- 1 Mayıs 2014
- 591
- 347
- 63
işte budur!Yeni yeni seyler ogrendim konunuz sayesinde.
1. Evlilikte erkek rolu, kadin rolu diye spesifik, degisemez roller varmis.
2. Her kadinin, ama her kadinin naif olmasi, dominant olmamasi gerekirmis.
3. Hukukta bile etkiye tepki, mudafaa bazinda hafiflestirmeler sabitken, sizin esinize karsilik ona vurmaniz sizi onunla ayni yaparmis.
4. Erkegin gururu, kadinin alttan almasi meshurmus.
5. 100 kere soyleyerek sizi bile ikna edebilmisler haksiz oldugunuza, yalniz cok emin olarak 650 kere belirtilen bosanma konusundaki itirazlara muhtemelen dogru bir yalanlama gelmis, ona cok guldum.
6. Caniniz yandiginda sesinizi yukseltmeniz esinize bagirarak kiziyormussunuz demekmis, agzinizin kapatilmasi, ilk gece yalniz birakilmaniz normalmis.
7. Esinizi ne hakla ismiyle cagirirmissiniz. Hele hele ne demek sana su an o gozle bakamiyorum, hastayim demek? Siz tam cehennemliksiniz. Bu yazilmamis bunu da ben ekliyim sabaha kadar size melekler lanet eder kocanizi reddederseniz : ))
Isin ozu, konunuzu uzulerek okudum sonra da resmen igrendim bize atfedilen rolden.
Kadinlik bu mudur? Siz kocanizin her turlu sinirine, fevri hareketine, yok efendim siddete meyilli olmasina cozumler uretince tam kadin mi oluyorsunuz?
Gerektiginde kendini savunamayan, hakkini aramayan, ve lafim size de konu sahibi, elestiri aldi diye durusundan vazgecebilen insanlar anne olmasin.
Muhtemelen karakterinize cok zit bir insanim, gerektiginden fazla naif olabilirim hatta yine de hakliliginizi gorebiliyorum, siz ise hemen pes etmissiniz.
Anlatmaya nerden başlasam bilmiyorum. En iyisi en başından başlamak.6 aylık evliyim.
Evlendiğimiz ilk gece, saçımdan tokaları çıkarıyorduk beraber,ben canım yanıyor dedikçe baktım bu gülüyor, 'yavaş çıkar şunları, canım yanıyor' diye sesimi yükselttim biraz,gerçekten de canım yanmıştı,gözleri dönmüş bir vaziyette ağzımı kapattı, sus üst komşu yanlış anlayacak dedi. Kalktı gitti yanımdan,ben saatlerce ağlayarak kafamdan çıkarmaya çalıştım tokaları, şaşkındım bi yandan da, kıyamaması lazım bana, geri gelmesi lazım diye düşünürken, ayrı uyuduk ilk gecemizde.
Aynı gecenin sabahı oldu, ikimiz de çok gerginiz. Kahvaltı yapmaya gittik. Ben bana davranışını, ilk geceden ayrı yatmasını kabullenemiyordum. Tartıştık gene kafede, masaya elimi vurdum tartışma esnasında. Kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı beni mekandan, arabaya bindirdi. Arabada bana öyle bir bakışı, kızması var ki, ben ne olduğunu anlamadan boğazımı sıktı, sen kimsinler kafede insanlar hep bize baktılar falan..
İçimden düşündüm bu nasıl evlilik ? Kafam durmuş gibiydi. Ben ki anamdan babamdan tek fiske yememiş, el üstünde büyütülen, üstüne titrenen, herkesin evlenmek için peşinde koştuğu, kariyer sahibi, maddi durumu iyi, iyi bir aileden gelen bir kızdım..
Dedim bu böyle olmaz, ben bu şartlarda evli kalamam. Boş ol dedim eşime, ve aramızdaki üç bağdan biri gitti haberin olsun dedim.
İşte özürler, ben sensiz yapamamlar, sen kafede elini masaya vurunca beni çiğnemiş oldun, gururuma yediremedim v.s. demeler.
Tamam dedim, her halde düğünün verdiği gerginlikten böyle olaylar oldu aramızda.Ve biz balayına çıktık..
Balayında, arabada gidiyoruz. O olayın üstünden bir hafta falan geçti.Benden kalacağımız bir yerin telefon numarasını bulmamı istedi. Tamam bakıyorum dedim, şehirlerarası yolculukta olduğumuzdan internet gelip gidiyordu telefonda. Söylenmeye başladı, ne kadar beceriksizsin de, ne kadar yavaşsın da. Ben de ne oluyor da bana böyle davranıyorsun dedim. Aramızdaki tartışma büyüdü. Benzinlikte duralım, elimi yüzümü yıkıycam,tuvalete gidicem dedim. Kulandığı araba da bana ait bu arada. Durmuyorum benzinlikte falan, istersen üzerine yap dedi. Dedim sen manyak mısın, nasıl durmazsın. Durursun durmazsın derken, ben direksiyonu sağa kırdım dursun diye. direksiyonu sağa kırmamla yüzüme yumruk yemem bir oldu.
Bi baktım dudağım patlamış, morarmış, kan akıyor ağzımdan. Kaldım öyle bi, yüzüne baktım, refleks olarak yaptım, çok korktum falan dedi. O yumruk öyle atılmaz,böyle atılır dedim var gücümle vurdum ben de bi tane buna. Bunun da ağzı kanamaya başladı. Balayında, ikisinin de ağzından kan damlayan bir çift, görüntüyü düşünebiliyor musunuz.
İşte refleks olarak yaptım, çok korktum, kaza yapabilirdik, seni direksiyondan uzaklaştırmak için yaptım falan dedi. Yeminler etti. İçimden düşündüm. Tamam dedim ya sonuçta ben de hatalıydım, direksiyona öyle yapmayacaktım, hem ben de ona vurdum ödeştik falan.
Aradan geçen zamanda bi daha böyle bir olay olmamıştı. Ta ki düne kadar. Ağır grip oldum, kolumu kaldıracak halim yok. Ben hasta olunca da bugünlerde yakınlaşmamız olmadı. Dün gene bana sırnaştı eşim, ben de çok hastayım, ya çok hasta olduğumdan, ya da belki bilmiyorum belki de hamileyimdir, hiç sana o gözle bakamıyorum, sevişmek gibi bi niyetim yok dedim. Öyle mi dedi, çekti gitti bu odadan.
Adını seslendim bi beş dakika sonra. Adı mehmet olsun. Ben mehmeet diye seslenirken onun bana karşı odadan cevabı, mehmetmiş, bi s.. g..., aq oldu.
Küfürden nefret ettiğimi bile bile bana bu cümleyi kurabildi. Gözüm dönmüş bi şekilde gittim yanına, ben ne dedim de sana, sen bana küfrediyorsun dedim, yanımdan git falan dedi. ne demek git, ben ne yaptım da bana s.. g... deniyor dedim, sen s... g... terbiyesiz dedim.
Beni başından savmaya çalıştı, benim iyice sinirim bozuldu. Bağırmaya başladım, sus üst komşular duyacak dedi. Üst komşuyu tanıyor musun ki, duysa ne olur dedim. Bir iki şey daha dedim mi hatırlamıyorum, sonra bi baktım yerdeyim. Tokat atmış bana.
Sen nasıl bana tokat atarsın, sen kimsin. boş ol mehmet ikinci bağımız da gitti dedim. Yüzünü görmek istemiyorum çık git bu evden dedim. Çıktı, dışardan bana mesaj atmış, yok kırılmış da, aslında bana çok değer veriyormuş da.
Yazdım, sen şaka mısın ? sen mi kırıldın, durduk yere hem küfredip hem de bana tokat atmışken, sen nasıl bi insan evladısın hiç mi allah korkun yok yazdım.
Ondan sonra eve geldi, odanın kapısını kilitlemiştim. Kapının önünde yalvarıyor aç konuşalım özür dilerim falan diye. Kapıyı falan açmam, ben sana güvenmiyorum, kapıyı açarsam bi daha vurmayacağın ne malum, benim bu evde can güvenliğim yok dedim. Kapıda yalvarmaya devam etti. Açmadım. Bir saat sonra geldi gene yalvardı, seninle konuşmak istemiyorum git dedim. Ayrılacak mıyız dedi, ben de hayırlısı olsun ama ben seni istemiyorum artık dedim.
Sabah işe gitti, mesaj attım, bi daha bu eve gelme, seni istemiyorum diye. Bi şey yazmadı.
Konu haricinde biraz da genel bilgiler vereyim, eşim de çalışıyor ama aldığı,bekarlık borçlarına kendi harcamalarına anca yetiyor. Evin maddi manevi bütün sorumluğu benim üzerimde. Yemeğiydi temizliğiydi bulaşığıydı evin masraflarıydı derken, ben bu kadar çırpınırken onun böyle davranması reva mı ? Bu arada babası da annesini dövermiş gençken. Böyle bi ailede büyümüş. Çok bağırdığın için vurdum diyebiliyor bu görgüsüzlüğü sebebiyle. Ve de dip not, hamile olabilirim.
yazım hatalarım için kusura bakmayın, bi hırsla yazınca ne yazdım hatırlamıyorum bile..
cnm bişi merak ettim benim dini nikah kıyılırken bir miktar mehir kararlaştırıldı eşimde onu ödemedi o benim boşanma hakkımmı oluyor yada olabiliyormu
Merhabadini bilgisi olan
ancak uygulama tercihinde bulunmayan bir insanım
ancak sorunu şöyle yanıtlayabilirim
öncelikle boşanma esnasında mehirin kesinlikle kadına ödenmesi gerekir
bu allah emridir
yanlız içinde vicdanı olmayan insanın allah emrine iteatı ne derece olur bilemem
sonuçta boşanma olaylarında
mehir olmasa dahi eşini madur etmeyen insanlar varken
kilosu kadar altın mehrini kabul edip
100 tl nafakadan kaçanlarda vardır
eşin dini ininaçları yüksek biri ise
belki işe yarar
bu yolla hakkını istemek
çünki boşanma kadın isteği ile gerçekleşse dahi
mehir erkeğe farzdır
dini bilgisi olan
ancak uygulama tercihinde bulunmayan bir insanım
ancak sorunu şöyle yanıtlayabilirim
öncelikle boşanma esnasında mehirin kesinlikle kadına ödenmesi gerekir
bu allah emridir
yanlız içinde vicdanı olmayan insanın allah emrine iteatı ne derece olur bilemem
sonuçta boşanma olaylarında
mehir olmasa dahi eşini madur etmeyen insanlar varken
kilosu kadar altın mehrini kabul edip
100 tl nafakadan kaçanlarda vardır
eşin dini ininaçları yüksek biri ise
belki işe yarar
bu yolla hakkını istemek
çünki boşanma kadın isteği ile gerçekleşse dahi
mehir erkeğe farzdır
adam resmen manyak.Anlatmaya nerden başlasam bilmiyorum. En iyisi en başından başlamak.6 aylık evliyim.
Evlendiğimiz ilk gece, saçımdan tokaları çıkarıyorduk beraber,ben canım yanıyor dedikçe baktım bu gülüyor, 'yavaş çıkar şunları, canım yanıyor' diye sesimi yükselttim biraz,gerçekten de canım yanmıştı,gözleri dönmüş bir vaziyette ağzımı kapattı, sus üst komşu yanlış anlayacak dedi. Kalktı gitti yanımdan,ben saatlerce ağlayarak kafamdan çıkarmaya çalıştım tokaları, şaşkındım bi yandan da, kıyamaması lazım bana, geri gelmesi lazım diye düşünürken, ayrı uyuduk ilk gecemizde.
Aynı gecenin sabahı oldu, ikimiz de çok gerginiz. Kahvaltı yapmaya gittik. Ben bana davranışını, ilk geceden ayrı yatmasını kabullenemiyordum. Tartıştık gene kafede, masaya elimi vurdum tartışma esnasında. Kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı beni mekandan, arabaya bindirdi. Arabada bana öyle bir bakışı, kızması var ki, ben ne olduğunu anlamadan boğazımı sıktı, sen kimsinler kafede insanlar hep bize baktılar falan..
İçimden düşündüm bu nasıl evlilik ? Kafam durmuş gibiydi. Ben ki anamdan babamdan tek fiske yememiş, el üstünde büyütülen, üstüne titrenen, herkesin evlenmek için peşinde koştuğu, kariyer sahibi, maddi durumu iyi, iyi bir aileden gelen bir kızdım..
Dedim bu böyle olmaz, ben bu şartlarda evli kalamam. Boş ol dedim eşime, ve aramızdaki üç bağdan biri gitti haberin olsun dedim.
İşte özürler, ben sensiz yapamamlar, sen kafede elini masaya vurunca beni çiğnemiş oldun, gururuma yediremedim v.s. demeler.
Tamam dedim, her halde düğünün verdiği gerginlikten böyle olaylar oldu aramızda.Ve biz balayına çıktık..
Balayında, arabada gidiyoruz. O olayın üstünden bir hafta falan geçti.Benden kalacağımız bir yerin telefon numarasını bulmamı istedi. Tamam bakıyorum dedim, şehirlerarası yolculukta olduğumuzdan internet gelip gidiyordu telefonda. Söylenmeye başladı, ne kadar beceriksizsin de, ne kadar yavaşsın da. Ben de ne oluyor da bana böyle davranıyorsun dedim. Aramızdaki tartışma büyüdü. Benzinlikte duralım, elimi yüzümü yıkıycam,tuvalete gidicem dedim. Kulandığı araba da bana ait bu arada. Durmuyorum benzinlikte falan, istersen üzerine yap dedi. Dedim sen manyak mısın, nasıl durmazsın. Durursun durmazsın derken, ben direksiyonu sağa kırdım dursun diye. direksiyonu sağa kırmamla yüzüme yumruk yemem bir oldu.
Bi baktım dudağım patlamış, morarmış, kan akıyor ağzımdan. Kaldım öyle bi, yüzüne baktım, refleks olarak yaptım, çok korktum falan dedi. O yumruk öyle atılmaz,böyle atılır dedim var gücümle vurdum ben de bi tane buna. Bunun da ağzı kanamaya başladı. Balayında, ikisinin de ağzından kan damlayan bir çift, görüntüyü düşünebiliyor musunuz.
İşte refleks olarak yaptım, çok korktum, kaza yapabilirdik, seni direksiyondan uzaklaştırmak için yaptım falan dedi. Yeminler etti. İçimden düşündüm. Tamam dedim ya sonuçta ben de hatalıydım, direksiyona öyle yapmayacaktım, hem ben de ona vurdum ödeştik falan.
Aradan geçen zamanda bi daha böyle bir olay olmamıştı. Ta ki düne kadar. Ağır grip oldum, kolumu kaldıracak halim yok. Ben hasta olunca da bugünlerde yakınlaşmamız olmadı. Dün gene bana sırnaştı eşim, ben de çok hastayım, ya çok hasta olduğumdan, ya da belki bilmiyorum belki de hamileyimdir, hiç sana o gözle bakamıyorum, sevişmek gibi bi niyetim yok dedim. Öyle mi dedi, çekti gitti bu odadan.
Adını seslendim bi beş dakika sonra. Adı mehmet olsun. Ben mehmeet diye seslenirken onun bana karşı odadan cevabı, mehmetmiş, bi s.. g..., aq oldu.
Küfürden nefret ettiğimi bile bile bana bu cümleyi kurabildi. Gözüm dönmüş bi şekilde gittim yanına, ben ne dedim de sana, sen bana küfrediyorsun dedim, yanımdan git falan dedi. ne demek git, ben ne yaptım da bana s.. g... deniyor dedim, sen s... g... terbiyesiz dedim.
Beni başından savmaya çalıştı, benim iyice sinirim bozuldu. Bağırmaya başladım, sus üst komşular duyacak dedi. Üst komşuyu tanıyor musun ki, duysa ne olur dedim. Bir iki şey daha dedim mi hatırlamıyorum, sonra bi baktım yerdeyim. Tokat atmış bana.
Sen nasıl bana tokat atarsın, sen kimsin. boş ol mehmet ikinci bağımız da gitti dedim. Yüzünü görmek istemiyorum çık git bu evden dedim. Çıktı, dışardan bana mesaj atmış, yok kırılmış da, aslında bana çok değer veriyormuş da.
Yazdım, sen şaka mısın ? sen mi kırıldın, durduk yere hem küfredip hem de bana tokat atmışken, sen nasıl bi insan evladısın hiç mi allah korkun yok yazdım.
Ondan sonra eve geldi, odanın kapısını kilitlemiştim. Kapının önünde yalvarıyor aç konuşalım özür dilerim falan diye. Kapıyı falan açmam, ben sana güvenmiyorum, kapıyı açarsam bi daha vurmayacağın ne malum, benim bu evde can güvenliğim yok dedim. Kapıda yalvarmaya devam etti. Açmadım. Bir saat sonra geldi gene yalvardı, seninle konuşmak istemiyorum git dedim. Ayrılacak mıyız dedi, ben de hayırlısı olsun ama ben seni istemiyorum artık dedim.
Sabah işe gitti, mesaj attım, bi daha bu eve gelme, seni istemiyorum diye. Bi şey yazmadı.
Konu haricinde biraz da genel bilgiler vereyim, eşim de çalışıyor ama aldığı,bekarlık borçlarına kendi harcamalarına anca yetiyor. Evin maddi manevi bütün sorumluğu benim üzerimde. Yemeğiydi temizliğiydi bulaşığıydı evin masraflarıydı derken, ben bu kadar çırpınırken onun böyle davranması reva mı ? Bu arada babası da annesini dövermiş gençken. Böyle bi ailede büyümüş. Çok bağırdığın için vurdum diyebiliyor bu görgüsüzlüğü sebebiyle. Ve de dip not, hamile olabilirim.
yazım hatalarım için kusura bakmayın, bi hırsla yazınca ne yazdım hatırlamıyorum bile..
saol cnm bizde öyle çok dini vecibelere uyan insanlar değiliz açıkçası
lakin böyle bir konu olunca merak ettim benimde boşanma hakkım varmı diye. yani dinen biz şimdi boşanamıyor muyuz.illa eşim mi beni boşayacak
şu yazdığınızla ilgili bşr şey yazağım önce...üç kere boş ol dediğinde nikah düşüyor çünkü. Ve dini nikah ikimiz için de çok önemli.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?