sinir bozucu bir özgüven problemi

İibf 2010 mezunuyum. Senin gibiydim.
Ne ingilizce ne ehliyet hiç bir vasıf yok.
Bankalara başvurdum. Mülakatları veremedim.
Şirketlete başvurdum. Cevap gelmedi. Herkes tecrübe istiyor. Ya da boğaziçi mezunu olmanı.
Öyle pislik düzen var iibf'de.
Benden ancak memur olur dedim.
Çünkü özel sektörün istedikleri bende yok.
Prezantabl değilim.
Aşırı uyanık değilim.
İş bilmem.
Okulu bile zorla bitirdim.
2012 kpss ye 3 ay sıkı çalıştım.
B grubuna. Matematiğim iyi olduğu için zorlanmadım. Ve atandım. İyi ki de memur olmuşum diyorum.
Bana göre en kötü memurluk özel sektörden kat be kat iyidir.
matematik her kapıyı açıyor ama ben zorlaya zorlaya ancak okulu bitirebildim matematikle. eskiden beri hiç aram yok, hep mecbur olduğum için yaptım, genelde sınırda geçtim matematik derslerinden. işin ilginç tarafı lys matematikle aram ygs matematikten daha iyi. :) 2016 b kpss'ye girdim, aslında insan sıkı çalışsa yüksek bir puan alabilir. tabi matematiği katmadan söyledim bunu :)
 
Ah ben zamanında mesleğimle alakasız ne komik ne absürt işlerde çalıştım bir bilsen
Temsili örnek vereyim;
Cerrah olup, son ütücülük yapmak gibi
Hiç bilgimin olmadığı ama sırf işsiz kalmamak ve ekonomik olarak rahat olmak için o, bu demez, güvenilir bir yerse, haydii bismillah der atlardım işe:KK69:

Bi arkadaşım vardı benim gibi o da mesleğinden alakasız işlerde çalışıyordu boş durmamak için.
Çalıştığı yere müşteri olarak bir hanım gelmişti. Bu kızın istediği sektörün üst düzey yöneticisi. Kızın aldığı eğitimi duyunca kendi mesleğini neden yapmıyorsun sorusuna iş bulamıyorumki yanıtını duyunca, kıza iş teklifinde bulunmuştu:dondurma:
Benim içinse şans, sadece bir köpek isminden ibaret:KK70:

Bu arada iş hayatından öğrendiğim şu ki;
Herşeyi bilmektense, herşeyi bilir özgüveninde olup da buna karşı tarafı inandıranlar çok daha iyi yerlere geliyorlar :süslü:
ben de öyle düşünüyorum, mış gibi yapmak lazım. bozuntuya vermemek lazım :)
şanslıymış gerçekten ya belki bize de öyle bir şans uğrar bir gün.
çok sağolun :)
 
Özgüven kurusuna gittim. Orada ne insanlar vardı. Hayır diyemeyenler özgüvensiz tek kelime edemeyenler pısırık gençler her yaştan insan. Ve senin gibi problemi olanlar vardı. Ben aslında çok özgüvenliymişim onu gördüm. Diğerleri ise memnun bi şekilde bitirdiler
ben liseye kadar pısırıktım.
orta okulda döverlerdi beni bazen, kızlar takıktı bana, saçımı çekip sinir ederlerdi. sesimi çıkarmaz çıkarmaz, patlama noktasına gelince de tekme tokat dalardım millete. liseye bi geldim, millet beni insan yerine koydu. kendime geldim :)

hayatımda hiç hayır deme konusunda sorun yaşadığımı hatırlamıyorum, insanlarla konuşma ve kaynaşma konusunda da son birkaç senedir gayet iyiyim. hatta kendimi sevdiriyorum bile. bu hayır deme ve kaynaşma konusunda yurtta kalmamın çok büyük etkisi var. onlarla kıyaslayınca özgüvenimiz var elbette, ben sadece şu iş meselesinde dedim acaba özgüvenim mi yok bu konu hakkında.
 
Biraz garip olucak belki.
Ama ben boyle durumlarda en en kotusunu dusunurum.
Ne olabilir en kotu? Mesela basvuru yaptim, aradilar ve ben konusmaya gittim. Adam bana " ehliyet varmi" dese yok, "tecrube varmi' dese oda yok. Aradgimiz siz degilsiniz der belki ve kapiyi gosterir.
Ve ben cikarim. Ya sonra...
Cozum olrak ne yapilabilir, tekrar is ara, tekrar dene.
Plan B hazir. Pekte buyuk bi deprem olmamasi gerek ise alinmamak.
 
Ay lutfen kpss falan calisma ya , nedir bu devlet meraki , heba etme kendini devlette allah askina gir bi kurumsal sirkete hem kariyer yap hem guzel para kazan hem de kendini gelistir
o devlet merakını ben de çok eleştiriyorum. ama boş tiplerin devlete kapak atmak kafasını eleştiriyorum. devlet memurluğu çok yönlü, biz vatandaş olarak genelde belli bir kesimle muhatap olduğumuz için aslında tüm memurları vatandaş azarlayan, nezaketten bihaber ve uyuşuk sanıyoruz. oysa bizim hiç işimizin düşmediği yerde ne güzel işleri olan memurlar var, müfettişler mesela, uzmanlar... sayılır, örnekler çoğalır...

yalnız memur kafası diye birşey olduğuna ben bu aralar daha fazla inanmaya başladım... lütfen buradaki memur hanımlar üstüne alınmasın, sözüm meclisten dışarı ama, türkiye'nin en iyi kurumlarının birinde, spesifik bir mesleğe sahip yani öyle herkesin giremeyeceği, çalışamayacağı, devletin üst kademesindeki insanlar ile defalarca birebir muhatap olmuş, çevresi çok geniş ve saygın, kendisi aynı zamanda alanında eğitimler de veren biriyle tanıştım ben geçenlerde. sordu işte ne iş yapıyorsun falan, dedim şimdilik home office çalışıyorum, web sektöründeyim dedim ama detay vermedim. neden normal bir iş yapmıyorsun dedi. :D arıyorum ama bu aralar bulamıyorum dedim ama şu anki işimi de seviyorum. tabi bu kişiye aldığım paranın az olduğunu, bunu boş kalmamak için yaptığımı söylemedim. nasıl bulamıyorsun falan dedi, dedim hep tecrübe istiyorlar o da yeni mezunlar için sorun oluyor, genelde iş öğretme maliyetinden kaçıyorlar dedim. olur mu öyle şey, çok saçma dedi. güldüm. bir yerden başlaman lazım ama, dedi, haklısınız dedim.

sonra bana ne dedi biliyor musunuz? şu anki işinden iyi para kazanıyor musun? inanılmaz bir özgüven ile "tabi kazanıyorum" dedim, konu kapandı.

ben gerçekten merak ediyorum mesela, ya çok iyi niyetle sordu bütün bunları çünkü kalbi çok güzel bir insandır. ya da ilginç bir bakış açısı var, kendisi devlette çalışmanın düzenine, birşeylerine alışmış ve diğerlerini garip karşılıyor. belki de ben yanlış anladım ama bu bana biraz memur kafası gibi geldi.

sözüm meclisten dışarı, tekrar ediyorum. onu ben yanlış anlamış da olabilirim.
 
Biraz garip olucak belki.
Ama ben boyle durumlarda en en kotusunu dusunurum.
Ne olabilir en kotu? Mesela basvuru yaptim, aradilar ve ben konusmaya gittim. Adam bana " ehliyet varmi" dese yok, "tecrube varmi' dese oda yok. Aradgimiz siz degilsiniz der belki ve kapiyi gosterir.
Ve ben cikarim. Ya sonra...
Cozum olrak ne yapilabilir, tekrar is ara, tekrar dene.
Plan B hazir. Pekte buyuk bi deprem olmamasi gerek ise alinmamak.
haklısınız.
deprem ne ki, o da gelip geçiyor. yaksa da yıksa da geçiyor, hayat devam ediyor. Allah göstermesin tabi.
 
İş görüşmesinde ret de edilirsin işe alınır kovulursun da bunları hepimiz yaşadık. Kişisel şeyler değil iş hayatının pis yüzü bu. İnsan bunları yaşamasan kendini psikolojik olarak hazırlayamıyor tekmeyi yiye yiye öğreniyorsun maalesef. O yüzden hazır olmayı beklemeden dal suya. Erteledikçe düşündükçe gerilirsin halbuki içine girince dalgasını geçip daha kolay sindirebiliyor iş hayatının zorluklarını insan. Ha belli de çok şahane pürüzsüz bir iş hayatın olur. Ben de home office çalışıyorum benimki ara doldurma değil kariyerim işimin şekli bu. Ama sen eni sonu ofise gidecek bi mesleğe sahipsen sürücü belgesi zaten alınır ingilizce zamanla gelişir. Zamanla benim gibi ofis fobin olur aman dikkat
 
o devlet merakını ben de çok eleştiriyorum. ama boş tiplerin devlete kapak atmak kafasını eleştiriyorum. devlet memurluğu çok yönlü, biz vatandaş olarak genelde belli bir kesimle muhatap olduğumuz için aslında tüm memurları vatandaş azarlayan, nezaketten bihaber ve uyuşuk sanıyoruz. oysa bizim hiç işimizin düşmediği yerde ne güzel işleri olan memurlar var, müfettişler mesela, uzmanlar... sayılır, örnekler çoğalır...

yalnız memur kafası diye birşey olduğuna ben bu aralar daha fazla inanmaya başladım... lütfen buradaki memur hanımlar üstüne alınmasın, sözüm meclisten dışarı ama, türkiye'nin en iyi kurumlarının birinde, spesifik bir mesleğe sahip yani öyle herkesin giremeyeceği, çalışamayacağı, devletin üst kademesindeki insanlar ile defalarca birebir muhatap olmuş, çevresi çok geniş ve saygın, kendisi aynı zamanda alanında eğitimler de veren biriyle tanıştım ben geçenlerde. sordu işte ne iş yapıyorsun falan, dedim şimdilik home office çalışıyorum, web sektöründeyim dedim ama detay vermedim. neden normal bir iş yapmıyorsun dedi. :KK70: arıyorum ama bu aralar bulamıyorum dedim ama şu anki işimi de seviyorum. tabi bu kişiye aldığım paranın az olduğunu, bunu boş kalmamak için yaptığımı söylemedim. nasıl bulamıyorsun falan dedi, dedim hep tecrübe istiyorlar o da yeni mezunlar için sorun oluyor, genelde iş öğretme maliyetinden kaçıyorlar dedim. olur mu öyle şey, çok saçma dedi. güldüm. bir yerden başlaman lazım ama, dedi, haklısınız dedim.

sonra bana ne dedi biliyor musunuz? şu anki işinden iyi para kazanıyor musun? inanılmaz bir özgüven ile "tabi kazanıyorum" dedim, konu kapandı.

ben gerçekten merak ediyorum mesela, ya çok iyi niyetle sordu bütün bunları çünkü kalbi çok güzel bir insandır. ya da ilginç bir bakış açısı var, kendisi devlette çalışmanın düzenine, birşeylerine alışmış ve diğerlerini garip karşılıyor. belki de ben yanlış anladım ama bu bana biraz memur kafası gibi geldi.

sözüm meclisten dışarı, tekrar ediyorum. onu ben yanlış anlamış da olabilirim.
Devlet kurumlariyla ilgili tecrubem var biliyorum ne demek istedigini :) ama senin o dedigin departmanlara giren insanlarin cok cok cok saglam torpili var maalesef bizde kisinin yeteneklerine , egitimine bakilarak eleman alimi yapilmiyor o yuzden dedim bosver devleti diye yoksa bir kamu yonetimi mezunu bir ulus.iliskiler mezunu zaten devlette calismali onun icin yetistiriliyor insanlar okullarda
 
İlk önce ne yapmak istediğine karar ver. Bütün yaptıkların bu amaca hizmet eder şekilde olsun. Başvurduğun her ilanı ciddiye al. Bu beni amacıma yakinlastiracak mi diye düşün ve buna göre hareket et. Görüşmelere gittiğinde de aynı kararlılığı koru. Bunu pek göremedikleri için çok değer veriyorlar. Kararlı olman, bir hayalinin olması ve bu yönde çalışman çok etkileyici geliyor genelde. Özellikle yeni mezunlar icin. İşin seviyesi önemli değil. Seni su anki konumundan azcık da olsa ileri götürecekse o is icin uğraş ver. Baktın internetten olmuyor, Başvurduğun yer biraz eski kafalı. Al eline cvni git şahsen basvur. En önemli şeylerden biri networking. Etkinliklere git birileriyle tanış x firmasına girmek istiyorsun mesela ordan bir kişinin mail adresine tanıdık vs ile ulaşan ordan ik sorumlusuna ulaşıp bizzat derdini anlatabilirsin. Bu seni one geçirir. İki kişi başvurdu diyelim biri internetten iki tık yapıp başvurmuş, biri aramış bulmuş mail adresini ordan güzel bir yazıyla bizzat başvurmuş. Bu ne kadar istekli olduğunu gösterir.
 
Ben de 2016 yılında mezun oldum. Kendimi profesyonel iş arayıcısı olarak tanımlıyorum.Yazdıklarınız o kadar tanıdık ki belki milyonlarca mezun bu dediğiniz sorunları yaşıyor.Siz yetersiz biri değilsiniz.Piyasada işleyen tek kural (istisnalar vardır muhakkak) tanıdık ve torpil.
Şansınız açık olsun umarım en yakın zamanda iş bulursunuz/buluruz
 
devlet memurlugunu da begenmeyen duydum olsem de gam yemem :)

uniden mezun olan cogu insan ya iyi bir şirkete girmek ya akademik ilerlmek ister
ama bu iki yol da cok dikenlidir.hem rakip coktur hem de tanidik lazimdir

ozelde de akademide de ilerlemek zordur.insanlar birbirinin yoluna tas koyar.gozlerimle gordum master yaparken
ama kpss (b grubu) girersin sinava puanin nereye yetiyorsa atanirsin.yani bileginin hakkini alirsin

bu devlet memuru kafası dedigin şey tembel insanlarin bi kacisi degil hayatta sansli dogmamis bir dayisi olmayan caliskan insanlara acilan bir kapidir aslında

ve bunun icin de en az 90 puan almalisin.yani burun kivrilacak bi durum degil.o puani al da bir bak tercih yapiyo musun yapmiyo musun
 
Back