Ayrıl gitsin demiyorum ama gidişat bunu gösteriyor idrak, evliliğinle ilgili neyi ne kadar anlıyorum bilemiyorum fakat bunca zamandır açtığın konulardan bana geçen his kendine olan öfkeni yansıtıyor, sen bu adama nasıl aşık olduğunu, niye aşık olduğunu sorguluyor gibisin, ben bu adamı nasıl sevebildim de evlendim diye kendine öfke duyuyorsun gibi hissettiriyorsun bana, zira para pul konularındaki sorumsuzluğu, sen bir şeyler yapmaya çalışırken ki umarsızlığı, aranızda yaşanan ve senin beklentilerinin yanından dahi geçmeyen, ondan soğumana sebep olan bazı şeyleri üst üste koyunca ben ve o, asla bir arada olmaması gereken 2 kişi, kaldı ki ben mantığını kullanan bir kadınım nasıl böyle bir duygusallığa kapılıp ondaki negatif yönleri göremedim öfkesi hissediyorum sende, belki de ailen hatta direkt annenden bunaldığın için böyle bir yanılgıya düştüğünü düşünüp annene de öfke duyuyor olabilirsin, senin mantığını onun duyguları ve o duygularla psikolojik baskı yapıp kafa karıştırdığı, kendi yörüngesine seni bir anda çektiği için baskıladığını düşünüyorsun gibi hissediyorum, zira konularında ana tema hep eşin, annen ve oğlun, diyeceksin ki bir kadının hayatında başka hangi ana maddeler olur ki, evet haklısın ama senin mantığını ezip geçmeye çalışan hatta ezen annenle eşine mecbur olmak, kapıyı vurup gidememek kendine olan öfkeni körüklediğinden hep aynı eksen etrafında dönüp duruyorsun, annenin yarattığı o boşluk anında evlenip adamı tam tanıyamadan hamilelik, gebelik nedeniyle kariyerin sona ermesi, sonrasıysa aslında yabancı olduğun ya da zaman içinde yabancılaştığın adamla yaşadığın sorunların zincirleme kaza gibi gelmesi.
Yaşın bu sorgulamalar için müsait biliyor musun? Herkes olmasa da birçok insan 30'da başlıyor ben ne istiyorum, evlendiyse bu adamla/kadınla ne işim var demeye, bir de evli olduğun kişiyle arada uçurumlar varsa o öfke ve soğuma hissi büyüyor.