elecda normalde bende uzman olarak çalışıyordum ama oğlum doğduğu için işimi bırakmak zorunda kaldım. Ve bi anda herşey elimden kayıyor paniğine kapıldım. Şu an sakinleşme kısmını yaşamaya çalışıyorum. Bende tüm günümü düzene sokup KPSSye çalışmaya başlamayı hedefliyordum. İnsallah sizi örnek alacağım bende. Birikim tipiği aayesinde oğluma 4 bin tl biriktirdim şimdi de kendim için birşeyler yapacağım. Bu tipik sayesinde
Ev Mesaisine Hazırlık
Kızım doğduğundan beri saat 16:00-16:30 arası işten çıkıyorum. Öğle arası vermiyorum. Gün içerisinde yapmam gerek işleri saat 15:30’a kadar tamamlıyorum.
Sabah 08:00-08:30 arası Karatay kahvaltısı yapınca 15:30’a kadar acıkmıyorum. 15:30’da evden getirdiğim 1 kase yoğurdun içine 1 çay kaşığı keten tohumu ve 1 avuç kadar çiğ fıstık atarak tüketiyorum. Akşam yemeğini 19:00’da yiyoruz.
Ara öğünümü yerken akşam kızım ile oynayacağımız oyunu planlıyorum. Oyun için gerekli olan malzemeleri ayarlıyorum. Oyun fikirleri için Facebook’ta “Oyuncu Anne”, “Alya ile Evde Montessori Etkinlikleri”, “Montessori ile Öğreniyorum” sayfalarını takip ediyorum. Ayrıca https://www.childcareland.com/ sitesinin “Printables” bölümünden “Free” kısmından eşleştirme oyunlarını basıyorum.
Bir yandan da telefonuma 10’ar dakikalık 3 tane çizgi film indiriyorum. Evimizde televizyon yok. Doğum yaptıktan sonra kısa sürede işe dönmem gerektiğive bakıcının kızımı TV önüne koyması riski nedeniyle evden TV’yi gönderdik. Sanki TV’siz yaşayamazmışım gibi geliyordu ancak o kadar vaktimi öldüren ve beni geren birşey miş ki...
Çizgi filmler bildiğiniz üzere çok abuk sabuk karakterler içerebiliyor. Şiddet içeriği de ayrı bir konu. Bu yüzden işte yükleyeceğim çizgi filmleri önce ben izliyorum. Bir problem yoksa telefonuma yüklüyorum.
Bu ara yüklediklerim “Biz İkimiz”, “Elif’in Düşleri”, “Nursery Rymes”, “Peppa Pig”, “Çilek Kız”
Kızım İngilizce eğitim veren bir kreşe gidiyor. Bu nedenle İngilizce çizgi filmleri de yüklüyorum. Özelllikle “Peppa Pig”in çok başarılı olduğunu düşünüyorum.
O zaman ben de günlük rutinimi şöyle anlatayım
Sabah 06:30 da kalkıp 07:00 ye kadar namaz kılıyorum, günlük okuduğum bazı sureler dualar var onları okuyorum. Sonra dişlerimi furçalayıp, kremlerimi sürüyorum.
Mutfağa gidip limonlu su ve çörekotu yağı içiyorum. 07:30 a kadar yavaş yavaş kahvaltı hazırlıyorum. Oğlumu kaldırıyorum. Kahvaltısını ediyor. Okula bırakıp geliyorum. Bu arada eşim kalkıyor. Kahvaltısını edip işe gidiyor.
Eve dönünce bazı sabahlar 45 dk spor yapıyorum, bazı sabahlarda kitap okuyorum. 10 gibi işte oluyorum.
İşten 16:00 gibi çıkıp eve geliyorum. Evde hemen namazı kalıyorum. Yemek hazır oluyor. Saat 17:30 gibi yiyoruz. Akşam da kitap, bazen duruma. Göre spor ve ödevlerle geçiyor. 23:30 gibi uyuyorum.
Asla tv izlemiyorum.
Kendimde eleştirmek istediğim şeylerde var tabi. Bazensosyal medyaya ve telefona fazlaca takılıyorum. Oyun oynamıyorum. Video izlemiyorum. Buraya bakıyorum ve seyahat bloglarını okuyorum.
Kapitalist düzenin dayattığı şeylerden mümkün olduğunca uzak durmak istiyorum. Ancak bazen nefsime yeniliyorum. Bunlarda beni rahatsız ediyor
Çok iyi yapmışsın insan attıkça/ verdikçe sadeleştikçe rahatlıyor. Ben de hergün evden/ elden bir şey çıkarma oyunu oynuyorum çok rahatlatıyor mutlu ediyor beniDiğer topiğe yazdım, buraya da ekleyeyım...
Günaydın, geçen hafta mutfak dolaplarımı elden geçirdim. 3 poşet kullanmadığım kap kaçağı verdim. Çok sade ve düzenli dolabım var artık. Hatta bır ıkı parça atılacak tabak var ama henüz yerine koyabileceğim şeyleri almadım. Düz beyaz porselenlerden istiyorum. 6 tane, içine de küçük beyaz porselen çorba kasesi. Böylece sofraya hem çorbalarını hem de yemeklerini tek tabakta servis edip kalk -oturdan kurtulacağımı umut ediyorum: )
Giymediğim yada giyip vucut yapıma uygun olmayan 4-5 kazağı hafta sonu attım. Bir hırka attım ki teee kaç yıllık.
Şimdi kıyafet olarak 4-5 gömlek, 2 hırka, 3 boğazlı kazak, 3 kot ve 3 kumaş pantalonum var. Kışlık 1 kaşe, 1 kaban, 2 trençkot farklı renklerde, 1 kot montum, 1 yağmurluğum(atılacak o da) var. 1 bot, 1 tam 1 yarım çizme, 1 de kumaş pantolonlar ile giydiğim yarım siyah botum var.
Bu kış kıyafet anlamında hiçbirşey almayı düşünmüyorum. Bir ara hırka alsam mı dedim ama bir lacivert bir de hardal rengi hırkam ile bu kışı geçirebilirim. Gerek yok bence almaya.
Almanın sonu yok onu anladım...
Ev eşyalarına gelince. Portmanto yaptırdım, güzel kullanışlı, çok şükür tıkış tıkış dolu değil. Düzenli oldu. Çocukların odasını ayırmıştım, yavaş yavaş tamamladım eksiklerini. Sadece avizeleri kaldı. Bu kış halletmeyi düşünüyorum onu da. Düzenli oldu odaları, etrafta dağınıklık yok ve dolapları sade ve düzenli.
Yatak odası aldım geçen yaz, hoşuma giden country tarzı model. Abajur, avize ve tül fon perdem eksik. Bu kış yavaş yavaş halledeceğim onları da. Acele etmeden, ucuza kaçmadan. Aklıma yatan modeli alacağım inş.
salona henüz başlamadım. Alacağım model ve şekil filan aklımda beğendim ama borçla almak istemediğimden biraz birikim yapmak istiyorum salon için. En az 10000 lira lazım. Ama acelem yok: )
Mutfak ile ilgili bir iki değişiklik işim var, onlar için de 10000 lira lazım. Ama borçla yapmak istemiyorum. Bakalım nasıl olacak.
Çocuklarıma yatırım yapıyorum, ders+aktivite gibi şeyler. Bol bol kitap okuyoruz onlarla. Yüzme dersinde bacak kasları güçleniyor diye mutlu oluyorum: ) okuduğumuz şeyler hakkında yorumlar yapıyoruz, merak duygularını tetikleyecek konular atıyorum ortaya. Araştırmalarını istiyorum. Onlar araştırdıkça ben mutlu oluyorum...
Benden bu kadar. Velhasıl kelam almak yerine, gezmeyi-okumayı seçiyoruz. Almak istediğim şeylerde de almış olmak için almak yerine beni mutlu edecek olanı, kaliteli olanı seçiyorum...
Mutfak eşyalarınızı da ihtiyacı olanlara verebilirsiniz çok iş görür. Ben atmaktan çok vermek taraftarıyım, evet kullanılmayacak gibidir verilmez atılır ona sözüm yok ama çok fazla atılıyorsa demekki gereksiz alınmış demektir ve bu da malesef israfa yol açıyor.Günaydın, haftasonu kitaplığımı temizledim ve bir büyük poşet gereksiz eşya ayırdım
1 poşet de 3 aydır beklettiğim kıyafetler vardı baktım ki poşeti hiç açmadım aklıma gelmedi ihtiyacım olmadı o kıyafetlere, onları da evden gönderdim.
Mutfak eşyalarım biraz fazla, daha doğrusu çeyiz diye verilen yok süt takımı yok borcamlar bunları ne yapsam bilemedim haftasonu düşüneceğim ama
Bazı kitaplar ayırdım onları da ihtiyacı olan okullara kitap toplayanlara götürüyorum.
Mutfak eşyalarınızı da ihtiyacı olanlara verebilirsiniz çok iş görür. Ben atmaktan çok vermek taraftarıyım, evet kullanılmayacak gibidir verilmez atılır ona sözüm yok ama çok fazla atılıyorsa demekki gereksiz alınmış demektir ve bu da malesef israfa yol açıyor.
Sade yaşamla ilgili ilk adımlarda belki atmak eğilimi çok olabilir ama ondan sonraki adım kesinlikle harcamalara dikkat etmekten geçiyor. Bir şeyi satın alırken iyi düşünmek lazım buna gerçekten ihtiyacım var mı diye.
Bu arada sözüm size değildi ama biraz öyle gibi oldu:)) kusura bakmayın
ben de 27 yaşında 3.5 yıllık evliyim kamuda çalışıyorum ve 19 aylık bir kızım var :)) benziyoruz birbirimize benim ekstra olarak çalışmam gereken işimle ilgili bir sınav var çok önemli ben de hayatımı bir düzene koymaya çabalıyorum herşeyi mükemmel yapmaya uğraşırken bir taraf eksik kaldıkça başlıyor atalet, isteksizlik ve düzensizlik. yapabileceğimiz en mantıklı şey bir gün neler yapabiliriz bir planlayıp sadece plana uyduğumuz için mutlu olabilmek, olabilir mi?Oncelikle herkese iyi aksamlar ..
Sabirsizlik ve heyecanla 79 sayfayi bir çırpıda okudum...
Sonrasinda notlar aldim kendime uyarladim..
Uzun zamandir kurmayaaa calistigim düzene burada ulastim..
elecda sana cok tesekkur ederim verdigin tum samimi bilgiler icin..boyle donanimli olmak ancak bir duzen icerisinde ilerleyen bir elmasta olabilirdi...
Çabana yuregine emegine sağlık. ..
Ben de bu sicak ortamda zayif ve guclu yonlerimi sorularimi sizlerle paylasmak ve cozum fikirlerinizi ogrenmek isterim hasretle..
Ben 27 yasinda kamuda çalışan 3.5 yillik evli 16 aylik bir yavru annesiyim..
Calisan ve anne olmak ciddi yorucu bir surec..oglum 11aylik olana kadar ucretsiz izindeydim.o uyuyunca uyumak dinlenmek o uyaninca birlikte oynamak guzel bir surecti..ancak is yasamina donmek dinlenmeden uykuyu almadan hem is hem ev hem kendime hem de ogluma vakit ayirabilmek ancak bir duzenle ciddi bir uygulamayla mumkun olabilirdi..ancak ben aylardir asla uygulamaya gecsemde sureklilik saglayamadim..
Arastirma yaparken bi arkadaşımın onerisi ile bu topige geldim iyi ki geldim...sorularima farkli bakis acilariyla genel cevaplar edindim...
Notlarimi aldim..
Tez elden uygulamaya gececegim insaallah..
Sade yasam ile ilgili bir suredir arastirma yaparım ve uygulamaya haftasonu gectim gardiropumu sadelesirdim..begendigim yakistirdigim ihtiyacim olanlari duzenledim gerisi geri donusume yolladim..
Sabah 7 de kalkiyorim namaz kiliyorum.mutfak topluyor ve kahvaltiya koyuluyorum.sonrasi emzirme ve ise hazirlik..
Calisma saatim 8_5 evim ise yakin oldugundan 12.00-13.00 arasi ogle yenegimde evdeyim oglumlayim. .
Aksam 17.10da evdeyim..yemek mutfak toplama derken saat 18.00 oluyor..sonrasi 21.00 e kadar oğlumla oyun ..21.00 uyku rutinimiz ve 21.30 civari uyku..
Sonrasinda kendimi yorgun hisetmezsem bi seyler okuyorum..ciltli bir kitap okuyorum grup arkadaslarimla..yetistiremesem de..devam etmeye çalışıyorum. .
Sorunum fazla sosyal medya,istikrarsızlık, atalet,isteksizlik,duzensizlik...
Kendime vakit ayiramadigim gunler ne enerjim oluyor ne hayat enerjim..
Ayrıca aof den ikinci uni olarak sosylloji okuyorum..su sira orgu orerek terapi ediyirum kendimi...
Ev temizlemeyi hic sevmiyorum..pek duzenli bi insan degilim maalesef..esimin en sikayet ettigi huyum..
Bana da destek olur musunuz?
Zaman yönetimini yapmam sart...
Kesin sebep anne ile ilişkili olmayabilir. Belki başka bir sebebi vardır. Şöyle bir şey önerebilirim. Bir kağıda yapmak istediklerinizi maddeler halinde yazın. Sonra her madde için bunu yapmayı neden istediğinizi, nasıl bir fayda görmeyi beklediğinizi yazın.Bu soruların hepsinin yanıtı olumlu. Ama şöyle bir durum vardı: babam çok baskındı, annem pasif kalırdı çok zaman, annemin görevlerini de o üstlenirdi. Acaba bu durum annemle bağımı zedelemiş olabilir mi ki? Annem dünyanın en iyisi insanıdır benim gözümde, o kadar eminim ondan. Ama anne-çocuk ilişkimiz eksik mi kaldı bilemedim şimdi...
Çok teşekkürler canım. Şimubi'yr baktım, ilginç bir kitaba benziyor. Ben de okunacaklar listeme ekledim. Önerin için teşekkürler.Bence sen bana iyi geldin. Farkındalığımı arttırdın...
Bu arada şimubi diye bir kitap buldum, çok hoşuma gitti, inşallah tez zamanda alıp okurum... Bir bak istersen.
Çok teşekkür ederim. Zaman ayırıp tane tane yazmışsınız çok sağ olun. Ekran görüntüsü aldım bile:) uygulayacağım inşallah. Sonuçları yazarım.Kesin sebep anne ile ilişkili olmayabilir. Belki başka bir sebebi vardır. Şöyle bir şey önerebilirim. Bir kağıda yapmak istediklerinizi maddeler halinde yazın. Sonra her madde için bunu yapmayı neden istediğinizi, nasıl bir fayda görmeyi beklediğinizi yazın.
Bu aşamadan sonra da her bir maddeyi sürdürmenizi engelleyebilecek olasılıkları yazın. Daha önceden o işi bırakmanıza sebep olan şeyleri.
Son aşama olarak da bu engeller ile karşılaşma durumunda ne yapacağınızı, nasıl devam edeceğinizi gösteren kararlarınızı yazın.
Bu kağıt kendiniz ile yaptığınız sözleşmeniz olsun. Her bir madde ile bilinçli olarak uğraşmaya başlayın ve iş tökezleyince dönüp aldığınız kararlara bakarak devam etmeye çalışın.
Alışkanlıklar ve davranışlar kolay değişmiyor. Neredeyse her gün insanın kendisi ile mücadele etmesi gerekiyor. En önemlisi oldu yapamadınız, işi bırakmayın ertesi gün yeniden başlayın.
Hoş geldin canım. Aynı hedef ve hayallardeki insanlar ile buluşabilmek beni çok mutlu ediyor.tam aradığım sayfa
içimden geçen cümleler sizin kaleminizden dökülmüş...
merablar :)
aynı hedef ve hayallerde olan bir kayacans ben...
Eklemiştim ancak hangi sayfada bilmiyorumdetaylı versiyonu kaçıncı sayfada acaba?
Çok teşekkürler canım. Benim de çok içime sindi kızımın odası. Ama tabi öncesinde yapılan bir milyon hatadan alınmış dersler sonucu oluşturulmuş bir oda bu.aşık oldum..
ferahlığı temizliği sadeliği modeli..
mükemmel...
İnşallah faydası olur. Ben bir konu hakkındaki bütün detayları toplu halde tek bir kağıda dökünce büyük resmi görüyorum. Benim için faydalı oluyor. Umarım sizin de işinize yarar.Çok teşekkür ederim. Zaman ayırıp tane tane yazmışsınız çok sağ olun. Ekran görüntüsü aldım bile:) uygulayacağım inşallah. Sonuçları yazarım.
Ankara'da olduğunu biliyorum. Ben de Ankara'dayım. Facebook'ta Özgür Dönüşüm Ankara diye bir grup var. Kapalı bir grup, öncelikle üyelik talebi gönderiyorsun, incelemeden sonra gruba ekliyorlar. Burada evdeki fazlalıkların fotoğraflarını çekip yüklüyorsun, ihtiyacı olanlar talepte bulunuyor. Birini seçiyorsun ve bir yerde buluşup teslim ediyorsun. Bence güzel bir oluşum. Kendi adıma evden çıkan fazlalıkları verecek birini bulmaya çalışmak epey bir iş yani.Günaydın, haftasonu kitaplığımı temizledim ve bir büyük poşet gereksiz eşya ayırdım
1 poşet de 3 aydır beklettiğim kıyafetler vardı baktım ki poşeti hiç açmadım aklıma gelmedi ihtiyacım olmadı o kıyafetlere, onları da evden gönderdim.
Mutfak eşyalarım biraz fazla, daha doğrusu çeyiz diye verilen yok süt takımı yok borcamlar bunları ne yapsam bilemedim haftasonu düşüneceğim ama
Bazı kitaplar ayırdım onları da ihtiyacı olan okullara kitap toplayanlara götürüyorum.
Ben de arabası olmadan hayatını sıkıntısız götüren insanların çok özgür olduğunu düşünüyorum. Çalışıp araba alıyor, sonra da arabanın masrafları için çalışıyorsun. Ankara'da çocukla arabasız yaşam maalesef hiç mümkün gözükmüyor ki benim oturduğum yerde ciddi bir ulaşım sorunu varBir youtube kanalı var
Amerikan bir kız isveçli bir eşi var
Avrupadan amerikaya taşındılar ve kızın sadece 2 bavul eşyası var, kıyafetleri ve kişisel eşyaları dahil
O kadar özendim ki o kızın özgürlüğüne
Kendimi düşündüm inanılmaz çok geldi eşyalarım gözüme. Daha doğrusu yük gibi geldi onlar bana...