unutma günlüğüm

gece kesin ağlarım dedim ama ağlamadım.
sanırım son hikayelerinde o gözükmediği için "o kalmamıştır yaa" diye düşünerek kendimi kandırdığım için.
ya da gece arkadaşlarımla yazışıp düşünmeme engel olduğum için de olabilir.
ya da akşam fal baktırıp "birkaç güne iletişim var" cümlesini duyup kendimi avuttuğum için de olabilir :) fala bedavaya baktırdım. buraya not düşeyim.

resmen ölücülük yapıyorum. 60 kuruşa toplam 3 fal baktırdım. ve daha hesabımda 20 tllik kredi duruyor.
 
Günlüğünü kurcaladım birazcık :) hemen hemen aynı yaş grubundayız seninle üniversite hayatımın bu yılını hıyarın birisi katletti:) ama hangi acı sonsuza dek bizimle ki? İnsan ölüm acısını bile unutuyor. Bir hıyar da gayet güzel unutulur :) ki biz aynı sınıftayız ismi lazım değil voldemort kılıklı şahısla. :) çok çok iyi anlıyorum seni umarım unutur yoluna bakar ve mutlu olursun :)
 
Günlüğünü kurcaladım birazcık :) hemen hemen aynı yaş grubundayız seninle üniversite hayatımın bu yılını hıyarın birisi katletti:) ama hangi acı sonsuza dek bizimle ki? İnsan ölüm acısını bile unutuyor. Bir hıyar da gayet güzel unutulur :) ki biz aynı sınıftayız ismi lazım değil voldemort kılıklı şahısla. :) çok çok iyi anlıyorum seni umarım unutur yoluna bakar ve mutlu olursun :)
biz de aynı sınıftayız ama okulların açılmasına daha 3 hafta olduğu içim bu kısmı kafama takmıyorum:dondurma:
sen unuttun değil mi? :)
 
bütünnn gece rüyamda peşimden koştu.
hatta bir ara rüya olduğunu anladım. "bak şimdi yavaşça gözlerimi açıcam ve gerçeğe dönecem" dedim. hafifçe araladım, gördün mü bak rüyaymış işte dedim kendi kendime. sonra tekrar yumdum, rüyaya kaldığım yerden devam edince "oha gerçekmiş" dedim :D
 
biz de aynı sınıftayız ama okulların açılmasına daha 3 hafta olduğu içim bu kısmı kafama takmıyorum:dondurma:
sen unuttun değil mi? :)
İlk aşkımdı ve zor bir ilişkiydi bizimkisi o yüzden 'unuttum' kelimesini rahat rahat kullanamıyorum. Ama artık ona karşı hislerim eskisi gibi değil ve onu hayatımda kesinlikle istemiyorum. Unuttum diyememekte alışkanlıktan sanırım ya. :)
 
sardım yine fallara ben yahu, bugün yine baktırdım.
ama daha pek baktırmam gibi geliyor. çünkü 1 haftada 6 fal atmış olabilirim lakin 5 tanesini beleşe getirdim, sadece birine para verdim.

pek sevdiğim, o parayla baktırdığım falcımın vadesi yarın doluyor. hadi bakalım. pek umudum yok. ama sürekli değişiyorum, bazen gün içinde cidden umutlanıyorum.

iletişime geçecekse geçsin vallahi sıkıldım.
geçsin de içimdekileri dökeyim, başka bi şey istemiyorum. barışmayalım ama ben içimdekileri dökeyim. belki azcık yüreği burkulur.

akşam arkadaşlarımla buluştum, çok az aklıma geldi.
valla şaşırdım. normalde arkadaşlarımlayken de gelirdi.

ama bugün akşam 7den 11e kadar beynim resetlendi resmen. çok ufak 1-2 yerde aklıma gelse de 4 saat onu doğru düzgün hiç düşünmedim.

ben ne zaman arkadaşlarımdan ayrılıp otobüse bindim, o zaman düşünceler geldi geri. tüm yol onu düşündüm.

söylemesiayıp regl olmuşum. rahatladım biraz, kaç gündür vücudum sıkıntıdaydı resmen. bir de dün gece burda bi konu görmüştüm kadın eski sevgilisinden hamileydi, görünce oturup ya ben de hamileysem diye hayal kurmuştum:D neyse ki hayalimdeki eski türk filmi senaryosu gerçekleşmeyecekmiş, bunu öğrenmek de rahatlattı:KK53:
 
arkadaşlarım beni acı çekmiyorum zannediyorlar çünkü ben onlarla ciddi konuşmak yerine sadece dalga geçiyorum. ama üzülüyorum ben yahu.
 
ben genelde ayrılıklara über anlayışlı yaklaşan bir insanım.

mesela insan ayrılınca "bir tek ben üzülüyorum, o çok mutlu, hayatına devam ediyor" tribine girer ya. buna giren arkadaşlarıma hep "ümit vermek için söylemiyorum ama o da üzülüyor olabilir. belki geri döner diye düşünme ama bu kadar sert ve kesin yaklaşma bence, karşı tarafa haksızlık" derdim.

ama bu sefer bunu kendime diyemiyorum ya.
"belki o da üzülüyordur" diyemiyorum.

çünkü ortada ayrılcak bir sebep yoktu! keyfinden ayrıldı! üzülecek olsa ayrılmazdı. ayrılığın hiçbir mantıklı sebebi yoktu.

benden yok yere ayrıldı. durup dururken ayrıldı.
ufacık bir şeyi bahane ederek ayrıldı! ayrılmak için resmen yer aradı.

1 hafta önce gözlerimin içine baka baka bana yalan söyledi. sonra da gitti ayrıldı.

problemimiz olsa, ilişkimiz sorunlardan kurtulamıyo olsa, birbirimizi kötü etkilesek amenna. ayrılsa da seviyor ve üzülüyor olabilir derdim.

ama yok ya. vallahi yok.
ayrılmak için durup bahane arayan insan için "severken ayrılmış olabilir:/" diyemiyorum.

seven insan ayrılmak için bahane aramaz kimse kusura bakmasın.

bir ayrılık tek bir olayla da olmaz, bir şeyler birikir birikir ufacık şeyle patlanılır, bunu ben de biliyorum.

ama bizim durumumuzda patlayacak bir şey yoktu ki.
gözlerimin içine bakıp "bizim bir sorunumuz kalmadı, bir ara kötüydük evet ama düzeldik ki biz artık, seninle olmaktan mutluyum, seninle olmayı istiyorum, kalan ufak tefek problemler için de psikoloğa gideceğiz yeter ki birlikte olalım, mutlu olalım" dedikten sonraki ilk kavgamızda benden ayrıldı. ilk ya ilk.

ben mi yanlış yorumluyorum ki?
bi insan bunu diyorsa dolmamış, bıkmamış, gayet mutlu demek değil mi. e sen tek 1 kavgada ayrılacak kadar nereye doluyorsun arkadaş?

yalanmış işte. ya-lan-mış. bu kadar basit.
bu sözleri kendi yaptığı bi eşeklik sonucu söylemişti. onu terk etmemden korktuğu için, sırf egosu zedelenmesin diye yalan söylemiş. bu kadar.

terbiyesiz herif.
ilişki onun için sadece bir ego savaşıymış!
terk edilme korkusuyla yalanlar sıralamış.
 
üfffff. şimdi uyandım.
uyanmayı sevmiyorum. günün en kötü anı ilk uyandığım an.
yeter artık.
 
gece bir erkek arkadaşımla konuştum.
ayrılığımızı anlattım üstünkörü.
"oha. seni artık sevemiyorum ayrılalım diyememiş de bahane bulmuş, böyle demek çok mu zordu sanki" dedi.
tek kendim böyle düşünüp abartmıyorum yani.
"zaman aleyhinize işliyor" dedi bir de. haklı. 1 hafta oldu. artık "ne zaman ayrıldınız?" sorusuna 1 hafta diyemeyeceğim mesela. 10 gün diyeceğim, 2 hafta diyeceğim.
başlarda hemen dönse belki affederdim ama bu ihtimal artık gittikçe azalıyor.
 
bu dünkü arkadaşım da 5-6 aylık sevgilisinden ayrılacak yakında. kafasında bitirmiş, sevgisi bitmiş de kızın sınavları bitsin diye bekliyormuş.
onunla bayağı bir dertleştik. o hep "bir daha sevmeyeceğim, sevilmeyeceğim" diyen taraftı. bense "saçmalama. bak ben 2 yıllık erkek arkadaşımdan terk edildim, senin gibi de değilim hala seviyorum ama ben bile umutsuz değilim:) yaşadığın süreç çok doğal. zamanla geçecek" diyen taraftım.

sordu bana, "sen bir daha gerçekten birini bu kadar sevebileceğini düşünüyor musun?" diye. "içten içe öyle hissetsem de gerçeğin bu olmadığını biliyorum" demiştim. "sevgilisinden ayrılan herkes böyle hisseder ki, çok doğal bu" demiştim. şimdi uyandığımdan beri bunu düşünüyorum. bugün o kadar mantıklı bakamıyorum olaya.

gerçekten bir daha bu kadar uyuştuğum birisini bulabilecek miyim?
dün 6 senedir tanıdığım arkadaşlarım bana göre çok normal olan bir lafıma "ne kadar açık sözlüsün" diyip güldüler. başka bir sözüme "pek de kibarsın maşallah" dediler mesela.

ben bu zamana kadar bu konuşma tarzıma bu kadar uyan kimseyi bulamamıştım. çevremden alıngan, naif, piremses insanları hep uzaklaştırdım. geri kalanlarla da kafam bir nebze uyuştu ama hiç istediğim rahatlığı bulamadım. 7 senelik en yakın arkadaşımla ilişkimi sırf bana karşı dobra olmadığı için bitirdim ben ya. 7 sene. erkek arkadaşımla bu konuda acayip uyuyorduk biz, ilk defa bir insanla çok rahattım. ona da demiştim "yanında en rahat davrandığım insan sensin" diye. gerçekten bir daha ömrüm boyunca böyle birisini bulabilir miyim?

bu sadece ufacık bir konu. bunun gibi yüzlerce minik mesele sayabilirim.
ufak tefek kişilik farklılıkları haricinde çoğu şeyimiz uyumluydu.

bir daha birini gerçekten bu kadar sevebilir miyim? ben öyle terden kokudan pislikten çok çabuk iğrenen bir insanım. ama bir insanı hiçbir şeyinden iğrenmeyecek kadar sevdim. "ayaklardan midem bulanırdı ama ayağını seviyorum ya senin! bir insanın ayağı bile sevilir mi?" dediğimi hatırlıyorum.

gerçekten birisini bu kadar sevebilir miyim? sevsem de kafamda her şey saf ve temiz bir şekilde kalır mı?
ben severken bu sevginin bir gün biteceğini düşünmezdim mesela. ta ilk zamanlarımızda bana demişti ki "senden ayrıldığımı düşündükçe kalbim çıkacakmış gibi hissediyorum". o zamanlardan bu zamanlara biz nasıl geldik?

gerçekten bir aşkın bu hale dönüşünü gördükten sonra, bir daha birisini sevsem bile onun da bu hale gelmeyeceğine nasıl inanabılırım? nerden bilebilirim?
 
ben neden bugün bu kadar kötüyüm ya?
zamanla mı kafama dank ediyor?
yoksa falcının verdiği vadenin bugün son günü diye mi:KK14:
 
ya bugün gerçekten çok kötüyüm.
reglim de tam sökülmemiş zaten, pms mi yaşıyorum nedir?
yine uzun uzun yazmak istiyorum ama mecalim kalmadı.
gidip biraz erkan oğur dinleyeyim.
 
bugün yazmazsa bir daha hiç yazmazmış gibime geliyor.

benim de beklemeye gücüm kalmadı.
hak etmiyorum bunu. beklemeyi hak etmiyorum.
ilişkilere böyle ara verilmesini doğru bulmuyorum.

kendini affettirip ilişkiye devam etmek isteyecekse hemen gelmek istemeli. lüksü yok.
 
ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum. bu doluluktan nefret ediyorum. insan ağlayınca en sonunda az da olsa rahatlayıp uykuya dalıyor. böyle doluyorsun doluyorsun ama asla boşalamıyorsun. iğrenç bir şey.
 
stalk amacım olmamasına rağmen eski bir fotoğraf buldum, gördüm.
sevmediğim kız arkadaşıyla samimi bir poz işte.
ateş bastı beni.
 
rüyamda nişanlandığını gördüm.
kalbime inecekti resmen.
 
Günlüğünü okudum :)

Canım beklemek zor ben de kafayı yemiştim hatırlarsın. Bir süre daha zaman ver dönmeyeceğinden emin olduğunda güzel uzun bir mail at içini dök ama tam anlamıyla bitmiş olur o zaman bunu göze alarak atarsın. Sanki dönecek gibi ama biraz daha beklemen iyi olur.
 
Günlüğünü okudum :)

Canım beklemek zor ben de kafayı yemiştim hatırlarsın. Bir süre daha zaman ver dönmeyeceğinden emin olduğunda güzel uzun bir mail at içini dök ama tam anlamıyla bitmiş olur o zaman bunu göze alarak atarsın. Sanki dönecek gibi ama biraz daha beklemen iyi olur.
biz daha önce de ayrılık yaşadık, o zaman 1,5 ay hiç konuşmadıktan sonra upuzun bir mail döşemiştim okuması toplam 20 dakika sürüyordu :D o kadar rahatlamıştım ki anlatamam. söylemek istediğim her şey vardı, her içim sıkıldığında açıp açıp onu okurdum bak her şeyi söylemişim diye kendimi rahatlatırdım

ama bu sefer hiç içimden gelmiyor. şimdilik gelmiyor en azından. çünkü ben ona mesaj attıkça beni küçük gördü, ezdi ya. "tut kendini bi şey yazcaksan 1 hafta sonunda yaz bari, ben hiç yazmamanı tercih ederim ama…" moduna geçti, yok işte "yalvarma, sözlerin değersizleşiyor" dedi, "umarım ingilterede düzelirsin:)" diye kaypak kaypak konuştu ya.

yine öyle 1 ay sonra mail atmayı düşündükçe bile içim sıkılıyor.
çok kırdı gururumu. öyle böyle değil.
 
Back