Popüler Konu Verimli Rutin

Size bayıldım ben ya
 


Ürünleri hocanın dediği şekilde bulmak özellikle şehir ortamında neredeyse imkansız elecda
 


Son soru sürdükten sonra tekrar suyda duruluyormusunuz ? Benimde cildim kuru denemek isterim
 
LR'nin acil setini inceleyeyim canım. Çocuklu ev için gerekli gerçekten. Naturalive'in fiyatlar uygun.
 
Ürünleri hocanın dediği şekilde bulmak özellikle şehir ortamında neredeyse imkansız elecda
Aslında imkansız değil canım. Sadece biraz çaba sarf etmen gerekiyor.
Ben Ankara'da yaşıyorum. İşyerim havaalanında olduğu için Çubuk'a yakınım. Burada köylü pazarı kuruluyor mesela.
İnternetten aldığım üründer de var. Cevizhane'den yumurta, çiğ fıstık, ceviz alıyorum. İpek Hanım'ın Çiftliğinden peynir, sebze ve bakliyat ürünlerini alıyorum.
Zeytinselinden zeytinyağı alıyorum.
Woto-Neyi Nereden Alıyoruz diye Google'da araştırsan orada da güzel paylaşımlar var.
 
elecda canım ben acil durumlar için ayçiçek yağından çok memnunum
yara yanık olmadı hiç ama bir yere çarpsın anında sürüyorum morarma kızarma durumu ile karşılaşmadım hiç
birde pişikler için sudocrem vazgeçilmezim
birde yeni keşefettim çayağacı yağı geçenlerde bende uçuk belirtisi oldu burnumun içinde sulandırıp sürdüm hoop geçti
oğlumda ağzının içinde de dudaklarında da aft çıktı dudaklarına sulandırıp sürdüm bir günde kuruttu

birde benden size minik bir tavsiye

1 yemek kaşığı bal 1 çay kaşığı zerdaçal 1 çay kaşığı zencefil yarım limon suyu cam kavanoza koyup sabah akşam 1 er tatlı kaşığı kendimizde 2 yaş ÜSTÜ çocuklarımızda içiyoruz bağışıklığımız da güçleniyor hastalıklarımızı da hemen atlatıyoruz ben dün başladım sizinde aklınızda olsun :)
 
Son düzenleme:


2 yaş altı yazmışım 2 yaş üzeri çocuklara veriyoruz ve verirken de mutlaka 3 gün kuralını uyguluyoruz
 
Verdiğin faydalı bilgiler için çok teşekkürler canım.
 
Ben küçük bir ilçede yaşadığım için meyve sebze et yumurta genelde organik oluyor.
evde olsam daha çok önem verirdim bu konuya
zeytin bile hazır almamak lazım aslında.
 
Küçülen kıyafetleri saklıyor musun? Ben 2. olursa diye saklıyorum ama gittikçe daha çok yer kaplıyorlar.

aynı dert bende de var. sadeleşme yolunda dolapları boşaltıyordum ama boşalan dolaplar minik kıyafetlerle, pusetle, mini beşikle doldu.
 
Ben küçük bir ilçede yaşadığım için meyve sebze et yumurta genelde organik oluyor.
evde olsam daha çok önem verirdim bu konuya
zeytin bile hazır almamak lazım aslında.
Şanslısın gerçekten. Ben tükettiğimiz ürünleri, üreticinin kendisinden almak için epey çaba sarf ediyorum. Bir de şu an bilmem ne çiftliği diye instagram'de dünyanın sayfası var. Biraz araştırıyorsun çiftlik falan yok. Bu organik yaşama eğilimi sebebiyle tonla sahtekar türedi. Düzgün iş yapan insanları bulmak epey zorlaştı.
 
aynı dert bende de var. sadeleşme yolunda dolapları boşaltıyordum ama boşalan dolaplar minik kıyafetlerle, pusetle, mini beşikle doldu.
Ben çok yer kaplayan bebek eşyalarını (puset, beşik, bebek arabası vs) görümcemin evinin altındaki depoya koydum. Ama kıyafetler bile başlı başına sorun.
 



İşte benim asıl sorunum da burda ortaya çıkıyor çünkü yurtdışında yaşıyoruz
 
bizde organik besleniyormuyuz bilmiyorum ama pazardan alıyorum meyve ve sebzemi
dondurulmuş gıda almamaya özen gösteriyorum
yazdan annemle birlikte tarhana erişte domates sos tarzı şeyler yapıyoruz yeterli oluyor
aslında tavuk tüketmemek lazım ama biz seviyoruz tavuk yemeği
ben altarnatif tıpı seviyorum
her tuzlu yemeğimde çay kaşığı ucu kadar zerdeçal ve zencefil kullanmaya özen gösteriyorum
bitki çayları içmeye özen gösteriyorum
oğlumuda elimden geldiğince sağlıklı beslemeye özen gösteriyorum
yoğurdunu her gün yer çorbasına muhakak sarımsağı sonradan eklerim
bir gün abur cubur yediyse takip eden 3 gün şekerli gıda vermemeye özen gösteririm
dışarıda haftada 1 gün yemek yeriz onda da genellikle güvendiğimiz et yapan yerlerde yeriz
aslında probiyotik beslenmek çok önemli bakalım şu sıralar onu kafaya takmış durumdayım
 
Ben çok yer kaplayan bebek eşyalarını (puset, beşik, bebek arabası vs) görümcemin evinin altındaki depoya koydum. Ama kıyafetler bile başlı başına sorun.
şanslısın depo konusunda. oğlum 14 aylık ilerleyen zamanlarda nasıl çözüm bulacağım bilemiyorum.
 
Aslında gayet özenli besleniyorsun. Tavuk konusunu yazacağım ama çocuğuna yedirmemeye gayret etmeni tavsiye ederim.
 
Masal Anlatıcılığı Eğitimi

Kızım hikaye kitapları kadar masalları da sever. Benim ona masal anlatmamı istiyor. Masal uydurma ve anlatma konusunda çok yetenekli sayılmam. Masal anlatılarak büyüyen bir çocuk değilim. Bu nedenle hayal gücümün de sınırlı kaldığını düşünüyorum. Ananem sobanın başında çocuklarını toplayıp, masallar anlatırmış. Bu bir zincir aslında. Ananem de bu masalları kendi annesinden veya ananesinden öğrenip çocuklarına aktarmış. Yüzlerce kadının emeği var bu masallarda. Ancak benim annem büyük bir ihtimal bu zinciri devam ettirmeyi anlamsız bulmuş ve zincir kopmuş. Benim niyetim bu zinciri tekrar kurmak, öncelikle çocuklarını masallarla büyüten bir anne sonrasında da anane olabilmek. Bu nedenle bu konuda kendimi geliştirmeye karar verdim.

Nurten Ceceli’nin “Masal Anlatıcılığı Eğitimi'ne katıldım. Eğitim bir gün sürdü ve benim için çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.

Ne öğrendim?

  1. Masallarda mutlaka adalet olmalı ve kötünün cezalandırılması gerekiyormuş ki, çocuk ileride içinden kötü birşey yapmak geldiğinde sonuçlarını düşünerek kendini bu davranıştan uzak tutabilsin.

  2. Çocuğun masalı içselleştirebilmesi için yer ve zamanın belirsiz olması gerekiyormuş. “Uzak diyarların birinde, bir zamanlar bir ... yaşarmış gibi.

  3. Batı masallarında kurtarıcı her zaman 3. Bir kişi olduğu için (bu ayrıntıyı daha önce fark etmemiştim), insanların büyüdüklerinde hep bir kurtarıcı beklediği bu nedenle bu masalları anlatırken sonunu değiştirmemiz gerektiği söylendi. Mesela Kırmızı Başlıklı Kız masalında, Kırmızı Başlıklı Kız ormanda giderken yolda bir kuş tüyü buluyor ve cebine atıyor. Kurt kendisini ve büyük annesini yediğinde, kurdun karnının içindeyken bu kuş tüyü aklına geliyor ve kurdu gıdıklamaya başlıyor. Kurtta gülerken kırmızı başlıklı kızı ve büyük anneyi yanlışla tükürüyor gibi

  4. Masal dünyasına girmek ve çıkmak için bir takım ritüellere ihtiyaç var. Çocuğun masal ve gerçek dünya arasındaki farkı anlayabilmesi için yapılabilecekler şu şekilde. Bir masal halısı veya minderi belirlenerek, ne zaman masal anlatılacaksa o zaman çıkarılabilir. Mum veya abajur yakılıp, loş bir ortam sağlanabilir.

  5. Masal’a başlarken masal dünyasının bir kapısı olsun ve anahtar ile o kapıyı açın. (Trik-trak şeklinde bir interaktif bir ritm kullanılabilir). Siz trik derken çocuk trak diyebilir. Çıkarken de geri kitleyin. Bir de masala başlamadan önce “Görünmezlik Kremi” sürüyoruz. Biz masal diyarındakileri görelim ancak onlar bizi göremesin diye. Hayali bir krem bu, ama her yerimize gerçekten sürer gibi yapıyoruz ve masal bittiğinde de mutlaka çıkarmayı unutmuyoruz.

  6. Tekrarlar (Pıt-pıt şıp-şıp) veya ritmik sayma (bir değil, iki değil tam üç tane gibi) ifadeler kullanmak önemli. Annesi bir sepet meyve getirmiş. İçinde neler olabilir mesela? Gibi sorular ile çocuğun interaktif katılımı sağlanabilir.

  7. Masal anlatırken betimleme-eylem ve duygu dengesine dikkat ediyoruz. Önce tavşanı, çocuğun 3 boyutlu olarak gözünde canlandırabileceği şekilde betimliyoruz. Tavşanın başına gelen olayları anlatırken de tavşanın duygularını da mutlaka tanımlıyoruz.

  8. Bu konu ile ilgili duayen isim “Judith Malika Liberman”. Kendisinin masal atölyeleri ve seminerleri oluyor. Sosyal medyadan takip etmenizi öneririm. Ayrıca “Ayşegül Dede” de bu konudaki uzman isimlerden biri. Her ikisinin de konuya ilişkin kitapları var. Özellikte Judith’i canlı olarak dinlemeyi çok istiyorum. Kendisinin NTV Radyo’da Masal Bu Ya diye bir programı varmış. Aynı zamanda Tedx konuşmaları varmış. İnternetten en kısa zamanda bakacağım.

  9. Masalın nasıl anlatılması gerektiği konusunda you tube’da Torun Tombalak - Nurten Ceceli Alkan” diye aratırsanız anlattığı masalları izleyebilirsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…