Songül Öden'den dizi hakkinda röportaj
“Umutsuz Ev Kadınları”nın Yasemin’i olmayı kabul ettiniz. Bize öncelikle bu karakterden biraz söz eder misiniz?
- Yasemin, erken yaşta evlenip çocuk sahibi olmuş ve bu durum çocuğuyla birlikte büyümesine yol açmış. Kendini hâlâ ergen hisseden, çocuğuyla anne-kız değil de abla-kardeş ilişkisi yaşayan bir “çocuk kadın”. Ev işlerinde çok başarısız. ıyi kalpli, duygusal ve kocası tarafından aldatılmış. Terzilik yapan, sakar biri...
Dizinin orijinalindeki Susan’ın karşılığısınız. Ve o, izleyiciyi her an şaşırtan, güldüren bir kadın. Yasemin’in de öyle eğlenceli sürprizleri olacak mı?
- Tabii ki... Yasemin de çok eğlenceli ve sürprizli bir kadın. Sizi her an şaşırtabilir.
SAKARLIĞIM EKİBİ ÇOK EĞLENDİRİYOR
Çekimler nasıl geçiyor?
- Çok eğlenceli. Oynadığım karakter çok sakar. Bu durum beni ve ekibi çok eğlendiriyor.
Bu projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken neydi?
- Çok önemli bir senaryosu var ve Türkiye’ye çok iyi adapte edildi. Gaye Sökmen’in ve Sedef Avcı’nın bu iş için beni yüreklendirmesi, Fatih Aksoy’a ve ırfan şahin’e bu işe inançlarından ötürü güvenmem, “Umutsuz Ev Kadınları”nı kabul etmemdeki en önemli etkenler.
Daha önce “Desperate Housewives”ı izliyor muydunuz?
- Daha önce izlememiştim. Yönetmenimiz izlememi istemedi.
Neden?
- Bu karakteri biraz daha romantik çizmek istediğini söyledi. ıtiraf etmeliyim ki yönetmenimizin bu yasaklamayı getirmesi bendeki merak unsurunu harekete geçirdi ve birkaç bölüm izledim. Sonra da kendimi, yönetmenimize ihbar ettim. Yönetmenimiz çok başarılı genç kadın yönetmenlerden. Bu, kadın cumhuriyeti gibi bir dizi.
BU KADINLAR ASLA UMUTSUZ DEĞİL
Karşımızda beş güçlü kadın profili var. Bu açıdan baktığımızda “umutsuz” kelimesi sanki biraz ironi taşıyor.
- Bence de ironik... Bu beş kadın, hareket halinde, akışkan hayatları olan kadınlar ve her koşulda “umut” vaat ediyorlar.
“Desperate Housewives” bu sezon sona eriyor. Tüm dünyayı etkisine alan böyle bir dizinin final sezonu yayınlanırken, Türk versiyonuna başlamak sizi tereddüde düşürmedi mi?
- Açıkçası her işe başlamadan önce bir korku ve tereddüt yaşarım.
Siz umutsuzluğa düştüğünüzde bu durumla nasıl başa çıkarsınız?
- Hareket edip hayatın içine karışarak ve sevdiğim şeylere daha çok odaklanarak... Eylemsizlik beni daha çok umutsuzluğa düşürür.
BU ÇOCUĞU BABAMIN EVİNDEN Mİ GETİRDİM!
Karakterinize hazırlanmak için herhangi bir ön çalışma yaptınız mı?
- Sakar insanlar ve kendimdeki sakarlık konusuna odaklandım. Erken yaşta anne olan kişilere karşı farkındalığım arttı.
Yasemin’i, dizinin orijinalindeki Susan’dan ayıran en önemli özellik nedir?
- Yasemin’i Susan’dan ayıran en önemli özellik, yetiştiği coğrafya... Benzer hikâyelerin başka bir kültürde duygu olarak aynı, davranış olarak farklı yansıması. Susan kocasına “Kızınla ilgilenmiyorsun” derken, Yasemin “Bu çocuğu babamın evinden mi getirdim!” diye çıkışıyor.
Cansu Uras
Alintidir