sinir bozucu bir özgüven problemi

ben ilk işime stajyer olarak gidip kalmıştım,
üniversitede devrimci, işyerinde plaza kızı olmuştum birdenbire,
neden orda stajdan sonra aldılar beni bilmiyorum,
çünkü tam bir şaşkındım, bütün gün eşek gibi çalışır ama hiçbir şey yappmamış gibi görünmeyi başarırdım,
dil avantajım vardı, bi de kişilik olarak güleryüzlü ve konuşkan bir tipim, bizim meslekte önemli (o tarihte kurumsal iletişim/basın ilişkileri uzmanıydım)
sonraki işim apayrı, maaşı falan daha güzel ama çok bayılıyordum orda da, yok böyle bir yoğunluk, cinnet geçiriyordum.
10 yılın deneyimi, 6 aydan fazla işsiz kaldım geçen yıl, olmayınca olmuyor, tam umudumu kestiğim anda buldum şu anki işimi, ama burdan da ayrılacak gibiyim, zira iş yok ve ben yaptığım işten para kazanıyorum, bu durumda kazandığım para bana yetmiyor.
zaten hem parası, hem koşulları güzel iş ben görmedim :) umarım sen görürsün yakalarsın bırakmazsın :)
kpss çalış :)
bu aralar en moda cümle bu. kısmet ve şansa da bağlı bence, yani işin şans kısmı denk gelmesi ve gelmemesi olabilir yoksa öteki türlü değil yanlış anlaşılmasın. yetenekli ve başarılı biri bunu şansına borçlu demek olmaz. 10 yıl deneyim var, muhtemelen dili de unutmamışsındır, neyine almadılar ki? bak bazı şeyler hakikaten çok saçma.
 
merhaba hanımlar... bugün özellikle iş hayatı tecrübesi olan hanımlardan akıl almak için konu açıyorum, aslında bir süredir bunu size danışmayı düşünüyordum ama hep erteliyordum, amaan deyip geçiyordum.

şimdi sorun şu, ben 2016'da mezun oldum iibf'den. ilk birkaç ay deli gibi iş başvuruları yaptım, tanıdıklara haber saldım, ailemin tanıdıklarına falan hani bir şey çıkarsa ben çalışmak, işe girmek istiyorum diye. çok istiyordum bir an önce kariyerime başlamayı, paramı kazanmayı falan. ama ne yazık ki o işler öyle olmuyormuş, biliyordum zaten olmadığını. hiçbir yerden birşey çıkmadı, başvurulara dönüş olmadı, annem de bana "takma kafana, dinlen biraz, nasıl olsa çıkar" dedi. bir süre sonra tabi kış geldi, ben ehliyet kursuna yazıldım falan çünkü iş başvurularımda ya benim şansım ya da gerçekten öyle, bilmiyorum, genelde ehliyeti de olan kişileri istiyorlardı. ben ehliyetle uğraşırken bu arada web sektörüne girdim, home office para kazanmaya başladım, detay vermeyeyim. üç beş geldi işte, bilgisayar başında evimden çıkmadan kendi harçlığımı kazanmaya başladım. şu an o işe devam ediyorum ayrıca ama evdeyim yani ve o işte kariyer yapma imkanı falan yok. o genelde zamanı boş geçirmek istemeyenler için. tabi bu iş beni biraz asosyalleştirdi, zaten pek masraflı biri de değilim, aldığım parayı biriktirdim damlaya damlaya minik de olsa göl oldu. :) kazandım harcamadım yani.

ama şu an teoride tam 1 senedir işsizim yani sigortam falan yatmıyor, tabi iş başvuruları yapmaya yine devam ediyorum. ancak asıl sorunum şu ki kendimde acayip bir özgüvensizlik olmaya başladı bu konuda. yani adamlar arıyor, ben telefonu açmıyorum. şimdi gel görüşelim deseler ne giyeceğim, buna uygun kıyafetim yok, hem ingilizcem'de bazı eksiklikler var hala tamamlamadım, ayrıca ehliyetimle alakalı maddi bir sıkıntı yüzünden hala "sürücü belge"mi alamadım, iş ve staj tecrübem de yok diğer binlerce işsiz gibi, şimdi gitsem çok heyecanlanırım, ben nasıl yapacağım soruları kafamda ışık hızında geçiyor. korkuyorum galiba ama ömür boyu bundan kaçamam ki. neden okudum? tamam kimilerine göre kıytırık bir eğitim alıyoruz yeni nesil gençleri olarak ama okudum sonuçta. arayan insan demek ki benim okulumu ve tecrübesiz olmamı kafasına takmamış ki aramış, aç işte o telefonu, di mi? ruh hastası gibi davranıyorum diye kendime kızıyorum. git, en fazla konuşur konuşur, kafasına uymazsa aramaz, çağırmaz yani kendimi mi keseyim?

bütün bunları lafta kendime söylesem de pratikte çekiniyorum ve korkuyorum. yiyecekler sanki beni. öte yandan çok sorumluluk sahibi, titiz, ve düzenli biriyim, yaptığım şeyi en kaliteli, en iyi şekilde yapmaya çalışan bir insanım. yeni insanlar tanışıp kaynaşma, onlarla sohbet etme konusunda da sıkıntım yok. diksiyonum düzgün, nezaketten anlayan biriyim ne bileyim yani böyle bakınca neden korkuyorum anlamıyorum. hiç bilmediğim bir dünya, hiç bilmediğim bir ortama girme korkusu mu? yapamam korkusu mu? başkalarının da başına geliyor mu? bilmiyorum.

hanımlar siz biraz kendinizden örnek verseniz, mesela iş hayatına ilk girişiniz nasıl oldu, ne hissettiniz, kaç yaşında başladınız (ben 24 yaşındayım), iş görüşmesinde reddedilmek nasıl bir duygu, hayal kırıklığına uğradınız mı ne yaptınız yani o ilk deneyim, ilk iş görüşmesi falan nasıl oldu?

güzel bir hayata sahip olmak istiyorum, zaten teoride ve pratikte 1 senedir ailemden para pul almadan, benim de şuna ihtiyacım var demeden yaşıyorum, bir ihtiyacım çıksa çok şükür alabilecek param var acaba bu yüzden mi bir an önce işe çağırsınlar beni, hadi hemen çalışayım, ne istiyorsam alayım tutkum bitti?

annem son zamanlarda gir çalış artık böyle olmaz demeye başladı ama bunu kötü bir üslupla söylediği için beni hayattan soğutuyor, babam son zamanlarda devamlı birkaç sene önce bir market zincirine kasiyer olarak girip şu an mağaza müdür yardımcısı olan arkadaşının kızını anlatıp duruyor, ben de mağaza müdürü olabilirmişim ama önce birkaç sene kasiyer olmam lazımmış, bu esnada bana hiç "sen mağazacılık sektöründe çalışmak ister misin" diye sormuyor. :)

çok uzattım hanımlar, vallahi okuyup da yorum yapan herkese çok teşekkür ederim, sizin yazacaklarınızı merak ediyorum çünkü bunu çok dert etmeye başladım.

özet olarak, iş arıyorum ama iş hayatına atılma konusunda biraz tırsıyorum, sanırım özgüven sorunu yaşıyorum bu konuda, iş hayatında olanlar bu durumla karşılaştı mı hiç ve bunu nasıl yendiniz?
ben de iibf mezunuyum
22 yasında mezun oldum ,24 yaşında ilk işime uluslararsı bir şirkette iyi bir pozisyonda başladım
( malesef ki torpille girdim bu şirkete)
öncesinde başvurularım çok fazla oldu ama olumlu istediğim şekilde dönüş alamadım.

eğitiminin dışında vasat işlerde çalışıp vakit kaybetmeni önermem açıkcası.

bölümün ile ilgili işlere gir, az maaşla çalış , işyerinin tozunu yut ama , gereksiz işlerde sana getirisi olmayan işlerde çalışarak kariyerinden çalma derim.

telefonları da aç , seni arayan kişiler de sen ben gibi insanlar.
 
Bizim okuldaki etkinlikte bir ceo: "Siz yeni nesil girdiğiniz işlerde uzun süreli çalışmıyorsunuz. O yüzden başarılı olamıyorsunuz, bir hedefiniz yok çünkü" demişti. Ayrıca alandan alana atlama olayını da pek önermiyorlar, dediğiniz gibi. Cv'nize yazmak zorunda değilsiniz ama yine de kasiyerlik yapmayın bence ya. Hazır evdeyken istediğiniz alanda bir kursa gidip, sonrasında stajyer olarak bir yerlere başvursanız daha iyi olur gibi.

Ben de hala alanlar arasında gidip geliyorum gerçi. Muhasebe olmasın da ne olursa olsun modundayım şimdilik. Deli gibi kurstan kursa koşturuyorum.
 
merhaba hanımlar... bugün özellikle iş hayatı tecrübesi olan hanımlardan akıl almak için konu açıyorum, aslında bir süredir bunu size danışmayı düşünüyordum ama hep erteliyordum, amaan deyip geçiyordum.

şimdi sorun şu, ben 2016'da mezun oldum iibf'den. ilk birkaç ay deli gibi iş başvuruları yaptım, tanıdıklara haber saldım, ailemin tanıdıklarına falan hani bir şey çıkarsa ben çalışmak, işe girmek istiyorum diye. çok istiyordum bir an önce kariyerime başlamayı, paramı kazanmayı falan. ama ne yazık ki o işler öyle olmuyormuş, biliyordum zaten olmadığını. hiçbir yerden birşey çıkmadı, başvurulara dönüş olmadı, annem de bana "takma kafana, dinlen biraz, nasıl olsa çıkar" dedi. bir süre sonra tabi kış geldi, ben ehliyet kursuna yazıldım falan çünkü iş başvurularımda ya benim şansım ya da gerçekten öyle, bilmiyorum, genelde ehliyeti de olan kişileri istiyorlardı. ben ehliyetle uğraşırken bu arada web sektörüne girdim, home office para kazanmaya başladım, detay vermeyeyim. üç beş geldi işte, bilgisayar başında evimden çıkmadan kendi harçlığımı kazanmaya başladım. şu an o işe devam ediyorum ayrıca ama evdeyim yani ve o işte kariyer yapma imkanı falan yok. o genelde zamanı boş geçirmek istemeyenler için. tabi bu iş beni biraz asosyalleştirdi, zaten pek masraflı biri de değilim, aldığım parayı biriktirdim damlaya damlaya minik de olsa göl oldu. :) kazandım harcamadım yani.

ama şu an teoride tam 1 senedir işsizim yani sigortam falan yatmıyor, tabi iş başvuruları yapmaya yine devam ediyorum. ancak asıl sorunum şu ki kendimde acayip bir özgüvensizlik olmaya başladı bu konuda. yani adamlar arıyor, ben telefonu açmıyorum. şimdi gel görüşelim deseler ne giyeceğim, buna uygun kıyafetim yok, hem ingilizcem'de bazı eksiklikler var hala tamamlamadım, ayrıca ehliyetimle alakalı maddi bir sıkıntı yüzünden hala "sürücü belge"mi alamadım, iş ve staj tecrübem de yok diğer binlerce işsiz gibi, şimdi gitsem çok heyecanlanırım, ben nasıl yapacağım soruları kafamda ışık hızında geçiyor. korkuyorum galiba ama ömür boyu bundan kaçamam ki. neden okudum? tamam kimilerine göre kıytırık bir eğitim alıyoruz yeni nesil gençleri olarak ama okudum sonuçta. arayan insan demek ki benim okulumu ve tecrübesiz olmamı kafasına takmamış ki aramış, aç işte o telefonu, di mi? ruh hastası gibi davranıyorum diye kendime kızıyorum. git, en fazla konuşur konuşur, kafasına uymazsa aramaz, çağırmaz yani kendimi mi keseyim?

bütün bunları lafta kendime söylesem de pratikte çekiniyorum ve korkuyorum. yiyecekler sanki beni. öte yandan çok sorumluluk sahibi, titiz, ve düzenli biriyim, yaptığım şeyi en kaliteli, en iyi şekilde yapmaya çalışan bir insanım. yeni insanlar tanışıp kaynaşma, onlarla sohbet etme konusunda da sıkıntım yok. diksiyonum düzgün, nezaketten anlayan biriyim ne bileyim yani böyle bakınca neden korkuyorum anlamıyorum. hiç bilmediğim bir dünya, hiç bilmediğim bir ortama girme korkusu mu? yapamam korkusu mu? başkalarının da başına geliyor mu? bilmiyorum.

hanımlar siz biraz kendinizden örnek verseniz, mesela iş hayatına ilk girişiniz nasıl oldu, ne hissettiniz, kaç yaşında başladınız (ben 24 yaşındayım), iş görüşmesinde reddedilmek nasıl bir duygu, hayal kırıklığına uğradınız mı ne yaptınız yani o ilk deneyim, ilk iş görüşmesi falan nasıl oldu?

güzel bir hayata sahip olmak istiyorum, zaten teoride ve pratikte 1 senedir ailemden para pul almadan, benim de şuna ihtiyacım var demeden yaşıyorum, bir ihtiyacım çıksa çok şükür alabilecek param var acaba bu yüzden mi bir an önce işe çağırsınlar beni, hadi hemen çalışayım, ne istiyorsam alayım tutkum bitti?

annem son zamanlarda gir çalış artık böyle olmaz demeye başladı ama bunu kötü bir üslupla söylediği için beni hayattan soğutuyor, babam son zamanlarda devamlı birkaç sene önce bir market zincirine kasiyer olarak girip şu an mağaza müdür yardımcısı olan arkadaşının kızını anlatıp duruyor, ben de mağaza müdürü olabilirmişim ama önce birkaç sene kasiyer olmam lazımmış, bu esnada bana hiç "sen mağazacılık sektöründe çalışmak ister misin" diye sormuyor. :)

çok uzattım hanımlar, vallahi okuyup da yorum yapan herkese çok teşekkür ederim, sizin yazacaklarınızı merak ediyorum çünkü bunu çok dert etmeye başladım.

özet olarak, iş arıyorum ama iş hayatına atılma konusunda biraz tırsıyorum, sanırım özgüven sorunu yaşıyorum bu konuda, iş hayatında olanlar bu durumla karşılaştı mı hiç ve bunu nasıl yendiniz?
tek söyleyebileceğim bu tedirginliğini iş görüşmelerine gide gide atacaksın
ilk görüşmende elin ayağın dolanacak belki saçma cevaplar vereceksin
ikincisinde ilkinde böyle yapmıştım aman dikkat diyeceksin daha sakin olmaya çalışacaksın ama bu sefer ilk görüşmenin heyecanından sorulara odaklanamadığın için gelen sorular karşısında afallayacak yine heyecan yapacaksın :)
3 4 derken artık hem giymen gerektiğini hem neyi ne zaman söylemen gerektiğini bilen profesyonele döneceksin ;)
sıkma canını hepimiz geçtik bu yollardan
hakkında hayırlısı olsun inşallah
 
Bir kere görüşmeye gitseniz gerisi gelir cesaret edip bir kez açın telefonu her şey düzelecek ;) ben özelde çalışmadım hiç ama işe başladığım ilk gün eve gelip ağlamıştım bu meslek bana göre değil diye. İlk 2 ay şoktaymışım öyle gidip geldim okula sonra alıştım. Mesleğimi çok seviyorum. Bir yerden başlamanız lazım. Ha bu arada öğrenciyken özel ders veriyordum ilan vermiştim internette ilk talepler gelemeye başlayınca ben de korkmuştum filan geri dönmesem mi mesajalara, ders vermesem mi filan diye para konuşmayı da beceremezdim hiç. Sonuç olarak ilk adımı atmak mesele sonra alışıyorsun :)
 
merhaba hanımlar... bugün özellikle iş hayatı tecrübesi olan hanımlardan akıl almak için konu açıyorum, aslında bir süredir bunu size danışmayı düşünüyordum ama hep erteliyordum, amaan deyip geçiyordum.

şimdi sorun şu, ben 2016'da mezun oldum iibf'den. ilk birkaç ay deli gibi iş başvuruları yaptım, tanıdıklara haber saldım, ailemin tanıdıklarına falan hani bir şey çıkarsa ben çalışmak, işe girmek istiyorum diye. çok istiyordum bir an önce kariyerime başlamayı, paramı kazanmayı falan. ama ne yazık ki o işler öyle olmuyormuş, biliyordum zaten olmadığını. hiçbir yerden birşey çıkmadı, başvurulara dönüş olmadı, annem de bana "takma kafana, dinlen biraz, nasıl olsa çıkar" dedi. bir süre sonra tabi kış geldi, ben ehliyet kursuna yazıldım falan çünkü iş başvurularımda ya benim şansım ya da gerçekten öyle, bilmiyorum, genelde ehliyeti de olan kişileri istiyorlardı. ben ehliyetle uğraşırken bu arada web sektörüne girdim, home office para kazanmaya başladım, detay vermeyeyim. üç beş geldi işte, bilgisayar başında evimden çıkmadan kendi harçlığımı kazanmaya başladım. şu an o işe devam ediyorum ayrıca ama evdeyim yani ve o işte kariyer yapma imkanı falan yok. o genelde zamanı boş geçirmek istemeyenler için. tabi bu iş beni biraz asosyalleştirdi, zaten pek masraflı biri de değilim, aldığım parayı biriktirdim damlaya damlaya minik de olsa göl oldu. :) kazandım harcamadım yani.

ama şu an teoride tam 1 senedir işsizim yani sigortam falan yatmıyor, tabi iş başvuruları yapmaya yine devam ediyorum. ancak asıl sorunum şu ki kendimde acayip bir özgüvensizlik olmaya başladı bu konuda. yani adamlar arıyor, ben telefonu açmıyorum. şimdi gel görüşelim deseler ne giyeceğim, buna uygun kıyafetim yok, hem ingilizcem'de bazı eksiklikler var hala tamamlamadım, ayrıca ehliyetimle alakalı maddi bir sıkıntı yüzünden hala "sürücü belge"mi alamadım, iş ve staj tecrübem de yok diğer binlerce işsiz gibi, şimdi gitsem çok heyecanlanırım, ben nasıl yapacağım soruları kafamda ışık hızında geçiyor. korkuyorum galiba ama ömür boyu bundan kaçamam ki. neden okudum? tamam kimilerine göre kıytırık bir eğitim alıyoruz yeni nesil gençleri olarak ama okudum sonuçta. arayan insan demek ki benim okulumu ve tecrübesiz olmamı kafasına takmamış ki aramış, aç işte o telefonu, di mi? ruh hastası gibi davranıyorum diye kendime kızıyorum. git, en fazla konuşur konuşur, kafasına uymazsa aramaz, çağırmaz yani kendimi mi keseyim?

bütün bunları lafta kendime söylesem de pratikte çekiniyorum ve korkuyorum. yiyecekler sanki beni. öte yandan çok sorumluluk sahibi, titiz, ve düzenli biriyim, yaptığım şeyi en kaliteli, en iyi şekilde yapmaya çalışan bir insanım. yeni insanlar tanışıp kaynaşma, onlarla sohbet etme konusunda da sıkıntım yok. diksiyonum düzgün, nezaketten anlayan biriyim ne bileyim yani böyle bakınca neden korkuyorum anlamıyorum. hiç bilmediğim bir dünya, hiç bilmediğim bir ortama girme korkusu mu? yapamam korkusu mu? başkalarının da başına geliyor mu? bilmiyorum.

hanımlar siz biraz kendinizden örnek verseniz, mesela iş hayatına ilk girişiniz nasıl oldu, ne hissettiniz, kaç yaşında başladınız (ben 24 yaşındayım), iş görüşmesinde reddedilmek nasıl bir duygu, hayal kırıklığına uğradınız mı ne yaptınız yani o ilk deneyim, ilk iş görüşmesi falan nasıl oldu?

güzel bir hayata sahip olmak istiyorum, zaten teoride ve pratikte 1 senedir ailemden para pul almadan, benim de şuna ihtiyacım var demeden yaşıyorum, bir ihtiyacım çıksa çok şükür alabilecek param var acaba bu yüzden mi bir an önce işe çağırsınlar beni, hadi hemen çalışayım, ne istiyorsam alayım tutkum bitti?

annem son zamanlarda gir çalış artık böyle olmaz demeye başladı ama bunu kötü bir üslupla söylediği için beni hayattan soğutuyor, babam son zamanlarda devamlı birkaç sene önce bir market zincirine kasiyer olarak girip şu an mağaza müdür yardımcısı olan arkadaşının kızını anlatıp duruyor, ben de mağaza müdürü olabilirmişim ama önce birkaç sene kasiyer olmam lazımmış, bu esnada bana hiç "sen mağazacılık sektöründe çalışmak ister misin" diye sormuyor. :)

çok uzattım hanımlar, vallahi okuyup da yorum yapan herkese çok teşekkür ederim, sizin yazacaklarınızı merak ediyorum çünkü bunu çok dert etmeye başladım.

özet olarak, iş arıyorum ama iş hayatına atılma konusunda biraz tırsıyorum, sanırım özgüven sorunu yaşıyorum bu konuda, iş hayatında olanlar bu durumla karşılaştı mı hiç ve bunu nasıl yendiniz?

Merhabalar,

Ben bir şirkette yöneticiyim biraz işe alım yapan tarafından nacizane tavsiyeler vereyim :).

Birincisi iş görüşmesinde özgüvenli olmanız ama aynı zamanda da küçük dağları ben yarattım havasında olmamanız gerekir, yani heyecanlı olmak ve bunu göstermek sıkıntı değil hatta yeni başlayan biri için isteği gösterir. Ama bu kendinizi ifade etmenize engel olmamalı.

Kendinizi iyi tanıyıp yaptığınız şeyleri çok güzel ifade etmeniz gerekiyor. Eğer görüşmelerden önce hazırlık yaparsanız kendinize özgüven gelecektir.

Çok önemli bir konu, lütfen tüm iş görüşmelerine gidin, isteseniz de istemeseniz de. Bu görüşmeler inanılmaz iyi tecrübedir. Zamanla bunlar girdikçe, iş görüşmelerinde neler soruluyor nasıl davranılıyor, heyecanı atmakta çok faydası olur. Ayrıca başvuru yapıp sonra telefonu açmayarak, bir sürü yerdeki fırsatları öldürüyorsunuz. Gidin 5 tanesinde rezil rüsva olun 6.da iyi geçecektir. Ayrıca tanımadığınız insanlar en fazla red alırsınız kaybedecek ne var ki?

Bu süreçte de kendinize biraz yatırım yapsanız faydası olur, mesela ilgilendiğiniz alanlarla ilgili araştırma yapın ve hangi bölümlerde neden çalışmak isterdiniz buna karar verin. Mesela Pazarlama departmanıyla görüşmeye giderseniz, sanki bunu hep istemişsiniz başka iş yapmazmışsınız gibi konuşmanız gerek, Pazarlama ban çok uygun çünkü.... bunun cevabını çalışıp gidin. Ama tüm bölümlerle görüşün, hepsine böyle cevaplarınız olsun. Ne istediğinizi en başta bilmeniz mümkün değil, bir yerden başlayıp sonra daha rahat anlarsınız.

İngilizce yetersizse kazandığınız parayla kursa gidin ya da online ücretsiz dersler bulun, hazır evdeyken ingilizce çalışın, daha fazla şey bilmek özgüveninize iyi gelir.
 
kpss çalış :)
bu aralar en moda cümle bu. kısmet ve şansa da bağlı bence, yani işin şans kısmı denk gelmesi ve gelmemesi olabilir yoksa öteki türlü değil yanlış anlaşılmasın. yetenekli ve başarılı biri bunu şansına borçlu demek olmaz. 10 yıl deneyim var, muhtemelen dili de unutmamışsındır, neyine almadılar ki? bak bazı şeyler hakikaten çok saçma.

hahha aynı zamanda formasyonu öğretmenim ben ama mülakat çıktığından beri girmiyorum bile kpss ye :) şans evet, ben şansa gerçekten inanıyorum, tanıdık keza öyle, en son bir yere görüşmeye gittim, ik müdürü tanıdık çıktı, mülakat bile yapmadan gel başla dedi mesela, ama yeri tersti, bi de burası olunca kabul etmedim. eşim de öyle girmişti şu an çalıştığı yere, görüşmeye gitti, sınıf arkadaşı orda çalışıyormuş, etkisi olmuştur illa ki, eşmi aldılar 10. yılı burda.
 
evet uzun oldu, iç dökmesi de denebilir. :)
doğru söylüyorsunuz, güvenmesek bile güveniyor gibi davranmalıyız. yani benim cv'mde yalan yazan birşey de yok, tek derdim biraz rahat olmak aslında. rahat olsam, aslında bir konuşmaya başlasam gerisi gelecek diye düşünüyorum.
Rahat olmak senin elinde , bunu yapabilecek bilinc ve kapasitdesin buradaki mesajlarindan oyle gozukuyorsun :)
Ben seviyorum seenin gibi gencleri , emin ol is gorusmesinde karsina cikacak tipler de sevecek seni , rahat ol
Kimler ne isler yapiyor bi bilsen , gorsen bosuna endiselenmisim dersin
 
kpss çalış :)
bu aralar en moda cümle bu. kısmet ve şansa da bağlı bence, yani işin şans kısmı denk gelmesi ve gelmemesi olabilir yoksa öteki türlü değil yanlış anlaşılmasın. yetenekli ve başarılı biri bunu şansına borçlu demek olmaz. 10 yıl deneyim var, muhtemelen dili de unutmamışsındır, neyine almadılar ki? bak bazı şeyler hakikaten çok saçma.
Ay lutfen kpss falan calisma ya , nedir bu devlet meraki , heba etme kendini devlette allah askina gir bi kurumsal sirkete hem kariyer yap hem guzel para kazan hem de kendini gelistir
 
Bizim okuldaki etkinlikte bir ceo: "Siz yeni nesil girdiğiniz işlerde uzun süreli çalışmıyorsunuz. O yüzden başarılı olamıyorsunuz, bir hedefiniz yok çünkü" demişti. Ayrıca alandan alana atlama olayını da pek önermiyorlar, dediğiniz gibi. Cv'nize yazmak zorunda değilsiniz ama yine de kasiyerlik yapmayın bence ya. Hazır evdeyken istediğiniz alanda bir kursa gidip, sonrasında stajyer olarak bir yerlere başvursanız daha iyi olur gibi.

Ben de hala alanlar arasında gidip geliyorum gerçi. Muhasebe olmasın da ne olursa olsun modundayım şimdilik. Deli gibi kurstan kursa koşturuyorum.
Bos oturacagina kasiyer olarak calismak daha iyidir.. bos durmayi sevmedigin calismayi sevdigin imajini veriyo cv de..

Ayrica eskidenmis o bi sirkete ise girip 30 yil calismak, simdi oyle degilki.. genc yaslarda bi kac is degistirip tecrube kariyer yspmak dn iyisi.. yas buyudukce zorlasiyor..
 
onun rahat geldiği kesin :) birlikte çalıştığım çok sen daha fazla iş alsan, beraber yürütsek paraya para demeyiz diyor ama ben kendime zaman ayırmayı da çok sevdiğim için altından kalkamam diyorum. :KK70:

Onedio gibi bi yerde editorluk falan mi yapiyordunuz yoksa, aklima baska bidi gelmedi web diyince :D
Beni de aldirin yaniniza diye yanci mod on olasin geldi .s
Parasi iyi ise devam edin ya, is hayati kurtlar sofrasi -.-
 
Bos oturacagina kasiyer olarak calismak daha iyidir.. bos durmayi sevmedigin calismayi sevdigin imajini veriyo cv de..

Ayrica eskidenmis o bi sirkete ise girip 30 yil calismak, simdi oyle degilki.. genc yaslarda bi kac is degistirip tecrube kariyer yspmak dn iyisi.. yas buyudukce zorlasiyor..
öğrenci değil ki o ama öğrenci olsa yapsın. Mezun olmuş kasiyerlik yapıyor, e hani en vizyonlu bizdik? Çalışmak zorundaysa da kendi alanında yapabileceği bir sürü basit iş var, ücretsiz staj yapması bile yararına olur kasiyerliktense. Para kazanacağım diye zaman kaybetmekten başka bir şey değil bu. Hocalarımız da genelde böyle söyler zaten.

o sözü de ben demedim, bayağı büyük bir şirketin ceo'su dedi onu aktardım sadece :dondurma:
 
öğrenci değil ki o ama öğrenci olsa yapsın. Mezun olmuş kasiyerlik yapıyor, e hani en vizyonlu bizdik? Çalışmak zorundaysa da kendi alanında yapabileceği bir sürü basit iş var, ücretsiz staj yapması bile yararına olur kasiyerliktense. Para kazanacağım diye zaman kaybetmekten başka bir şey değil bu. Hocalarımız da genelde böyle söyler zaten.

o sözü de ben demedim, bayağı büyük bir şirketin ceo'su dedi onu aktardım sadece :dondurma:
Hakli yonun var.. ben is basvurularina basladigimda henuz ogrenciydim ve tek tecrubem alanimda stajlarimdi.. ama o zamana kadar ogrenciyken ve egitime 1 sene ara verdigimde mecburi olarak kasiyerlikte yaptim baska islerde.. ve inanir misin? Alindigim sirketteki en ust mudur cv me bakip tecrubemin olmadigini gormus.. lakin kisilik olarak bos durmayi sevmedigimi anlamis.. yani karakter analizi acisindan ise yaradi bende.. zamanla o gereksiz isleri yazmiyosun cv ne zaten..
 
ben de iibf mezunuyum
22 yasında mezun oldum ,24 yaşında ilk işime uluslararsı bir şirkette iyi bir pozisyonda başladım
( malesef ki torpille girdim bu şirkete)
öncesinde başvurularım çok fazla oldu ama olumlu istediğim şekilde dönüş alamadım.

eğitiminin dışında vasat işlerde çalışıp vakit kaybetmeni önermem açıkcası.

bölümün ile ilgili işlere gir, az maaşla çalış , işyerinin tozunu yut ama , gereksiz işlerde sana getirisi olmayan işlerde çalışarak kariyerinden çalma derim.

telefonları da aç , seni arayan kişiler de sen ben gibi insanlar.
ben torpil de aradım, yoktu :) ama belki çıkar.
torpil ne kadar da kurtlar sofrası lafına uygun bir olay, değil mi? hem haklı hem de haksız, etik anlamda sıkıntılı bir tarafı var.
haklı tarafı şu; eğer ki o kişi o işi yapabilecekse işveren hiç tanımadığı, ne olduğunu bilmediği birini almak yerine o kişiyi tercih ediyor. rasyonal davrandığı için kendine göre haklı çünkü yapamayacak biriyle zaman kaybetmeye ve zarar etmeye gerek yok..

haksız tarafı ise o işi her ne kadar yapabilecek potansiyelde birine vermiş de olsa onun gibi o işi yapabilecek, belki de daha iyi yapabilecek, daha fazla ihtiyacı olan kişilerin hakkını yemiş oluyor. ve zarar etme, sorun yaşama ihtimali torpille aldığı kişide de var, hayat.

doğru söylüyorsunuz, tavsiyenizi dikkate alacağım.
 
Bizim okuldaki etkinlikte bir ceo: "Siz yeni nesil girdiğiniz işlerde uzun süreli çalışmıyorsunuz. O yüzden başarılı olamıyorsunuz, bir hedefiniz yok çünkü" demişti. Ayrıca alandan alana atlama olayını da pek önermiyorlar, dediğiniz gibi. Cv'nize yazmak zorunda değilsiniz ama yine de kasiyerlik yapmayın bence ya. Hazır evdeyken istediğiniz alanda bir kursa gidip, sonrasında stajyer olarak bir yerlere başvursanız daha iyi olur gibi.

Ben de hala alanlar arasında gidip geliyorum gerçi. Muhasebe olmasın da ne olursa olsun modundayım şimdilik. Deli gibi kurstan kursa koşturuyorum.
yani o tip bir işi insan çok fazla mecbur kalırsa düşünebilir. zaten asgari veriyorlar, asgari ücrete kendi alanına daha yakın bir iş araştırmak daha iyi. kasiyer olmaktansa bir giyim mağazasına satış danışmanı ünvanıyla girip, müşteri ilişkilerinden falan dem vurup ve birşeyler öğrenip, yine bunda da asgari ücret alıp ama bu tecrübe ile şirketlerin satış departmanlarına girmek, oradan yürümek daha uyumlu görünüyor. hani bilmem nerde satış danışmanlığı yaptım, insanlarla iletişimim iyi, sıcak satış tecrübem var, müşteri ilişkisinden anlarım tarzında.

yoksa mahalle arasındaki markette ürün barkodu okutmak, boş zamanlarda reyon dizmekten başlayıp de şirketlerin hangi pozisyonuna bunu yedirebiliriz? kıytırık dediğimiz, sırf para kazanmak için yaptığımız o iş deneyimlerini sonraki kariyere yedirebilmek de önemli.

mesela öğrenciyken yapıldığı zaman her iş takdir edilir ama mezuniyetten sonra bu işler yapılırsa onların gözünde hedefsiz, yönünü şaşırmış, ilk bulduğu yere girmiş hatta zamanı boşa harcamış biri gibi de gösterebilir. sonuçta öğrencilik başka mezuniyet başka.
 
tek söyleyebileceğim bu tedirginliğini iş görüşmelerine gide gide atacaksın
ilk görüşmende elin ayağın dolanacak belki saçma cevaplar vereceksin
ikincisinde ilkinde böyle yapmıştım aman dikkat diyeceksin daha sakin olmaya çalışacaksın ama bu sefer ilk görüşmenin heyecanından sorulara odaklanamadığın için gelen sorular karşısında afallayacak yine heyecan yapacaksın :)
3 4 derken artık hem giymen gerektiğini hem neyi ne zaman söylemen gerektiğini bilen profesyonele döneceksin :KK66:
sıkma canını hepimiz geçtik bu yollardan
hakkında hayırlısı olsun inşallah
sağolun dediklerinizi aklımda tutucam, teşekkür ederim :) haklısınız.
 
Bir kere görüşmeye gitseniz gerisi gelir cesaret edip bir kez açın telefonu her şey düzelecek :KK66: ben özelde çalışmadım hiç ama işe başladığım ilk gün eve gelip ağlamıştım bu meslek bana göre değil diye. İlk 2 ay şoktaymışım öyle gidip geldim okula sonra alıştım. Mesleğimi çok seviyorum. Bir yerden başlamanız lazım. Ha bu arada öğrenciyken özel ders veriyordum ilan vermiştim internette ilk talepler gelemeye başlayınca ben de korkmuştum filan geri dönmesem mi mesajalara, ders vermesem mi filan diye para konuşmayı da beceremezdim hiç. Sonuç olarak ilk adımı atmak mesele sonra alışıyorsun :)
bu hikaye bana azıcık tanıdık geldi :) ben de internetten bu harçlğımı çıkardığım işlere ilk başladığımda mesela ilan veriyordum ya da başvuruyordum, sipariş vermek istedikleri zaman bi tuhaf oluyordum. yapabilir miyim, yetişir mi, ödemeyi aksatır mı... sonra geçti.
 
Özgüven kurusuna gittim. Orada ne insanlar vardı. Hayır diyemeyenler özgüvensiz tek kelime edemeyenler pısırık gençler her yaştan insan. Ve senin gibi problemi olanlar vardı. Ben aslında çok özgüvenliymişim onu gördüm. Diğerleri ise memnun bi şekilde bitirdiler
 
Merhabalar,

Ben bir şirkette yöneticiyim biraz işe alım yapan tarafından nacizane tavsiyeler vereyim :).

Birincisi iş görüşmesinde özgüvenli olmanız ama aynı zamanda da küçük dağları ben yarattım havasında olmamanız gerekir, yani heyecanlı olmak ve bunu göstermek sıkıntı değil hatta yeni başlayan biri için isteği gösterir. Ama bu kendinizi ifade etmenize engel olmamalı.

Kendinizi iyi tanıyıp yaptığınız şeyleri çok güzel ifade etmeniz gerekiyor. Eğer görüşmelerden önce hazırlık yaparsanız kendinize özgüven gelecektir.

Çok önemli bir konu, lütfen tüm iş görüşmelerine gidin, isteseniz de istemeseniz de. Bu görüşmeler inanılmaz iyi tecrübedir. Zamanla bunlar girdikçe, iş görüşmelerinde neler soruluyor nasıl davranılıyor, heyecanı atmakta çok faydası olur. Ayrıca başvuru yapıp sonra telefonu açmayarak, bir sürü yerdeki fırsatları öldürüyorsunuz. Gidin 5 tanesinde rezil rüsva olun 6.da iyi geçecektir. Ayrıca tanımadığınız insanlar en fazla red alırsınız kaybedecek ne var ki?

Bu süreçte de kendinize biraz yatırım yapsanız faydası olur, mesela ilgilendiğiniz alanlarla ilgili araştırma yapın ve hangi bölümlerde neden çalışmak isterdiniz buna karar verin. Mesela Pazarlama departmanıyla görüşmeye giderseniz, sanki bunu hep istemişsiniz başka iş yapmazmışsınız gibi konuşmanız gerek, Pazarlama ban çok uygun çünkü.... bunun cevabını çalışıp gidin. Ama tüm bölümlerle görüşün, hepsine böyle cevaplarınız olsun. Ne istediğinizi en başta bilmeniz mümkün değil, bir yerden başlayıp sonra daha rahat anlarsınız.

İngilizce yetersizse kazandığınız parayla kursa gidin ya da online ücretsiz dersler bulun, hazır evdeyken ingilizce çalışın, daha fazla şey bilmek özgüveninize iyi gelir.
öncelikle sizi izlemeye aldım :) teşekkür ederim tavsiyeleriniz için, işime yarayacağından eminim.
bunların tümünü aklımda tutacağım hatta şu an print screen + windows tuşu ile ekran görüntüsü de aldım, ara sıra açar bakarım diye.
aslında çok telefon gelmedi, 2 ya da 3 ama açmadım :) bana da çok saçma geliyor ve pişmanım açmadığıma. neyse ki benim bayağı isteyerek başvurduğum yerden değilmiş en son gelen telefon. ingilizcem bir dönem gerçekten iyiydi, advanced'e yaklaşmıştım sonra vize final derken koptuk. aslında biraz tembel davranıyorum daha hızlı toparlayabilirdim. sanırım bununla alakalı en iyi avantajım listening'imin gelişmiş olması oldu. şu an online konu anlatımları izliyorum mesela, youtube'da bir sürü var, dünyanın her yerinden hocalar gramerinden tutun da phrasal'ına kadar, teknik terimlerden iş etiğine kadar her konuyu anlattıkları videolar hazırlamış. ben mesela en son HR ile alakalı bir video izlemiştim Amerikalı bir eğitim kanalından. İngilizce olarak anlatmaları daha çok işime yarıyor. yani ben hiçbir şekilde altyazı desteği olmadan bu insanları şakır şakır anlıyorsam neden onlar gibi konuşmayayım ya da yazmayayım? internet harika bir kaynak, geçenlerde tedarik zincirini anlatan videolar vardı mesela, yine ondan önce finansal piyasaları konu eden bir video serisi yüklediler.

şimdilerde photoshop hakkında biraz kendimi geliştirmek istiyorum, bu da hobi olsun. onun da derslerini veren bi adam buldum youtube'da.

teşekkür ederim tekrar :)
 
Back