Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

@Leithia lütfen yazmaya devam et başlığını yalnız bırakma :) Daha önceden başlığa yazmadım ama tüm sayfaları okudum ve gerçekten çok faydalandım. Tüm emeklerin için çok teşekkürler. Umarım zaman bulduğunda yeniden yazarsın :)
 
2819Nq.jpg

İzninizle paylaşmış olduğunuz bu resmi kendime motivasyon olması için kullanabilir miyim?
 
Sormak istediğim bir soru var ya. Sizce 20 dakikalık hiit antremani mi yoksa 30 40 dakikalık normal kardio mu daha hızlı etki eder
 
kilo vermek

merhaba. bakın üst kat komşum olan 87 yaşındaki halime teyzeye anlatır gibi anlatmak istiyorum bu sefer. zira normal bir şekilde anlatınca anlamıyorsunuz amk, niye anlamıyorsunuz ben de onu anlamıyorum. gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorum anlamıyorsunuz mala anlatır gibi gibi anlatıyorum yine anlamıyorsunuz. ulan bilal’e anlatır gibi anlattım onu bile anlamadınız daha ne yapayım ben. bu sefer de halime teyzeye anlatır gibi anlatmayı deneyeceğim bakalım neler olacak.

öncelikle; “yaktığın kaloriden daha az alırsan otomatik olarak kilo verirsin, kasmana gerek yok” diyen arkadaşlar, sözüm size: sikimi kilo verirsiniz o şekilde. bırakın amk bu köhnemiş sikindirik düşünceleri, kolaya kaçmayın tembel ibneler. kalori saymak siz şişkoların işi değil. öyle olsa hepimiz alırdık günlük 1500 kaloriyi zayıflardık. bazal metabolizma eşek gibi çalışıyor nasıl olsa, öyle değil mi? öyle değil işte. zira önemli olan kilo vermek değil; önemli olan yağ yakmak. bakın siz az kalori alınca neler oluyor kısaca anlatayım size: vücut önce aldığınız her karbonhidratla birlikte depoladığı suyu (1 gram karbonhidrat 3 gram su depolar) bi güzel atıyor vücuttan. ki bizim “ödem atmak” dediğimiz şey bu. siz tartıya çıkıp da “ooo 1 haftada 2 kilo verdim” deyip seviniyorsunuz ya, bu hep vücuttan atılan su oluyor. halbuki o gebeş göbeğiniz tüm ihtişamıyla varlığını muhafaza ediyor. neden? az önce dedim ya amk su attınız işte, ondan tartıda hafif çıktınız. vücudun üçte ikisi su nasıl olsa, at at bitmiyor. oysa efendi gibi 2 kilo yağ yaksan bel çevresinde bir incelme, etinde bir sıkılaşma olur ama yok. çünkü yağ yakmadın; su attın mal gibi. sonra sen böyle düşük kaloriyle beslenmeye devam edince ne oluyor peki? vücut diyor ki dışarıda bi olaylar oluyor, ben şu yağları bi korumaya çekeyim de bu arkadaşın iç organlarına zarar gelmesin, hormonların üretimi durmasın, hücre yapısı bozulmasın, iyi kolesterolü düşmesin, bağışıklık sistemi çökmesin de ölmesin bu sığır yanlışlıkla. neden peki? çünkü tüm bu faaliyetlerin devamlılığı o yağlarla oluyor, çünkü sen kilo verecem diye yağı kestin tuzu kestin proteini kestin her siki kestin. bu vücut nasıl ayakta kalacak amına koyım nasıl yaşayacak? olm hücrelerin yarısı yağlardan oluşuyor lan. östrojeni testosteronu hep o yağlar sayesinde artan iyi kolesterol sayesinde üretiliyor amk. hiç düşünme bunları, onu da ben düşüneyim. neyse, ne oldu peki bu durumda? şu oldu: vücut enerjisiz kaldı, enerji arayışına girdi. çünkü senin aldığın kaloriler ancak hayati fonksiyonların devamlılığı için kullanılıyor, o da yarım yamalak. bazal metabolizma hızı düşürülerek idareli kullanılıyor ama yetmiyor. peki gerekli olan enerjiyi nerden bulacak bu vücut? şuradan bulacak: sen vücuda adam gibi yağını proteinini verseydin, efendi gibi sebze tüketseydin, vücut senin o göbeğindeki yağları kullanıp sana şahane bir enerji sunacaktı. yani yemek yedikçe yağ yakacaktın, yemek yedikçe glukogan salgılayacaktın leptin salgılayacaktın yağ yakacaktın. yani götünü bile kımıldatmadan yağ yakabilecektin lan. vücut ihtiyacı olan tüm o enerjiyi deri altındaki yağlarından karşılayacaktı. zira göbeğin göbek değil adeta hidroelektrik santrali amk. öyle devasa bir enerji üretme potansiyeli var ama sen o yolu seçmeyince ne oldu peki? şu oldu: vücut en kolay şekilde enerjiye çevireceği maddeye koştu; yani proteinlere. yani kaslarına. sen kendini aç bırakınca vücut evvela dokularda ve karaciğerde bulunan 500 gramlık karbonhidrat yapılı şekeri yakıp beraberinde su attı; sonra yeterli besini vermediğin için 30 kiloluk devasa enerji kaynağı olan yağları korumaya çekti ve gitti proteinleri glukoza çevirdi. en basiti buydu çünkü. çünkü vücut kolaycıdır, tembeldir. aynı senin gibi. kendisine kolay gelen neyse ona yönelir. onu eğitmek sizin göreviniz ama sizde nerde onu anlayacak kapasite. neyse. bu sefer ne oldu peki? proteini glukoza çevirince kas kaybettiniz. glukoz kan şekerini yükseltince insülin salgıladınız. insülin salgılayınca yağ yakımını durdurup yağ depolamaya başladınız. yani hem var olan birkaç kiloluk sikik kaslarınızı kaybettiniz hem de kilo vereyim derken tekrar yağ depoladınız. yaptığınızı beğendiniz mi? zaten mala benziyordunuz, iyice aptal bi tip oldunuz çıktınız.

peki angelus çözüm ne? çözüm şu: yemek yiyin amk. yemek yemekten korkmayın ama gidip de hamburger yemeyin, gidip de kola içmeyin, gidip de cips yemeyin, çikolata kemirmeyin; et yiyin, sebze yiyin, peynir yiyin, kuruyemiş yiyin. doyana kadar yiyin. zeytinyağı ve tereyağı kullanın. bu yağlarla sizin götünüzdeki göbeğinizdeki yağlar aynı yağlar değil, bunları kullanmaktan korkmayın. onların olayı sadece isim benzerliği. bunları yiyin. bakın size ne kadar yiyeceğinizi söylemiyorum; eğer ayı gibi bir oturuşta 10 kilo et gömmeyecekseniz bunları yemekle kilo almazsınız. size kilo aldıran şeyler tükettiğiniz an insülin salgılatan basit karbonhidratlardır. insülin dediğiniz hormon 1 numaralı depolayıcı hormondur. siz kan şekerinizi yükselttiğiniz an insülin sahne alır ve kandaki şekeri hücrelere sokar, ama siz ayı gibi yemeye devam ederseniz kalan şekeri karaciğere gönderip yağ sentezi yapar dombili olursunuz. kanda insülin varsa yağ yakma sürecini başlatan glukagon hormonu olmaz, dombili olursunuz. leptin olmaz, dombili olursunuz. growth hormon olmaz, dombili olursunuz. her şekilde dombili olursunuz yani. o yüzden insülin salgılatan bir şey gördüğünüzde kutsal su görmüş iblis gibi kaçın o ortamdan. beslenme yoluyla ancak bu şekilde kilo verebilirsiniz, kalori açığı falan hikaye, istersen 1000 kalori açık bırakın, kalan kaloriyi sağlıksız yerlerden alırsanız insülin nedeniyle yağ yakamazsınız. sağlıklı yerden alırsanız bu sefer de yeterli kalori almadığınız için vücut hayati fonksiyonların devamlılığını sağlamak adına metabolizma hızını düşürür, yağ yakımını durdurur yine yağ yakarak kilo veremezsiniz. kalori açığı verecem diye mal mal hareketler yapmayın o yüzden. alemin tek kurnazı siz misiniz amk biz bilmiyor muyuz baklava börek gömmeyi. lap lap yediğiniz poğaçalar yüzünden su böreğini dönmüş beyninizle bu tip mini çakallıklar yapmanıza gerek yok. bırak şimdi o tavuk döneri ve yazının devamını oku.

buraya kadar olan kısım kalori açığı bırakma heveslisi tayfaya girsin.

gelelim kilo verecem diye götü yanmış tavşan gibi saatlerce koşan arkadaşlara. lan oğlum mal mısınız siz? bakın bunu ciddi soruyorum; mal mısınız? ya arkadaş biz her zaman ne diyoruz? kilo vermek demek yağ yakmak demektir. şimdi iki elinizi göbeğinize götürün ve bi avuçlayın orayı. ne var orada? yağ var. oğlum onu yakacaksınız ya, bunu anlamayacak ne var amk ya, yağ yakacaksınız yağ. protein değil şeker değil yağ yakacaksınız. bu yağı nasıl yakacaksınız peki? mal gibi 10 saat koşarak değil. evet yanlış duymadınız; koşarak yağ yakılmaz. yani düşündüğünüz anlamda yağ yakamazsınız. şimdi nedenlerine geliyorum:

arkadaşlar bakın her insanın bir maksimum oksijen alım düzeyi vardır, yani antrenman esnasında tükettiğiniz maksimum oksijen sınırı. biz buna vo2 max. diyoruz. misal siz mal gibi 14 km/h ile 2 saat koştuğunuzda ne oluyor biliyor musunuz? vücut yağ yakmıyor. çok garip değil mi? değil. siz mal gibi kan ter içinde koştuğunuzda vo2 max sınırını, yani oksijen alım sınırınızı geçmiş oluyorsunuz, bu dokulara yeterli miktarda oksijen gitmediği anlamına geliyor. hani soluk soluğa kalıyorsunuz ya, hani götünüzden nefes almaya başlıyorsunuz ya. bunun nedeni hep bu işte: oksijen alım sınırını geçmeniz. öyle olunca ne oluyor peki? şu oluyor: vücut oksijensiz solunuma geçiyor. oksijensiz solunumda ne olur peki biliyor musunuz? vücut yağ yakmıyor, yağ yerine şeker yakmaya başlıyor. oksijensiz solunumun da böyle bir olayı var işte. peki sonra ne oluyor? şu oluyor: vücut strese giriyor. vücut strese girdiğinde ne oluyor peki (bakın hala mala anlatır gibi anlatıyorum) vücut strese girdiğinde şu oluyor: böbreküstü bezlerinden kortizol dediğimiz bir hormon salgılıyor. bu hormon normalde vücut sisteminin efendi gibi çalışmasını sağlayan, misal sabahları kana ufak ufak salgılanarak güne başlamamıza yardımcı olan bir hormonken spor esnasında salgılandığında kana aminoasit salınımı yapan ve bu yolla kas kaybı yaşanmasına neden olan ve proteinin glukoza çevrimi nedeniyle kan şekerini yükseltip insülin salınımı yaşatan ve yağ yakımını durdurup yağ sentezini başlatan çok sikik bir hormona dönüşüyor. bu ne demek oluyor peki? şu demek oluyor: yarrak varmış gibi 2 saat koşmayın. böyle uzun uzun koştuğunuzda yağ yakmıyorsunuz, bilakis kas kaybedip kilo alıyorsunuz. zira ne dedik? insülin, depolayıcı hormondur amk. kanda insülin varsa şeker de var demektir. şeker varsa vücut onu depolama işine girer. bu depolama dediğimiz şey de bildiğiniz yağ sentezi işte. sizi şişko yapan süreç. amına kodumun şişkosu 2 saattir ne anlatıyorum ben?

neyse…

hiç mi koşmayalım peki? hiç koşmayın, oturup baklava börek gömün amk. tabii koşacaksınız -ki asıl yağ yakma programı ağırlık çalışarak olur fakat bu yazımda o konuya girmiyorum- ama insan gibi koşacaksın, efendi gibi koşacaksın. taze insan görmüş zombi gibi koşmayacaksın. ne yapacaksın peki? şunu yapacaksın: vo2 max. sınırını geçmeden koşacaksın. şimdi normalde gidip bu sınırınızın ne olduğunu öğrenmek için test yaptırın (cooper testi) diyecem ama siz ona da üşenirsiniz amk, o yüzden söylemiyorum. daha pratik bir yol sunacam şimdi size: hiit yapacaksınız. koşarak ancak bu şekilde yağ yakabilirsiniz. zira bu yolla nabzınız sürekli yüksek olmayacağı için oksijen alım sınırını geçemeyecek, haliyle oksijensiz solunuma geçmeyecek, haliyle şeker yakmayacak, haliyle kortizol salgılamayacak, haliyle sürekli yağ yakacaksınız. üstelik bu koşu sadece 25 dakika sürecek. üstelik epoc nedeniyle 48 saat yağ yakmaya devam edeceksiniz. üstelik hiit esnasında kaslarınızı mitokondriyal seviyede etkileyeceğiniz için düşük miktarda da olsa kas uyarımı da yaşayacaksınız. yani tam da siz tembellere göre: 25 dakika sürecek, saf sağ yakacaksınız, kas kaybetmeyeceksiniz ve düşük de olsa kas kazanacaksınız. daha ne istiyorsunuz amk? tabii ki hiit nedir nasıl yapılır epoc ne sikimdir bunları açıklamamı istiyorsunuz. onu da siz öğrenin amk her siki de benden beklemeyin.

buraya kadar olan kısım da yağ yakmak için mal gibi 15 km. koşan arkadaşlara girsin.

peki ben şişkoyum koşamıyorum, koşarken götüm göbeğim bıngıl bıngıl oynuyor koşmaya utanıyorum. ben ne yapayım amk öleyim mi diyen arkadaşlara gelelim. evet ölün amk, zira metrobüste 3 kişilik yer kaplıyorsunuz sikerim böyle işi. yok lan şaka yapıyorum ölmeyin, size de çözümüm var ama önce o dürümü bi bırakın masaya, ayıp amk koyacam tekmeyi sokacam gırtlağınıza o dürümü şimdi.

arkadaşlar yürüyün. bakın çok ciddi söylüyorum yürüyün. çıkın dışarı her gün 5 km 10 km allah ne verdiyse yürüyün. yürüdüğünüz zaman ne oluy… lan bırak şu lahmacunu laf anlatıyoruz burada!! neyse. bakın yürüdüğünüzde oksijen alım sınırınızı geçmeden, %50/60 seviyesinde oksijen tüketimi yaşadığınız için, ki bunu belirleyen ana unsur nabızdır. nabzınız çok fazla yükselmediği için anaerobik solunuma geçmez, sürekli aerobik solunumda kalır, vücudunuz sürekli yağ yakma sürecinde olur ve yağ yakarak kilo verirsiniz. bu kadar basit. bununla ilgili çok fazla detaya girmeye gerek duymuyorum. bu paragraf zaten 90+ kiloluk dombililer için geçerli. şimdi ekstra bilgi verip su böreğine dönmüş beyinlerini bulandırmayayım. çözüm bu: yürüyüş. yürüyün amk. eşek gibi yürüyün. yürüyebildiğiniz kadar yürüyün. sınırsızca hudutsuzca yürüyün. yarın yokmuş gibi yürüyün. bu kadar.

peki angelus bu yazsında size ne anlattı? şunu anlattı: gördüğünüz gibi, yağ yakma olayı çok da sizin düşündüğünüz gibi olmuyor, her şeyin bir matematiği var. o nedenle “ya ben spor yapıyorum yemek de yemiyorum neden kilo veremiyorum ki” diye ağlamayın boşuna. bi iş yapıyorsunuz adam gibi yapın amk salak salak hareketler yapıp üzmeyin beni. gerçi siz bunu okurken bile yarım ekmek arası domates peynir gömen tiplersiniz amk size ne kadar faydası olur bilmiyorum ama ben yazayım yine de. belki bir tane pislik şişko yola gelir de insan gibi beslenmeye karar verir dünya da bir dombiliden kurtulur böylece. güveniyorum size, umudumu yitirmedim henüz.

güç sizinle olsun.

öptüm.”

Angelus ‘un diğer yazıları için; ekşi sayfasınabakabilirsiniz.
 
Merhaba yeniden,
Bir buçuk aydır eğitim sebebiyle evimde değildim, nihayet döndüm. Bavullar boşalacak, bir sürü iş var ama merak etmeyin, yarın ya da en geç pazartesi gününden itibaren maratona geri dönüyoruz. Jalekazanova ekliğimi hissettirmemiş sağolsun. Yaza yaklaşık 4 ay, 120 günümüz var ve bu süreçte hızlandırılmış değişim için size zorlu ama işe yarayan bir yöntem getirdim.

1- Erken kalk. Ancak kalvaltı etme. Şekersiz kahve, bitki çayı, sınırsız su tüketmek serbest. Sporunu bu saatte yapabilirsin.
2- Kahvaltı için öğleyi bekle. 12'de protein ağırlıklı kahvaltı et. Peynir, yoğurt, yeşillik, yumurta (mümkünse 2 tane), elma, muz bulunsun kahvaltıda. Reçel olmasın, bal tek kaşık.
3- Akşam 6'ya dek yemek serbest. Tavuk, köfte, balık ağırlıklı bol proteinli yemekler, salatalar, sebze yemekleri, kavrulmamış fındık badem ceviz serbest.
4- 6'da bıçak gibi yemek yemeyi kesiyoruz ancak sıvı tüketimi sınırsız. (Sıvı kalori almak yasak, kola, gazoz, şekerli çay ya da sütlü kahve gibi) Akşam uyuyana dek şekersiz bitki çayı, sütsüz şekersiz kahve, bol su içebilirsiniz.
5- İlk gece karnınızdan açım gurultuları yükseliyorsa doğru yaptınız. Aç uyumaya çalışın. Bu yöntemde 18 saat midenize katı bir şey girmemeli. Oruç gibi düşünün.
6- Sabaha kadar yağ yaktığınız ve dümdüz bir karınla uyandığınızı fark edeceksiniz. İlk hafta farkı görecek, 4 haftada ise kalıcı kilo vereceksiniz.

İlk üç gün gece uyuması sıkıntılı olabilir, dayanın. Vücudunuz bu düzene 3 günde uyum sağlayacak. Sonra bunu kalıcı düzen haline getirin. Asla paketli gıda, simit, ekmek, çörek, unlu mamül, işlenmiş ve markette satılan ürünler yok. Şeker yok, kahvaltıda yediğiniz bal ile meyve yeterli. Ekmekte şeker var, bu yüzden çoğumuz ona bağımlıyız, ekmeği kesmeniz gerekiyor. Doymam diye düşünmeyin, gerekirse yemeğinizden iki tabak tüketin. Beyniniz ona bağımlı, bu uyuşturucuyu kırmamız şart.

Deneyin, sonuçları paylaşalım.
 
Ya güzel bir cardiyo videosuna ihtiyacım var benim haftada 2 kez hiit yapıyorum ama diğer günler boş kalmamam lazim. Öneri lütfen. Biri onermeden bir spora baslayamiyorum
 
Merhaba yeniden,
Bir buçuk aydır eğitim sebebiyle evimde değildim, nihayet döndüm. Bavullar boşalacak, bir sürü iş var ama merak etmeyin, yarın ya da en geç pazartesi gününden itibaren maratona geri dönüyoruz. Jalekazanova ekliğimi hissettirmemiş sağolsun. Yaza yaklaşık 4 ay, 120 günümüz var ve bu süreçte hızlandırılmış değişim için size zorlu ama işe yarayan bir yöntem getirdim.

1- Erken kalk. Ancak kalvaltı etme. Şekersiz kahve, bitki çayı, sınırsız su tüketmek serbest. Sporunu bu saatte yapabilirsin.
2- Kahvaltı için öğleyi bekle. 12'de protein ağırlıklı kahvaltı et. Peynir, yoğurt, yeşillik, yumurta (mümkünse 2 tane), elma, muz bulunsun kahvaltıda. Reçel olmasın, bal tek kaşık.
3- Akşam 6'ya dek yemek serbest. Tavuk, köfte, balık ağırlıklı bol proteinli yemekler, salatalar, sebze yemekleri, kavrulmamış fındık badem ceviz serbest.
4- 6'da bıçak gibi yemek yemeyi kesiyoruz ancak sıvı tüketimi sınırsız. (Sıvı kalori almak yasak, kola, gazoz, şekerli çay ya da sütlü kahve gibi) Akşam uyuyana dek şekersiz bitki çayı, sütsüz şekersiz kahve, bol su içebilirsiniz.
5- İlk gece karnınızdan açım gurultuları yükseliyorsa doğru yaptınız. Aç uyumaya çalışın. Bu yöntemde 18 saat midenize katı bir şey girmemeli. Oruç gibi düşünün.
6- Sabaha kadar yağ yaktığınız ve dümdüz bir karınla uyandığınızı fark edeceksiniz. İlk hafta farkı görecek, 4 haftada ise kalıcı kilo vereceksiniz.

İlk üç gün gece uyuması sıkıntılı olabilir, dayanın. Vücudunuz bu düzene 3 günde uyum sağlayacak. Sonra bunu kalıcı düzen haline getirin. Asla paketli gıda, simit, ekmek, çörek, unlu mamül, işlenmiş ve markette satılan ürünler yok. Şeker yok, kahvaltıda yediğiniz bal ile meyve yeterli. Ekmekte şeker var, bu yüzden çoğumuz ona bağımlıyız, ekmeği kesmeniz gerekiyor. Doymam diye düşünmeyin, gerekirse yemeğinizden iki tabak tüketin. Beyniniz ona bağımlı, bu uyuşturucuyu kırmamız şart.

Deneyin, sonuçları paylaşalım.


Tam olarak bu değil ama buna benzer bir sistemi 1 haftadır uyguluyorum, tartilmadigim için kaç kilo verdim bilemeyecem ama baya fark görülüyor fizigimde. Ben işe gittiğim için 8 buçukta kahvaltı yapıyorum öğlen bir şey yemiyorum akşam üzeri 5te akşam yemeği yiyor ve bir daha hiç bir sey yemiyorum. Sporumu da akşam 7de yapıyorum. Şekeri kestim. Ekmeği çok azalttim artık tamamen bırakacağım. )))
 
Merhaba yeniden,
Bir buçuk aydır eğitim sebebiyle evimde değildim, nihayet döndüm. Bavullar boşalacak, bir sürü iş var ama merak etmeyin, yarın ya da en geç pazartesi gününden itibaren maratona geri dönüyoruz. Jalekazanova ekliğimi hissettirmemiş sağolsun. Yaza yaklaşık 4 ay, 120 günümüz var ve bu süreçte hızlandırılmış değişim için size zorlu ama işe yarayan bir yöntem getirdim.

1- Erken kalk. Ancak kalvaltı etme. Şekersiz kahve, bitki çayı, sınırsız su tüketmek serbest. Sporunu bu saatte yapabilirsin.
2- Kahvaltı için öğleyi bekle. 12'de protein ağırlıklı kahvaltı et. Peynir, yoğurt, yeşillik, yumurta (mümkünse 2 tane), elma, muz bulunsun kahvaltıda. Reçel olmasın, bal tek kaşık.
3- Akşam 6'ya dek yemek serbest. Tavuk, köfte, balık ağırlıklı bol proteinli yemekler, salatalar, sebze yemekleri, kavrulmamış fındık badem ceviz serbest.
4- 6'da bıçak gibi yemek yemeyi kesiyoruz ancak sıvı tüketimi sınırsız. (Sıvı kalori almak yasak, kola, gazoz, şekerli çay ya da sütlü kahve gibi) Akşam uyuyana dek şekersiz bitki çayı, sütsüz şekersiz kahve, bol su içebilirsiniz.
5- İlk gece karnınızdan açım gurultuları yükseliyorsa doğru yaptınız. Aç uyumaya çalışın. Bu yöntemde 18 saat midenize katı bir şey girmemeli. Oruç gibi düşünün.
6- Sabaha kadar yağ yaktığınız ve dümdüz bir karınla uyandığınızı fark edeceksiniz. İlk hafta farkı görecek, 4 haftada ise kalıcı kilo vereceksiniz.

İlk üç gün gece uyuması sıkıntılı olabilir, dayanın. Vücudunuz bu düzene 3 günde uyum sağlayacak. Sonra bunu kalıcı düzen haline getirin. Asla paketli gıda, simit, ekmek, çörek, unlu mamül, işlenmiş ve markette satılan ürünler yok. Şeker yok, kahvaltıda yediğiniz bal ile meyve yeterli. Ekmekte şeker var, bu yüzden çoğumuz ona bağımlıyız, ekmeği kesmeniz gerekiyor. Doymam diye düşünmeyin, gerekirse yemeğinizden iki tabak tüketin. Beyniniz ona bağımlı, bu uyuşturucuyu kırmamız şart.

Deneyin, sonuçları paylaşalım.
intermitten fasting yapiyoruz yaniii 16/8 aralığıni kullanicaz anlasilan. ben bir aydir deli gibi arastiriyodum 2 hafta da denedim. cok cok etkili diyebilirim. evime kosu bandi ve eliptik bisiklet aldim. pazartesi itibariyle hem aralikli oruca hemde spora basliyorum
 
İzninizle paylaşmış olduğunuz bu resmi kendime motivasyon olması için kullanabilir miyim?
Tabii ki, beni de etiketlerseniz ya da bu başlığı referans ederseniz çok mutlu olurum.

Sormak istediğim bir soru var ya. Sizce 20 dakikalık hiit antremani mi yoksa 30 40 dakikalık normal kardio mu daha hızlı etki eder
Hiit daha etkilidir, sizin de paylaştığınız Angelus yazısında da görüldüğü üzere boşa koşmak çok faydalı değil, vücudu şaşırtmak daha etkili sonuç veriyor.

Ya güzel bir cardiyo videosuna ihtiyacım var benim haftada 2 kez hiit yapıyorum ama diğer günler boş kalmamam lazim. Öneri lütfen. Biri onermeden bir spora baslayamiyorum
Kardiyo yerine kas çalışması yaparak kas oranınızı arttırsanız daha iyi değil mi?

Tam olarak bu değil ama buna benzer bir sistemi 1 haftadır uyguluyorum, tartilmadigim için kaç kilo verdim bilemeyecem ama baya fark görülüyor fizigimde. Ben işe gittiğim için 8 buçukta kahvaltı yapıyorum öğlen bir şey yemiyorum akşam üzeri 5te akşam yemeği yiyor ve bir daha hiç bir sey yemiyorum. Sporumu da akşam 7de yapıyorum. Şekeri kestim. Ekmeği çok azalttim artık tamamen bırakacağım. )))
İşe yarıyorsa harika, ama daha etkili olması için vücudunuzu 16-18 saat aç bırakmanız daha iyi olur.

intermitten fasting yapiyoruz yaniii 16/8 aralığıni kullanicaz anlasilan. ben bir aydir deli gibi arastiriyodum 2 hafta da denedim. cok cok etkili diyebilirim. evime kosu bandi ve eliptik bisiklet aldim. pazartesi itibariyle hem aralikli oruca hemde spora basliyorum
Evet, aynen! Intermittent Fasting benim üzerimde hızlı ve kalıcı sonuç aldığım en iyi "diyet"ti, gerçi diyet dememem lazım. Hayat sistemi daha doğru. Alışınca sürdürmesi de zor olmadı. Hayat düzeni haline getirince inanılmaz hızlı inceldim ve giden kiloların hepsi yağ idi.

Şu an vermem gereken 2 kilo var, eski düzenime geri dönünce vereceğime eminim. Yeni başlayanlar için 16/8 daha kolay ama ben bir ara 18/6'ya dek düşürdüm, bundan sonrası Savaşçı Diyeti (Warrior Diet) denen tek öğün yiyerek tüm günü oruçlu geçirmeye giriyor. Hatta 1 gün tamamen oruçlu 1 günü tamamen yiyerek geçirilen versiyonu da var.

IF versiyonları arasında, yapabilen için en kolay versiyonu zigzag denen kalori sayma sistemi. Almanız gereken kalorinin 200 üstü ve 200 altı arasında zigzag yapıyorsunuz. Mesela 2000 kalori almanız gerekiyorsa, pazartesi 1800, salı 2200, çarşamba 1750, perşembe 2250 şeklinde kalori hesabı yapıyorsunuz; haftanın ortalaması 2000 çıkmalı. Ama ben kalori saymayı sevmediğimden, 18/6 saat olanı uyguluyorum.
 
Şu günde 5 öğün yemek ara öğünler falan hep yalanmı oldu şimdi ))) bir de aç kalınca metabolizma yavaslar da hikayemiymis. Vay beee. Bundan sonra ben de bu oruç sistemini deniycem. Bakalım ne olcak
 
Şu intermitten fasting i 20/4 şeklinde yapsam ölür müyüm? Güzel olur mu??? 20/4 benim çalışma duzenime çok uyuyor ya. Lütfen olsun lütfen
 
Son düzenleme:
Şu günde 5 öğün yemek ara öğünler falan hep yalanmı oldu şimdi ))) bir de aç kalınca metabolizma yavaslar da hikayemiymis. Vay beee. Bundan sonra ben de bu oruç sistemini deniycem. Bakalım ne olcak
Ara öğün sistemi de yanlış bir sistem değil, ancak bizim sıkıntımız, ara öğünü abartmak. "Azar azar ama sık sık" uygulaması doğru yapılmazsa almamız gereken kalori miktarını aşabiliyoruz. Ayrıca aç kalınca metabolizma yavaşlaması mevzusu da doğru, burada dikkat edilmesi gereken bir düzen oluşturmak. Vücut "Yemek gelmeyecek galiba, ne varsa depolayayım" diye düşünmemeli; "Bana saat 12 ila 6 arası yemek geliyor, depolamama gerek yok" diye düşünmeli. Aç kalma denen olay, ihtiyacımızın çok altında kalori almak; mesela 2000 kaloriye ihtiyacınız var ama 500 kalori ile beslenmeye çalışırsanız metabolizma yavaşlar. Ancak 12-6 sisteminde almanız gereken kaloriyi alıyorsanız, vücut yağ yakma durumuna geçiyor :)

Şu intermitten fasting i 20/4 şeklinde yapsam ölür müyüm? Güzel olur mu??? 20/4 benim çalışma duzenime çok uyuyor ya. Lütfen olsun lütfen
Yapabilirsiniz ama günlük ihtiyacınız olan tüm kaloriyi 4 saat içinde yiyebilecek misiniz? Bu bahsettiğiniz Savaşçı diyeti ile benzeşiyor.
http://www.diyetlistesi.net/kilo-verme-diyeti-savasci-diyeti.html
https://kadin.mynet.com/diyet/diyet/219-savasci-diyeti.html
 
Ara ogün ?

Leithacim yine harika bir tespit yapmışsın. Ara ogunu abartmasak ara ogün ocu olmazdi.
Benim kendi tecrübeme göre surdurulebilirlik açısından az az sık sık besin tüketmek en uzun vadeli kilo verme ve koruma yöntemi oldu.
Ailem 2 çocuğum var, onlara duzenli ogün hazırlarken bende az
 
Az yiyerek kilo korumaya calisiyorum.
Bazen özel günlerde oruc tutuyorum.
Beynim ayrı rahat, bedenim sindirim sistemim ayrı rahat.
Ne yiyeceğim fikrini beyinden atınca günlük işlere daha iyi motive oluyorum.
IF sistemi koşulları uyanlar için çok rahat bence.
Günümüz dünyasının hareketi kısıtlayan yaşam koşullarında fazla kalori alıp ic organlarimizi gereksiz yere yormak çok anlamsız.
 
Ortalığı çok garışdırdım )) şimdi de bir gün yarım saat oldukça tempolu dans, ertesi gün yarım saat kickboks/cardiyo karışımı bir program, onun da ertesi günü 15 dakika Hiit yapıyorum. Bununla da zayiflamazsam beni dövün
 
Leithia Leithia siz antrenor musunuz?
Hayır, keşke olsaydım. 3 senedir aktif spor yapıyorum ve çok fazla araştırma yaptım bu yolda. Sırf bu başlık bile okuduğum araştırdığım bilgilerin bir dökümanıdır adeta. Bu açıdan antrenörlerin çoğu ile yarışacak bilgim var diyebilirim ancak hala gitmem gereken çok yol var. Okuduklarım, denediklerim ve buraya yazdığım motivasyonlarım bana veremediğim son kiloları vermemde yardımcı oldu lakin vücudumun sınırlarını keşfetmek, potansiyelimi görebilmek istiyorum, Jillian Michaels'ın kaslı vücuduna sahip olana kadar ya da 20 barfiks çekecek güce sahip oluncaya dek durmak istemiyorum :) Yaşlanınca iki büklüm bir yaşlı olmak ve hantal bir gelecek istemediğimden, spora hayatımın büyük kısmını adadım diyebilirim.
 
Hayır, keşke olsaydım. 3 senedir aktif spor yapıyorum ve çok fazla araştırma yaptım bu yolda. Sırf bu başlık bile okuduğum araştırdığım bilgilerin bir dökümanıdır adeta. Bu açıdan antrenörlerin çoğu ile yarışacak bilgim var diyebilirim ancak hala gitmem gereken çok yol var. Okuduklarım, denediklerim ve buraya yazdığım motivasyonlarım bana veremediğim son kiloları vermemde yardımcı oldu lakin vücudumun sınırlarını keşfetmek, potansiyelimi görebilmek istiyorum, Jillian Michaels'ın kaslı vücuduna sahip olana kadar ya da 20 barfiks çekecek güce sahip oluncaya dek durmak istemiyorum :) Yaşlanınca iki büklüm bir yaşlı olmak ve hantal bir gelecek istemediğimden, spora hayatımın büyük kısmını adadım diyebilirim.
harikasin canim bu arada motivasyonlarini çok özledik inşallah devam edersin :)
 
X