Üstün zekalı çocuklara nasıl yardımcı olacağız ?


pehh çocuğun girdiği sınavdan haberim yok :) bi kazanamadı dedi okul o kadar bilmiyordum puan olayını bak.
bu senede girdi bakayım madem zahmet olmazsa
 
nooption .!.:
pehh çocuğun girdiği sınavdan haberim yok :) bi kazanamadı dedi okul o kadar bilmiyordum puan olayını bak.
bu senede girdi bakayım madem zahmet olmazsa
Genişletmek için tıkla...

zaten kazansa idi okul peşinize düşerdi

bizimkiler de kazanamadı diye haber verdiler de eşim bakmıştı 30 tane yapması gerekiyormuş o seneki ortalamaya göre galiba 28 yapmış idi

biz aman üstün olmasın diye sevinmiştik
 

+1 bırakayım buraya hemen.
Sanırım bu mevzuyu başka bir topikte senle konuşmuştuk, oğlumun asla üstün zekalı olmasını istemem, normal çocuk olsun yeter diye. :) Hemfikirdik :)

Benim için tam bir zulüm yoluydu, belki şimdiki imkanlarla ve aile desteği ile çok daha olumlu ve kazançlı yollar takip edilebiliyordur.
Bizim zamanımızda merkez sadece İstanbuldaydı ve beni 10 yaşında yatılı istediklerinde ailem kesinlikle karşı çıktı.

Sonrası bol bol antidepresan, duygu durum dengeleyici, yalnızlık ve uyum sağlamak için kendini zorlama olarak geri döndü, umarım hiçbir çocuk bunu yaşamaz, cevherini en güzel şekilde işletmenin imkanını yakalar.
 
Zeka testi beş yıl sonra tekrarlanamaz diye bir kural ve kaide yok bununla birlikte Wiskar zeka testi sonucunda çocuğunuz üstün zekalı çıktıysa üstün zekalıdır bu da değişmez.
Ancak çocuk,sahip olduğu potansiyele uygun olarak desteklenmediği ve gerekli eğitimi almadığı taktirde potansiyelinde belli bir miktar körelme olabiliyor.
Tüm psikolojik testler aradan altı ay zaman geçtikten sonra tekrar uygulanabilir.
Sadece test tekrarına gerçekten ihtiyaç olup olmadığı iyi değerlendirilmelidir.
Özel merkezlerde yapılan testlerin güvenilir olmadığı konusuna katılmıyorum.
Sizin çocuğunuzun üstün zekalı olmasının merkeze ne gibi bir katkısı olabilir?
Bu tip testler matbudur, maddeleri merkezden merkeze değişmez,değerlendirme kriteri de tektir,her uzman bu kritere göre değerlendirme yapar.
bununla birlikte testi uygulayanın bu konudaki tecrübesi,testi uygulama sıklığı, çocuğun o günkü ruh hali,testi uygulayanının çocuğa yaklaşımı ve çocukla kurduğu etkileşim,
sonucu kısmen de olsa etkiler.
Son yıllarda çok fazla çocuğun,üstün yetenekli tanısı almasının altında yatan sebepler de ayrıca konuşulmalı.

Üstün zekalı olmanın,ülkemiz şartları ve eğitim politikalarımız düşünüldüğünde ne yazık ki ailenin ciddi emek vermesini gerektiren ve
farklı bir bakış açısı isteyen;özel ve zor bir durum olduğunu kabul etmek lazım.

Size tavsiyem mümkünse rehberlik araştırma merkezinde (RAM) değilse Tüzder veya Zeka Vakfı gibi bu işe daha profesyonelce eğilen kurumlardan birinde ya da kaliteli,isim yapmış bir özel psikolojik danışmanlık merkezlerinden birinde,oğlunuzun zeka testini yeniletmeniz ve net bir tanı almanız.
Tanı kesinleştikten sonra neler yapılabileceğini isterseniz tekrar konuşuruz.
 

yok ben kaç puan aldığını öğrenebildiğimizi bilmiyordum.
hani yanından yöresinden geçebilmiş mi diye:)
 
Canım wiscar uygulayıcı eğitimi su an uzaktan eğitim olarak bile verilen bir envanter. Testi yeterince iyi bir eğitim almayan bir Uygulayicinin uygulaması ciddi değerlendirme yanlislarina yol acar.Zaten uygulama yapılan yerde puanlama bile yaparak eline vermemişler .Uygulayicinin verdiği komut,arada girdileri bile sonucu etkiliyor.Bu yüzden illaha istiyorsa daha güvenilir bir yerde uygulatmasi daha iyi olur.
 
Öncelikle geçmiş olsun demek istiyorum. Çünkü önünüzde zor bir sürec var.

Ben eğitim fakültesi mezunuyum. Uzman değilim. Ama az miktarda bilgimle şahsi görüşümü sizile paylaşmak istedim.

Özel gereksinimli çocuklar ve özel egitim dersinde üstün zekali ve üstün yetenekli çocuklar dersini hocamız anlatırken demişti ki:üstün zekalı bir çocukla zihinsel engelli bir çocuk eğitim zorluğu açısından hemen hemen aynı yerde durur. Bizin için önemli olan çocuğun zeka seviyesi değil,akranlarıyla olan farklılığının ne kadar derin olduğudur. Akranları ile kaynaşamayacak kadar farklı bir çocuk daima engeldir. Üstün zeka kulağa hos gelebilir. Ama egitimciye genel olarak pek hoş gelmez çünkü o farklıdır. Farkın olumlu ya da olumsuz olması ile pek ilgilenmiyoruz. Farklı olmasi tek başına özel ilgi isteyen bir durumdur. Ve yıpratıcı bir süreçtir. Hem çocuğu hem veliyi uzun vadede yorar. Çocuklar kendine benzeyen akran yokluğundan sıkılır, öğretmenini sığ bulur... ve genelde psikolojik yardım almak zorundadırlar.


Sevgili konu sahibi.. evet üstün zeka kulaga hoş geliyor. Yalan yok. Ama eğitimci olarak baktığım zaman çok zor bir sürec sizleri bekliyor. Artık normal bir çocuk velisi değil. Özel egitime muhtaç bir çocuğun velisisiniz. Insallah gereken destegi görür ver insanlık için çok faydali işler yapar. Size şimdiden kolaylik diliyorum.

Çocuğunuzun yolu açık olsun.
 
benim özel egitimim 10 yas civari basladi. drama ve sanat kurslari, kimya ve bioloji kursalarina gitdim. spor hayatimda hep cok büyük bir rol oynadi (team sporu ve bireysel sporlar).
ilgi alanim asiri degisken oldugu icin hayatimda konstant denilecek bir hoby hic olmadi.
okul ve uni hayatim berbat gecdi- ama kisiligimi negatif etkiledigini sanmiyorum. psikolojik bir sorunum yok ve olmadida. antideprasan vs. kullanmadim.
benim ailem güzel yönlerdirdi ve baya zaman ve nakit harcadilar benim icin. asla yargilanmadim- ilgi duydugum her konuda destek gördüm.
 
Anemnezcim normalde wiscar eğitimleri ve sertifikasyon; psikologlar derneğinin onayında,
biz PDR mezunlarını bile kabul etmiyorlar eğitimlerine.
Elbette çeşitli özel danışmanlık firmalarından, uzaktan eğitim yoluyla sertifika almış ve bu konuda yetkinliği olmayan birinin uyguladığı zeka testi olumlu sonuç vermeyecektir.
Zaten kaliteli merkezler de bu tip,sadece adı uzman olan kişilerle çalışmıyor.
Bu nedenle RAM veya Tüzder gibi kurumları tercih etmekte fayda var ama özel psikolojik danışma merkezlerinin tamamını da aynı kefeye koymak doğru olmaz.
Tanıdığım ve eğitim aldığım son derece profesyonel çalışan özel merkezler de var.
Ayrıca bazı uzmanlar net skor söylemektense çocuğun aldığı puanı belli bir aralık içersinde telaffuz etmeyi tercih ederler.
Testin tamamı da veliye verilmiyor,
test skorunun veya aralığının yazıldığı bir rapor veriliyor.
En azından benim irtibatlı olduğum merkezlerin çalışma prensibi bu yönde.
 
Kesinlikle her özel merkezi "kalitesiz" olarak damgalamak doğru değil.Ama ben konu sahibi arkadaşın çocuğuna envanter uygulayan arkadaşın TPD onaylı bir sertifikası olmadığı için değer aralığı olarak da yazılmamis bir sonuc değerlendirme raporu verdigini düşünüyorum .Bilmiyoruz ki görüşmeye gidilen kişi de gerçekten pedagog mu? Su formda defalarca kez "pedagog" olduğunu iddia eden ve senin de defalarca kez bu unvani kullanabilmesi için gerekli eğitim /yeterlilikler konusunda bilgi verdiğin -duzelttigin arkadaşlardan birisi bile olabilir
 
Elbette bu ihtimal de göz ardı edilmemeli.
Sonuçta çocuğa uygulanan zeka testi sonucunda,
bu çocuk üstün zekalı olarak belirlendiyse aileye raporun dışında sözel olarak da bilgi verilmeliydi.
Ben hem merkezin yaklaşımını hem de sınıf öğretmeninin tavrını yadırgadım.
Meslekte 3 yılını tamamlamış bir öğretmenin potansiyeli yüksek bir çocuğu fark ve takip etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Öğretmen hem rehberlik servisini hem konu sahibini bilgilendirmeliydi.
İhmaller silsilesi var bu olayda.
 

Evet konuştuk seninle bunu. Yürekten diliyorum ben oğlumun normal bir zekaya sahip olmasını. Çünkü hem aile için, hem çocuk için zor bir süreç. Bitip gidecek ya da geçecek bir durum da değil üstelik. Ömür boyu devam ediyor.

Seni yine yatılı göndermemişler. Ben kız kısmı okumaz diye düşünen bir baba ile yıllarca mücadele ettim. Kız kısmının zekası da olmaz haliyle :) bir de ortalama bir zekaya sahip, okumak istemeyen, başarısız bir erkek çocuğu olan abime gösterilen örnektim. Örnek dediysem öyle güzel algılama durumu sakın. "kız haliyle senden başarılı. Sana yaptığımız desteği, verdiğimiz parayı ona versek nerelere gelirdi. Tüüü yazıklar olsun" ben bu noktada gereksiz bir ayrıntıydım sadece :) evet abime verilen maddi manevi destek bana verilmedi. Abim de o emeklerin karşılığını vermedi.

Ay neyse hatırladıkça sinirleniyorum. 32 yaşındayım hala mutlu değilim. Konu sahibini tenzih ediyorum bazı anneler "ay benim çocuğum üstün zekalı" deyip bunun olması için çocuğu testten teste sokuyorlar ya. Ağızlarının ortasına çakmak istiyorum. Gerçekten bunu yaşamış olsalar, hayatlarına az da olsa bu durumun etkisi olsa, zerre kadar istemezler böyle bir sorumluluğu.

Türkiye burası yahu. Zaten imkanlar kısıtlı. E donanımlı, sabırlı ve de gelişime açık olan, destekleyici bir aile profili var mı bu ülkede? Varsa da sayısı kaç? Çocuğum üstün zekalı olsun. Eee olsun da sen buna hazır mısın? Sen bunu kaldıracak durumda mısın? Üstün zeka=okul başarısı olarak algılıyor aileler durumu. Lakin o iş öyle değil işte.
 
Diyorum ya bu alanda uzman olan herhangi birisi "dahi derecede üstün zekalı" bir çocuğun okul,aile ve akranları ile ilişkilerinde sorunlar yaşayabileceği ve bu sorunlara yönelik aile/çocuk ile çalışılması gerekecegi konularında aileyi bilgilendirirdi.
 

Hocam beni bu konuda aydınlatın lütfen :) "pedagog" ünvanı kimlere veriliyor? Bu konuda herkes bir şey söylüyor ve çokça araştırmama rağmen netleşmedi bu durum zihnimde. Ülkemizde herkes pedagog. Uzmanlar diyor ki böyle bir bölüm yok. Birileri diyor ki, şu bölümü okuyup üstüne şu eğitim ve sertifikasını alırsa pedagog olur. Geçenlerde yurt dışında çalışan bir pedagogun yazısını okudum. Bizim ülkemizde pedagog ünvanı alınacak bir eğitim yok diyor. Ama baktığında herkes pedagog. Çocuk gelişimi okuyan da, psikoloji okuyan da. Seçenekler çoğaltılabilir. Aydınlatın beni lütfen :)
 

Geçenlerde bu sitede biri bana "oğlunuz elektra kompleksi yaşıyor olabilir. Ben uzmanım" minvalinde bir şeyler yazdı. Psikolojik danışman imiş kendisi. Uzman olduğunu iddia etmese, olabilir yanlış hatırlar derim garipsemem ama uzman.

Canım ülkemde durum bu ne yazık ki. Herkes uzman. Oğlumu üç farklı uzmana götürdüm üçü de farklı şeyler söyledi. Şimdilerde paraya kıyıp gerçekten uzman olan birine götürmeye çalışıyorum.

Kendi yaşadıklarımı anlatmıyorum bile. Anlatsam psikoloji bilimi kan ağlar.
 
İki yıllık çocuk gelişimi mezunu arkadaşlar pedagog...eğitim yönetimi ,sosyoloji,felsefe okuyup zamanında devlete rehber öğretmen olarak atanmış arkadaşlarin "psikolojik danışman/aile danışmanı vs..." unvanlarını kullandığı ve kötüye kullanima çok açık bir alan psikoloji ...ozellikle çocuk psikolojisi bölümü koca bir pazar alani....her egitimden "uzman" var.Allah yardımcın olsun .
 
İdrakcim ülkemizde 1980 den sonra pedagoji eğitimi veren lisans bölümleri kapandı dolayısıyla 'pedagoji' adı altında lisans veya yüksek lisans eğitimi veren bir üniversite, fakülte,bölüm yok.
Bununla birlikte çocuk gelişimi ve eğitimi bölümünde, Yükseklisans veya artı doktora yapmış kişilerin pedagog ünvanını kullanması olağan karşılanıyor.
Pedagog ünvanı psikolojik alt yapısı olan kişilere değil daha çok eğitimsel bakış açısına yönelik bir ünvan.
Yine zaman zaman Eğitim Programları ve Öğretimi ve/veya Eğitim Bilimleri alanında yüksek lisans veya artı doktora yapmış kişiler de pedagog ünvanını kullanabiliyorlar
mesela Dr.Özgür Bolat buna bir örnek.
Bir de yurtdışında pedagoji lisansı okumuş ülkemizde sosyoloji veya piskolojide Yükseklisans yapmış bazı kişiler pedagog ünvanını kullanıyor örneğin Adem Güneş.
Çocuğunuzla ilgili üç farklı uzmandan,üç farklı görüş almanıza çok şaşırmadım çünkü psikoloji matematik gibi 2 + 2=4 eder şeklinde kesin kuralları olan bir bilim değil.
Psikolojide farklı ekoller ve bu ekolleri benimseyen uzmanlar var ve bir çocukla ilgili görüş ve/veya öneri bildirirken yaklaşımımızı bu ekoller belirliyor.
Ayrıca kişisel olarak çocuğa ve ebeveynliğe bakışımız,mesleki tecrübemiz,alanda kendimizi ne kadar yenilediğimiz, ne kadar farklı okumalar yaptığımız ve benzeri bir çok unsur bu görüş farklılığında rol oynuyor.
Çünkü değişmeyen tek şey değişim,psikoloji bilimi de tıpkı dünya ve diğer bilim dalları gibi her gün yeni bilgilerin ışığında değişiyor,evriliyor.
Geçenlerde,çocuk psikiyatristi olarak ciddi bir ün yapmış,kitaplarını üniversitelerde ders kitabı olarak okuduğumuz ve şu anda hayatta olmayan bir hocamızın kitabı elime geçti.
kitapta,çocuğa fazla hırpalamadan,hafif şiddetteki dayağın kabul edilebileceği yazıyordu.
20-30 yıl önce bu fikir belki normal görülüyordu ve kabul edilebilirdi,şu anda asla kabul edilemez.
Sözü fazla uzattım,umarım yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
 

Seninki hakikaten daha betermiş, kız kısmı okumaz kafası anamgil devri değil miydi ya? Hayet ettim bi kuşak daha aynı kafayı taşımasına babanın.

Katılıyorum ki bu sadece okul başarısı olarak görülemez bir durum, bu tüm hayat, tüm insan ilişkileri, bakış-düşünüş farkı ve doğru yönlendirilmezse ömürlük yalnızlık/tatminsizlik/arayış/sıkılma demek. Biz yaşadık-yaşıyoruz (Gerçi ben şahane köreldim de uyuştum iyice), umarım çocuklarımız yaşamaz, ben de gönülden istiyorum ki çocuğum ortalama ve uyumlu bir cocuk olsun, çünkü aynen dediğin gibi "Burası Türkiye"...
Ama eskisi gibi olmadığını da görüyorum Idrak, artık aileler daha bilinçli, imkanlar daha fazla.
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

B
eş seçimi
3 4 5
Yorumlar
85
Görüntüleme
2K
Bulutlarinsesi
B
tüp bebek sürecinde sizi bekleyen seyler (testler, opu, transfer süreci)
7 8 9
Yorumlar
160
Görüntüleme
23K
peynirim41
P
14 yaş ergenlık erkek arkadaş
8 9 10
Yorumlar
186
Görüntüleme
10K
samantha
M
  • Kilitli
Çaresizim artık kafayi yiyeceğim
3 4 5
Yorumlar
97
Görüntüleme
6K
eyeofthesky
  • Kilitli
eşimle tartıştık tarafsız yorumlarınıza ihtiyacım var
3 4 5
Yorumlar
85
Görüntüleme
9K
kalfe
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…