- 19 Şubat 2014
- 237
- 42
- 118
Uzun süre konuyu açıp açmamayı düşündüm. Ama artık açayım dedim. Eşimin ailesi ile 10 yıldır karşılıklı oturuyoruz. Tek çocuk eşim.(Bu kadar dememle zaten anlaşılmıştır sorunlar ama açayım olayları) Bir sürü incir çekirdeğini doldurmayacak şey yaşadık kavgalar oldu(Hiçbir zaman kalkıp bir laf söylemedim) .Bu eve bir daha girmeyecek o falan dediler. beni karşılarına alıp parmak sallayıp konuştular.... Ben tırsık (aslında tırsık değil saygılı)...Kendim üniversite okumuş biriyim ve çok iyilik manyağı bir annem var "aman kızım iyilik olsun" diyen duran. Neyse ...o kadar sene tuttuk kendimizi bir şey söylemedik yuttuk yuttuk.(Bu arada ikisi de baskındır, her haltı kendilerinin bildiğini düşünürler. Oğulları yerine nerede nefes dahi alacaklar o kadar) Olaya başlayayım.
2 kızım var biri 6 biri 3 yaşında (geçen sene).
büyük kızım çok nadir görülen bir hastalık oldu. Bir hafta içinde artan ve sonunda dayanılmaz olan başağrıları çekti. Yıllardır güvenip götürdüğüm dr una götürdüm. 1 hafta içinde birkaç kez. Sonra dr çocuğu bildiğinden "belinden su almak gerekir"(Çünkü hastalığa neden olan virüs bulunup ona göre antibiyotik tedavisi uygulanacak) dedi. Kayınvalide de orada tabii heryere beraber. dr a dedi ki "dr bey ben şeker hastasıyım...."dr da "Şuan siz değil çocuk önemli çocuğu kaybedebiliriz. Duygu sömürüsü yapmayın!" uuuuu tabii bunu kabullenir mi bir şaha kalktı bizimki "bu bana ne diyor. bu hastaneyi başınıza yıkarım. bana garanti verebilecek misiniz bir şey olmayacağına dair......." "Asla burada aldırmacağım su alınacaksa bile terbiyesiz" dedi. Duyan da onun çocuğu zanneder. ben tek başınayım salak eşimi aradım "gel" dedim. annem kaş göz yapıyor: "aman iyilik olsun, aman kızım" Ben ağlayıp duruyorum. Çaresiz bir o yana bir bu yana. Biri kapıp götürmesin diye başından ayrılmıyor... Hastane karıştı ayağa kalktı. Dr yolda çocuğu kaybedersiniz ben o zaman olabilecek bütün hastalıkların (konu ile ilgili) antibiyotiklerinin ilk dozunu veriyorum dedi. Sonra bizim çok bilmişler tutturdu burada olmuyacak diye Tıp fakültesi olsun dediler tamam dedik olur. Neyse torpil soktuk ambulansla gittik. Daha sonra fakültede kaldık pratisyenlerin eline. Dediler biz "o tip bir hastalık düşünmüyoruz." neyse bayağı bir saat bekledik o gün dekayınpeder diyor bakmayın bu deliye biz götürelim(Çünkü haftasonu bizim dr u da bulamayacağız bir daha) Neyse torpil morpil oda bulundu çıktık ama çocuk hiçbirşey yemiyor artık başını iki yana sallamaktan bitkin düşmüş. zar zor nefes alıyor.. o halde dediler ki idrar yolu iltihabı. Bizim dr u arıyorum diyor o bu kadar yapmaz bu nörolojik diyor. sonra 3 gün (çocuk antibiyotik aldığından acık arada açıyo gözünü ağrı kesici etkisi geçiyor inlemeye başlıyor) 3 günün sonunda öntanı konuldu benim dr un ilk dediği hastalığın kardeşi bir hastalık diye(MR de belli oldu). Ben 3 hafta kaldım hastanede. Kendimi tuttum ama çok zor. 3 gün sonra benim dr un dediği tedavi hani ilk dozunu uyguladığı tedavi başlandı. ben sadece kayınvalideme "3 günün inşallah bir zararı olmaz" ama o dönem fakültede dr geliyor sabah başlayın diyor akşam 6 hala ilaç gelmemiş ben deliriyorum. Ağlamaktan içim kopuyor. Yine kalkıp bir şey demiyorum.
Neyse fakülteden çıktık. Eve döndük 3. gece karşıya akrabalar gelmiş börek getirmişler. Kayınvalidem de yapmış. Akşam beraber yicez. Annemler de bizde. Büyük kız karşıda idi beni çağırdılar "bunun yine başı ağrıyor diye" aklım çıktı dünyam yıkıldı. neyse uyur geçer dedim. ama uykudan tam o hastalığındaki gibi kalktı. o hissi anlatamam. kapı çaldı kadın böreği uzatıyor dedim ki "Şuan baklava olsa yiyemem" ...
o gece geçmediler karşıya geçtim kadın karşıma çıkmadı. Ertesi gün akrabalar İst. ten geldi geçmedi. Kayınpeder geçiyor anahtarı kapıda bırakıp içeri almıyor.(Adam da safi sinirdir o ayrı) Uzun süre küstü. Benden için "o bu eve gelmeyecek bir daha ben onu görmek istemiyorum " dedi.
Ben eline sağlık dememişim. Olay oymuş efendim.
Ben yazlığa kaçtım bir daha gelmiycem dedim. ooo ne laflar ne kavgalar... en sonunda kayınpeder "Çocuk nekahat döneminde ;alışık olduğu bir düzen var (devamlı bir o kapı bir bu kapı gidip koşuşturuyorlar deli oluyorum-hele şimdi daha da bir deli-)eğer siz yazlıkta kalırsanız da çocuk hastalanırsa; senin canının okurum"
Bu psikolojik baskı yüzünden döndüm deniycem dedim. Şu dönem yaşıyorum. Hiç mutlu değilim taşikardi de olmuşum. kalkıp tek laf sokmuyorum pis pis de bakmıyorum kendimi yiyorum.
Şimdi kararım:
Bu sene yazlıktan boşanma (çünkü etkileyebilirler eşimi ama sevgimiz çok birbirimize karşı) ihtimalini bile göze alıp yazlıktan dönmemek yada yakınlarında farklı bir ev istemek.Sinirden mi böyle bir karar alıyorum yoksa doğrusu bu mu? Lütfen yardımcı olun.
2 kızım var biri 6 biri 3 yaşında (geçen sene).
büyük kızım çok nadir görülen bir hastalık oldu. Bir hafta içinde artan ve sonunda dayanılmaz olan başağrıları çekti. Yıllardır güvenip götürdüğüm dr una götürdüm. 1 hafta içinde birkaç kez. Sonra dr çocuğu bildiğinden "belinden su almak gerekir"(Çünkü hastalığa neden olan virüs bulunup ona göre antibiyotik tedavisi uygulanacak) dedi. Kayınvalide de orada tabii heryere beraber. dr a dedi ki "dr bey ben şeker hastasıyım...."dr da "Şuan siz değil çocuk önemli çocuğu kaybedebiliriz. Duygu sömürüsü yapmayın!" uuuuu tabii bunu kabullenir mi bir şaha kalktı bizimki "bu bana ne diyor. bu hastaneyi başınıza yıkarım. bana garanti verebilecek misiniz bir şey olmayacağına dair......." "Asla burada aldırmacağım su alınacaksa bile terbiyesiz" dedi. Duyan da onun çocuğu zanneder. ben tek başınayım salak eşimi aradım "gel" dedim. annem kaş göz yapıyor: "aman iyilik olsun, aman kızım" Ben ağlayıp duruyorum. Çaresiz bir o yana bir bu yana. Biri kapıp götürmesin diye başından ayrılmıyor... Hastane karıştı ayağa kalktı. Dr yolda çocuğu kaybedersiniz ben o zaman olabilecek bütün hastalıkların (konu ile ilgili) antibiyotiklerinin ilk dozunu veriyorum dedi. Sonra bizim çok bilmişler tutturdu burada olmuyacak diye Tıp fakültesi olsun dediler tamam dedik olur. Neyse torpil soktuk ambulansla gittik. Daha sonra fakültede kaldık pratisyenlerin eline. Dediler biz "o tip bir hastalık düşünmüyoruz." neyse bayağı bir saat bekledik o gün dekayınpeder diyor bakmayın bu deliye biz götürelim(Çünkü haftasonu bizim dr u da bulamayacağız bir daha) Neyse torpil morpil oda bulundu çıktık ama çocuk hiçbirşey yemiyor artık başını iki yana sallamaktan bitkin düşmüş. zar zor nefes alıyor.. o halde dediler ki idrar yolu iltihabı. Bizim dr u arıyorum diyor o bu kadar yapmaz bu nörolojik diyor. sonra 3 gün (çocuk antibiyotik aldığından acık arada açıyo gözünü ağrı kesici etkisi geçiyor inlemeye başlıyor) 3 günün sonunda öntanı konuldu benim dr un ilk dediği hastalığın kardeşi bir hastalık diye(MR de belli oldu). Ben 3 hafta kaldım hastanede. Kendimi tuttum ama çok zor. 3 gün sonra benim dr un dediği tedavi hani ilk dozunu uyguladığı tedavi başlandı. ben sadece kayınvalideme "3 günün inşallah bir zararı olmaz" ama o dönem fakültede dr geliyor sabah başlayın diyor akşam 6 hala ilaç gelmemiş ben deliriyorum. Ağlamaktan içim kopuyor. Yine kalkıp bir şey demiyorum.
Neyse fakülteden çıktık. Eve döndük 3. gece karşıya akrabalar gelmiş börek getirmişler. Kayınvalidem de yapmış. Akşam beraber yicez. Annemler de bizde. Büyük kız karşıda idi beni çağırdılar "bunun yine başı ağrıyor diye" aklım çıktı dünyam yıkıldı. neyse uyur geçer dedim. ama uykudan tam o hastalığındaki gibi kalktı. o hissi anlatamam. kapı çaldı kadın böreği uzatıyor dedim ki "Şuan baklava olsa yiyemem" ...
o gece geçmediler karşıya geçtim kadın karşıma çıkmadı. Ertesi gün akrabalar İst. ten geldi geçmedi. Kayınpeder geçiyor anahtarı kapıda bırakıp içeri almıyor.(Adam da safi sinirdir o ayrı) Uzun süre küstü. Benden için "o bu eve gelmeyecek bir daha ben onu görmek istemiyorum " dedi.
Ben eline sağlık dememişim. Olay oymuş efendim.
Ben yazlığa kaçtım bir daha gelmiycem dedim. ooo ne laflar ne kavgalar... en sonunda kayınpeder "Çocuk nekahat döneminde ;alışık olduğu bir düzen var (devamlı bir o kapı bir bu kapı gidip koşuşturuyorlar deli oluyorum-hele şimdi daha da bir deli-)eğer siz yazlıkta kalırsanız da çocuk hastalanırsa; senin canının okurum"
Bu psikolojik baskı yüzünden döndüm deniycem dedim. Şu dönem yaşıyorum. Hiç mutlu değilim taşikardi de olmuşum. kalkıp tek laf sokmuyorum pis pis de bakmıyorum kendimi yiyorum.
Şimdi kararım:
Bu sene yazlıktan boşanma (çünkü etkileyebilirler eşimi ama sevgimiz çok birbirimize karşı) ihtimalini bile göze alıp yazlıktan dönmemek yada yakınlarında farklı bir ev istemek.Sinirden mi böyle bir karar alıyorum yoksa doğrusu bu mu? Lütfen yardımcı olun.