- 2 Temmuz 2018
- 2.204
- 2.676
-
- Konu Sahibi piramses1982
- #141
berlin8982 heh Almanya da yaşayan birene hep sormak istediğim bi konu vardı sorayım. Önce tr den örnek vereyim sonra anlamadığım yere parmak basarım
Şimdii Türkiye de atıyorum bi mesleğe yönelince herkes kangren oluyor ve tövbe iş bulamıyosun o mesleğin çoğunluk mezunları kendi işlerini yapamıyor. İş yok
Sadece Almanya yla ilgili duyduğum için ordan örneğe devam edeyim. Almanya da okul bitiren herkes bölümü neyse mezun olunca çok rahat iş bulabildiklerini duydum. Nasıl oluyorda orda bölümlerde tıkanma olup mesleğin önü kapanmıyor?
İkinci konu ise. Jobcenter dediğiniz şeyde ayrım yapmadan dil öğrenesiye kadar maddi yardım yapıldığını konuşmuşsunuz sayfalarca. E şimdi aklıma takıldı çok fazla bu yardımı alan vardır değirmenin suyu nerden geliyor acaba diye düşündüm. Çünkü devlete ciddi bi külfet. İkincisi yeni gelenlere sağlanan bu maddi yardım olanağı asıl vatandaşlara vergi olarak mı yansıyor?
Gel hayatım job center varBende almanya da yaşamak istiyorum ama korkuyorum yapamam diye dil de yok esimde istemiyor ama ben çok istiyorum her işi yapabilirim yeterki güvenli bir evim huzurlu bir uykum olsun . Türkiye'de uyumaya korkar oldum
2 sene kalıpta öğrenememesi ilginçHayatım burda Türkiye’deki gibi ‘herkes üniversite okumalı’ diye bir kural yok . Meslek okulları var . Lise bittikten sonra meslek okullarına yöneliyorsun kalifiye eleman oluyorsun . Misal ; kuaför olmak istiyorsun ; meslek okuluna gidiyorsun 1 sene, 2 sene eğitim görüyorsun sonra kuaför oluyorsun, ya da sekreter olmak için .. ya da hemşire olmak için .. bunlar için üniversite okumana gerek yok. Meslek okullarına gidiyorsun, bu durumda Misal Türkiye’deki gibi binlerce insan üniversite mezunu olmuyor. öğretmen olup , atanamamazlık durumu ile karşı karşıya kalmıyor ...
Burda olsa öyle bir durum adamlar alımı durdurur , ellerindekileri eritir öyle devam eder tekrar almaya fakültelere ...
Türkiye’deki problem bence bu .. aslında herkes üniversite mezunu olacak diye bir kural yok, Türkiye’de eğitim sistemi öğretici olmadığı için ‘üniversite’ başka bir kapı olarak görülüyor . Burda sıradan bir lise mezunu , eminim Türkiye’deki bir çok üniversite mezunundan çok daha bilgili ama maalesef bunda insanların tabii ki suçu yokçok üzücü ... sistem böyle ...
Job Center sadece yeni gelenlere değil herkese yardım eder . Bu yardımı ederken de kimseyi boş boş oturtmaz, iş bulur ve işlere yollar bir süre sonra sende çalışma niyeti yoksa , her işe bahane buluyorsan sana ‘bye bye’ der . Onun da yolları illaki vardır , yine almaya devam edenler var tabii . Bu arada job center’dan geçimini sağlayan bir insanın kirası da çok çok büyük ihtimal devlet tarafından ödenir . Devlete külfet (!) devlet kendi cebinden vermiyor tabii ki . Ben kazancımın yarısını devlete ödemek zorundayım . Yemin ediyorum yalan değil . Eşim avukat köpek gibi çalışıyor , 100 Euro kazanıyorsa neredeyse yarısını (en az %40 ama ona sorcam yazcam tekrar yanlış bilgi olmasın ) devlete veriyor . ben hamile halimle her gün 6’da kalkıyorum hava bugün sıcak (5 derece) şanslıyım . İşe gidiyorum. Deli gibi çalışıyorum , kimsenin 1 kuruşu geçmiyor boğazımdan.. insanlara maaşını veriyorum 160 saat çalışan ve eline 1100-1200 Euro kalan bir insan için her ay 2000 Euro para ödüyorum (sigortası -emeklilik kasası vergiler vs .) ama bu bedava hayat yaşayanlara isyan ettiğim için fesat -terbiyesiz ben oluyorum öyle mi ?
Durup durup aynı şeyi söylüyorlar ‚kadın dil öğreniyor’ öğrensin dil , kimse öğrenmesin demiyor . Öğrenirken keşke daha çok para kazanacağı ve insanlarla konuşabileceği iç içe olacağı bir iş yapsajob center’dan aldığı paraya eş değer ! Hem dil öğrenmesi içinde pratik olur diyorum
Geçen hafta hastaneye gittim, kadın doğumcu bir kadın doktor Almanca bilmiyor resmen çat pat konuşuyor (yazayım hangi hastaneye gittiğimi Steglitz -Benjamin Franklin burda yaşayan gitsin, kendisi görsün) yok o nasıl koskoca doktor hastanede çalışıyor ? İş bulmuş . Sen master yapmışsın , İngilizce biliyorsun ama iş bulamadın devletten yardım alıp temizliklere gidiyorsun ? Gerçekten güldürücü . Herkesin durumu başkadır , ama bu kişinin bahsettiği gibi değil yani olaylar ... kaldı ki konu sahibi B2 dilden bahsediyor. Bu seviye iş bulamamaya asla engel değil , hani burda yaşamayan bilemez ama yaşayan biri buna sadece güler , gülmüyorsa kendisi de o kafadadır :) beni taşlar
Kaldı ki İngilizce konuşmayan insan yok hele hele konu sahibi gibi donanımlı (!) insanların çalıştığı bir iş yerinde ...
Söylediğim şey çok net ; hastalık olur - sakatlık olur ne bileyim binbir türlü hal gelir insanın başına o bambaşka. Ama ben yeni geldim , ver bana para . E bulamadın mı iş , gir başka işte çalış . Sana temizlikten daha iyi iş imkanları var dedim , daha çok para kazanırsın dedim . Ama durup durup aynı laflar aynı açıklamalar .
Konu sahibi yıllar önce burda master yapmış . En az 2 sene , o zaman hayal kurmuş hep burda yaşamayı. Yahu hangi insan sadece hayal ile kalır insan Türkiye’de iken ‘ulan bir gün Almanya’da yaşayacağım’ dese bile gider bir kursa, bir yerlerden başlar bilmem ne .. burda 2 sene yaşamış , hep hayal kurmuş ama dil öğrenmemiş ?
Sonra evlenmiş Almanya’dan biriyle , 3 sene Türkiye’de yaşamışlar ama 3 sene sonra döneceklerini konuşmuşlar , o 3 senede de hiç bir şey yapmamış ... sorduğumuzda da ‘e hastaydım ‘ hımmmm geçmiş olsun ...
Ayrıca lafım sadece konu sahibine değil , bu hayatı yaşayan herkese .. kendisi taaa Mayıs ayından beri eşinin çalışmadığından -çalışmayı sevmediğinden şikayet eden biri ... adam Alman vatandaşı, bu yaşa kadar çalışmamış , şu saatten sonra da çalışmaz . Ama Alman hükümeti kimseyi aç açıkta bırakmaz nasılsa bizim gibi enayi çok var
İşte ben de böyle şeyler sorduğumda hep bir bahane var . İnsan hep bulur bahane sonu yok .2 sene kalıpta öğrenememesi ilginç
Panpa gel Amerikaya. Bir ufak ameliyat gereksin, 1 diş prosedürü gereksin. Binlerce dolar bayıl da bakalım ondan sonra da sevecek misin vahşi kapitalizmi. Hasta olurum, hastanelik olurum diye ödüm patlıyor, ki ben çalışan, sağlık sigortası olan bir insanım... Burada millet üniden mezun oluyor, sonrası 10 sene okul borcu ödüyor. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor sana bence. :)
O sizin "hastasın geçmiş olsun" dediğiniz olay var ya....geçirilmiş büyük kaza, koma, beyin kanaması, geçirilmiş beyin ameliyatı , kaybedilen kulak, aylarca tekerlekli sandalyeye mahkumiyet, üstüne yine geçirilen başka bir kaza ve yeni başka ameliyat tam 2 sene haftada 3 defa fizyoterapist nörolog psikolog psikiyatrist arasında geçirilen döneme denk geliyor. He bir de üstüne su anda behindert raporum var, yüzüm bildiginiz yamuk, işin boyutunu ve o Türkiye'de geçirilen 3 senenin nasil gittiği anlaşılabilir mi? 2 sene sonunda, doktorların yönlendirmesiyle rehabilitasyon amaçlı işe girip çalıştım ve o sırada da kendimce biraz Almanca öğrenmeye çalıştım.Hayatım burda Türkiye’deki gibi ‘herkes üniversite okumalı’ diye bir kural yok . Meslek okulları var . Lise bittikten sonra meslek okullarına yöneliyorsun kalifiye eleman oluyorsun . Misal ; kuaför olmak istiyorsun ; meslek okuluna gidiyorsun 1 sene, 2 sene eğitim görüyorsun sonra kuaför oluyorsun, ya da sekreter olmak için .. ya da hemşire olmak için .. bunlar için üniversite okumana gerek yok. Meslek okullarına gidiyorsun, bu durumda Misal Türkiye’deki gibi binlerce insan üniversite mezunu olmuyor. öğretmen olup , atanamamazlık durumu ile karşı karşıya kalmıyor ...
Burda olsa öyle bir durum adamlar alımı durdurur , ellerindekileri eritir öyle devam eder tekrar almaya fakültelere ...
Türkiye’deki problem bence bu .. aslında herkes üniversite mezunu olacak diye bir kural yok, Türkiye’de eğitim sistemi öğretici olmadığı için ‘üniversite’ başka bir kapı olarak görülüyor . Burda sıradan bir lise mezunu , eminim Türkiye’deki bir çok üniversite mezunundan çok daha bilgili ama maalesef bunda insanların tabii ki suçu yokçok üzücü ... sistem böyle ...
Job Center sadece yeni gelenlere değil herkese yardım eder . Bu yardımı ederken de kimseyi boş boş oturtmaz, iş bulur ve işlere yollar bir süre sonra sende çalışma niyeti yoksa , her işe bahane buluyorsan sana ‘bye bye’ der . Onun da yolları illaki vardır , yine almaya devam edenler var tabii . Bu arada job center’dan geçimini sağlayan bir insanın kirası da çok çok büyük ihtimal devlet tarafından ödenir . Devlete külfet (!) devlet kendi cebinden vermiyor tabii ki . Ben kazancımın yarısını devlete ödemek zorundayım . Yemin ediyorum yalan değil . Eşim avukat köpek gibi çalışıyor , 100 Euro kazanıyorsa neredeyse yarısını (en az %40 ama ona sorcam yazcam tekrar yanlış bilgi olmasın ) devlete veriyor . ben hamile halimle her gün 6’da kalkıyorum hava bugün sıcak (5 derece) şanslıyım . İşe gidiyorum. Deli gibi çalışıyorum , kimsenin 1 kuruşu geçmiyor boğazımdan.. insanlara maaşını veriyorum 160 saat çalışan ve eline 1100-1200 Euro kalan bir insan için her ay 2000 Euro para ödüyorum (sigortası -emeklilik kasası vergiler vs .) ama bu bedava hayat yaşayanlara isyan ettiğim için fesat -terbiyesiz ben oluyorum öyle mi ?
Durup durup aynı şeyi söylüyorlar ‚kadın dil öğreniyor’ öğrensin dil , kimse öğrenmesin demiyor . Öğrenirken keşke daha çok para kazanacağı ve insanlarla konuşabileceği iç içe olacağı bir iş yapsajob center’dan aldığı paraya eş değer ! Hem dil öğrenmesi içinde pratik olur diyorum
Geçen hafta hastaneye gittim, kadın doğumcu bir kadın doktor Almanca bilmiyor resmen çat pat konuşuyor (yazayım hangi hastaneye gittiğimi Steglitz -Benjamin Franklin burda yaşayan gitsin, kendisi görsün) yok o nasıl koskoca doktor hastanede çalışıyor ? İş bulmuş . Sen master yapmışsın , İngilizce biliyorsun ama iş bulamadın devletten yardım alıp temizliklere gidiyorsun ? Gerçekten güldürücü . Herkesin durumu başkadır , ama bu kişinin bahsettiği gibi değil yani olaylar ... kaldı ki konu sahibi B2 dilden bahsediyor. Bu seviye iş bulamamaya asla engel değil , hani burda yaşamayan bilemez ama yaşayan biri buna sadece güler , gülmüyorsa kendisi de o kafadadır :) beni taşlar
Kaldı ki İngilizce konuşmayan insan yok hele hele konu sahibi gibi donanımlı (!) insanların çalıştığı bir iş yerinde ...
Söylediğim şey çok net ; hastalık olur - sakatlık olur ne bileyim binbir türlü hal gelir insanın başına o bambaşka. Ama ben yeni geldim , ver bana para . E bulamadın mı iş , gir başka işte çalış . Sana temizlikten daha iyi iş imkanları var dedim , daha çok para kazanırsın dedim . Ama durup durup aynı laflar aynı açıklamalar .
Konu sahibi yıllar önce burda master yapmış . En az 2 sene , o zaman hayal kurmuş hep burda yaşamayı. Yahu hangi insan sadece hayal ile kalır insan Türkiye’de iken ‘ulan bir gün Almanya’da yaşayacağım’ dese bile gider bir kursa, bir yerlerden başlar bilmem ne .. burda 2 sene yaşamış , hep hayal kurmuş ama dil öğrenmemiş ?
Sonra evlenmiş Almanya’dan biriyle , 3 sene Türkiye’de yaşamışlar ama 3 sene sonra döneceklerini konuşmuşlar , o 3 senede de hiç bir şey yapmamış ... sorduğumuzda da ‘e hastaydım ‘ hımmmm geçmiş olsun ...
Ayrıca lafım sadece konu sahibine değil , bu hayatı yaşayan herkese .. kendisi taaa Mayıs ayından beri eşinin çalışmadığından -çalışmayı sevmediğinden şikayet eden biri ... adam Alman vatandaşı, bu yaşa kadar çalışmamış , şu saatten sonra da çalışmaz . Ama Alman hükümeti kimseyi aç açıkta bırakmaz nasılsa bizim gibi enayi çok var
Sizdeki özgüvenin onda biri bende olsa su an bu halimle Almanya'da neler neler başarırdim....Gelirsem anlı şanlı 401Kyla sağlık sigortası öneren iş teklifiyle gelirim kızBedavaya gelmem yani hehhee:)
Siz ordaki sistemi bildiğiniz ve devlet yardımı ile geçinen insanları gördüğünüz için tepki vermekle aslında haklısınız. Konu sahibinin şahsi durumu farklı olabilir kendisini tenzih ederek yazıyorum. 2 gündür bu konuyu sırf merakımdan araştırıyorum ve maalesef kapağı Avrupa'ya atayım da devlet bana baksın kafasında çok insan var, orada yaşayan göçmenlerin çoğu da bu kafada oldukları için sadece devletin yardımıyla yaşıyorlar. 2 yabancı dilim var, şuanda felik felik iş arıyorum ve değindiğiniz nokta çok doğru; herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil, keşke bu konuda orda ki gibi bir sistem olsaydı ozaman burda da bu denli meslek yığılımı olmazdı ve herkes daha rahat iş bulurdu. Birkaç ay önce katiyen ülkemden gitmeyi düşünmezdim ama şuanda ufak da olsa bu konuda bazı soru işaretlerim oluşmaya başladı. Kendimiden çok çocuklarım için üzülmeye başladım, yarın nasıl bir geleceğe uyanacaklar, burda iyi bir eğitim vermek maddi olarak çok çok pahalı hele ki herşeyin bu kadar zamlandığı bir ortamda daha da zor oldu. Eşim 3-5 seneye iyi bir birikim yapmak istiyor tabi mümkün olursa, ya çocukların eğitimine ya da yurtdışına yerleşmek için kullanmayı düşündüğünü açıkladı. Almanya'yı bilmem ama diğer Avrupa ülkelerini araştırmaya koyuldu, bakalım neler olacak.Hayatım burda Türkiye’deki gibi ‘herkes üniversite okumalı’ diye bir kural yok . Meslek okulları var . Lise bittikten sonra meslek okullarına yöneliyorsun kalifiye eleman oluyorsun . Misal ; kuaför olmak istiyorsun ; meslek okuluna gidiyorsun 1 sene, 2 sene eğitim görüyorsun sonra kuaför oluyorsun, ya da sekreter olmak için .. ya da hemşire olmak için .. bunlar için üniversite okumana gerek yok. Meslek okullarına gidiyorsun, bu durumda Misal Türkiye’deki gibi binlerce insan üniversite mezunu olmuyor. öğretmen olup , atanamamazlık durumu ile karşı karşıya kalmıyor ...
Burda olsa öyle bir durum adamlar alımı durdurur , ellerindekileri eritir öyle devam eder tekrar almaya fakültelere ...
Türkiye’deki problem bence bu .. aslında herkes üniversite mezunu olacak diye bir kural yok, Türkiye’de eğitim sistemi öğretici olmadığı için ‘üniversite’ başka bir kapı olarak görülüyor . Burda sıradan bir lise mezunu , eminim Türkiye’deki bir çok üniversite mezunundan çok daha bilgili ama maalesef bunda insanların tabii ki suçu yokçok üzücü ... sistem böyle ...
Job Center sadece yeni gelenlere değil herkese yardım eder . Bu yardımı ederken de kimseyi boş boş oturtmaz, iş bulur ve işlere yollar bir süre sonra sende çalışma niyeti yoksa , her işe bahane buluyorsan sana ‘bye bye’ der . Onun da yolları illaki vardır , yine almaya devam edenler var tabii . Bu arada job center’dan geçimini sağlayan bir insanın kirası da çok çok büyük ihtimal devlet tarafından ödenir . Devlete külfet (!) devlet kendi cebinden vermiyor tabii ki . Ben kazancımın yarısını devlete ödemek zorundayım . Yemin ediyorum yalan değil . Eşim avukat köpek gibi çalışıyor , 100 Euro kazanıyorsa neredeyse yarısını (en az %40 ama ona sorcam yazcam tekrar yanlış bilgi olmasın ) devlete veriyor . ben hamile halimle her gün 6’da kalkıyorum hava bugün sıcak (5 derece) şanslıyım . İşe gidiyorum. Deli gibi çalışıyorum , kimsenin 1 kuruşu geçmiyor boğazımdan.. insanlara maaşını veriyorum 160 saat çalışan ve eline 1100-1200 Euro kalan bir insan için her ay 2000 Euro para ödüyorum (sigortası -emeklilik kasası vergiler vs .) ama bu bedava hayat yaşayanlara isyan ettiğim için fesat -terbiyesiz ben oluyorum öyle mi ?
Durup durup aynı şeyi söylüyorlar ‚kadın dil öğreniyor’ öğrensin dil , kimse öğrenmesin demiyor . Öğrenirken keşke daha çok para kazanacağı ve insanlarla konuşabileceği iç içe olacağı bir iş yapsajob center’dan aldığı paraya eş değer ! Hem dil öğrenmesi içinde pratik olur diyorum
Geçen hafta hastaneye gittim, kadın doğumcu bir kadın doktor Almanca bilmiyor resmen çat pat konuşuyor (yazayım hangi hastaneye gittiğimi Steglitz -Benjamin Franklin burda yaşayan gitsin, kendisi görsün) yok o nasıl koskoca doktor hastanede çalışıyor ? İş bulmuş . Sen master yapmışsın , İngilizce biliyorsun ama iş bulamadın devletten yardım alıp temizliklere gidiyorsun ? Gerçekten güldürücü . Herkesin durumu başkadır , ama bu kişinin bahsettiği gibi değil yani olaylar ... kaldı ki konu sahibi B2 dilden bahsediyor. Bu seviye iş bulamamaya asla engel değil , hani burda yaşamayan bilemez ama yaşayan biri buna sadece güler , gülmüyorsa kendisi de o kafadadır :) beni taşlar
Kaldı ki İngilizce konuşmayan insan yok hele hele konu sahibi gibi donanımlı (!) insanların çalıştığı bir iş yerinde ...
Söylediğim şey çok net ; hastalık olur - sakatlık olur ne bileyim binbir türlü hal gelir insanın başına o bambaşka. Ama ben yeni geldim , ver bana para . E bulamadın mı iş , gir başka işte çalış . Sana temizlikten daha iyi iş imkanları var dedim , daha çok para kazanırsın dedim . Ama durup durup aynı laflar aynı açıklamalar .
Konu sahibi yıllar önce burda master yapmış . En az 2 sene , o zaman hayal kurmuş hep burda yaşamayı. Yahu hangi insan sadece hayal ile kalır insan Türkiye’de iken ‘ulan bir gün Almanya’da yaşayacağım’ dese bile gider bir kursa, bir yerlerden başlar bilmem ne .. burda 2 sene yaşamış , hep hayal kurmuş ama dil öğrenmemiş ?
Sonra evlenmiş Almanya’dan biriyle , 3 sene Türkiye’de yaşamışlar ama 3 sene sonra döneceklerini konuşmuşlar , o 3 senede de hiç bir şey yapmamış ... sorduğumuzda da ‘e hastaydım ‘ hımmmm geçmiş olsun ...
Ayrıca lafım sadece konu sahibine değil , bu hayatı yaşayan herkese .. kendisi taaa Mayıs ayından beri eşinin çalışmadığından -çalışmayı sevmediğinden şikayet eden biri ... adam Alman vatandaşı, bu yaşa kadar çalışmamış , şu saatten sonra da çalışmaz . Ama Alman hükümeti kimseyi aç açıkta bırakmaz nasılsa bizim gibi enayi çok var
O sizin "hastasın geçmiş olsun" dediğiniz olay var ya....geçirilmiş büyük kaza, koma, beyin kanaması, geçirilmiş beyin ameliyatı , kaybedilen kulak, aylarca tekerlekli sandalyeye mahkumiyet, üstüne yine geçirilen başka bir kaza ve yeni başka ameliyat tam 2 sene haftada 3 defa fizyoterapist nörolog psikolog psikiyatrist arasında geçirilen döneme denk geliyor. He bir de üstüne su anda behindert raporum var, yüzüm bildiginiz yamuk, işin boyutunu ve o Türkiye'de geçirilen 3 senenin nasil gittiği anlaşılabilir mi? 2 sene sonunda, doktorların yönlendirmesiyle rehabilitasyon amaçlı işe girip çalıştım ve o sırada da kendimce biraz Almanca öğrenmeye çalıştım.
Ayrıca master yaparken Almanya'da kalma hedefim olmadı, olmadigi için de ogrenme geregi duymadim, A2 seviyesinden ileri gitmedim. Ne zaman geri döndüm, Türkiye'ye bir daha adapte olamayınca farkettim. Benim gibi olan arkadaşlarım da var. Çok da şaşılacak ya da dalga gecilecek bir durum değil bu. Ayrıca benim mesleğim deki arkadaşlarımın büyük çoğunluğu sadece İngilizceyle iş bulunca, ne gerek var Almancaya diyerek saldım. İşin gerçeğinin bu olmadığını arka arkaya aldığım redlerden şimdi anlıyorum.
Ayrica su an yarı zamanlı gittiğim Almanca kursunla, ingilizceme ve yamuk yüzüme rağmen su an için bulabildiğim tek iş bu, kaç yere basvurdugumun sayısını ben unuttum artık. Backereilar genelde sabah istiyor, mümkün değil, bu yüzle herhangi bir yerde garson ya da satış elemanı olarak bile almıyorlar. Ebayde dediğiniz ilanlara da bakıyorum, parti time olarak bundan daha fazla kazanabileceğini bir işe de rastlamadım.
Hem masteri olan hem İngilizcesi hem de önceden iş deneyimi olan biri olarak hala nasıl iş bulamıyor oldugumu yeterince sorguluyorum, hem fiziksel goruntum yuzunden hem de is bulamadigim icin ozguvenim yeterince sıfırın altında. Su anda elimden geleni yaptığını görmeyip lütfen siz de hor görmeyin.
Siz ordaki sistemi bildiğiniz ve devlet yardımı ile geçinen insanları gördüğünüz için tepki vermekle aslında haklısınız. Konu sahibinin şahsi durumu farklı olabilir kendisini tenzih ederek yazıyorum. 2 gündür bu konuyu sırf merakımdan araştırıyorum ve maalesef kapağı Avrupa'ya atayım da devlet bana baksın kafasında çok insan var, orada yaşayan göçmenlerin çoğu da bu kafada oldukları için sadece devletin yardımıyla yaşıyorlar. 2 yabancı dilim var, şuanda felik felik iş arıyorum ve değindiğiniz nokta çok doğru; herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil, keşke bu konuda orda ki gibi bir sistem olsaydı ozaman burda da bu denli meslek yığılımı olmazdı ve herkes daha rahat iş bulurdu. Birkaç ay önce katiyen ülkemden gitmeyi düşünmezdim ama şuanda ufak da olsa bu konuda bazı soru işaretlerim oluşmaya başladı. Kendimiden çok çocuklarım için üzülmeye başladım, yarın nasıl bir geleceğe uyanacaklar, burda iyi bir eğitim vermek maddi olarak çok çok pahalı hele ki herşeyin bu kadar zamlandığı bir ortamda daha da zor oldu. Eşim 3-5 seneye iyi bir birikim yapmak istiyor tabi mümkün olursa, ya çocukların eğitimine ya da yurtdışına yerleşmek için kullanmayı düşündüğünü açıkladı. Almanya'yı bilmem ama diğer Avrupa ülkelerini araştırmaya koyuldu, bakalım neler olacak.
Sanırım yazışarak tam anlaşamıyoruz, eksik kalıyor birşeyler. Engelli olduğum için Job Center da değilim, esim de çalışmıyor, e ben Almanca kursuna gidiyorum, bu part time is ile geçirilir mi? Gecinilmez. Şurası bir gerçek, engelli oluşum birçok işi yapmama engel, ama kendi mesleğim sadece laboratuarda vevde bilgisayar basinda olacagi için yüzünün çirkinliği yamuklugu da o ise engel değil. Kısaca,Kimse müneccim değil ne yaşadığınızı bilemez , siz her yorumunuzda yeni birşeyler ekliyorsunuz . Baştan birşeyleri tam anlatsanız sorun olmaz, yazdıklarınızın doğruluğu da şüpheye yer bırakmaz . En başta engelli raporum var o yüzden job center’dayım şeklinde açıklama yapsaydınız olay hiç uzamazdısiz sayfalarca yorumdan sonra yeni yeni birşeyler çıkarıyorsunuz .
Doğrudur değildir bilemem. Dilerim sağlığınız yerine gelir size geçmiş olsun.
Yorumlarınızı dikkatli okuyunca bu konuda haklı olarak dolduğunuzu anladım ayrıca nezaketiniz için de teşekkür ederim. Almanya bizim için düşük ihtimal çünkü dediğiniz gibi artık oralara yerleşmek zorlaştı, daha doğrusu artık istenmiyoruz:) Eşim de daha çok gelişmekte olan AB ülkesi veya aday ülkelere bakmayı önerdi, açıkçası bizim için herşeyden önce o ülkenin huzurlu olması önemli. Montenegro'ya bir tanıdık aile yerleşti ve gayet memnun olduklarını söylüyorlar, Estonya, Letonya bunlar da seçeneklerimiz arasında özellikle Estonya hakkında güzel şeyler duyduk ilerde yatırımcı olarak veya oradan bir mülk edinmeyi düşünebiliriz. Kesinlikle parasız gitmek istemiyoruz, bu saydığım ülkeler belki İsviçre, Danimarka veya Almanya değil ama potansiyeli olan ülkeler. Bilinçli hareket etmek en büyük isteğimiz, dediğiniz gibi kimse ülkesini kolay kolay terk etmek istemez, kısa süre önce böyle birşey kesinlikle aklımızda yoktu ama bu şekilde devam ettiği sürece burada yaşamak daha da zor oluyor bir markete bile girerken yüz defa düşünür oldum. Gelirimiz ortanın üstü olmasına rağmen faturalar, krediler altında eziliyoruz yemeği içmeyi saymıyorum bile. Yurtdışında en fazla 20 bin euro olan arabayı buradan 140-150 bin liraya alıyoruz, ev sahibi olmaktan bahsetmiyorum bile. Ne diyeyim umarım doğru yolu buluruz, hayatımız için sadece umutlu olmak istiyorum,artık onu da çok görüyorlar.Söylediklerimin kimseyi rencide etmek için olmadığını sadece bazı olaylara gerçekçi bakmak gerektiğini anlayan birileri olması beni çok çok mutlu ediyor ..eğer Almanya olursa , adapte ya da iş bulma konusunda elimden geldiğince yardımcı olurum
Bu durum maalesef çok üzücü , insanlarda gelecek kaygısı var . Ben sizi çok iyi anlıyorum . Kimse vatanını terketmek istemez ama kuru kuruya ‘ben vatanımı seviyorum’ diyip gerçekleri göz ardı etmekte çok doğru değil ...
Ama sadece Avrupa düşünmeyin , tabii ki Avrupa çok geniş bir kapı ama Avrupa’ya şu anda göç en azında in Türkler için biraz daha zor , ama Avrupa’ya açılan başka kapılar düşünebilirsiniz . Misal montenegro . Ha çok güzel bir ülke mi ? Türkiye gibi ama yakında ab birliğine girecek bir ülke , şu anda yatırımcı bekliyor dört gözle , ha öyle milyon dolarlık yatırımlar da değil . İngilizceniz ve yapabileceğiniz bir iş fikriniz varsa düşünün derim
Malta'yı unutmuşum, orası için de güzel yorumlar aldım. Gönlünce olsun herşeyBen de keyif için Karadağ, Malta, Portekiz stili bir yere gelecek yıl yerleşmeyi düşünüyorum. Hayırlısı
Bekarlık sultanlıktır hatun! Keyfini çıkar , gün gelecek sen de bizden olacaksın , o zaman görcem seniBen de keyif için Karadağ, Malta, Portekiz stili bir yere gelecek yıl yerleşmeyi düşünüyorum. Hayırlısı
Yorumlarınızı dikkatli okuyunca bu konuda haklı olarak dolduğunuzu anladım ayrıca nezaketiniz için de teşekkür ederim. Almanya bizim için düşük ihtimal çünkü dediğiniz gibi artık oralara yerleşmek zorlaştı, daha doğrusu artık istenmiyoruz:) Eşim de daha çok gelişmekte olan AB ülkesi veya aday ülkelere bakmayı önerdi, açıkçası bizim için herşeyden önce o ülkenin huzurlu olması önemli. Montenegro'ya bir tanıdık aile yerleşti ve gayet memnun olduklarını söylüyorlar, Estonya, Letonya bunlar da seçeneklerimiz arasında özellikle Estonya hakkında güzel şeyler duyduk ilerde yatırımcı olarak veya oradan bir mülk edinmeyi düşünebiliriz. Kesinlikle parasız gitmek istemiyoruz, bu saydığım ülkeler belki İsviçre, Danimarka veya Almanya değil ama potansiyeli olan ülkeler. Bilinçli hareket etmek en büyük isteğimiz, dediğiniz gibi kimse ülkesini kolay kolay terk etmek istemez, kısa süre önce böyle birşey kesinlikle aklımızda yoktu ama bu şekilde devam ettiği sürece burada yaşamak daha da zor oluyor bir markete bile girerken yüz defa düşünür oldum. Gelirimiz ortanın üstü olmasına rağmen faturalar, krediler altında eziliyoruz yemeği içmeyi saymıyorum bile. Yurtdışında en fazla 20 bin euro olan arabayı buradan 140-150 bin liraya alıyoruz, ev sahibi olmaktan bahsetmiyorum bile. Ne diyeyim umarım doğru yolu buluruz, hayatımız için sadece umutlu olmak istiyorum,artık onu da çok görüyorlar.
Bekarlık sultanlıktır hatun! Keyfini çıkar , gün gelecek sen de bizden olacaksın , o zaman görcem seni
Bu Portekizliler uçana kaçana yazıyor sanırsam. Reddit Portekiz grubunda kiraları hayat şartlarını vb soruyordum. Profilimde de fotom var. Bir herif de yorum yapmış ne zaman gelceksin sevgilim olmak ister misinFotomu kaldırdım ama yetmedi herifin biri de chorizo ister misin yazmış Hanslardan sonra şok edici bir değişiklik oldu, adamlar beyefendi.