gidiyorum, istedigim saatte gidiyorum, istedigim saatte cikiyorum gibi imtiyazlar tanidi, onun icin yeter ki is yurusun.
Bu arada bu yeni is dedigim yer, beni bi sureligine askiya almisti bu surecte.
4 ay sonra tekrar benimle iletisime gectiler, sirketin o surecte bi yapilanma icerisinde oldugu; beni magdur etmemek icin mevcut isimden ayrilmamami istediklerini belirtmislerdi.
Tekrar gorusmek istediler, onceki konustugumuz fiyatin da degistigini eklediler.
Neyse gittim gorustum, bu yeni yer eskiye gore daha elegan bi ortam; en azindan murekkep yalamis insan sayisi digerine gore daha fazla. Uretim yapan bir gida tesisi bu arada. Ben akademik kisma bakacagim, projeler, makaleler vs.
Calisan birkac tanidigimdan patronun zor bir kadin oldugunu, daha dogrusu iskolik oldugu icin herkesi oyle istedigini, insanin canini cikarana kadar calistirdiklarini soyledi. Bakis acisina gore degisir bence isin cercevesi.
Fiyat konusunda da gorustugumde, mevcut isyerim X lira diyelim, burasi 2,5X ve primler vs, oturdugum yere 20-30 dk. Servis imkani var. Tabii full mesai gelmemi istiyor, uretim kismi cumartesi calisiyor; bize cumartesi mesai yok; zaten haftasonu calisamayacagimi belirttim. Is yapamayacagim bir is degil, ucreti beni tatmin edecek. Tek aklimin takildigi kismi oglumun rutini bozulacak. Okula ben birakip aliyordum. Babasinin sehirdisi ve yurtdisi mesaisi cok, mobil calisiyor daha cok, dolayisiyla cocuk surekli benimle. Bu yeni yere baslarsam servise vermem gerekecek, servisten inince anneannesi alacak, ben eve gelene kadar onun evinde vakit gecirecek ki 3 yasina kadar annem bakti zaten. Kisacasi su anki rutinimiz ve rahatimiz bozulacak. Tabii diger yandan da para lazim, okulu erken kayit donemini baslatti gelecek yil icin; fiyatlar 3 kati artti nerdeyse. Sadece okul degil herseyin fiyati artti tabii.
Asiri kararsiz bir durumdayim. Mevcut sirketim henuz yilbasi zamlarini aciklamadi, aciklasa bile buranin rakamina ulasacagini dusunmuyorum, onun da kotu tarafi her patron gibi para vermeyi sevmemesi. Buraya 2 gun icerisinde donus yapmam gerekiyor.
Sizden akil fikir almak istedim; azicik asim kaygisiz basim mi; para lazim git calis mi?
Yazi baya uzun oldu, buraya kadar okuyup fikir vereceklere simdiden cok tesekkurler.
Oğlunuzu mutsuz edecek bir adım atmayın derim ben.
Mesajı yazalı da epey olmuş, muhtemelen kararınızı da vermişssinizdir. Hakkınızda hayırlısı neyse o olsun.
Benzer Konular
