- 27 Ocak 2013
- 22
- 1
-
- Konu Sahibi DemetAkkus
- #1
İyi günler arkadaşlar. 2,3 kere erkek olarak kendi adıma hesap almaya çalıştıysam da onay vermediler. Bende en son çare olarak sahtekarlık yapmamak için ablamın adına hesap almak zorunda kaldım ve ancak böyle onay verdiler kusurabakmayın. Forum yöneticileri, forum içinde erkek istemiyorlar sanırım ama bende buraya kaydolmak için can atmadım. Sadece forumdaki kardeş ve ablalarımdan aşşağıda bahsedeceğim konu ile ilgili tavsiye ve önerilerini almak için mesaj yazmam gerekiyordu bende bu yolla kaydoldum. Umarım siz okumadan mesajımı silmezler.
3 yılda neler yaşadığımı şu şekilde anlatıp içimi dökmek istiyorum artık: Bir erkek olarak en yakın arkadaşlarım hariç alenen bahsetmekten utandığım bu epilasyon konusu ile ilgili olarak tüm cesaretimi toplayıp sizlerden yardım ve tavsiye istiyorum. Hoş, epilasyonu da öyle utanılacak bir yerime de yaptırmıyorum ki buda ne niyetle yaptırdığımı gösteriyor yalnış anlaşılmasın. Bildiğiniz gibi erkek adam epilasyon yaptırınca şuursuz toplum hemen dalga geçmeye başlıyor o yüzden kimseye bahsetmiyorum. Halbuki epilasyon yaptırmayı düşünen o kadar çok arkadaşım varki, hepside çevresinden utandığı için jilete mahkumlar o yüzden önce kafalarını değiştirmeleri lazım. Sonra baktım ki çevremdeki hacı amcalar bile sakallarının altını üstünü çizdiriyorlar ee ben neden utanayım dedim. Ama ben aşşağıda bahsedeceğim sebepten dolayı, sakallardan hariç birde göğsüme yaptırdığım için dalga geçilir diye bu konudan kimseye bahsetmedim. Burada beni kimse tanımadığı için içimi dökebilirim sanırım. Çevremde bu konuda yardım alabileceğim arkadaşlarım olmadığı için utanarak da olsa konuyu sizlere açmak istiyorum inceldiği yerden kopsun artık zira bir erkek olarak inanın bu kıl yüzünden gençliğimi yaşayamadım, psikolojim bozulma noktasına geldi. Biraz uzun ve sitem dolu bir yazı olacak, belki bazılarınız okuyup güleceksiniz, belki bazılarınız okumaya bile tenezzül etmeyeceksiniz, belkide bazılarınızın okuyup içi sızlayacak ama artık bu konu ile ilgili yıllardır çektiğim çileyi buraya yazıp bu mesaj ile resmileştirmek istiyorum. İnşallah sizde bu mesajı okumaktan sıkılmaz ve bu konuda mağdur olan bu kardeşinize cevap vermekten utanmazsınız. Bu durum bayanlar için zaten normal bir durum. O yüzden ben, epilasyon yaptırmak isteyen tüm erkek arkadaşlarımı uyarıyorum; ola ki utançlarından kimseye soramayıp, gizli gizli internette lazer epilasyon hakkında bilgi arar da bu mesajıma rastlarlarsa diye "Bu mesajımı okumadan önce lazer epilasyon yaptırmasınlar!" diyorum.
Maduriyetimin başlangıç noktasını trajikomik bir şekilde belirttikten sonra sizden, araştırmalarım sonucu kalıcı olarak en etkili lazer epilasyon yöntemi olduğunu düşündüğüm diod lazerin Saprona XL ütüleme epilasyon cihazını kullanan istanbulda bir merkez tavsiyesi istiyicem. Çünki artık son çarem bu cihaz.
Hikayem şöyle: Maddi durumu öyle iyi biri değilim ama bu demek değil ki parası olmayan kendine bakamaz. Zira kıllar yüzünden neden ömür billah jilet ile uğraşıp cildimi tahriş edeyim ki? 22 yaşındayım. 3 yıl önce 19 yaşında lise son sınıfta staj gördüğüm sırada her ay 400tl alıyordum ve düşündüm "hazır parada kazanıyorum en iyisi şimdiden şu epilasyona gideyimde kalıcı olarak şu lanet kıllardan şimdiden kurtulup akraanlarım gibi sıradan bir cilde sahip olayım, toplumda kıllarımdan utanmayayım" dedim. Şunu belirteyim, göğsüm çocukken yandığı için tam ortada kıl çıkmıyor kenarlarda çıkıyor ve haliyle bu görsel açıdan hiç iyi durmuyor yoksa göğüsüme yaptırmazdım. Zaten göğsümün %100 bitmesinde ısrarcı değildim, %50 de azalsa yeterdi. Neyse epilasyon yaptıran ve maddi durumu oldukça iyi bir aile dostu ablamdan cihaz ve firma önermesini istedim. Oda bana, Sadece istanbulda 4 şubesi olan sözde çok güvenilir bir firmanın bakırköy şubesindeki adresini verdi. Gidip konuştum çok iyi vaadler verip "dürüst konuşalım %100 bitmesede %70 e kadar biter" dediler. Ama %70 arttı mübarek! Neyse bu merkezde yüz, boyun, ense ve tüm göğüs için Alexandrite Lazer epilasyona girdim. Sözde Alexandrite en iyisiymiş. İnanın 400tl'lik stajyer maaşımın hepsini yemedim içmedim ve sırf bu lanet kıllardan kurtulayım diye ilk 2,3 seans düzenli olarak girip bu firmaya verdim. Tüm göğüste ilk seans ağlaya ağlaya dayanmama rağmen diğer seanslarda emla önerdiler bende artık emlasız giremez oldum ve tabi bu kremede azımsanmayacak kadar para gitti. Belki şaşıracaksınız ama seansa her gidişimde göğsüme 10 tüp emlayı yoğurt gibi sürüp komple streçleyerek mumya gibi gidiyordum düşünün artık ne çileler çektiğimi. Yanak üstü, boyun, ense de felaket acıyordu ama bu bölgeler az olduğu için dayanabiliyordum o yüzden buralara emla uygulama gereği duymadım. Hep bitecek, kurtulucam umuduyla gözümden yaş gele gele 2 sene bu zulme katlandım.
Bir süre sonra üniversite olayı çıkınca şehir dışına çıkmak zorunda kaldım. Tabi stajda bitince para da bitti. Bende "hazır 2,3 seans gittim ee o zaman burda bırakmayayım" diyerek harçlıklarımdan biriktire biriktire aralarda istanbula döndüğümde seanslara girmeye devam ettim. Zaten ilk gittiğimde görevli bayan bana "eğer yarıda bırakırsan daha fazla çıkar aman hee hep gel" demişti. Haliyle seanslarımda aralar oluşmaya başladı. Başta her 1 ayda bir yüz,boyun,ense bölgesine, 2 ayda bir de göğüs bölgesine düzenli olarak gelmem gerektiği, aksi taktirde kılların daha geç biteceği söylenmişti ama mecbur şehir dışında olduğum için bazen 3,4 ayda bir yaptırabiliyordum. Tabi her gittiğimde en yüksek dozda atış yapıyorlardı, aksi taktirde düşük dozda atış yapılırsa kıl köklerinin inceleceğini ve Alexandrite Lazerinde ince tüyleri görmeyeceği için öyle kalacağını ve kalitelerinin bu samimiyetten geldiğini söylediler! Neyse yazın istemeden de olsa bronzlaştığım için seansa almadılar. Bazen 2,3 ay bronzluğun geçmesini bekleyipte gittiğim oldu. Böyle böyle toplam 9,10 seansı tamamladım. Her seanstan çıktıktan sonra yanak üstü, ense, boyun ve göğüsü bir süre pürüssüz gördüğüm için çok seviniyordum. Ama bu sevinç 3. ayın sonunda kıllar daha çok ve gür çıkmaya başlayınca sona eriyordu. Her seferinde böyle oldu. Ve yanak üstüm, boynum, ensem, göğüsümde şu lanet lazer, daha tüy olan nereye deydiyse oralarda ki kıllarda simsiyah gür bir şekilde çıkmaya başladı. Boynumla göğsümü neredeyse birleştirdiler ki ilk gittiğimde boynumla göğsüm arasında 4,5cm ye kadar inanın tüy bile yoktu. Ensemi sormayın bile artık sırtıma doğru 10cm ye kadar kıl var. Neyse ailem bile bu durumu farketti ve zamanla bana "sende hormon bozukluğumu var her geçen gün kıllanıyorsun" diyorlardı. Bu durumu gittiğim yere her seferinde belirtmeme rağmen "hayır biz çok büyük azalma görüyoruz, sende hormon bozukluğu da olabilir" diyorlardı. Bende sırf merak edip gidip hormon testi yaptırdım ama hiç bir şekilde hormon bozukluğu çıkmadı. Halbuki her seansda görevli bayan, lazeri gittikçe daha çok tüysüz bölgeye değdiriyordu. Başta boynumun, ensemin bir kısmına deyen lazer artık çıkan kıllarla daha aşşağılara doğru inmeye başladı. Göğsümde de her seans da omuzlarıma doğru çıkıp ordaki tüylere atış yapıldığı için onlarda kıla dönüyordu. Bu duruma daha fazla tahammül edemedim. Beni 2 senede daha da rezil ettiklerini, kıl çıkmayan yerde bile kıl çıkarttıklarını söyledim ama ısrarla kıl köklerinin zayıflayıp sarardığını ama kılların yukarı kısımlarının siyah olduğunu, bu yüzden bana daha fazla Alexandrite Lazer yapamayacaklarını, yapsalarsa lazerin kıl köklerini görmeyeceğini söylediler ve o ara biraz da bronz olduğum için istersem Nd yag lazere gitmem gerektiğini söylediler. Seansıma giren bayan, hemen karşıda ki hastahanede bu cihazı kullanan merkez varmış bi git görüş dedi. Evet şaka değil. 2 yıl önce oraya epilasyon yaptırmak için gittiğim bölgelerde 4,5 katı daha fazla kıl çıkartıp güle güle dediler!
O sinirle önerdikleri hastahaneye gittim ve sorunumu anlattım. Onlar bile duruma şok olup "seni ne hale getirmişler, bumu kalite" diye düşüncelerini belirttiler. Bende cihazınız Nd yag ise sizde bu bölgelerimi yaptırıp bitireyim dedim. Yüz,boyun,ense,göğüs için 300TL ye anlaştık. Orada da 2 seansa gittim. Sağolsun 300tl ye anlaştığımız ilk bayan anlayışlı olduğu için sırf mağduriyetime istinaden ücret almadan her gittiğimde koltuk altına ve sırtımdaki bir kaç siyah kıla da atış yapıyordu. 2 seansta buraya böyle gittim. 3. seansa gittiğimde benim seansıma giren ilk bayan işten çıktığı için genç ve tecrübesiz bir bayan seansıma girdi. Elektronik okuduğum için en azından cihazların kontrol panellerindeki bilgileri okuyabiliyorum. O yüzden cihazın göstergesinde 14joule de atış yapacağını farkedince "bugüne kadar gittiğim yer bana hep 22joule ile atış yapıyordu bari sizde en azından 16joule e çıkarın yoksa bitmez, incelir. Bunu size benmi söyleyeyim yani" dedim. Bayanda bana "onların makinası ile bizim makinamız aynı değil. Bizim 16joule'ümüz, onların cihazının 22joule'üne tekabül eder hem dayanamazsın, hafif bronz da olduğun için kalıcı yanık oluşabilir" dedi. Ama artık bıktığım için ne olursa olsun yeter ki artık biran önce bitsin diyerek 16joule'e çıkartmasını istedim. Halbuki 10 seans kadar gittiğim karşıdaki merkezin kullandığı cihaz "Alexandrite Cynosure Apogee 5500" idi. Burdaki de "Alexandrite Candela" cihazını kullanıyordu. Sadece markaları farklıydı yani. Tabi ilk bayanın bana yaptığı fazladan atışları bu bayandan da rıca edip omuzumdaki ve sırtımdaki 2,3 tane siyah kılada atış yapmasını rıca ettim, bayanda bir sorun olmayacağını söylerek atış yaptı ama hay söylemez olaydım. Omuzumdaki ve sırtımdaki 2,3 kılı yok edicem diye, tüyü bile gözükmeyen bölgelere bu bayan atış yaptı ve oralarda da kıllar çıkmaya başladı. Hatta işlerin ters gittiğini düşünüp, nerelere kadar atış yaptığını görmek için özellikle bayana ense tarafımın fotoğrafını kendi telefonum ile çektirdim ve baktığımda, utanmasa sırtıma kadar atış yapacakmış bunu gördüm! Umarım fotoğrafı paylaşmam ayıplanmaz ama ne hale geldiğimi görün diye ekliyorum;
Tabi seansı yaptırdığım gün sıcağı sıcağına olduğu için hiç birşey anlamamıştım ve ertesi günün sabahına uyandığımda şok oldum! Yanak, üstü boyun ve göğüsümden çok, ensem beni korkutmuştu çünki diğer bölgelere göre felaket kabuk bağlamıştı. Bende kalıcı yanık oluştuğunu sandım. Zaten o tecrübesiz bayan, ensemi öyle bir ovallikte çizmişki bi asker traşı yaptırsam millet "bu nasıl bir ensedir" diyecek yani o kadar doğal durmuyordu;
Ama Allah'dan kabuklar 20 güne kadar keselendikçe döküldü ve içim rahatladı. Bu seanstan sonra ense hattımın kalıcı olarak kıllar yok olacağı için bozulacağını sanmıştım halbuki aradan 3 ay geçmeden tüm ensemde fazlasıyla geri çıktılar. Şimdi ense hattımın bozulmadığına mı yoksa kılların fazlasıyla geri çıktığına mı sevineyim? Traji komik bir durum. Ve bu lazer epilasyonda ki son seansımdı! Bu seanstan sonra rıca edip kendi isteğimle bi kaç kıl için atış yaptırdığım omuzum ve sırtım kılla dolmaya başladı. Yanak, üstü, boyun, ense göğüs malum zaten. Halbuki ilk fotoğrafta omuzum ve sırtımı sonkez pürüssüz göreceğimi nereden bilebilirdim ki! Omuzum ve sırtımda görmekte zorlandığınız tüyler şimdi birer kıl. Şu anki halimide ne siz sorun ne ben söyleyeyim...
Sonra öğrendim ki bu cihaz da başka bir marka Alexandrite Lazermiş. Halbuki ben başta araştırmayıp ND Yag lazer diye girmiştim ki kendileride öyle belirtmişti. Ve 3. seanstan sonra orayada gitmedim. Bu olaylar tüm kıllarımın, dediklerine göre köklerini tahrip edip sarılaştırmış ama üst tarafları hala siyah. Bu yüzden artık lazer görmüyormuş!
Hakkımı hiç birine helal etmiyorum. 3 yılda biriktire biriktire 5 milyar para vererek kendi elimle tüyleri kıla çevirdim. Şimdi ben çektiğim acıyamı, verdiğim parayamı yanayım anlamadım. Şu lanet kapitalist sistemde bütün sektörler, yenilenebilir üretim peşinde. Bunlara lazer epilasyon sektörüde dahil zira bu sektöründe amacı, kendi vücudumda gördüğüm kadarıyla kılları bitirmek değil, aksine insanları bu sektöre daha fazla mahkum etmek. Yok karınca yağı, yok hürrem hamam otu yağı, yok bioder vs. bir ara bunlarıda kullandım. Hatta ağda yaptıktan sonra limon suyunun içine tuz döküp ağdalı yere bile bastım düşünün artık. Lanet olsun hepsine...
Ve ben artık bu lanet olası kıllarımla 3 yıl önce başlayan savaşımdan galip çıkamadım. Ne maddi ne manevi gücüm kalmadı artık. Ama yılmayarak son bir umut ayağa kalkmaya çalışıyorum. İnanın bu kıllarımı azaltmadan ölürsem gözüm açık gidecek. Göğsümü boşverdim bari sadece şu yanak üstü, ense, boyun bitsin. Bu yüzden araştırmalarım sonucu en acısız ve en etkili epilasyon yönteminin Soprano XL ütüleme diod lazer epilasyon olduğunu öğrendim. Ama İstanbul'da bu cihazı kullanan hiç bir yer bulamadım. Bu cihazı kullanan bir firmayı bilen arkadaşlar özelden söylerlerse minnettar kalırım, yada daha iyi bir fikriniz varsa duymak isterim. İğneli epilasyona bile gitmeyi düşündüm tabi göğüs çok büyük bir bölge olduğu için sadece yanak üstü, boyun, ense için gidecektim ama hem dayanamam hemde çok uzun süreceğini düşündüğüm için gitmedim. Zaten 3 yıl kaybettim, bi 3 yıl daha dayanamam.
Bu lanet olası lazer epilasyon birtek bendemi ters tepti Allah aşkına biri cevap versin. Yoksa kadın erkek farketmeden her insanda mı kılları çoğaltıyor. Lazer epilasyona en az 3,4 yıl önce girip kılları kalıcı bir şekilde bırakın %100'ü, %50 bile biten varmı? Eğer yoksa, bu lazer epilasyon sektörüde dediğim gibi insanları aptal yerine koyup sömürmekten başka bir halta yaramıyor. Yok eğer varsa bende bir sorun var diyip kaderime razı olucam. Selametle
3 yılda neler yaşadığımı şu şekilde anlatıp içimi dökmek istiyorum artık: Bir erkek olarak en yakın arkadaşlarım hariç alenen bahsetmekten utandığım bu epilasyon konusu ile ilgili olarak tüm cesaretimi toplayıp sizlerden yardım ve tavsiye istiyorum. Hoş, epilasyonu da öyle utanılacak bir yerime de yaptırmıyorum ki buda ne niyetle yaptırdığımı gösteriyor yalnış anlaşılmasın. Bildiğiniz gibi erkek adam epilasyon yaptırınca şuursuz toplum hemen dalga geçmeye başlıyor o yüzden kimseye bahsetmiyorum. Halbuki epilasyon yaptırmayı düşünen o kadar çok arkadaşım varki, hepside çevresinden utandığı için jilete mahkumlar o yüzden önce kafalarını değiştirmeleri lazım. Sonra baktım ki çevremdeki hacı amcalar bile sakallarının altını üstünü çizdiriyorlar ee ben neden utanayım dedim. Ama ben aşşağıda bahsedeceğim sebepten dolayı, sakallardan hariç birde göğsüme yaptırdığım için dalga geçilir diye bu konudan kimseye bahsetmedim. Burada beni kimse tanımadığı için içimi dökebilirim sanırım. Çevremde bu konuda yardım alabileceğim arkadaşlarım olmadığı için utanarak da olsa konuyu sizlere açmak istiyorum inceldiği yerden kopsun artık zira bir erkek olarak inanın bu kıl yüzünden gençliğimi yaşayamadım, psikolojim bozulma noktasına geldi. Biraz uzun ve sitem dolu bir yazı olacak, belki bazılarınız okuyup güleceksiniz, belki bazılarınız okumaya bile tenezzül etmeyeceksiniz, belkide bazılarınızın okuyup içi sızlayacak ama artık bu konu ile ilgili yıllardır çektiğim çileyi buraya yazıp bu mesaj ile resmileştirmek istiyorum. İnşallah sizde bu mesajı okumaktan sıkılmaz ve bu konuda mağdur olan bu kardeşinize cevap vermekten utanmazsınız. Bu durum bayanlar için zaten normal bir durum. O yüzden ben, epilasyon yaptırmak isteyen tüm erkek arkadaşlarımı uyarıyorum; ola ki utançlarından kimseye soramayıp, gizli gizli internette lazer epilasyon hakkında bilgi arar da bu mesajıma rastlarlarsa diye "Bu mesajımı okumadan önce lazer epilasyon yaptırmasınlar!" diyorum.
Maduriyetimin başlangıç noktasını trajikomik bir şekilde belirttikten sonra sizden, araştırmalarım sonucu kalıcı olarak en etkili lazer epilasyon yöntemi olduğunu düşündüğüm diod lazerin Saprona XL ütüleme epilasyon cihazını kullanan istanbulda bir merkez tavsiyesi istiyicem. Çünki artık son çarem bu cihaz.
Hikayem şöyle: Maddi durumu öyle iyi biri değilim ama bu demek değil ki parası olmayan kendine bakamaz. Zira kıllar yüzünden neden ömür billah jilet ile uğraşıp cildimi tahriş edeyim ki? 22 yaşındayım. 3 yıl önce 19 yaşında lise son sınıfta staj gördüğüm sırada her ay 400tl alıyordum ve düşündüm "hazır parada kazanıyorum en iyisi şimdiden şu epilasyona gideyimde kalıcı olarak şu lanet kıllardan şimdiden kurtulup akraanlarım gibi sıradan bir cilde sahip olayım, toplumda kıllarımdan utanmayayım" dedim. Şunu belirteyim, göğsüm çocukken yandığı için tam ortada kıl çıkmıyor kenarlarda çıkıyor ve haliyle bu görsel açıdan hiç iyi durmuyor yoksa göğüsüme yaptırmazdım. Zaten göğsümün %100 bitmesinde ısrarcı değildim, %50 de azalsa yeterdi. Neyse epilasyon yaptıran ve maddi durumu oldukça iyi bir aile dostu ablamdan cihaz ve firma önermesini istedim. Oda bana, Sadece istanbulda 4 şubesi olan sözde çok güvenilir bir firmanın bakırköy şubesindeki adresini verdi. Gidip konuştum çok iyi vaadler verip "dürüst konuşalım %100 bitmesede %70 e kadar biter" dediler. Ama %70 arttı mübarek! Neyse bu merkezde yüz, boyun, ense ve tüm göğüs için Alexandrite Lazer epilasyona girdim. Sözde Alexandrite en iyisiymiş. İnanın 400tl'lik stajyer maaşımın hepsini yemedim içmedim ve sırf bu lanet kıllardan kurtulayım diye ilk 2,3 seans düzenli olarak girip bu firmaya verdim. Tüm göğüste ilk seans ağlaya ağlaya dayanmama rağmen diğer seanslarda emla önerdiler bende artık emlasız giremez oldum ve tabi bu kremede azımsanmayacak kadar para gitti. Belki şaşıracaksınız ama seansa her gidişimde göğsüme 10 tüp emlayı yoğurt gibi sürüp komple streçleyerek mumya gibi gidiyordum düşünün artık ne çileler çektiğimi. Yanak üstü, boyun, ense de felaket acıyordu ama bu bölgeler az olduğu için dayanabiliyordum o yüzden buralara emla uygulama gereği duymadım. Hep bitecek, kurtulucam umuduyla gözümden yaş gele gele 2 sene bu zulme katlandım.
Bir süre sonra üniversite olayı çıkınca şehir dışına çıkmak zorunda kaldım. Tabi stajda bitince para da bitti. Bende "hazır 2,3 seans gittim ee o zaman burda bırakmayayım" diyerek harçlıklarımdan biriktire biriktire aralarda istanbula döndüğümde seanslara girmeye devam ettim. Zaten ilk gittiğimde görevli bayan bana "eğer yarıda bırakırsan daha fazla çıkar aman hee hep gel" demişti. Haliyle seanslarımda aralar oluşmaya başladı. Başta her 1 ayda bir yüz,boyun,ense bölgesine, 2 ayda bir de göğüs bölgesine düzenli olarak gelmem gerektiği, aksi taktirde kılların daha geç biteceği söylenmişti ama mecbur şehir dışında olduğum için bazen 3,4 ayda bir yaptırabiliyordum. Tabi her gittiğimde en yüksek dozda atış yapıyorlardı, aksi taktirde düşük dozda atış yapılırsa kıl köklerinin inceleceğini ve Alexandrite Lazerinde ince tüyleri görmeyeceği için öyle kalacağını ve kalitelerinin bu samimiyetten geldiğini söylediler! Neyse yazın istemeden de olsa bronzlaştığım için seansa almadılar. Bazen 2,3 ay bronzluğun geçmesini bekleyipte gittiğim oldu. Böyle böyle toplam 9,10 seansı tamamladım. Her seanstan çıktıktan sonra yanak üstü, ense, boyun ve göğüsü bir süre pürüssüz gördüğüm için çok seviniyordum. Ama bu sevinç 3. ayın sonunda kıllar daha çok ve gür çıkmaya başlayınca sona eriyordu. Her seferinde böyle oldu. Ve yanak üstüm, boynum, ensem, göğüsümde şu lanet lazer, daha tüy olan nereye deydiyse oralarda ki kıllarda simsiyah gür bir şekilde çıkmaya başladı. Boynumla göğsümü neredeyse birleştirdiler ki ilk gittiğimde boynumla göğsüm arasında 4,5cm ye kadar inanın tüy bile yoktu. Ensemi sormayın bile artık sırtıma doğru 10cm ye kadar kıl var. Neyse ailem bile bu durumu farketti ve zamanla bana "sende hormon bozukluğumu var her geçen gün kıllanıyorsun" diyorlardı. Bu durumu gittiğim yere her seferinde belirtmeme rağmen "hayır biz çok büyük azalma görüyoruz, sende hormon bozukluğu da olabilir" diyorlardı. Bende sırf merak edip gidip hormon testi yaptırdım ama hiç bir şekilde hormon bozukluğu çıkmadı. Halbuki her seansda görevli bayan, lazeri gittikçe daha çok tüysüz bölgeye değdiriyordu. Başta boynumun, ensemin bir kısmına deyen lazer artık çıkan kıllarla daha aşşağılara doğru inmeye başladı. Göğsümde de her seans da omuzlarıma doğru çıkıp ordaki tüylere atış yapıldığı için onlarda kıla dönüyordu. Bu duruma daha fazla tahammül edemedim. Beni 2 senede daha da rezil ettiklerini, kıl çıkmayan yerde bile kıl çıkarttıklarını söyledim ama ısrarla kıl köklerinin zayıflayıp sarardığını ama kılların yukarı kısımlarının siyah olduğunu, bu yüzden bana daha fazla Alexandrite Lazer yapamayacaklarını, yapsalarsa lazerin kıl köklerini görmeyeceğini söylediler ve o ara biraz da bronz olduğum için istersem Nd yag lazere gitmem gerektiğini söylediler. Seansıma giren bayan, hemen karşıda ki hastahanede bu cihazı kullanan merkez varmış bi git görüş dedi. Evet şaka değil. 2 yıl önce oraya epilasyon yaptırmak için gittiğim bölgelerde 4,5 katı daha fazla kıl çıkartıp güle güle dediler!
O sinirle önerdikleri hastahaneye gittim ve sorunumu anlattım. Onlar bile duruma şok olup "seni ne hale getirmişler, bumu kalite" diye düşüncelerini belirttiler. Bende cihazınız Nd yag ise sizde bu bölgelerimi yaptırıp bitireyim dedim. Yüz,boyun,ense,göğüs için 300TL ye anlaştık. Orada da 2 seansa gittim. Sağolsun 300tl ye anlaştığımız ilk bayan anlayışlı olduğu için sırf mağduriyetime istinaden ücret almadan her gittiğimde koltuk altına ve sırtımdaki bir kaç siyah kıla da atış yapıyordu. 2 seansta buraya böyle gittim. 3. seansa gittiğimde benim seansıma giren ilk bayan işten çıktığı için genç ve tecrübesiz bir bayan seansıma girdi. Elektronik okuduğum için en azından cihazların kontrol panellerindeki bilgileri okuyabiliyorum. O yüzden cihazın göstergesinde 14joule de atış yapacağını farkedince "bugüne kadar gittiğim yer bana hep 22joule ile atış yapıyordu bari sizde en azından 16joule e çıkarın yoksa bitmez, incelir. Bunu size benmi söyleyeyim yani" dedim. Bayanda bana "onların makinası ile bizim makinamız aynı değil. Bizim 16joule'ümüz, onların cihazının 22joule'üne tekabül eder hem dayanamazsın, hafif bronz da olduğun için kalıcı yanık oluşabilir" dedi. Ama artık bıktığım için ne olursa olsun yeter ki artık biran önce bitsin diyerek 16joule'e çıkartmasını istedim. Halbuki 10 seans kadar gittiğim karşıdaki merkezin kullandığı cihaz "Alexandrite Cynosure Apogee 5500" idi. Burdaki de "Alexandrite Candela" cihazını kullanıyordu. Sadece markaları farklıydı yani. Tabi ilk bayanın bana yaptığı fazladan atışları bu bayandan da rıca edip omuzumdaki ve sırtımdaki 2,3 tane siyah kılada atış yapmasını rıca ettim, bayanda bir sorun olmayacağını söylerek atış yaptı ama hay söylemez olaydım. Omuzumdaki ve sırtımdaki 2,3 kılı yok edicem diye, tüyü bile gözükmeyen bölgelere bu bayan atış yaptı ve oralarda da kıllar çıkmaya başladı. Hatta işlerin ters gittiğini düşünüp, nerelere kadar atış yaptığını görmek için özellikle bayana ense tarafımın fotoğrafını kendi telefonum ile çektirdim ve baktığımda, utanmasa sırtıma kadar atış yapacakmış bunu gördüm! Umarım fotoğrafı paylaşmam ayıplanmaz ama ne hale geldiğimi görün diye ekliyorum;
Tabi seansı yaptırdığım gün sıcağı sıcağına olduğu için hiç birşey anlamamıştım ve ertesi günün sabahına uyandığımda şok oldum! Yanak, üstü boyun ve göğüsümden çok, ensem beni korkutmuştu çünki diğer bölgelere göre felaket kabuk bağlamıştı. Bende kalıcı yanık oluştuğunu sandım. Zaten o tecrübesiz bayan, ensemi öyle bir ovallikte çizmişki bi asker traşı yaptırsam millet "bu nasıl bir ensedir" diyecek yani o kadar doğal durmuyordu;
Ama Allah'dan kabuklar 20 güne kadar keselendikçe döküldü ve içim rahatladı. Bu seanstan sonra ense hattımın kalıcı olarak kıllar yok olacağı için bozulacağını sanmıştım halbuki aradan 3 ay geçmeden tüm ensemde fazlasıyla geri çıktılar. Şimdi ense hattımın bozulmadığına mı yoksa kılların fazlasıyla geri çıktığına mı sevineyim? Traji komik bir durum. Ve bu lazer epilasyonda ki son seansımdı! Bu seanstan sonra rıca edip kendi isteğimle bi kaç kıl için atış yaptırdığım omuzum ve sırtım kılla dolmaya başladı. Yanak, üstü, boyun, ense göğüs malum zaten. Halbuki ilk fotoğrafta omuzum ve sırtımı sonkez pürüssüz göreceğimi nereden bilebilirdim ki! Omuzum ve sırtımda görmekte zorlandığınız tüyler şimdi birer kıl. Şu anki halimide ne siz sorun ne ben söyleyeyim...
Sonra öğrendim ki bu cihaz da başka bir marka Alexandrite Lazermiş. Halbuki ben başta araştırmayıp ND Yag lazer diye girmiştim ki kendileride öyle belirtmişti. Ve 3. seanstan sonra orayada gitmedim. Bu olaylar tüm kıllarımın, dediklerine göre köklerini tahrip edip sarılaştırmış ama üst tarafları hala siyah. Bu yüzden artık lazer görmüyormuş!
Hakkımı hiç birine helal etmiyorum. 3 yılda biriktire biriktire 5 milyar para vererek kendi elimle tüyleri kıla çevirdim. Şimdi ben çektiğim acıyamı, verdiğim parayamı yanayım anlamadım. Şu lanet kapitalist sistemde bütün sektörler, yenilenebilir üretim peşinde. Bunlara lazer epilasyon sektörüde dahil zira bu sektöründe amacı, kendi vücudumda gördüğüm kadarıyla kılları bitirmek değil, aksine insanları bu sektöre daha fazla mahkum etmek. Yok karınca yağı, yok hürrem hamam otu yağı, yok bioder vs. bir ara bunlarıda kullandım. Hatta ağda yaptıktan sonra limon suyunun içine tuz döküp ağdalı yere bile bastım düşünün artık. Lanet olsun hepsine...
Ve ben artık bu lanet olası kıllarımla 3 yıl önce başlayan savaşımdan galip çıkamadım. Ne maddi ne manevi gücüm kalmadı artık. Ama yılmayarak son bir umut ayağa kalkmaya çalışıyorum. İnanın bu kıllarımı azaltmadan ölürsem gözüm açık gidecek. Göğsümü boşverdim bari sadece şu yanak üstü, ense, boyun bitsin. Bu yüzden araştırmalarım sonucu en acısız ve en etkili epilasyon yönteminin Soprano XL ütüleme diod lazer epilasyon olduğunu öğrendim. Ama İstanbul'da bu cihazı kullanan hiç bir yer bulamadım. Bu cihazı kullanan bir firmayı bilen arkadaşlar özelden söylerlerse minnettar kalırım, yada daha iyi bir fikriniz varsa duymak isterim. İğneli epilasyona bile gitmeyi düşündüm tabi göğüs çok büyük bir bölge olduğu için sadece yanak üstü, boyun, ense için gidecektim ama hem dayanamam hemde çok uzun süreceğini düşündüğüm için gitmedim. Zaten 3 yıl kaybettim, bi 3 yıl daha dayanamam.
Bu lanet olası lazer epilasyon birtek bendemi ters tepti Allah aşkına biri cevap versin. Yoksa kadın erkek farketmeden her insanda mı kılları çoğaltıyor. Lazer epilasyona en az 3,4 yıl önce girip kılları kalıcı bir şekilde bırakın %100'ü, %50 bile biten varmı? Eğer yoksa, bu lazer epilasyon sektörüde dediğim gibi insanları aptal yerine koyup sömürmekten başka bir halta yaramıyor. Yok eğer varsa bende bir sorun var diyip kaderime razı olucam. Selametle
Son düzenleyen: Moderatör: