- 3 Eylül 2012
- 21.841
- 57.451
- 798
hala takip eden varsa...
barışmak istedi, reddettim. bu kadar.
bana söylediği bütün lafların aynılarını söyledim ona :)İyi etmişsin :)
Pis hayvan nasıl bozmuş seni yalvarma diye.
Yalvartırlar adamı itttt deseydin hehe :)
Bir de utanarak soriciğim.
O ücretsiz kredi ile baktırdığımn fal uygulaması adını? :)
bana söylediği bütün lafların aynılarını söyledim ona :)
basirly idi ama artık bedava kredi vermiyor
çok düşündüm nereye konu açsam nereye yazsam ne yapsam diye. zaten ne zaman ayrılsak ben yazı yazma isteğiyle dolup taşıyordum. ya blog yazmayı düşünüyordum ya da twitter. onlarla uğraşacağıma burda kendi kendime yazayım dedim
yorum morum beklemiyorum. forumun bu kısmında takılan da pek yok zaten. kendi kendime vakit geçiririm burda işte. her gün ne hissettiğimi yazarım. ona yazmaktan daha iyi.
bugün ayrıldı benden. daha doğrusu dün ayrıldı. ama ben inanmadım. bugün geri döndürmek için, uzatma demek için mesaj attım da anca inandım.
nasılsa burası günlük. çekinmeden her şeyi yazabilirim. o yüzden başlıyorum;
mesaj atmayacaktım normalde. o da uzatmaz 2 güne bırakır inadı diyordum. ama ne zaman aramız kötü olsa fal attığım bir falcı vardı. 2 kere baktırmıştım sanırım. kadın ikisinde de iletişim tarihini bildi bende. başka da bir şey bilmiyor. zaten bedava krediyle baktırıyordum, sırf tarih bilsin diye atıyordum.
dün gece yine attım. sabah yorumlamış. baktım 10 dakika fal atmış, dinlerken üff dedim içimden sadede gel. ne zaman bitecek bu inadı, tarih ver geri kalan boş yorumlarını bırak. "üzgünüm canım ama geri dönüş yok bu sefer" demiş. öncekilerde bildi ya, tutuştum ben. hayır ya dedim olamaz. korktum.
hemen mesaj attım. dün "özür dilemezsen barışmam" demişti. özür diledim ki barışsın. zaten dileyecektim ki ben normalde, zaten hatalıydım ama o tavrı hoş değil, böyle rest çekti diye dilememiştim. çünkü o kavgada onun da hatası vardı ama ben ona öyle rest çekip özür sırası koymamıştım. o koyunca gurur yapıp "bu resti bırakmadığın sürece dilemem" demiştim. bir daha bu tavrı bana yapamasın, bir daha böyle rest çekemesin diye "hatalıyım ama sen böyle yaptığın sürece özür dilemem" demiştim. ama bu sabah ayrılmasın diye diledim
kabul etmedi. geçmiş. ilişkimiz sorunluymuş ve artık sorunlu ilişkimize devam etmek istemiyormuş.
daha 1 hafta önce neler neler duydum ben bu adamın ağzından. bugün söylediklerinin tam tersiydi.
onları hatırlattım. senin cümlelerin bunlar dedim. hatamı affettirmeye çalışırken de onları kullandım. o bir hatasını affettirmeye çalışırken onları demişti çünkü. aynılarını yazdım. "sana seni dediklerini diyorum, insan 1 haftada 180 derece değişemez ki. 1 hafta da değil hatta, bir tek şu 2 gün var, ne oldu bu kadar değişecek?" dedim.
artık inanmıyormuş. barışsak da ben yine aynı hatayı yaparmışım (duyan da büyük bir şey yaptım sanacak! kavga ederken boş boş konuştum sadece). ama diyorum bak bu laflar senindi. artık vazgeçmiş, düşünceleri değişmiş, 1 hafta fikir değişmesi için yeterli bir süreymiş, sorunlu bir ilişkiye daha fazla devam etmek istemiyormuş (kendi ağzıyla biz sorunlarımızı çözdük, düzeldik artık diyordu kaç aydır. şimdi bir anda sorunlu olduk ama tekrar!). bundan sonra ne yapacağı beni ilgilendirmezmiş. 2 ay sonra da birini bulabilirmiş ertesi gün de. ben de ona daha fazla yazmayı kesmeliymişim. bugün ilk gün psikolojisiyle kötüymüşüm, kendime süre vermeliymişim, en azından 1 hafta yazmamak için kendimi tutmalıymışım. onun tercihi hiç yazmamam yönündeymiş, ama illa yazacam diyorsam kendime böyle süre koymalıymışım. zaten yazın yurt dışında olmak bana iyi gelirmiş, düzelirmişim, yani düzelirim diye umuyormuş. laflara bak, bir de beni teselli ediyor haspam.
hele bir de ağır bir laf etti ki.
zaten ben dün ona kendimi engelletmiştim. ben demiştim "engelle, özür dilemem ama sabah akşam yazarım" diye. engellemişti. bugün arkadaşıma grup açtırtıp öyle konuştum.
normalde yalvarma moduna geçmem. daha önce de oldu bu, gitme diye yalvarmadım. ama daha yakın zamanlarda o büyük bir hata yapmıştı ve ben yeter artık diye çıldırdığımda "antonie beni terk etme", "lütfen ayrılmayalım", "ayrılmak istemiyorum" diyip durmuştu. hatta "beni böyle bir zamanda terk edemezsin" bile deyip acıtasyon yapmıştı. ben de bundan güç aldım. o bana "beni terk etme" demekten utanmadıysa ben de diyebilirim diye düşündüm, e tabi bir de 2 senelik ilişkide gurur olmaz dedim.
ve "ayrılmayalım, ayrılma lütfen, ayrılmak istemiyorum" vs yazdım. bunun üstüne hayvan herif bana dedi ki;
"yalvarma. değerli bir şeyler dediysen bile yalvarmalarınla değersiz hale geliyor"
bunu yazıp gruptan çıktı. kalakaldım.
o bana çekinmeden dedi diye ben de ayrılma, gitme demekten çekinmemiştim. ama ne olursa olsun çekinmek gerekirmiş.
o bana gurur yapmadı diye ben de ona yapmamıştım. ama hak etmiyormuş. ne biçim laf etti öyle.
hala inanamıyorum bu ayrılığa. bu kurduğu cümleye. ama yasın evreleri var ya sonuçta, daha inkar kısmındayım. çok normal.
bir daha yazmam ona asla. gider gün sayarım. gelirim ona yazacaklarımı buraya yazarım.
günlük tutmak, buraya yazmak iyi gelecek.
bir süre sonra da buraya bakar gülerim. ne aptalmışım, kimin için acı çekmişim derim
ama bir insan 2 günde nasıl değişir ya?
1 hafta önce duyduğum o sözlerin hepsinin içi boş muydu?
fal yolu bekliyorum yine. bu sefer parayla attım.
yazın bir ara fal bağımlısı olmuştum. ne paralar harcadım. ne umutlar bağladım. bu sefer bağımlı olmak istemiyorum.
tek fal yetsin bana.
yetmiyorsa da ayda 2 falla yetineyim mesela.
günde 2 fal yolladığım saçma zamanlara dönmeyeyim.
öyle işte günlük.
dün ayrıldık ama bugünü gün 1 saymak istiyorum.
ben çok mutsuzum.
kandırılmış hissediyorum.
unutmak istemiyorum.
her şey bir rüya olsun istiyorum.
dünkü kavgaya dönelim ve o kadar saçma saçma, boş boş konuşmayayım, o hatayı yapmayayım istiyorum.
ama bir yandan da iyi ki yaptım, ilk hatamda beni terk ettiğini gördüm, 1 haftaki önceki laflarının içi boş olduğunu gördüm diyorum.
zamanla unutacağım. az kaldı.
zaten 3 hafta sonra gidiyorum ingiltereye.
az kaldı. çok az kaldı.
3 hafta dişimi sıkayım.
orda aşk acısı çekmeye bile zamanım olmaz.
merhaba, güzel dilekleriniz için teşekkürler, sevgiler. bu kadar geç cevap yazdığım için kusuruma bakmayın.Merhabaantonie
Öncelikle günlüğünü acı bir ayrılık içeriyor olmasına rağmen keyif ve heyecanla okudum..
Çok içten, olduğu gibi, konuşurmuşçasına takındığın yazı dili insanda farklı bir etki yaratıyor sanki senin dünyana girip canlı yayın izlermiş gibi :) Bundan ötürü mutlaka blog açmanı ya da bir kitap yazmanı şiddetle öneriyorum.
Ayrılık denen illet bütün bedeni sarıp iliklerine kadar sızlatsa da sen bu ifadeyle mücadeleni taçlandırmışsın adeta..
Takdir ve tebrik ediyorum..
Hayatının bu kadar içine dahil olunca haliyle insan merak ediyor, nedir son durumun, neler yapıyorsun, okul açıldı karşılaşmalar yaşandı, geri dönüş adımları oldu.. Bunları da aynı içtenlikle anlat bence bize, ve senin benzeri hikayeleri yaşayanlar için de örnek teşkil etsin, adımlar sağlam atılsın kimbilir farklı faydalar da sağlar.
Tatlı keyifli huzur dolu bir yaşamın olsun diliyorumm.
Sevgiler..
evet..antonie barıştınız mı canım ?
buz gibi soğumuşken allahın pis, iğrenç cami tuvaletinde
tuvalet yav. tuvalet. siz caminin tuvaletinde ibadet mi ediyorsunuz, ne alaka? pis tuvalet sırf camiye ait diye mübarek mi oldu?bir ibadethane ye bu şekilde üslup ile yazmaniz hiç doğru değil
yine ayrılırsak -ki bence yüksek bir ihtimal :)- gelir yazarım buraya zaten, ama kendisi her ne kadar meymenetsizin teki de olsa, çok sevdiğim için “bir kere daha deneme” kararımdan pişman değilim. şimdilik. yalnız ne olursa olsun bunun son deneme olmasını istiyorum. bir daha ayrılırsak son olmalı. zaten yeterince cılkını çıkardık.
bir de 1-1,5 sene önce ilk ayrılığımızda onsuz hiçbir şey yapmayı beceremeyecekmişim gibi hissetmiştim.
üstünden kaç zaman geçti, kaç ayrılık atlattık, aylarca onsuz yaşadım ama yine aynı şeyi bugün de hissettim. çok şaşırdım.
ilk hissettiğimde bile şaşırmıştım. çünkü hiçbir zaman birbirimize bağımlı olmadık.
ama bu ilişkide biri diğerinin işlerini hallediyorsa o bendim esasen.
ilişkinin düzenli insanı, her şeyden bilgi toplayını, buluşmaları görüşmeleri ayarlayanı, ders çalışmayı planlayanı, “şurdan şu kitabı alıp şu konu ile başlıyoruz, şuraya ders videoları yüklenmiş önce onları izleyip sonra şunu okuyoruz”cusu bendim.
keza sınavlarda hep ondan yüksek alan ben, her seferinde “sınıfta mı kalacam?” korkusu yaşayan o.
onun hayatımda olmasının bana manen bir “destek”ten başka akademik olarak neredeyse hiçbir katkısı yok.
bunlara rağmen her ayrılıkta bir sonraki sınavı onsuz geçemeyecekmişim, bir derse onsuz çalışamayacakmışım, hayatımı düzene sokamayacakmışım gibi hissediyorum.
çok garip değil mi?
kuzu :) tesadüfe bak. bir ayrılıp bir barıştık sonra yine bir ayrıldık resmen.Selam antonie, senin kürkçü dükkanına ben de kısa bir süre önce dönüş yapmış bulunmaktayım, sinirler epey bozuk
Ah bizimkiler kendi aralarında sözleşip mi yapıyor bu durumu, bilemedim :)kuzu :) tesadüfe bak. bir ayrılıp bir barıştık sonra yine bir ayrıldık resmen.
senin nen var?
senin çok üzüleceğin bir durum olduğunu düşünmüyorum kuzu açıkçası, çözelim vs diye başlamışsınız zaten. dün tek bir gün konuşmamış olmanız da sorun değil hatta gayet olağan görüyorum ben. kafana takma hiç. 17 kasımda ayrıldıktan sonra ne zaman seninle iletişime geçti?Ah bizimkiler kendi aralarında sözleşip mi yapıyor bu durumu, bilemedim :)
Yazın olan ayrılığın ardından barıştık, birlikte çok güzel 4 ay geçirdik. Her şey eskisinden de güzel giderken, yanlış yerden damarına bastım ve bitti. (17 kasım) Sonrasında iletisime gecti benimle, bu hafta Istanbul a geldi, "cözmek icin caba sarfedelim ama adını koymayalım, icimizdeki kırgınlıkları temizleyerek ilerleyelim" dedik. Fakat gel gör ki 5 gün boyunca güzelce ilerleyen cözüm süreci dün patlak verdi sanırım. Dün mesaj yok, arama yok. Okul ile ilgili bir toplantı icin farklı bir sehire gitti gece. Sabah yine mesaj yok. Aradıgında umursamaz tuhaf bir "kosturuyorum, vaktim yok" tavrı.
Oysa ki insan seviyorsa, ufacık bir "aksatıyorum ama cok yogunum, telafi edicez merak etme" mesajı atacak vakti bulur degil mi? Simdi derin bir sessizlik icindeyiz, sonumuzu göremiyorum. Kendime oturup ondan bir adım beklemeyi hic yakıstıramıyorum, ama bir yanım da deli gibi adım bekliyor..
Sende durumlar nedir
Inanılmaz bir dengesizlik yapıyor, telefondaki ses tonunu falan duysan kesinkes bitti dersin, öyle bir durum bu.senin çok üzüleceğin bir durum olduğunu düşünmüyorum kuzu açıkçası, çözelim vs diye başlamışsınız zaten. dün tek bir gün konuşmamış olmanız da sorun değil hatta gayet olağan görüyorum ben. kafana takma hiç. 17 kasımda ayrıldıktan sonra ne zaman seninle iletişime geçti?
bende durumlar yazdığım gibi. 10 gündür aramız bozuk aslında, ama benim hata yaptığım mevzu da 1 haftalık ortada. 1 haftadır bir git gelli sürecin ardından dün kesin son noktayı ayrılarak koydu
1 hafta içinde iletişime geçtiyse siz 3 haftadır mı çözüm sürecindesiniz yani? uzunmuş biraz. ben yeni oldu sanmıştımInanılmaz bir dengesizlik yapıyor, telefondaki ses tonunu falan duysan kesinkes bitti dersin, öyle bir durum bu.
Ayrıldıktan sonra 1 hafta içinde iletişime geçmişti, geçmez olaydı diyorum şu an.
Ayrılırken soğuduğunu dile getirerek mi bitirdi?
Hata sendeyse, affetmesi icin yeterince çabaladın mı peki? Belki son bir umut vardır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?