Popüler Konu Verimli Rutin

Öncelikle hoş geldiniz
Ben de depolarınıza özellikle d vitaminine baktırmanızı tavsiye ederim.
 
Selamlar,

Dün İpek ile işe gittik:) Yolda fazla problem çıkarmadı çok şükür. Ela’da eşimin işinde sıkıntı çıkarmamış:) Kızlarım dün akıllıydı.

Bugün Ela’nın okulun Anıtkabir’de töreni var. Eşim ve Ela gidecekler. Ben de katılmayı çok isterdim ancak İpek ile gitmeyi gözüm yemedi. Biz de evde takılırız miniğimle:)
 
Biberon da riskli tabi. Sadece şu anne memesine benzeyen yenidoğan biberonlarını deniyorum. Süte emek harcamadan ulaşmayacak, ulaşırsa bir daha emmek için o kadar zahmete girmez mantığı:)
Evet mesela oğlumda biberon alınca küçük bi emme reddi yaşamıştık, doktor kesinlikle biberon vermeyin demişti o durumda. Alıştırma bardağında yasamayinca herhalde onda olmuyor diye önermiştim :)
Hemen rahata alışıyorlar, sonra emmek zor geliyor bu miniklere :)
Maalesef yok, başka yer olsa süper olurdu. Annemin evinde yer daha rahat ama şehir dışında ve giderken zaten bir sürü eşya götürüyoruz bir de koliyi götüremem herhalde
 
Benim de görümcem şehir dışında. Her memlete gittiğimizde bir kutu götürdük biz:))
Valla çocuk eşyası çok kalabalık ediyor evde. Bi de uzun zaman saklanıyor.
Büyük kızım 5 yaşında. 5 yaş kıyafetlerini saklamıyorum artık. Sadece montları ve özel elbiseleri saklayacağım. Küçüğüm hep eski mi giyecek yani:) Bir de 5 yaş itibariyle kendileri seçiyor kıyafelerini.
 
belki oğlunuz olur?
kıyafetler uygun olmayabilir.
bence satın temiz durumda olanları.

Evet söylediğin çok mantıklı ama kabul edemiyorum işte. Ya kızım olursa diyorum, çok pişman olurum o güzelim elbiseleri giyememesine. Ama hiç başka çocuğum olmayadabilir. Birkaç defa elden çıkarttım bazı kıyafetlerini ama psikolojimi kötü etkiledi.


Kızımın küçülen kıyafetlerine evdeki diğer eşyalardan farklı bir anlam verdiğim için onları evden gönderme konusunda farklı bir tutum izlemeliyim diye düşünüyorum. Ama o tutumun ne olacağını daha bulamadım.
 

Benim de genel olarak akşamları modum düşük olurdu. Bu biraz amaçsızlıktan kaynaklanıyor bende. O akşama bir hedef koyduğumda daha enerjik olduğumu farkettim. Bu sene akşamları daha enerjik bir insanım. Ben buna bağlıyorum.
 

yani anılarınız yüzünden veremiyosunuzdur belki.
ben de bazılarını çok beğenerek aldım, nasıl vereceğim diye düşündüklerim var. ama muhtemelen her kıyafetiyle birer fotoğrafını çekerim. sonra da küçülenleri veririm.
bi kaç tane anı saklarım, annem benimkilerden saklamış, çok hoşuma gidiyor şimdi. ama farkındayım ki tüm kıyafetler saklanamaz
 

O dönem annem ve eşim destek değil köstek oldular maalesef. Kırk dakika ağlayıp kan ter içinde kalmışlığı var kızımın oto koltuğunda. Annem bazen hatırlatıyor bana o günü. “Torunuma işkence yapmıştın o gün” diye. Bir noktada pes etmiştim.


Maalesef çok yolculuk yaptık o şekilde
 
Azar azar goturulebilir doğru :)
 
Allah korumuş
Bizimki de Eskişehir dönüşü 2,5 saat boyunca ağladı. İnsanın içi parçalanıyor. Almamak için zor tuttum kendimi. Arada kenara çektik, emzirip sakinleştirdim geri devam ettik ama çok zor oldu. Daha da uzun yola gitmiyorum. Hem miniğime hem bize yazık...
 
Azar azar goturulebilir doğru :)
Marie Kondo evinizden çıkan eşyaları akrabalara kitlemeyin diyor ama bu durum farklı bence, siz yandan yandan ailenizin evine taşıyın onları:)
Benim ilk kızım Ağustos’ta doğmuştu. İkinci de Temmuz’da doğunca çok rahat ettim ben. Yeni olarak hediye gelenler dışında bir şey almam gerekmedi ancak kışın falan doğsaydı olmazmış, 3-6 ay kıyafetleri hep ince çünkü.
 
Evet bence de bu durum farklı :)
Doğduğu zamanın da önemi var, haklısın, hiç o açıdan düsünmemistim :) Benim oğlum da Mayıs doğumlu, küçük kıyafetleri genelde ince. Aslında kullanıp kullanılmayacagı bile belli degil iste kıyafetlerin ama öyle bekliyor maalesef.. Annemde de dursa belki de boşuna duracak :)
 
Oğlun kaç yaşında şu an ve ikinciyi ne zaman düşünüyorsun?
 
merhaba bu siteye elecra senin için üye oldum .baştan sona üç gün boyunca tm yaDıklarınızı okuudm bugün evimdeki tüm fazlalıkları attım ama bu bi
süreç yavaş yavaş
 
Bu da bir faktör kesinlikle.

Ben de haftasonları bi depresif oluyırum canım sıkılıyor bir sürü iş oluyor ve yapasım olmuyor.Bugün fark ettim ki kendime bir haftasonu rutini oluşturmamamşım bu 2 günü relaks gün ilan etmişim .Relaks gün olunca sıkıcı oluyor işte

Bugün çocukları spor merkezine götürdük saat 10dan 2 ye kadar oradalar. Aslında 1 aydır gidiyolar ama kurs saatleri ve bizimkilerin katılacağı kurslar yeni yeni netleşti.(bu arada ilk hafta ilk gün büyük oğlum ağladı ödevlerim bitmedi daha apartmandaki arkadaşlarımla oynayacak vakit de kalmadı diye ertesi gün yağmur yağıp bahceye oynamaya çıkamayınca spor merkezine koşa koşa gitti. Onlar için de değişiklik oluyor daha cts pazar erken saatlerinde herkes uyurken ve bunlar apartmanda ve site bahçesinde oyun oynayıp gürültü etmesi yasakken spor öğrenip geliyorlar. Ödev saatlerini de ayarladık , halloldu)

Şimdilik oluşan rutin
10a kadar kalhvaltı
10-14 arası çocukları getir götür (arada boş zaman var, bugün eşimle dağa tırmandık)
daha net planlar yapmalıyım
 
Benim için de haftaiçi akşamları relaks günümdü. Haftasonları tüm işlerimi bitirip sosyalleştiğim yoğun günler oluyor. Haftaiçlerine hedef koymayınca kızım uyuyunca 9’da gün bitiyor ve erkenden uyuyordum geçen kış. Kışın depresif ve atalet dolu olurdum genelde.


Bu sene çok daha iyiyim o anlamda. salı günleri dizi izlemeye başladım. Bir saat kadar 9.30-10.30 arasında Kadın dizisine bakıyorum. tv’ye bakarken de sadece on dakika evin genel temizliğinde ellemediğim yerlerin ince temizliğini yapıyorum. Bi hafta sandalyeler bi hafta zigon sehpalar bi hafta kitaplığın üstünü silme gibi. Bu hedef bile beni daha diri tuttu diyebilirim. Çarşamba akşamlarına tefsir videosu izleme hedefi koydum. Bu da beni motive ediyor. Henüz Perşembe rutinim yok. Pazartesi akşamlarında haftanın stresi üstümde oluyor. Sabah vurmayan Pazartesi sendromu beni akşamları vuruyor. Nasıl geçiyor bilmiyorum o yüzden:) Cuma akşamları genelde sosyalleşiyoruz akrabalar veya arkadaşlarla. Ama planımız yoksa kızımla kanepede yatıp İstanbullu Gelin seyrediyoruz 10’a kadar. Çok keyif alıyorum bundan.
 
Benim için bir gayya kuyusu olan evdeki yüklükle (yorganların döşeklerin konduğu gömme dolap) nihayet bu haftasonu yüzyüze geldim. Tam olarak içinde ne var bilemiyordum. Aklımda da tutamıyor hangisi ne açmadan anlayamıyordum. (Mesela yorganlar veya ince döşekler açıp bakmadan anlaşılmıyor.) Hepsini döktüm ortaya. Envanter yaptım. Kağıda yazdım dolabın iç kapağına yapıştırdım. Ayrıca küçük kağıtlara not alıp notu o eşyanın üstüne yapıştırdım . Örneğin çift kişilik yorgan üzeri saten yüzlü, tek kişilik yorgan içinde çarşaf ve yastık kılıfı var gibi. Kullanılmayan eski çarşaflardan dört tane evin tadilatında falan ihtiyaç olur diye ayırdım. Onları eski bir yastık kılıfının içine koydum. Notu yapıştırdım; Kullanılmayan eski dört tane çarşaf diye. Verilecek kullanılmış bebek battaniyeleri ve bebek nevresim takımı çıktı. Onları verilmek üzere paketledim. Üstüne notu yapıştırdım. Uygun zamanda verilecek. Dışardan be olduğu anlaşılmayan her eşyaya not yapıştırdım.


bizim eve kışın gelip aynı anda maksimum dört kişi kalabiliyor onlar da benim ailem. Ona göre yorgan nevresim ve yastık sayısı ayarladım. Gerisini verilmek üzere çıkardım.


Çok ferah, içinde kaç tane hangi eşya olduğunu bildiğim, aradığımı elimle koyduğum gibi bulabileceğim ferah bir yüklüğe sahibim artık.


8 senelik evliyim. Hep evin o bölümündeki kargaşadan rahatsız idim ama çözüm bulamıyordum. Nihayet çözümü not almakta ve fazlalıkları elden çıkarmakta buldum. Çok ferahladım.


 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…