• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

Mulholland Dr:David Lynch yine karşımızda.bu filmini özellikle hep erteledim,güzel bir zamanlaması olsun istedim ama ilk izlemeye başladıktan 1 saat sonra yarım bırakmak zorunda kaldım. tekrar 2 gün sonra(yani dün gece) başa alıp izledim. Gerçek ve gerçeküstü,bilinçaltı oyunlar,sembolik roller hepsi filmde bol bol mevcut. Ancak bunları filmde bulup yakalamak oldukça dikkat istiyor. o yüzden tekrar başa alıp,daha detaylı incelemeyi düşünüyorum. Freud yaşasaydı da yorumlasaydı bu filmi diye az düşünmedim:)

bu arada filmi izleyen biriyle üzerine konuşmak için can atıyorum ama çevremde hiç izleyen birini görmedim. var mı izleyen kızlar??


Orchidea:11
 
Salinui Chueok (Memories Of Murder) u izledim. Dedektiflik hikayesi. Bir tek saniye bile sıkılmadım. İzlediğim her dakika ne güzel film deyip durdum. Yer yer çok güldüm. :)) Bazen de heyecanım tavan yaptı, ağzım açık izledim. Film katilin kim olduğunun derdinde değildi. Bu yüzden çok orijinal, ters köşeye yatıran cinsten, olağanüstü bir yapım. Hatta 8.1 az bile 9 olsaymış puanı. :D Çok sevdimm. Asla aklımdan çıkmayacak sahnelerle bezeli aynı zamanda. Tablo gibi kareler vardı, pek çok G.Kore filminde olduğu gibi. Seul'den gelen dedektif de pek hoştu. ;)) Artık Amerikan filmlerinden iyice uzaklaşır oldum yahu. Yine büyülendim. Gerçek bir hikayeye dayanıyor olması daha da etkileyici kılmış her şeyi.

Tryamor : 10
 
Son düzenleme:
1.orchidea ............................11
2.prensesin.uykusuyum ...........3
3.guvastanema .....................2
4.atlantis .............................6
5.Tryamor ...........................10
6.Maip .................................
7.katrem ..............................2
8.Revolucion ........................4
9.PrensesPeri ........................2
10.Liza ..................................5
11.sunsea ..............................
12.pupillist .............................5
 
Mulholland Dr:David Lynch yine karşımızda.bu filmini özellikle hep erteledim,güzel bir zamanlaması olsun istedim ama ilk izlemeye başladıktan 1 saat sonra yarım bırakmak zorunda kaldım. tekrar 2 gün sonra(yani dün gece) başa alıp izledim. Gerçek ve gerçeküstü,bilinçaltı oyunlar,sembolik roller hepsi filmde bol bol mevcut. Ancak bunları filmde bulup yakalamak oldukça dikkat istiyor. o yüzden tekrar başa alıp,daha detaylı incelemeyi düşünüyorum. Freud yaşasaydı da yorumlasaydı bu filmi diye az düşünmedim:)

bu arada filmi izleyen biriyle üzerine konuşmak için can atıyorum ama çevremde hiç izleyen birini görmedim. var mı izleyen kızlar??


Orchidea:11



Ben izledim=)) Kayıp Otobanla kıyaslayıp hangisinin daha fazla simgelerle dolu olduğunu düşünüyordum ta ki Eraserhead'ı izleyene dek=))) Eraserhead'e kıyasla çok daha sarihti bence kurgu. :D

İzleyeli epey oldu, herhangi bir filmin bile zamanla ayrıntıları silinirken Lynch gibi bir yönetmenin üzerinden zaman geçtikten sonra filmini yorumlamak hayli zor ama hiçbir zaman anlamak için filmlerini, dışımızdaki dünyayı rehber edinmedim.

Bence Lynch'in tüm filmleri zaman ve mekandan bağımsız değerlendirildiğinde hak ettiği yeri bulup az da olsa o yap boz parçaları birleşecektir. Akışkan değil zaman, kendi içinde bir döngü, karakterlerin hepsi iç içe, aynı karakterin bir yanda hislerini, diğer yanda akli kısmını öbür yandan ise tutkularını farklı suretler üzerinden izliyoruz bence.

Lynch'e bu filmde ne anlatmak istersin diye sormuşlar yanılmıyorsam, ne anladıysanız o demiş. Lost Highway'de ise dissosiyatif füg diye ipucu vermiş, bu izleyenlerin yorumu mu yoksa yönetmenin açıklaması mı emin değilim ama oldukça mantıklı. Burdan yola çıkıp ruhun marazi yanlarını tek tek değerlendirip hangisinin öykünün merkezine yerleşebileceğinin kararını verebiliriz belki. Yönetmenin tek filminden onu analiz de pek mümkün değil sanki, Lynch gibi nev-i şahsına münhasır birinde özellikle de. Tüm filmlerinde ortak simgeleri bulup, ruhunun dehlizlerine dalarsak belki yönümüzü bulabiliriz ya da anlayacaklarımız ancak kendi derinliklerimiz kadardır. Bence yönetmenin en muhteşem tarafı sözel olarak bile anlatılması zor kavram ve terimleri görsel anlatma yolunu tercih etmesi.
 
Aşk Tesadüfleri Sever

Tesadüf olayını bu kadar abartmasalar, senaryo revize edilse çok daha iyi bir film olabilirdi, yine de iyi vakit geçirmem için seyredilebilir.

Atlantis: 7
 
The Painted Veil:Defalarca duyduğum, sinema günlerinde de ilgili çeken film. bol miktarda doğa,bol miktarda da iç sıkıntısı ve monoton hayat ipuçları var filmde. ancak yine de sıkılmadan izledim.

Vozvrashchenie:yine geçmiş haftalarda sinema günlerinde gördüğüm ve ilgimi çeken filmlerden. bir yerlerde haftalardır izlenmeyi bekliyordu zavallıcık.

çocuk oyuncuların doğal yetenekleri daha bir gerçek hissini veriyor. film boyunca her şey gerçeklikten koparılmış ama hatırlanmak istenmezmiş gibi. ayrıca baba-oğul ilişkileri üzerine de güzel bir irdeleme. ayrıca bol miktarda bu sefer de Rusya doğası izlemiş oldum:)

bu ay bi yavaşlık,rehavet var sinema günlüğümüzde hayrola!:)

Orchidea:13
 
The Box of Pandora (1929) (Die Büchse der Pandora)
imdb: 8.0
yönetmen: Georg Wilhelm Pabst
oyuncular: Louise Brooks, Fritz Kortner ve Francis Lederer
Francis Lederer'i Robert Downey Jr. ın kesin bir akrabası diye bayağı bir arattım arama motorlarında ama bulamadım hiç bir bilgi, yüz yapısı, kirpiklerinin uzunluğu, kaşlarının kalınlığı o kadar andırıyordu ki, hele hele saçları, kıvırcık, kısa ama kabarık, alnının yarısına dökülen o saçlar, çok benziyordu..

esas kadın ise tam bir bombaydı, adı üzerinde pandora'nın kutusu, hafifmeşrep, erkekleri bir gülüşüyle baştan çıkarıp istediğini yaptıran, erkekleri sevdiceklerinden ayıran, onları para basma makinesi haline getiren, istediği her erkeği baştan çıkaran, Tanrı'nın eline tutuşturduğu kötülükler kutusunu sonuna kadar umarsızca açmaktan çekinmeyen bir kadın var karşımızda.

1929 yapımı, sessiz, sözsüz ve müzik eşliğindeki filmlerdendir..

Maip: 1
 
Son düzenleme:
karmakarışık: animasyonlar sevenler için sıcacık bir film.
the fighter: 83. oscar adayları arasında bir çok dalda aday olan film. senaryo kalsik olsa da sıkılmadan izleyeceğiniz bir film. aşk meşk konularından sıkıldığım için hiç başka filme bakmadan koşarak gittiğim film.

pupillist:7
 
Seulpeumboda deo seulpeun Iyagi : G. Kore yapımı bir aşk filmi. Önce bu ne şimdi, bildik şeyler hep diye düşünürken bir an geldi ki kalakaldım yerimde. Çok başarılı buldum, çok ağladım. Tam da ihtiyacım olan şeyi verdi bana.

Tryamor : 11
 
Lost Highway:1996 yapım bir Lynch filmi daha. tam da Mulholland Dr.'ın ardında izledim. nasıl olmuş da izlememişim hayret. konusuna gelirsek,hayatta hep kuşkular içinde,kendinden memnun olmayan adamın 'hayal kurma' mekanizmesının can buluşu. tabi ki bunun tam olarak bilinçdışında gerçekleştiriyor. belki biraz daha düşünsem daha iyi çözümleme yapabilirim. bazı sahnelerin sembolik ifadelerini tam oluşturamadım.

Blue Valentine:film başarılı bir film ama sadece bu kadar gibiydi. onlarca başarılı filmden onu ayıran bir şey bulamadım. her ne kadar konusu ve yorumları ile ilgili her şeyden uzak kalmış olsam da sadece başarılı olarak kaldı gözümde.

Orchidea:15
 
La Double Vie De Veronique:konusundan bahsetmek istemiyorum. öylesine naif bir film ki. ayrıca müzikleri de filmle öylesine bütünleşmiş ki. adeta şiirsel.

Orchidea:16

Bi ben kaldım galiba buralarda ya da bu aralar kimse film izlemiyo. Ne güzel herkes bi filmi anlatırdı bana da fikir oluyordu.
 
Evet artık çok boş kaldı. Ben film izlemeye devam ediyorum ama yazmıyorum buraya artık.

bu cümleden benim anladığım şudur, ben filmimi izlerim, burası artık pek umrumda değil.. öyleyse bu cümleyi buraya yazmanın da pek anlamı olmamalı. herkesin kendince sebepleri var, değil film izlemek yaşamak için bile vaktim yok ama ben yazdıklarınıza bir göz gezdirip dikkatimi çeken birşey olduğunda not etmeye devam ediyorum.. yaşamaya başladığımda da paylaşmaya devam edicem. eminim diğer arkadaşlar için de bu böyledir.
 
bu cümleden benim anladığım şudur, ben filmimi izlerim, burası artık pek umrumda değil.. öyleyse bu cümleyi buraya yazmanın da pek anlamı olmamalı. herkesin kendince sebepleri var, değil film izlemek yaşamak için bile vaktim yok ama ben yazdıklarınıza bir göz gezdirip dikkatimi çeken birşey olduğunda not etmeye devam ediyorum.. yaşamaya başladığımda da paylaşmaya devam edicem. eminim diğer arkadaşlar için de bu böyledir.

:46::46::46: katılıyorum canım bende bu aralar hiç bir şeye el süremeyenlerdenim.bi taraftan astalıklar bi taraftan elime bi kitap aldım almaz olaydım ne bitti ne yetti. :50: birde ufaklık olunca evde ahhh ahhh şöyle ayaklarımı uzatıp film izlemeyi özledim. bu aralar sadece bakıp bakıp ilgimi çekenleri not etmekle yetiniyorum :43:
 
:46::46::46: katılıyorum canım bende bu aralar hiç bir şeye el süremeyenlerdenim.bi taraftan astalıklar bi taraftan elime bi kitap aldım almaz olaydım ne bitti ne yetti. :50: birde ufaklık olunca evde ahhh ahhh şöyle ayaklarımı uzatıp film izlemeyi özledim. bu aralar sadece bakıp bakıp ilgimi çekenleri not etmekle yetiniyorum :43:

guvastanema
bu cümleden benim anladığım şudur, ben filmimi izlerim, burası artık pek umrumda değil.. öyleyse bu cümleyi buraya yazmanın da pek anlamı olmamalı. herkesin kendince sebepleri var, değil film izlemek yaşamak için bile vaktim yok ama ben yazdıklarınıza bir göz gezdirip dikkatimi çeken birşey olduğunda not etmeye devam ediyorum.. yaşamaya başladığımda da paylaşmaya devam edicem. eminim diğer arkadaşlar için de bu böyledir.

takip ettiğinizi bilmek beni rahatlattı.
artık ben de sizin dönmenizi beklerken paylaşmaya da devam ederim.
 
Kızlar ben de takip ediyorum, en kısa sürede aranıza da döneceğim:( Maalesef bu hafta ben de çok yoğunum yarından sonra rahatlayacağım inşallah, daha sinema günlerindeki filmi bile izleyemedim:(
 
Forumdan ve sinema günlüğünden uzak kaldım tatil dönemimde , izlediklerimin bir bölümü -aileyle izlemek adına - daha önceden izlemiş olduğum filmler oldu. "eyvah eyvah 1 ve 2 , prensesin uykusuyu , slumdog millionaire ...

yeni seyirliklerimse şöyle


Sanctum


Buyuk beklentiyle giittiğimden biraz hayalkırıklığına uğrasamda , özellikle görsellik adına sinemada izlenmeli. Gercek bir hikayeden uyarlama olduğu için senaryo ve aksiyonu kısıtlıydı. eğer kurgu olarak çekilseydi çok daha gerilimli olabilirdi. Sonuç olarak klişe replik ve senaryosuyla ortalama bir film.


Prince Of Persia: Sands Of Time


Oyununu feci halde seviyorum ama film hakkında aynı şeyi söyleyemiyorum . kardeşimin yoğun baskıları üzerine izlediğimiz en azından sıkmayan film ...


Aşk Tesadüfleri Sever


Filmin sadece adını duymak bile sıkıntı veriyor. Genel olarak abartılı ve vasat bir film . Başrol karakterini Mehmet Turgut kopyası olmasından tutunda 2 saatlik filmde tekrar tekrar gösterilen flashbackler , gereksiz yan hikayelere kadar sıralanabilir olumsuzluklar. Yönetmen filmi tatlı çocuk oyuncular ve müziklerle kotarmaya çalışmış , kendi adıma ben sadece sevdiğim şarkıların olduğu bölümlerde keyif aldım. Film bir kaç yerde ıssız adamla karşılaştırılmış, sadece pes diyorum .

The Kids Are All Right

Sinema günlerinde geniş yorumumu yaptığım , hoşça vakit geçirmek için tercih edilebilecek çerezlik bir film.

A Love Song for Bobby Long


Güçlü cast ve müzikleri olan dingin ve durağan bir film . Edebiyata yer verilen büyük bir kısmyla ilgimi epeyce çeken ama herkese yinede hitap etmeyecektir...


prensesim uykusuyum : 12
 
Son düzenleme:
dün gece bir silkelendim ve kaçıncıya izlediğimi bile hatırlamadığım ama halen büyük keyifle izlediğim ilk sefermiş gibi heyecanlandığım bir filmi tekrarladım hoş birada hatırlamaka adına izledim çünkü serinin devamı geliyo yakında.
Hızlı Öfkeli 4 ü izleim dün gece hız tutkunları benim gibi araba delileri için biçilmiş kaftan bu seri. :62:
severlerinede müjdeyi vereyim 5. film mayısta vizyona giriyorrrrrrrr......
 
evetttt son izlediğim filmlerimi ekleyeyim:

Blue Velvet:Biraz polisiye havalı bir film. onun dışında lynch'ın yine klasik etkisini görüyoruz film boyunca. Aşk ve psikopatlığın sınırlarında bir film.

philadelphia:AIDS'lı eşcinsel olmanın getirdiği sosyal izolasyon üzerine çok iyi bir film. çekildiği dönemi ve üzerine Tom Hanks ve Oscar kazandıran oyunculuğunu da ekleyince şahane bir şey çıkmış ortaya.

The Kids All Right:Lezbiyen aile yapısı ve baba rolunun ailedeki yeri üzerine güzel olabilecek bir film. ancak yer yer gerçekten sıkıcı da olabiliyor.


Orchidea:18
 
Back