- 3 Şubat 2018
- 6.053
- 23.815
- 27
Sağlık alanında mutlu değilseniz ve atandıktan sonrasına gerçekten geçici gözüyle bakıyorsanız benim tavsiyem dijital işlere yönelmeniz. Tabii herkesin ilgi alanı farklıdır ama artık güzel paraların hepsi dijitalde dönüyor. Web tasarım, grafik tasarım, yazılım, internet reklamcılığı, dijital çizimler… O kadar geniş bir pazar ki ve üniversite diplomasına da ihtiyaç yok bunlar için. Ben şu an dijital çizime yöneldim mesela. Avukatlık gerçekten ölü bir saha artık. Bunu istanbul hukuk mezunu, c1 seviye ingilizcesi olan, 1 buçuk yıl özel ve kpss yollarında yıpranmış biri olarak söylüyorum güvenin bana… Atanıp bir yandan dediğim alanlarda gelişmenizi öneririm ben. Sermaye derdi olmadan kendi işinizi kurabileceğiniz alanlar bunlar aynı zamanda. Normalde fiilen bir iş kurmak sermaye açısından epey yüklüdür çünkü.Peki benim yerimde olsanız hangi bölümü okumak isterdiniz? Bir de hukukta devam zorunluluğu yok deniliyor, bu doğru mu?
Çok teşekkür ederim inşallahBende Ablamin avukatlik yaptığı dönemden dolayı yakinen biliyorum durumu. Karın tokluğuna adliye ,büro arasında o kadar çok yürüyordu ki incecik kalmıştı. Sonra kendi büro açtı falan ama avukat sayısı fazla olduğu için tam olarak tecrübe edinmeden adam akıllı birşey kazanamıyordu anca buroyu döndürecek kadar. Allah kolaylık versin size de
Şu anda hakimlik yapıyor .Çok teşekkür ederim inşallahAblanız şu an ne yapıyor? Ben komple bu meslekten uzaklaşıp dijital işlere yönelmeye başladım da o yüzden merak ettim. Çevrem de bir süre avukatlık yapıp sonra meslek değiştirenlerle dolu açıkçası.
Yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim öncelikle. Sağlık alanından elbette ki hiç mutlu değilim. Birkaç dakika önce uyandım. İnanabiliyor musunuz, on bir de. Fizyolojik bir ihtiyaç olduğu için değil düşünmek istemediğim için uyuyorum. Şimdi de yataktan çıkmak istemiyorum. Ekonomik özgürlüğüm olsun ve buradan gideyim diye atanmak istiyorum ama gerçekten mesleği sevmiyorum. Kendi seçtiğim bir meslek değil en başta. Başkalarının benim için seçtiği bir meslek ve bundan on yıl sonra hala kendimi o forma içinde görmek istemiyorum.Sağlık alanında mutlu değilseniz ve atandıktan sonrasına gerçekten geçici gözüyle bakıyorsanız benim tavsiyem dijital işlere yönelmeniz. Tabii herkesin ilgi alanı farklıdır ama artık güzel paraların hepsi dijitalde dönüyor. Web tasarım, grafik tasarım, yazılım, internet reklamcılığı, dijital çizimler… O kadar geniş bir pazar ki ve üniversite diplomasına da ihtiyaç yok bunlar için. Ben şu an dijital çizime yöneldim mesela. Avukatlık gerçekten ölü bir saha artık. Bunu istanbul hukuk mezunu, c1 seviye ingilizcesi olan, 1 buçuk yıl özel ve kpss yollarında yıpranmış biri olarak söylüyorum güvenin bana… Atanıp bir yandan dediğim alanlarda gelişmenizi öneririm ben. Sermaye derdi olmadan kendi işinizi kurabileceğiniz alanlar bunlar aynı zamanda. Normalde fiilen bir iş kurmak sermaye açısından epey yüklüdür çünkü.
Ablanıza çokça tebrik gerçekten.Şu anda hakimlik yapıyor .
Aslında sorun çalışma şartları. Gerçekten insani koşullar mümkün olsa avukatlık da hemşirelik de sevilebilir ve insanlığa katkısı olan meslekler. Ama gelin görün ki hakaret, tehdit, mobbing, ucu ucuna yeten hatta yetmeyen maaş ile haftalar aylar bitiriyoruz. Bu sebeplerden dolayı kendi işimi kurup internete yönelmeyi düşündüm ben de. Bence atanınca sakin kafayla düşünüp “ben nasıl bir iş koşulu isterim” “benim nelerde yeteneğim var” bunları ciddi ciddi cevaplayın. Bir de tr şartlarında o meslek nasıldır iyice araştırın derim. Hayaller ve gerçekler epey başka oluyor çünkü.Yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim öncelikle. Sağlık alanından elbette ki hiç mutlu değilim. Birkaç dakika önce uyandım. İnanabiliyor musunuz, on bir de. Fizyolojik bir ihtiyaç olduğu için değil düşünmek istemediğim için uyuyorum. Şimdi de yataktan çıkmak istemiyorum. Ekonomik özgürlüğüm olsun ve buradan gideyim diye atanmak istiyorum ama gerçekten mesleği sevmiyorum. Kendi seçtiğim bir meslek değil en başta. Başkalarının benim için seçtiği bir meslek ve bundan on yıl sonra hala kendimi o forma içinde görmek istemiyorum.
Dijital ilgili duyduğum bir alan değil. Tasarım falan eskiden beri ilgimi çekmez. Kendime nasıl bir yol çizmeliyim noktasında bazen çok bunalıyorum. On yedi yaşımda ki halime geri dönmek ve doğru kararlar vermek istiyorum. Sonra bunun imkansız olduğunu görüyorum. Her geçen gün de o doğru karar vermesi gereken çocuktan yaş olarak uzaklaştığımı fark ediyorum. Bu ben de bir intihar isteği uyandırıyor.
Ya şöyle, ben avukat olarak yorulmanızı anlıyorum. Ancak hemşirelik de rahat bir meslek değil zaten. Siz mesela bir gün çevresi olan tanınan bir avukat olabilirsiniz, çok kazanan prestij sahibi bir kadın olabilirsiniz. Ama hemşire ne uzar ne kısalır. Çalışma şartları zaten berbat. Yirmi dört nöbetleri falan bir kere insan doğasına aykırı yani. Hastalar ayrı dert. Hastane içinde mobing savaşları ayrı dert. Değer görmüyorsun ayrı dert. İkide bir sağlıkta şiddet patlak veriyor ayrı dert. Sürekli bir hastalık kapma riskin var, ayrı dert. Henüz staj yapmış hiç çalışmamış biri olarak bile tiksindim. Kendi işimi kurayım diyorsunuz ama mesela atanmış avukat olsaydınız muhtemelen bunu pek tercih etmezdiniz çünkü memura her türlü ek iş, ticaret falan yasak oluyor. Muhtemelen denemek için istifa etmeniz gerekecekti. Türkiye şartlarında geleceği olan tek meslek tıp galiba. On yedi yaşıma dönsem kesinlikle mühendislik okumak isterdim. Ama şimdi tekrar sayısal çalışamam, mühendislikte hemşirelik yaparken okunabilecek bir meslek değil. Eşit ağırlıkta aslında yüz bin ile bazı yerlerde psikoloji, iç mimarlık, bankacılık vs geliyordu. Ama bunların da bir geleceği yok yani o kadar hem hemşirelik yapıp hem bir yandan okumak için efor sarfermeye değer miydi bilmiyorum.Aslında sorun çalışma şartları. Gerçekten insani koşullar mümkün olsa avukatlık da hemşirelik de sevilebilir ve insanlığa katkısı olan meslekler. Ama gelin görün ki hakaret, tehdit, mobbing, ucu ucuna yeten hatta yetmeyen maaş ile haftalar aylar bitiriyoruz. Bu sebeplerden dolayı kendi işimi kurup internete yönelmeyi düşündüm ben de. Bence atanınca sakin kafayla düşünüp “ben nasıl bir iş koşulu isterim” “benim nelerde yeteneğim var” bunları ciddi ciddi cevaplayın. Bir de tr şartlarında o meslek nasıldır iyice araştırın derim. Hayaller ve gerçekler epey başka oluyor çünkü.
Ben bahsettiğim zorlukları tüm meslek dallarını içine alarak söylemiştim, hemşirelik de buna dahil. İnanın ben sırf ayrı eve çıkabilmek ve birkaç seneliğine önümü görmek için atanmak istiyorum. Ben de hem stajda hem meslekte hukuktan aşırı soğudum çünkü. %90 meslektaşım aynı vaziyette. 65 yaşına kadar sevmediğim bir işte çürümek istemiyorum. Bu yüzden hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum. Mühendislik güzel olurdu gerçekten, özellikle bilgisayar endüstri gibi alanların önü açık. Ancak evet devam zorunluluğu sıkıntı onda da. Hukukta devam zorunluluğu yok fakat inanın o kadar çookk mezun var ki burada da uzayamazsınız. Ben 1200 kişiyle kep attım mesela. Bu sadece tek bir üniversitede bir dönemde mezun olan kişi sayısı. Bir de çevresi güçlü olanlar adını duyuruyor çünkü hukukta genelde tanıdıklarla iş yürütüyorlar. Çevresi olmayanlar adliyede/cezaevlerinde garibanların elinden evraklarını çekip ben sana avukat olayım her işini hallederiz muhabbetlerine giriyor. Öyle bir kurtlar sofrası…Ya şöyle, ben avukat olarak yorulmanızı anlıyorum. Ancak hemşirelik de rahat bir meslek değil zaten. Siz mesela bir gün çevresi olan tanınan bir avukat olabilirsiniz, çok kazanan prestij sahibi bir kadın olabilirsiniz. Ama hemşire ne uzar ne kısalır. Çalışma şartları zaten berbat. Yirmi dört nöbetleri falan bir kere insan doğasına aykırı yani. Hastalar ayrı dert. Hastane içinde mobing savaşları ayrı dert. Değer görmüyorsun ayrı dert. İkide bir sağlıkta şiddet patlak veriyor ayrı dert. Sürekli bir hastalık kapma riskin var, ayrı dert. Henüz staj yapmış hiç çalışmamış biri olarak bile tiksindim. Kendi işimi kurayım diyorsunuz ama mesela atanmış avukat olsaydınız muhtemelen bunu pek tercih etmezdiniz çünkü memura her türlü ek iş, ticaret falan yasak oluyor. Muhtemelen denemek için istifa etmeniz gerekecekti. Türkiye şartlarında geleceği olan tek meslek tıp galiba. On yedi yaşıma dönsem kesinlikle mühendislik okumak isterdim. Ama şimdi tekrar sayısal çalışamam, mühendislikte hemşirelik yaparken okunabilecek bir meslek değil. Eşit ağırlıkta aslında yüz bin ile bazı yerlerde psikoloji, iç mimarlık, bankacılık vs geliyordu. Ama bunların da bir geleceği yok yani o kadar hem hemşirelik yapıp hem bir yandan okumak için efor sarfermeye değer miydi bilmiyorum.
Anlıyorum ben de sizi. Sanıyorum sizin de yaşınız genç. Benim İstanbul Üniversitesinde arkadaşım vardı, hep orada olurdum. Hukuk karşısında bir kantin var hani, orada oturur hüzünlü hüzünlü hukuk kapısını seyrederdim. Belki denk gelmiş olabiliriz.Ben bahsettiğim zorlukları tüm meslek dallarını içine alarak söylemiştim, hemşirelik de buna dahil. İnanın ben sırf ayrı eve çıkabilmek ve birkaç seneliğine önümü görmek için atanmak istiyorum. Ben de hem stajda hem meslekte hukuktan aşırı soğudum çünkü. %90 meslektaşım aynı vaziyette. 65 yaşına kadar sevmediğim bir işte çürümek istemiyorum. Bu yüzden hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum. Mühendislik güzel olurdu gerçekten, özellikle bilgisayar endüstri gibi alanların önü açık. Ancak evet devam zorunluluğu sıkıntı onda da. Hukukta devam zorunluluğu yok fakat inanın o kadar çookk mezun var ki burada da uzayamazsınız. Ben 1200 kişiyle kep attım mesela. Bu sadece tek bir üniversitede bir dönemde mezun olan kişi sayısı. Bir de çevresi güçlü olanlar adını duyuruyor çünkü hukukta genelde tanıdıklarla iş yürütüyorlar. Çevresi olmayanlar adliyede/cezaevlerinde garibanların elinden evraklarını çekip ben sana avukat olayım her işini hallederiz muhabbetlerine giriyor. Öyle bir kurtlar sofrası…
Ben 2020 mezunuyum belki karşılaşmışızdır :)Anlıyorum ben de sizi. Sanıyorum sizin de yaşınız genç. Benim İstanbul Üniversitesinde arkadaşım vardı, hep orada olurdum. Hukuk karşısında bir kantin var hani, orada oturur hüzünlü hüzünlü hukuk kapısını seyrederdim. Belki denk gelmiş olabiliriz.
Belki biraz yanlış bir döneme geldik. Hani bir zamanlar üniversite mezunları çok kıymet görüyormuş ya belki o dönem kadınları olmalıydık. İnşallah istediğiniz gibi atanır veya istediğiniz gibi kendi işinizi kurabilirsiniz.
Ben de endüstri veya bilgisayar istiyordum. Farklı ilde tutuyordu da zaten ama işte kötü bir aile... O alanda başarı da elde edebileceğimi düşünüyordum.
O kurtlar sofrası... Anlıyorum sizi zor olmalı. Belki genç yaş için mücadele etmeye elverişli olabilir ama otuzlu yaşlar...
Sizi çok sıktım ama özür dileyerek birkaç sorumu sorabilir miyim?
Unvan değişikliği için ne düşünüyorsunuz? Her şeye rağmen bir gün kazanırsam sizce çalışırken bir yandan okumak için uygun bir dal olur mu? Beş yıla uzadığı doğru mu?
Son olarak şunu sorabilir miyim? Unvan değişikliği hakkında bilginiz var mı? Yani mesela duyuyorum ya da okuyorum işte bilmem kaç yıllık hemşire hukuk bitirip unvan değişikliği ile aynı kamu hastanesinde avukat olarak çalışmaya devam ediyor. Ya da atıyorum psikoloji bitirip psikolog olarak çalışmaya devam ediyor.Ben 2020 mezunuyum belki karşılaşmışızdır :)
Hukuk Fakülteleri 5 yıla çıkacak denildi ama tam tarih netleşmedi eli kulağındadır. Yani yakında 5 yıl lisans + mezun olduktan sonra zorunlu 1 yıl staj olmak üzere 6 yıllık bir süreç gerektirecek avukatlık. Staj bitip ruhsat talebinde bulunduktan sonra da 2 ay kadar ruhsatın çıkmasını bekliyorsunuz. Ruhsat için şimdilik 4000 tl kadar harç yatırılıyor + yine şimdilik senelik 1000 tl kadar baro aidat ödemesi oluyor.
Mezun olduktan sonraki 1 yıllık zorunlu stajda bazı bürolar asgari ücretin 1/3 ünü veriyor. Ama ücretsiz çalıştıran da bir sürü büro var. Yanlarında çalıştırmayı lütuf olarak görüyorlar çünkü.
Bir de artık staj yapacağınız büro donanımlı eleman istiyor. Mezun sayısı çok olduğu için özellikle iyi okullardan 3 üstü ortalamalı ileri düzey ingilizceli insanları staja kabul ediyorlar. Ruhsat alınca da benzer düzen devam ediyor. İngilizcesi ileri olmadığı için staj yapacak büro bulamayan arkadaşlarım oldu. Bunun sebebi her büronun ingilizce işi olduğundan değil, gerçekten çok fazla cv atan olduğu için elemek daha iyisini seçmek durumunda kalıyorlar.
Ben durumları anlattım, başka sorunuz olursa da cevaplayabilirim :)
Sıfırdan kpss ye girip atanmaktan daha kolay diye duydum ancak genelde düz memurluktan yani B kadrodan uzmanlık kadrolarına yani A kadroya geçiş için yapıyorlar. Hemşirelikten avukatlığa geçiş yapan, böyle bir şeyi tercih eden hiç duymadım açıkçası. Bir de hemşire maaşı döner sermaye, çift maaş vesaire eklendiğinde avukatlık maaşını geçiyor. O sebepten pek tercih edildiğini sanmıyorum. Kimse daha düşük maaşa geçmeye çalışmaz bence.Son olarak şunu sorabilir miyim? Unvan değişikliği hakkında bilginiz var mı? Yani mesela duyuyorum ya da okuyorum işte bilmem kaç yıllık hemşire hukuk bitirip unvan değişikliği ile aynı kamu hastanesinde avukat olarak çalışmaya devam ediyor. Ya da atıyorum psikoloji bitirip psikolog olarak çalışmaya devam ediyor.
Sıfırdan kpss ye girip atanmaktan daha kolay diye duydum ancak genelde düz memurluktan yani B kadrodan uzmanlık kadrolarına yani A kadroya geçiş için yapıyorlar. Hemşirelikten avukatlığa geçiş yapan, böyle bir şeyi tercih eden hiç duymadım açıkçası. Bir de hemşire maaşı döner sermaye, çift maaş vesaire eklendiğinde avukatlık maaşını geçiyor. O sebepten pek tercih edildiğini sanmıyorum. Kimse daha düşük maaşa geçmeye çalışmaz bence.
Sıfırdan kpss ye girip atanmaktan daha kolay diye duydum ancak genelde düz memurluktan yani B kadrodan uzmanlık kadrolarına yani A kadroya geçiş için yapıyorlar. Hemşirelikten avukatlığa geçiş yapan, böyle bir şeyi tercih eden hiç duymadım açıkçası. Bir de hemşire maaşı döner sermaye, çift maaş vesaire eklendiğinde avukatlık maaşını geçiyor. O sebepten pek tercih edildiğini sanmıyorum. Kimse daha düşük maaşa geçmeye çalışmaz bence.
Yeni zamları bilmiyorum ama 2022 temmuzdan sonra kamu avukatları 13 bin bandında alıyordu (yeni başlayan), hemşireler daha mı az alıyorlardı dönerle beraber?Tüm sorularımı yanıtladığınız için teşekkür ederim. Ancak hemşirenin kamuda çalışan avukattan daha fazla alabileceğini sanmıyorum. En son yayımlanan tabloda bile aralarında beş bin lira fark vardı.
Hemşirelerin net bir maaşı olmuyor. Yani diyelim riskli birimde çalışıyorsan diğer birimlere göre daha fazla alırsın. Gece nöbeti saatlik ücreti ile gündüz aynı olmuyor. Sendikaya bağlı mısın değil misin burada fark oluyor. Şu an zam ile birlikte yaklaşık iki yıldır çalışan bir arkadaşım on üç bin aldı bir başka arkadaşım on dört bin. Seksen küsür saat ekstra nöbet tutan var mesela o ekstra üç bin küsür alacak. Ama bu ekstra nöbetleri sen de isteyebiliyorsun, personel eksikliğinden onlar da sen istemeden nöbet yazabiliyor. Ama sisteme baktığımızda yıpratıcı ekstra nöbetler çünkü yirmi dört nöbetinde çıkıp yirmi dörde gidiyorsun mesela öyle bir çalışma düzeni. 2022 için en son ağustos ayıydı galiba bir arkadaşım on bir bin küsür almıştı. Ben de siz hemşire olacakmışsınız gibi detaylı detaylı anlattım amaYeni zamları bilmiyorum ama 2022 temmuzdan sonra kamu avukatları 13 bin bandında alıyordu (yeni başlayan), hemşireler daha mı az alıyorlardı dönerle beraber?