Valla ara ara düşünmeden edemediğim şeylerden birisi de bu oluyor son iki yıldır, "Hiç evlenmeseydim, işimde gücümde takılsaydım, sorumsuzca tv zaplasaydım yemeğim pişseydi kahvaltım hazır gelmeye devam etseydi, hep evlat kalsaydım, eş-anne olmasa mıydım acaba, bana göre değil miydi ki? Yapamıyor muyum ki?" ... Ne bileyim, sonu yok ki böyle düşünmenin... Çocuklar illa büyüyecek, akıllanacak hep böyle mi kalacaklar
C CeYz , onlarla biz de farklı yerlerden kendimizi tanıyıp bir daha büyüyoruz. Ne kadar meşakkatli de olsa, aramızda kalsın bazen pişman olur gibi gibi küçücük bi his gelse de, yok ya, değişilir mi bu tecrübe hiçbir şeye?
Ha kocamı boğasım geliyor o ayrı
Ama bunlar da geçecek, geçiyor valla bak eskiden tuvalet kapısı kapalı işeyemezdim, sonra o tuvalet kapısı kapalı önünde ulumaya doğru evrildi, şimdi bekliyor çocuk kapı önünde... Yakında beklemeyi de bırakır gidişat oraya.
Sonracığıma bundan aylaaar önce mümkün değil çocuğa ayakkabı giydiremezdim, koca kışı ayakkabısız geçirdik, kuzenimin düğününe gittik komple dağılmış halde, çocuk çığrınır kucağımda ayakları yalın, benim adam evde denk gele ne bulduysa giymiş hayattan kopmuş ayağında kar botları kumaş pantolon altı mı ne öyle bir iğrençlik, ben içimden "Ağlama, şimdi ağlama makyajın akacak onu düşün ağlama" diye kendimi motive etmeye çalışır...
Daha neler ohhooo... Bacağımı kaldırırım çocuk bacağımla birlikte kalkar havaya, kollarım pehlivan kolu olmuş maymun gibi tepemde sallanır... Adama çocuk emanet ederim "Durmuyöö bu seni istiyöö" diye iki saniye sonra getirir, çocuk ağlar, adamın gözler kayar mütemadiyen uykulu relaks, geceler haram, sevişmeler haram, ne biçim zamanlardı ya... Hele o ilk bir buçuk sene vayy... Vay evimizin bi dili olsa da anlatıverse o duvarlar kaç takım tuzbuz oldu "Yeteğğğrr" diyerek yere fırlattığım. Çocuğa sinirimi belli etmeyeyim derken adamı şamar oğlanına döndürmem, adamın da bi tuhaflaşması bendeki sinir arttıkça ona da ayrı bir gamsızlığın yerleşmesi... Sonra baş başa özür dileyip ağlaşıp sarılmamız ve ertesi güne yine bi soğuk hallerimiz... Ohhoo...
Şimdi şimdi ayarlarımız yerine geliyor yavaş yavaş... Hala bazı şeyleri oturtamadım zihnimde ama oluyor... Olmalı.
Çocuk da düzene girdi o düzene girdikçe ben de girdim, ben rahatladıkça o da rahatladı.
6 ay öncekiyle şimdiki çocuğum-ben arasında dağlar kadar fark var, bundan bir altı ay sonra yine bir farklı olacak...
Ha iki yaş sendromumuz geldi nur topu gibi ama ilk sene yaşadıklarım yanında çıtır çerez kalıyor diyebilirim.
Geçiyor merak etme, geçmeseydi sokaklarda "Allahım sana geliyorummm" diye cıbıldanıp koşan çok anne görürdük
Geçiyor.