Tatlı suratımıza tüküren acı gerçekler

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Aynı eltim, babama kızının düğününe gelme o zaman diyen kadındır. Babamın kendi evinde erkek muhabbetine balıklama atlayıp babamı kızının düğününden kovmuşluğu var. Dengesiz bir insan.
 
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Haklısınız. Eğer bir gün saygı duyacak, ya da duymayacak kadar ona yaklaşabilirsem bunu hatırlamak isterim.
Onunla hiç görüşmüyor olmanıza inanın çok sevindim. Affedilir yanı yok çünkü.
Birçok kişi bunu başaramıyor.


Eşiniz de sorun etmiyorsa, kayınvalide karışmıyorsa pekala pek güzel.
Hoş ne diyebilirler de..
 
Onunla hiç görüşmüyor olmanıza inanın çok sevindim. Affedilir yanı yok çünkü.
Birçok kişi bunu başaramıyor.


Eşiniz de sorun etmiyorsa, kayınvalide karışmıyorsa pekala pek güzel.
Hoş ne diyebilirler de..

Bu konuların açılmasından son derece çekiniyorlar. Kınadan bu yana bu konuyu kimse benimle konuşmadı. Çünkü söyleyecek çok şeyim var. Biliyorlar.
 
Bu konuların açılmasından son derece çekiniyorlar. Kınadan bu yana bu konuyu kimse benimle konuşmadı. Çünkü söyleyecek çok şeyim var. Biliyorlar.
Elti adına utanıyorlardır, yazık.

İnşallah hayat sizi birbirinizden uzak tutmaya devam etsin :KK66:
 
22'sinde genç bir kadınsın. Yeni evlisin ve yeni tanışacağın gizemli bir eltin, gizemli bir görümcen var. Belki de gizemli arkadaşların.. Görüşme tamamlanıyor ve mis gibi gülücüklerle veda ediliyor.
Ve aklında tek bir soru, "Benim için ne dedi? Hakkımda ne düşünüyor? Acaba beni sevdi mi?"

Anladım ki aslında önemli olan, onların benim için ne düşündüğü değil, benim onlar için ne düşündüğüm, ne hissettiğimmiş. Bıraktığım izlenimin derdine düşeceğime, bunu hak edip hak etmeyeceği yönünde birkaç izlenim de ben edinseymişim.. Hani azıcık sevgi pıtırcığı süslü hanımcık olmaktansa, daha sessiz kalan taraf olsaymışım. Sorular soran taraf olmayı bıraksaymışım da, azıcık cevap veren taraf olsaymışım ya?
Bırak sana soğuk nevale desinler. Bırak senden hoşlanmasınlar. Hep aynı son değil mi, samimiyetsiz insanlar karşısında yaşadığımız tek taraflı ilgicikler, sevgicikler.
Öyleleri var ki, öyle ciciş ciciş olmuyorlar işte.

Sanırsın ki sana bayılıyor. Ne sohbetler, ne muhabbetler.. Bir sürü ortak nokta! Aman Allahım ne kadar da iyi bir insan. Kesin birbirimiz için aynı şeyleri düşünüyoruz. Yani resmen siz birbiriniz için yaratılmış eltiler, görümceler, arkadaşlar gibisiniz.

Pır pır pır tutuyoruz eteklerimizden hoppidik hoppidik o buluttan o buluta kelebekler gibi hoplarcasına..

Yapma be şekerim yapma. O kadar masum değil. Kimse sana senin kadar özverili değil. Kimse sana senin gibi gülerken samimi değil! Değil gülüm, değil.. İki kahve içtiniz de "kanka" mı oldunuz..

Sonra hoop, ponçik popoya bir tekme! Tekmenin manen karşılığı olarak, ya gidip arkandan seni çekiştirir. Artık ne bulabiliyorsa onu işte.. Sonra milletin içinde seni rencide etmenin derdine düşer. Oda yetmezmiş gibi haddine düşmeyen özelinize yorum yapmalara başlar. Akıl verirler.. Ya da belki kına gecenize kara bir leke bırakırlar!

En ufak bir yanlış anlaşılmaya bakar. İçinde ne var ne yok döküverir, şok olursun. Ne gerek var halbuki bu kadar çirkinleşmeye. E hani sana can ciğer sarılmaları, öpücükleri, gülücükleri?

Anlık bir dejavudan sonra, aptalca başladığımız yere geri dönüyoruz..
Sanırım bazen,
Haketmeyen herkes için üzülüyoruz.
Değer vermeye kimden başlayacağımızı bilemiyoruz..
Bilemeyiz ki..
Demem o ki, zaman ver.
Biraz daha sabret.

Durmadan masaya koyma şu %100'ünü.
Sadece kahveni iç,
Biraz bekle,
Ve gülümse..

(Yazdığım yazıyı deneme zannedenler olmuş.. Ya da edebi eser. Açıkçası hoşuma gitti, teşekkür ederim. Ama hayır, ben sadece eltimle, görümcemle ve gerçekten bazı arkadaşlarımla yaşadığım bu sıkıntımı, içimi dökercesine biraz da kendimle kavga ederek paylaşmak istedim. Herkesin kendini ifade şekli farklıdır. Beni tanıyanlar konuşma dilimi, yazı dilimi, dertleşme biçimimi iyi bilirler. Yine de küçük bir ekleme yapacağım. Sanırım ancak bu şekile binlerce "makale güzel olmuş" yorumundan sıyrılabilirim..

Anlatmak istemiyordum aslında. Geride kaldı. İstemeyerek yazıyorum biraz da.

Eltimle tanıştığımızda hayatımda gördüğüm en mükemmel insan olduğunu düşünüyordum. Öyle hissettiriyordu. Yakınlığı, samimiyeti.. Kendimi çok yakın hissediyordum kendisine. Belki bir ilki yaşıyorum ve eltimi seviyorum saçmalığına kapılmıştım. Sonra eltim canavara dönüştü. Bende bu enteresan değişime şok geçirip durdum.

Kapalı bir bayanım. Annem aynı şekilde.. Bildiğiniz üzere kına gecesi kadınlar arasında olur. Kına kız tarafına aittir. Bizde salon tuttuk, o güne özel annemle açılmak istedik. İstediğimiz gibi giyinip kadın kadına kurtlarımızı dökmek niyetindeydik. Nasıl olsa erkek olmayacaktı. Garsonlar bile bayandı..

Muazzam dekolteli elbisemle birlikte saçlarım yapıldı. Anneminde aynı şekilde. Gelin odasında bekliyoruz. Derken kına gecesine gelen bir beyefendinin aşağıda oturduğunu görünce kibarca kendisine durum izah edildi ve çıktı kendisi.

Eltim hışımla yanımıza geldi ve
" Bu ne yobazlık! Çingene misiniz! Pislik, kınanı evinde yapsaydın. Erkeklerde gelicek."

Aşağı inip anosla "kimse oynamayacak!"

Annem at yüzüğü diye yalvarıyor rezil olduk kız tarafı olarak.. Ben ağladım, durdum.. O halimle o adami orada tuttugu icin inemedim de. Sonra cikardilar adami. Ne heves ne birsey kalmadi.. Sonra komple esimin tarafi evimize gelip ozur dilediler. Eltin yok tabi..

Durum buydu arkadaslar. Ben anlatmak istemedim. Sadece insanlarin cok farkli gorunup bir anda sekil degistirmesinden duydugum rahatsizligi ifade ettim. Cok fazla "deneme yazisi" "makale" tasinmasi gereken bir konuymus gibi mesajlar aldigim icin, o kisilerin anlayacagi sekilde ek yaptim. Bana gore gereksiz..
İnanmıyorum inanamıyorum çok üzüldüm senin adına gerçekten o şerefsiz karı mi dedi sana bunları ya gece gece sinirim hopladı beyinsiz aşağılık insan müsveddesi bu ne terbiyesizlik sanki kendi kınası ona ne ya ona ne arkadaş görüşme:sinirli::sinirli::sinirli::sopa: kesinlikle bu insanlar size evliliginize büyük zarar verir Allahın dan bulsun terbiyesiz kadın
 
Fistik gibi yazmiş işte. Illa o bana bunu dedi su boyle yapti mi yazacak. Illa dedikodu yapar gibi mi yaziliyor... ben begendim kiz chocolita. Hakikaten az bi dur düşün kendini ortaya atma. Soguk nevale olmanin tadindan yenmeyen avantajlarini yaşa. Eger evlendiysen mutluluklar... ama ben olsam o gun yuzuğu atardim herhalde.
 
Ya ben boyle dertleri anlamıyorum cidden uzun uzadıya
Dert neyse onu yazıp geçseniz noldu bitti mi sizi mi sevmediler
Konu çok süslü
Soru sorularakta tanınır aman neyse kulagı göstermek varken
Sırtınızdan dolandırıp göstermişsiniz işte o kulağı
 
Bu nasıl bir eltidir ya?! Onun kınası mıymış da bir de anons yapıyor!

Aşağı iner, çık dışarı der onu ordan bi güzel atardım. Ne insanlar var ya..
 
İlk yanlışın eltine mesafeli olman gerekirken olmamak ,ikinci yanlışın ise eltin mahalle karısı moduna geçtiğinde haddini bildirmemek olmuş.

Not:Konuna lüzumsuz uzun bir girizgahla başlaman da ayrı hata.
 
olur böyle şeyler.
eltiye görümceye ve hatta arkadaşa filan gereğinden fazla mana yüklememek lazım.
mesafeli durmak en güzelidir.
çok değer verip sonradan hayal kırıklığı yaşamaktansa.
sen de henüz çok küçüksün,zamanla bir önemi kalmayacak bu tür darbelerin:))
 
22'sinde genç bir kadınsın. Yeni evlisin ve yeni tanışacağın gizemli bir eltin, gizemli bir görümcen var. Belki de gizemli arkadaşların.. Görüşme tamamlanıyor ve mis gibi gülücüklerle veda ediliyor.
Ve aklında tek bir soru, "Benim için ne dedi? Hakkımda ne düşünüyor? Acaba beni sevdi mi?"

Anladım ki aslında önemli olan, onların benim için ne düşündüğü değil, benim onlar için ne düşündüğüm, ne hissettiğimmiş. Bıraktığım izlenimin derdine düşeceğime, bunu hak edip hak etmeyeceği yönünde birkaç izlenim de ben edinseymişim.. Hani azıcık sevgi pıtırcığı süslü hanımcık olmaktansa, daha sessiz kalan taraf olsaymışım. Sorular soran taraf olmayı bıraksaymışım da, azıcık cevap veren taraf olsaymışım ya?
Bırak sana soğuk nevale desinler. Bırak senden hoşlanmasınlar. Hep aynı son değil mi, samimiyetsiz insanlar karşısında yaşadığımız tek taraflı ilgicikler, sevgicikler.
Öyleleri var ki, öyle ciciş ciciş olmuyorlar işte.

Sanırsın ki sana bayılıyor. Ne sohbetler, ne muhabbetler.. Bir sürü ortak nokta! Aman Allahım ne kadar da iyi bir insan. Kesin birbirimiz için aynı şeyleri düşünüyoruz. Yani resmen siz birbiriniz için yaratılmış eltiler, görümceler, arkadaşlar gibisiniz.

Pır pır pır tutuyoruz eteklerimizden hoppidik hoppidik o buluttan o buluta kelebekler gibi hoplarcasına..

Yapma be şekerim yapma. O kadar masum değil. Kimse sana senin kadar özverili değil. Kimse sana senin gibi gülerken samimi değil! Değil gülüm, değil.. İki kahve içtiniz de "kanka" mı oldunuz..

Sonra hoop, ponçik popoya bir tekme! Tekmenin manen karşılığı olarak, ya gidip arkandan seni çekiştirir. Artık ne bulabiliyorsa onu işte.. Sonra milletin içinde seni rencide etmenin derdine düşer. Oda yetmezmiş gibi haddine düşmeyen özelinize yorum yapmalara başlar. Akıl verirler.. Ya da belki kına gecenize kara bir leke bırakırlar!

En ufak bir yanlış anlaşılmaya bakar. İçinde ne var ne yok döküverir, şok olursun. Ne gerek var halbuki bu kadar çirkinleşmeye. E hani sana can ciğer sarılmaları, öpücükleri, gülücükleri?

Anlık bir dejavudan sonra, aptalca başladığımız yere geri dönüyoruz..
Sanırım bazen,
Haketmeyen herkes için üzülüyoruz.
Değer vermeye kimden başlayacağımızı bilemiyoruz..
Bilemeyiz ki..
Demem o ki, zaman ver.
Biraz daha sabret.

Durmadan masaya koyma şu %100'ünü.
Sadece kahveni iç,
Biraz bekle,
Ve gülümse..

(Yazdığım yazıyı deneme zannedenler olmuş.. Ya da edebi eser. Açıkçası hoşuma gitti, teşekkür ederim. Ama hayır, ben sadece eltimle, görümcemle ve gerçekten bazı arkadaşlarımla yaşadığım bu sıkıntımı, içimi dökercesine biraz da kendimle kavga ederek paylaşmak istedim. Herkesin kendini ifade şekli farklıdır. Beni tanıyanlar konuşma dilimi, yazı dilimi, dertleşme biçimimi iyi bilirler. Yine de küçük bir ekleme yapacağım. Sanırım ancak bu şekile binlerce "makale güzel olmuş" yorumundan sıyrılabilirim..

Anlatmak istemiyordum aslında. Geride kaldı. İstemeyerek yazıyorum biraz da.

Eltimle tanıştığımızda hayatımda gördüğüm en mükemmel insan olduğunu düşünüyordum. Öyle hissettiriyordu. Yakınlığı, samimiyeti.. Kendimi çok yakın hissediyordum kendisine. Belki bir ilki yaşıyorum ve eltimi seviyorum saçmalığına kapılmıştım. Sonra eltim canavara dönüştü. Bende bu enteresan değişime şok geçirip durdum.

Kapalı bir bayanım. Annem aynı şekilde.. Bildiğiniz üzere kına gecesi kadınlar arasında olur. Kına kız tarafına aittir. Bizde salon tuttuk, o güne özel annemle açılmak istedik. İstediğimiz gibi giyinip kadın kadına kurtlarımızı dökmek niyetindeydik. Nasıl olsa erkek olmayacaktı. Garsonlar bile bayandı..

Muazzam dekolteli elbisemle birlikte saçlarım yapıldı. Anneminde aynı şekilde. Gelin odasında bekliyoruz. Derken kına gecesine gelen bir beyefendinin aşağıda oturduğunu görünce kibarca kendisine durum izah edildi ve çıktı kendisi.

Eltim hışımla yanımıza geldi ve
" Bu ne yobazlık! Çingene misiniz! Pislik, kınanı evinde yapsaydın. Erkeklerde gelicek."

Aşağı inip anosla "kimse oynamayacak!"

Annem at yüzüğü diye yalvarıyor rezil olduk kız tarafı olarak.. Ben ağladım, durdum.. O halimle o adami orada tuttugu icin inemedim de. Sonra cikardilar adami. Ne heves ne birsey kalmadi.. Sonra komple esimin tarafi evimize gelip ozur dilediler. Eltin yok tabi..

Durum buydu arkadaslar. Ben anlatmak istemedim. Sadece insanlarin cok farkli gorunup bir anda sekil degistirmesinden duydugum rahatsizligi ifade ettim. Cok fazla "deneme yazisi" "makale" tasinmasi gereken bir konuymus gibi mesajlar aldigim icin, o kisilerin anlayacagi sekilde ek yaptim. Bana gore gereksiz..
Diğer arkadaşların tabiriyle 'makaleniz' bana çok açıklayıcı geldi. Eğer derdinizi böyle anlatabiliyorsanız böyle anlatırsınız. Derdiniz gayet açık ve net anlaşılıyor ekleme yapmanıza bile gerek yoktu. Tebrik ederim güzel bir diliniz var:super:
 
Diğer arkadaşların tabiriyle 'makaleniz' bana çok açıklayıcı geldi. Eğer derdinizi böyle anlatabiliyorsanız böyle anlatırsınız. Derdiniz gayet açık ve net anlaşılıyor ekleme yapmanıza bile gerek yoktu. Tebrik ederim güzel bir diliniz var:super:

açıklama gelmeden sen anladın yani eltiyle ilgili bu durumları, ben de seni tebrik ederim valla, dil güzel amenna ama gayet genel bir yazı, insanlarla zamansız samimi olmasından dilinin yanması özetle, dili bile ben değil
 
"olur öyle,çok şey yapmamak lazım ya" demek geçti içimden, yazınızın ilk kısmı için.
20'li yaşların başında, ilişkilere bakış açısı daha naif oluyor.
iş hayatı vs ile törpüleniyor insan, öğreniyor, kime ne kadar değer vereceğini zamanla.

pratik kısma geçersek, elti kim oluyor da benim kınamda karar veriyor?
orada iki seçenek var, ya hanımefendiliği bozup kavga etmek, ya da gerginliği bastırıp olayı sineye çekmek sonrasında tavır almak.
tabi ömür geçmez böyle, kınaymış düğünmüş yaşanan aksaklıkları düşün düşün.
 
Sanat sanat ıcın mi sanat dert ıcın mi :)

Ben bu şekilde ifade etmek istedim. Asıl olayı aslında hiç anlatmak istemiyordum. Ama sizin gibi makale yazdığımı düşünenler çoğalmasın diye olayı anlattım. Bana kalırsa bunu anlatmam, yapmaya calıştığım şeyi basitleştirdi. Bundan önceki konuma bakarsanız sadece doğum hikayem üzerimden direkt olayı anlattm. Çünkü çözülmesini istediğim sorunlarm vardı ve fikir almak zorundaydım. Aynı zaman da destege ihtiyacım vardı. Ama bu, bu konu içinde geçerli değil. Fikir ya da destek için çok eskide kaldı bu mevzu. Bende olaya girmeden, buna benzer değişken insanlarla da sıkça karşılaştığım için, bu şekilde yazmak istedim. Burada kendime bu insanlara inanışlarım yüzünden kızdığımı ifade ettim. Aslında bütün lafları kendime söylüyorum. Benim ifade biçimim sizi zorladıysa bu benim problemim değil. Altını çiziyorum, komposizyon değildi.
 
Diğer arkadaşların tabiriyle 'makaleniz' bana çok açıklayıcı geldi. Eğer derdinizi böyle anlatabiliyorsanız böyle anlatırsınız. Derdiniz gayet açık ve net anlaşılıyor ekleme yapmanıza bile gerek yoktu. Tebrik ederim güzel bir diliniz var:super:

Beni anlayan insanlar olması gerçekten mutlu ediyor. İçime su serpildi. Teşekkür ederim. Makaleci başı da değilim ki ben. Olaylarım var birkaç tane anlattığım konu açıp. Kaldı ki bazen arkadaşlara konularında verdiğim cevaplarda bile ben çoğunlukla bu şekildeyim. Desteğe ihtiyacı olan ve uzun cevaplar yazdığım arkadaşlarda. Kimse de bana sen şimdi makale mi yazdın demedi. Sadece şunu yapmadım "aa sana böyle mi yapmış, ne yapacaksın o kocayı, boşa gitsin." Ya da "takma ya, gecer" insan gibi karsimdakini ciddiye aliyorum problemiyle ilgileniyorum. Beni ifade seklim yuzunden kim suclayabilir ki
 
22'sinde genç bir kadınsın. Yeni evlisin ve yeni tanışacağın gizemli bir eltin, gizemli bir görümcen var. Belki de gizemli arkadaşların.. Görüşme tamamlanıyor ve mis gibi gülücüklerle veda ediliyor.
Ve aklında tek bir soru, "Benim için ne dedi? Hakkımda ne düşünüyor? Acaba beni sevdi mi?"

Anladım ki aslında önemli olan, onların benim için ne düşündüğü değil, benim onlar için ne düşündüğüm, ne hissettiğimmiş. Bıraktığım izlenimin derdine düşeceğime, bunu hak edip hak etmeyeceği yönünde birkaç izlenim de ben edinseymişim.. Hani azıcık sevgi pıtırcığı süslü hanımcık olmaktansa, daha sessiz kalan taraf olsaymışım. Sorular soran taraf olmayı bıraksaymışım da, azıcık cevap veren taraf olsaymışım ya?
Bırak sana soğuk nevale desinler. Bırak senden hoşlanmasınlar. Hep aynı son değil mi, samimiyetsiz insanlar karşısında yaşadığımız tek taraflı ilgicikler, sevgicikler.
Öyleleri var ki, öyle ciciş ciciş olmuyorlar işte.

Sanırsın ki sana bayılıyor. Ne sohbetler, ne muhabbetler.. Bir sürü ortak nokta! Aman Allahım ne kadar da iyi bir insan. Kesin birbirimiz için aynı şeyleri düşünüyoruz. Yani resmen siz birbiriniz için yaratılmış eltiler, görümceler, arkadaşlar gibisiniz.

Pır pır pır tutuyoruz eteklerimizden hoppidik hoppidik o buluttan o buluta kelebekler gibi hoplarcasına..

Yapma be şekerim yapma. O kadar masum değil. Kimse sana senin kadar özverili değil. Kimse sana senin gibi gülerken samimi değil! Değil gülüm, değil.. İki kahve içtiniz de "kanka" mı oldunuz..

Sonra hoop, ponçik popoya bir tekme! Tekmenin manen karşılığı olarak, ya gidip arkandan seni çekiştirir. Artık ne bulabiliyorsa onu işte.. Sonra milletin içinde seni rencide etmenin derdine düşer. Oda yetmezmiş gibi haddine düşmeyen özelinize yorum yapmalara başlar. Akıl verirler.. Ya da belki kına gecenize kara bir leke bırakırlar!

En ufak bir yanlış anlaşılmaya bakar. İçinde ne var ne yok döküverir, şok olursun. Ne gerek var halbuki bu kadar çirkinleşmeye. E hani sana can ciğer sarılmaları, öpücükleri, gülücükleri?

Anlık bir dejavudan sonra, aptalca başladığımız yere geri dönüyoruz..
Sanırım bazen,
Haketmeyen herkes için üzülüyoruz.
Değer vermeye kimden başlayacağımızı bilemiyoruz..
Bilemeyiz ki..
Demem o ki, zaman ver.
Biraz daha sabret.

Durmadan masaya koyma şu %100'ünü.
Sadece kahveni iç,
Biraz bekle,
Ve gülümse..

(Yazdığım yazıyı deneme zannedenler olmuş.. Ya da edebi eser. Açıkçası hoşuma gitti, teşekkür ederim. Ama hayır, ben sadece eltimle, görümcemle ve gerçekten bazı arkadaşlarımla yaşadığım bu sıkıntımı, içimi dökercesine biraz da kendimle kavga ederek paylaşmak istedim. Herkesin kendini ifade şekli farklıdır. Beni tanıyanlar konuşma dilimi, yazı dilimi, dertleşme biçimimi iyi bilirler. Yine de küçük bir ekleme yapacağım. Sanırım ancak bu şekile binlerce "makale güzel olmuş" yorumundan sıyrılabilirim..

Anlatmak istemiyordum aslında. Geride kaldı. İstemeyerek yazıyorum biraz da.

Eltimle tanıştığımızda hayatımda gördüğüm en mükemmel insan olduğunu düşünüyordum. Öyle hissettiriyordu. Yakınlığı, samimiyeti.. Kendimi çok yakın hissediyordum kendisine. Belki bir ilki yaşıyorum ve eltimi seviyorum saçmalığına kapılmıştım. Sonra eltim canavara dönüştü. Bende bu enteresan değişime şok geçirip durdum.

Kapalı bir bayanım. Annem aynı şekilde.. Bildiğiniz üzere kına gecesi kadınlar arasında olur. Kına kız tarafına aittir. Bizde salon tuttuk, o güne özel annemle açılmak istedik. İstediğimiz gibi giyinip kadın kadına kurtlarımızı dökmek niyetindeydik. Nasıl olsa erkek olmayacaktı. Garsonlar bile bayandı..

Muazzam dekolteli elbisemle birlikte saçlarım yapıldı. Anneminde aynı şekilde. Gelin odasında bekliyoruz. Derken kına gecesine gelen bir beyefendinin aşağıda oturduğunu görünce kibarca kendisine durum izah edildi ve çıktı kendisi.

Eltim hışımla yanımıza geldi ve
" Bu ne yobazlık! Çingene misiniz! Pislik, kınanı evinde yapsaydın. Erkeklerde gelicek."

Aşağı inip anosla "kimse oynamayacak!"

Annem at yüzüğü diye yalvarıyor rezil olduk kız tarafı olarak.. Ben ağladım, durdum.. O halimle o adami orada tuttugu icin inemedim de. Sonra cikardilar adami. Ne heves ne birsey kalmadi.. Sonra komple esimin tarafi evimize gelip ozur dilediler. Eltin yok tabi..

Durum buydu arkadaslar. Ben anlatmak istemedim. Sadece insanlarin cok farkli gorunup bir anda sekil degistirmesinden duydugum rahatsizligi ifade ettim. Cok fazla "deneme yazisi" "makale" tasinmasi gereken bir konuymus gibi mesajlar aldigim icin, o kisilerin anlayacagi sekilde ek yaptim. Bana gore gereksiz..

Ben şunu anlamadım, kına için daha önce aranızda konuşulmadı mı, yani bu tarz biz kına gecesi planladığınızı paylaşmadınız mı, bu tabii eltinizin yaptığı terbiyesizliği haklı çıkarmaz , hem görümce bile değil elti , o kim köpekmiş ya ,saçını başını yolardım ben
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X