Bu ödev meselesi ne gıcık yaa
Dün bahçede iş çıktı. Koştur koştur gittim. Giderken de tembihledim kızıma. Bak işaretli yerler yapılacak diye. Bilin bakalım nereler yapılmış?!
Pekiii, dün o kadar dil döktük noldu? Beyimizin uykusu geldi. Sabah erken kalkınca yaptırdım artık yağlayıp ballayıp. Bir yandan da kahvaltı tıkıştırıyorum ağzına.
Amaaannn kriz işte. Sorumluluk almak istemiyorlar. İşlerine gelmiyor. Sorumluluk da veriyorum ama demek ki yanlış yaptığım birşeyler var. Bir uzman kendi işini kendi yapsın vs. Yapmazsa sonucuna kendi katlansın demişti. Ama kendisi evli değildi.
Tamam dedikleri iyi güzel hoş. Bizim de dediğimiz şeyler ama o yemeklik malzemeyi biz yapınca, yemek kitabındaki gibi bir foto ortaya çıkmıyor yani. Deme ayrı uygulama ayrı.
Benimkiler gürültülüydü biraz. Annem başladı(o da emekli öğr.) İşte "çocuklara şöööyle yapmalısın, bööyle yapmalısın. Inlar şöyle davranmalı." Enerjimi emdiğini hissettim ve kendime dur dedim. Bunu yapmasına izin verme. Seni aşağıya çekmesine izin verme.
"Anne ben eğitemedim, al sen eğit." dedim. Topu ona attım. Sonuç, sustu tabii.
Çok bilene, benim çocuğumun eğitimi konusunda uzman(!) olana bedava veriyorum. Ben yapamamışım ya, alsın yapsın bakalım da görelim.
Güzel anne, ben elimden geldiğince, bak bu önemli, ELİMDEN GELDİĞİNCE, kafamın arkasından başlayıp beynimi delen bir ağrı saplanmasını istemediğim zaman "geçecek" diyorum "geçecek." Ama sen sağlığını bozarsan, bunlar geçince senden de geçmiş olacak. Kendine bunu yapma. Zaten çözümlerini üretmişsin. Salatanı, meyveni saklamışsın en sona. Konuşup anlatıyorsun. Benim ortancayı gören "Aaa, bu ağlayan çocuk mu? Uslanmış" diyor densizler.
Siz kim ne yaşıyor, nerden bilipte havadan yorum yapıyorsunuz diyesim geliyor. ( Bir yerde de dedim. Kimsenin gıkı çıkamadı.) İkisi de daha ana kuzusu. Nazı ondan sana. Anneme bıraksam mesela 2 gün, ben gelince kuduruyorlar. Annem diyor ki, sen gelmeden bunlar böyle değildi.
...
Oksijen maskesini ilk kendine tak derim. Dün yazacaktım ama fazla uzatmamak adına yazmadım. Benim "pozitif bencillik" dediğim bir kavramım var. İlk ben. Önce ben. Neden? Çünkü mutsuz anneyle mutlu bir yuva olmuyor. Mutlu çocuklar olmuyor. Bu sistem annelere yaşam alanı sağlamıyor. O zaman bu sisteme uymamalı, kendimize yaşam alanı açmalıyız. Saatlerce olmaz zatan ama 5 dakika 5 dakikadır. Belki seni 5 saat götürür.
"Mutlu Adamın Gömleği" hikayesini biliyorsundur muhtemelen. Tekrar aç oku istersen. Seni kucaklıyorum. KENDİNE dikkat et. Gerisi gelir. Unutma "geçecek".