Evet öyle ama ülkemizde işler bu sekilde yüryor malesefben torpil de aradım, yoktu :) ama belki çıkar.
torpil ne kadar da kurtlar sofrası lafına uygun bir olay, değil mi? hem haklı hem de haksız, etik anlamda sıkıntılı bir tarafı var.
haklı tarafı şu; eğer ki o kişi o işi yapabilecekse işveren hiç tanımadığı, ne olduğunu bilmediği birini almak yerine o kişiyi tercih ediyor. rasyonal davrandığı için kendine göre haklı çünkü yapamayacak biriyle zaman kaybetmeye ve zarar etmeye gerek yok..
haksız tarafı ise o işi her ne kadar yapabilecek potansiyelde birine vermiş de olsa onun gibi o işi yapabilecek, belki de daha iyi yapabilecek, daha fazla ihtiyacı olan kişilerin hakkını yemiş oluyor. ve zarar etme, sorun yaşama ihtimali torpille aldığı kişide de var, hayat.
doğru söylüyorsunuz, tavsiyenizi dikkate alacağım.
iibf'lilerin girebileceği a grubu memurluklar bence gayet güzel meslekler. ama ben kim olsa dürüstçe söylüyorum ben oralara girebileceğimi sanmıyorum. ne sınavını ne de mülakatlarını gözüm yiyor açıkçası. iibf için alımlar da bayağı az yani benim deliler gibi a grubu kpss çalışan arkadaşlarım şu an inanılmaz büyük bir hayal kırıklığı içindeler. çünkü 400 bin iibf'li atama bekliyormuş galiba, e kurum ilan açıyor, sınav duruyor 50 kişi alacağım diyor. bir de mesela 20 tane iktisat, 10 tane işletme, 20 tane çeko falan filan gibi. e referans meselesi de maalesef önemli. o yüzden kesinlikle gözüm yemiyor, ne aylarca oturup sınavına çalışmayı, ne 1 senede çok az kurumun açtığı sınavı, ne puanım geçerliliğini kaybedip de emeklerim çöpe gidince tekrar sınavına girmeyi, hiçbirini yemiyor.Devleti genellikle kötülüyorlar ben de bunu anlamıyorum. Devlette körelmek diye bir klişe var kamu deyince insanların aklına solitaire oynayan hırkalı memurlar geliyor sanırım ama o devir çok geride kaldı. Düz memurlukta yatış yaptığın dolayısıyla köreldiğin yerler vardır ama çok kaliteli çalışanları olan kaliteli kamu kurumları var. Sanırım ben şanslı kesimdenim çoğu özel işyerinde rastlayamayacağım nitelikte insanlar tanıdım kamuda, iyi okullardan mezun dil bilen bir ayağı yurtdışında olan çok insan var. Hepsi bi kenara plaza dili ve edebiyatı iyi bir kamu kurumunda öğrendiğiniz protokol ve nezaket kültürünün yanından bile geçmez.
İstanbul'da falan imkanları iyi gerçek anlamda kurumsal ya da yabancı bir şirkette (böyle yerler de az bulursan kaçırma zaten) çalışmıyorsanız asıl özel sektörde körelirsiniz. Deyim yerindeyse köle gibi çalışıp ortalama bi maaşa günde 10 saatinizi (kiminde ctesi dahil) satarsınız ne sosyal hayat kalır ne kendinize ne çoluğa çocuğa vakit ayırabilirsiniz. İyi bir kamu kurumunda ise yıpranmadan nispeten nitelikli bir iş yaparsınız, iyi maaş alırsınız, izinlerinizi rahat kullanırsınız, sosyal hayatınız olur, yurtdışında araştırma eğitim imkanlarınız olur ve masraflarınızı devlet karşılar.
İşbu yorum anadoludaki ortalama ünilerden mezun ortalama öğrenciler ve mezunlar için yazılmıştır. Ülkemizin ivy league okullarından mezunsanız zaten pek işsizlik kaygınız olmaz en iyi yerlerde çalışırsınız.
öncelikle sizi izlemeye aldım :) teşekkür ederim tavsiyeleriniz için, işime yarayacağından eminim.
bunların tümünü aklımda tutacağım hatta şu an print screen + windows tuşu ile ekran görüntüsü de aldım, ara sıra açar bakarım diye.
aslında çok telefon gelmedi, 2 ya da 3 ama açmadım :) bana da çok saçma geliyor ve pişmanım açmadığıma. neyse ki benim bayağı isteyerek başvurduğum yerden değilmiş en son gelen telefon. ingilizcem bir dönem gerçekten iyiydi, advanced'e yaklaşmıştım sonra vize final derken koptuk. aslında biraz tembel davranıyorum daha hızlı toparlayabilirdim. sanırım bununla alakalı en iyi avantajım listening'imin gelişmiş olması oldu. şu an online konu anlatımları izliyorum mesela, youtube'da bir sürü var, dünyanın her yerinden hocalar gramerinden tutun da phrasal'ına kadar, teknik terimlerden iş etiğine kadar her konuyu anlattıkları videolar hazırlamış. ben mesela en son HR ile alakalı bir video izlemiştim Amerikalı bir eğitim kanalından. İngilizce olarak anlatmaları daha çok işime yarıyor. yani ben hiçbir şekilde altyazı desteği olmadan bu insanları şakır şakır anlıyorsam neden onlar gibi konuşmayayım ya da yazmayayım? internet harika bir kaynak, geçenlerde tedarik zincirini anlatan videolar vardı mesela, yine ondan önce finansal piyasaları konu eden bir video serisi yüklediler.
şimdilerde photoshop hakkında biraz kendimi geliştirmek istiyorum, bu da hobi olsun. onun da derslerini veren bi adam buldum youtube'da.
teşekkür ederim tekrar :)
Allah gönlüne göre versin canım, yeni mezunken hepimiz bu tedirginlikleri yaşadık bişeyler oluyor ama merak etme. Ama yorumuna dair şunu söylemeden edemeyeceğim aklının bi köşesinde bulunsun diye, olur da planların değişir kpss çalışırsan kendini 400bin iibfli ile karşılaştırma. Senin rakibin taş çatlasın 3bin kişi olur, onların 2bini guy hedefler kalan bin kişidir senin asıl rakibin. Ortalık iki kelimeyi bir araya getiremeyen okuduğunu anlamaktan aciz üni mezunları dolu, konuşmandan belli kapasiteli birisin kendini her iibfli ile kıyaslama.iibf'lilerin girebileceği a grubu memurluklar bence gayet güzel meslekler. ama ben kim olsa dürüstçe söylüyorum ben oralara girebileceğimi sanmıyorum. ne sınavını ne de mülakatlarını gözüm yiyor açıkçası. iibf için alımlar da bayağı az yani benim deliler gibi a grubu kpss çalışan arkadaşlarım şu an inanılmaz büyük bir hayal kırıklığı içindeler. çünkü 400 bin iibf'li atama bekliyormuş galiba, e kurum ilan açıyor, sınav duruyor 50 kişi alacağım diyor. bir de mesela 20 tane iktisat, 10 tane işletme, 20 tane çeko falan filan gibi. e referans meselesi de maalesef önemli. o yüzden kesinlikle gözüm yemiyor, ne aylarca oturup sınavına çalışmayı, ne 1 senede çok az kurumun açtığı sınavı, ne puanım geçerliliğini kaybedip de emeklerim çöpe gidince tekrar sınavına girmeyi, hiçbirini yemiyor.
halk genellikle bilgisayarda kağıt oynayan memur tipiyle daha çok muhatap olduğu için aklına onlar geliyor bence çünkü mesela vergi müfettişiyle, gelir uzmanıyla karşılıklı gelebilmek zor, kim muhatap olacak bunlarla, mehmet emmi mi? vatandaşın işi genelde nüfusa, sigortaya, ptt'ye falan düştüğü için o dediklerimle karşılaşma ihtimali çok az. o nedenle bilmiyor.
ha şimdi diyeceksiniz ki emek olmadan yemek olmaz. ama ben, nasıl desem, o kadar fazla emek harcayacak kadar güven duymuyorum bu devlete... onun karşılığını alamamak özel sektördeki iş görüşmesinde reddedilmek gibi birşey değil çünkü bana göre. ben yüzüp de kuyruğuna gelirsem, benim yerime sırf referansı var diye başkasını alırlarsa ben onun sarstığı özgüven ve psikolojim ile ne yaparım? fikrim yok.
o nedenle mecburen ilk etapta kurumsal olmayan ya da yarı kurumsal yerlerde sürünüp daha sonra kurumsal bir yere girebilmek için kendimizi göstereceğiz.
Tabi ki zaten seçicilikten kastım maaş ve firmanın küçüklüğü-büyüklüğü konusu. Inşallah en kısa zamanda gönlünüze göre bir iş bulursunuz.seçici davrandığım tek konu işin ne üzerine olduğu. çünkü nasıl başlarsam kariyerime belli ki öyle yön vereceğim. tek aradığım şey bu yani ben şimdi x firmasında y pozisyona başlayıp da 2 sene sonra başka bir firmanın y'den çok alakasız bir pozisyonuna başvurmak zorunda kalmak istemem. almıyorlar genelde zaten. ilk etapta dediğiniz gibi, gelişime açık olduğumu belli etmem, buna ikna etmem lazım onları.
haftada tek gün izin gerçekten zor, evlenip çoluk çocuğa karışınca daha zor muhtemelen.Ben iki yıllık işletmecilik okudum ve her yaz kendime bir iş buldum.Çok cüz i miktarda olsa önce sekreterlik yaptım büroyu temizler telefonlara bakardım 23 yaşında,sonra dgs sınavına girdim ve iibf işletme bölümünü kazandım bütün yaz bursa aradım ve buldum,okulun kantininde çaycılık ,kasiyerlik yaptım,ailemden tek kuruş almadan okudum.evlendiğimde eşime çalışacağım dedim ve bir gazete ilanında iş buldum şirketin muhasebesini tutmak gibi ,o işe başvurduğumda hiçbirşey bilmiyordum fakat hızlı öğrenen biri olduğumdan ben biliyorum dedim ve özgüvenimden dolayı bir de onların acil eleman ihtiyacından dolayı işe alındım.ordaki muhasebe sorumlusu 1 haftada bana işi öğretti ve ben çalışmaya başladım.iyi de maaşım vardı.Fakat haftada tek gün iznimin olması sıkıntı oluşturuyordu ordan ayrılıp tanıdık aracılığı ile kurumsal bir firmaya girdim 6 yıldır da burada çalışıyorum.En önemli şey şu ki''ben yapabilirim,herkes yapıyorsa ben de yaparım gibi '' cümlelerle kendimi motive ederdim.Emin ol hersabah kalktığımda bunu söylerdim bu bana özgüven kazandırdı
teşekkür ederim hakkımda böyle düşündüğünüz için.Allah gönlüne göre versin canım, yeni mezunken hepimiz bu tedirginlikleri yaşadık bişeyler oluyor ama merak etme. Ama yorumuna dair şunu söylemeden edemeyeceğim aklının bi köşesinde bulunsun diye, olur da planların değişir kpss çalışırsan kendini 400bin iibfli ile karşılaştırma. Senin rakibin taş çatlasın 3bin kişi olur, onların 2bini guy hedefler kalan bin kişidir senin asıl rakibin. Ortalık iki kelimeyi bir araya getiremeyen okuduğunu anlamaktan aciz üni mezunları dolu, konuşmandan belli kapasiteli birisin kendini her iibfli ile kıyaslama.
çok teşekkür ederim, sağolun :)rica ederim ne demek :). ingilizce konuşma için, izlediğin filmleri ingilizce alt yazılı izleyip durdurup söylediklerini tekrar etmeye çalış, çok işe yarıyor, bir de ingilizce kitap okumak. ücretsiz ingilizce uygulamaları var, duolingo, voscreen falan onlara bir göz at. vakit varken bunlarla ilgilenmek mantıklı :). dediğim gibi bundan sonra iyisiyle kötüsüyle görüşmelere gidersin. ne giydiğin çok da önemli değil, temiz olsun bir gömlek bir pantalon / etek yeter. daha yeni başladığını herkes biliyor kimse jilet gibi olmanı beklemez :). ayrıca şu an yaptığın işi de biraz ballandırıp süsleyerek anlat yani boş durmadığını belli et. bir de gideceğin şirketle ilgili araştırma yap gitmeden, sektörle ilgili vs. daha spesifik tekrar görüşmeye çağırma durumu falan olursa mesaj atabilirsin yardımcı olmaya çalışırım.
İyi şanslar :)
staj meselesini anlatsam gülersiniz belki.Muhasebeyi şu aşamada dahi istemiyorsan işin içine girince hiç sevmezsin. Bence direkt onu en arka plana at.
İlk işimi bulduğumda çok istekli ve hırslıydım. Bunu karşımdaki insanda anlamıştı sanırım.
Üzerindeki ölü toprağı at.
Çalışacağın iş yeri konusunda tabii ki seçiçi ol. Fakat cvinde stajyerlik dahi yoksa ilk işini ilk basamak olarak düşün kısa süreli dahi olsa ilerlemek istediğin işte asgari ücretli bir işi kabul et. 1 sene sık dişini ve o deneyimi cvine yaz. Zaten çalışacağın yer düzgün bir yerse ilk yılda sana daha iyi bir ücret vermeye çalışır. Aksi söz konusu ise zaten 1 yılın sonunda bir gün bekleme çık o işten.
Bence ik ve dış ticaret güzel bölümler.
Her iş yerinde büyük oranda satış el üstündedir bilgin olsun.
İk eğlenceli bir iştir. İnsanlarla ilişkin iyi ise.
İş görüşmelerinde sana bir şeyi bilip bilmediğini sorulduğunda bilmesen dahi kısa sürede o işi yapabileceğin sinyalini vermelisin. Güler yüzlü ve pozitif olmalısın. :)
İş başı ile sonuçlanmamış görüşmeler seni korkutmasın. Herkesin başına geliyor. Bu bile tecrübedir.
Tabi ki zaten seçicilikten kastım maaş ve firmanın küçüklüğü-büyüklüğü konusu. Inşallah en kısa zamanda gönlünüze göre bir iş bulursunuz.
teşekkür ederim, sağolun :)Bir de ehliyetinizi almak için paranızı denkleştirmek adına nacizhane bir fikir vereyim :) bayram üstü 1 haftalık mağzalar destek eleman arıyolar 500-600 civarı para veriyolar. O tür yerlerde çalışmam gibi takıntılarınız yoksa bir an önce ehliyetinizi alın bence, iş bulma aşamasında işinize yarayabilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?