Biz süt tüketmiyoruz. Oğlum kreşe gidene kadar süt hiç içmedi, kreşte verdikleri için içmeye başladı arkadaşlarından heveslenip. Şimdi de çok nadir.
Sütü birçok açıdan değerlendirmek lazım.
Birincisi süt hiçbir şekilde kaliteli bir besin kaynağı değil. Hayvan sütünden bahsediyorum tabi. Hele kalsiyum kaynağı hiç değil. Çünkü içinde aynı zamanda flor var. Ve kalsiyum ile zıt etkili çalışır. Yani kalsiyumun emilimini engeller.
İkincisi yapısındaki laktoz ve kazein bizim sindirimimize uygun değil. Şuan halihazırda sanıyorum nüfusun %99 unda laktoz intoleransı var. Bazısı sorunun laktozdan kaynaklandığını bilmiyor, bazısı ise sorununun farkında değil.
Kazein zaten başlı başına bir illet. Çok büyük bir molekül ve emilmesi çok zor. Bağırsaklardaki porları genişleterek bağırsaktan atılması gereken maddelerin zamanla kan dolaşımına katılmasına sebep oluyor.
İçindeki laktoz ve kazein oranı yoğurtta azalırken peynirde tamamına yakını (kazeinin özellikle) gidiyor. Ama yine de bir miktar mevcut.
Bizim kronik bir rahatsızlığımız olmadığı için yoğurt ve peynir tüketiyoruz.
Bir başka boyut ise hayvanların beslenmesi. Normalde atıyorum 9 ay süt vermesi gereken hayvan hormonlarla ömrü boyunca süt vermeye zorlanıyor. Aslında o süt hormonla alınıyor. Antibiyotik tanklarda toplanıyor. Daha başkaca işlemlerden geçirip hadi için deniyor. Bu yoğurt ve peynir gibi tüm süt ürünleri için geçerli.
Peynir ve yoğurt için en ideali küçükbaş hayvan, özellikle keçi. Ama bizde eşim ve oğlum asla tüketmiyor. O yüzden malesef büyükbaş olanları tercih ediyoruz.
Sütlü tatlı vb oğlum hiç yemez. Eşim ve ben nadiren yeriz. Dondurmayı ise malesef yazın çok tüketiyoruz
oğlum meyveli seviyor sütlü pek yemez, ben sütlüyü çok seviyorum. Ama azaltıyorum :)
Kek gibi hamurişlerinde süt kullanmıyorum. Nadiren poğaça yaparken kullanıyorum.
Zaten yapacak çok vaktim olmuyor
Paketli gıdaların birçoğu laktoz içeriyor. Buna da dikkat etmek gerekiyor.
Ek olarak sade yağ güvenli grupta