• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

Mirrors 2:belki de 1 ay olmuştur bilgisayarımda bekleyeli.ilk mirrors'u beğenmiştim ama ikincisi gerçekten tam bir hayal kırıklığı. çauk gerilen ve korku sahnelerinde gözlerini kapatan biri olduğum halde neredeyse hiç etkilenmedim.kanlı sahneler de hiç gerçekçi değildi.makyajlar da kötüydü. sonuç olarak yavan bir filmdi.

Orchidea:6
 
Rec : İspanyol yapımı bir gerilim filmi. Filmde gerilmemizi sağlayan en önemli etken kameranın kullanımı, çekim teknikleri olmuş. Sanki biz de gerçekten olayın içindeymişiz gibi hissediyoruz izlerken. Nefesimi tuttuğum dakikalar oldu. Başarılı ve kaliteli bir yapım olduğunu düşünüyorum. Gerilim sevenlere tavsiye ederim.

Tryamor : 4
 
Naked
Hayattan kopmuş bir adamın birkaç günlük yaşantısı önümüze seriliyor. Sinema organizasyonunda ayrıntılı olarak yazdım.

guvastanema 1
 
25 Ocak 2011 – 25 Şubat 2011 Sinema Günlüğümüz


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. orchidea ............................6
  2. prensesin.uykusuyum ...........3
  3. guvastanema .....................1
  4. atlantis .............................3
  5. Tryamor ............................4
  6. Maip .................................
  7. katrem ..............................
  8. Revolucion ........................1
  9. PrensesPeri ........................
  10. Liza ..................................1
  11. sunsea ..............................
  12. pupillist .............................5

 
Kardeşimden Sonra : Duygusal öğeler barındıran bir filmdi. İzlenmesini tavsiye ederim. Duygusal filmlerden hoşlananlara benim gibi :70:

Bir film daha izledim ama hatırlamıyorum adını neyse :)

katrem: 1
 
The Boat That Rocked(Rock'n Roll Teknesi-2009):Bilgisayarımın bir köşesinde duran filmlerden. karakterlere bayıldım. herkes ayrı bir dünyaydı resmen.özellikle simon adlı karakter ile çok bağlanmış hissettim kendimi nedense:)nasıl da böyle erteledim bu eğlenceli,sıcak filmi.

Orchidea:7
 
The Dreamers : Fazlasıyla ilginç bir film.
Bernardo Bertolucci yine döktürmüş görsellikte.
Siyah beyaz filmlere geçişlerin olduğu sahneler çok çok güzeldi.
Michael Pitt hoş değildi yalnız, sevmiyorum ben o çocuğu.
Erkeksilikten çok uzak bir görünüşü var. Onu izlemek zevkli değildi hiç.
Genel düşünce kalıplarının sınırlarını aşan çok fazla detay görüyoruz.
Pornografik aynı zamanda.
Pek çok izleyiciyi rahatsız edebilecek ölçüde sahneleri var.
Sevdim ben anlatmak istediklerini, gördüklerimin birçoğunu...

Konusu: Üç öğrencinin birbirlerinin hayatlarını ve cinselliklerini test ettikleri ve nereye kadar gitmeye cesaret edeceklerini gösteren bir film...
Isabelle ve erkek kardeşi Theo, anne babaları tatile gittiğinde Paris’te öğrenim gören Amerikalı öğrenci Matthew''u sevlerine davet ederler. Üçlü, evde kaldıkları süre boyunca kurallarını kendilerinin koydukları akıl oyunlarıyla birbirlerinin duygularını ve cinselliklerini keşfe çıkarlar.
Fransa''nın politik çalkantı içinde olduğu 1968 yılında geçen film, arka planda dönem gençliğinin yükselen sesini beyazperdeye yansıtıyor.

Tryamor : 5
 
Son düzenleme:
POPE JOAN

hristiyanlığın ilk dönemlerinde kadınlara tanınmayan haklar diyebiliriz kısaca. günümüz Türkiye'ne dini açıdan bakıldığında AB 'ye iyi bir gönderme gibi bir film.konusu tarih, dram içerikli. bana kalırsa tam bir feministin kaleminden çıkmış :1: baş yapıt olmaya aday bir film tavsiye ederim.

Revolucion: 2
 
A Film with Me in It

2008 İrlanda yapımı bir kara komedi. Absürd olaylar dizisini anlatan, ev kazalarına sıradışı bir yaklaşımla keyifli vakit geçirten bir film, festivallerde çok olumlu tepkiler almış, kara komedi severlere öneririm.

Atlantis: 4
 
süt - semih kaplanoğlu

süt-bal yumurta seyredilmesi gereken güzel filmler ama süt bunların içinde izlemesi en zor olanı.uzun sahneler bitmek bilmez.
diğerlerini birer kere izledim ama bunu ikinci seyredişim.hoşuma gidiyor neden bilmem.anne-oğul ilşkisi oğulun çaresizliği, naturellik...
(Liza-2)
 
Rec : İspanyol yapımı bir gerilim filmi. Filmde gerilmemizi sağlayan en önemli etken kameranın kullanımı, çekim teknikleri olmuş. Sanki biz de gerçekten olayın içindeymişiz gibi hissediyoruz izlerken. Nefesimi tuttuğum dakikalar oldu. Başarılı ve kaliteli bir yapım olduğunu düşünüyorum. Gerilim sevenlere tavsiye ederim.

Tryamor : 4

korku gerilim filmlerini nadir beğenmeme rağmen "Rec" in bende yeri bambaşkadır, özellikle hakkı vererek izlenirse müthiş bir gerilim hissettiriyor insana , çok kaliteli ama merak edip devam filmini izleme sakın :) berbattı ve ilkinin büyüsünü kaçırıyor maalesef
 
Yok düşünmüyorum zaten. Hem bir devam filmi olduğundan da haberim yoktu. :1:

Küçükken izlediğim Hayalet Şehir diye bir film vardı, hala unutamadığım çok etkilendiğim bir film (tabi o zamanlar çocuk olduğum için etkiledi herhalde, şimdi izlesem bir şey hissettirmeyebilir), aynen ona benziyor rec. Bunu filmi izledikten epey süre sonra hatırladım. Rec'in etkisi de azaldı gözümde doğal olarak. :)) Bir daha bulaşmam.
 
Unfaithful:aldatma ve aldatılma üzerine çarpıcı bir film. gerçekten işlenilen konuyu çok iyi ele aldığını düşünüyorum.

Sult:1966 yapımı filmi Atlantis'in yorumlarından etkilenerek izledim. Karakterimiz sanki sokakta gördüğümüz herhangi bir adam gibi.olabildiğine sefil ve çaresiz. hayatın yükünü kat kat arttırarak bir çeşit entellektüel büyüklenme gösteriyor. anlamlı bir filmdi. Teşekkürler Atlantis;)

Orchidea:9
 
Love and Other Drugs : Güzel film sevdim. Romanti komedi :)) Amaa çok açık sahne var kiminle izlendiği önemli yani :48: bi süre sonra gözünüz alışıyorr zaten :))
katrem: 2
 
Son düzenleme:
the good girl

jennifer aniston'un başrolde olduğu film.ve performansı çok iyi.ben romantik komedi tarzı birşey beklerken çok farklı, insanın içine dokunan bir fimle karşılaştım.beğendim.izleyen bir kadının kendini görebileceği filmlerden biri

(Liza-3)
 
Naked : Sinema günlüğünde görüp izlemeye karar verdiğim bir film. Önce soundtrackin muhteşem ötesi olduğunu belirteyim. Keman, çello vs. bayıldığım enstrümanlar. Müziklerde bolca kullanılmış ve beni kalbimden vurdu doğal olarak. İngiliz aksanına da bayıldığımdan ayrı bir zevk verdi.

Diyalog ağırlıklı bir yapım. Baş karakter Nietzsche'yi anımsatıyor konuşmalarıyla. Aylak aylak dolaşan, sürekli sorgulayan, düşüncelerini bulunduğu yer neresi olursa olsun, karşısında kim olursa olsun tüm şeffaflığıyla dile döken normların dışında bir karakter. Herkese göre değil yani.

Tryamor : 6
 
Unfaithful:aldatma ve aldatılma üzerine çarpıcı bir film. gerçekten işlenilen konuyu çok iyi ele aldığını düşünüyorum.

Sult:1966 yapımı filmi Atlantis'in yorumlarından etkilenerek izledim. Karakterimiz sanki sokakta gördüğümüz herhangi bir adam gibi.olabildiğine sefil ve çaresiz. hayatın yükünü kat kat arttırarak bir çeşit entellektüel büyüklenme gösteriyor. anlamlı bir filmdi. Teşekkürler Atlantis;)

Orchidea:9

A Sult'ı izlemişsin=)) Ekseriyetle izledikten birkaç saat sonra tesiri geçer filmlerin lakin Noi Albinoi ve Sult günler sonra daha fazla etkilendiklerim arasındaydı. Tüm uyumsuzluğuna, hayata karşı duyarsız görünmelerine rağmen tertemiz bir ruhu vardı benim için iki karakterin de. Sözcüklere boğmadan, en yalın anlatımlarla hatta kimi zaman sadece yakın plan çekimlerle karakterlerin iç dünyaları yansıtılmıştı, özellikle Sult'da düğmelerini bile rehin verecek kadar yoksul düşüp hala karşısındakine bu düşmüşlüğü yansıtmamak için verdiği çaba ve açlığın psikolojik etkileri, karakterimizin gözünden cisimlerin şekil değiştirişi çok başarılı anlatılmıştı bana göre. Filmin geneline hakim müzik de çok uyumluydu.


***

Unfaithful'u sinemada izlemiştim, uzun yıllar önce. Oliver Martinez çok başarılıydı, aksanına da bayılmıştım=))
 
Son düzenleme:
kızlar merhaba tam bı fılm kolık olarak sızınle en son ızledıgım fılmlerı paylasayım dedım :)

* Secretariat... : yasanmıs gercek bır hıkaye kesınlıkle ızlenmelı...
* Blue valentıne : ryan ıcın ızledıgım bır tercıhdı ama fılm azıcık husrana ugrattı benı
* the town : sonra zamanlarda ızledıgım en ıyı actıon fılmi
* alacakaranlık serısının hayranıyım :) 4.fılmı beklemekteyım
* remember me : duygusal bı fılm ızlemeye deger

aklıma geldıkce yazarım :64:
 
A Sult'ı izlemişsin=)) Ekseriyetle izledikten birkaç saat sonra tesiri geçer filmlerin lakin Noi Albinoi ve Sult günler sonra daha fazla etkilendiklerim arasındaydı. Tüm uyumsuzluğuna, hayata karşı duyarsız görünmelerine rağmen tertemiz bir ruhu vardı benim için iki karakterin de. Sözcüklere boğmadan, en yalın anlatımlarla hatta kimi zaman sadece yakın plan çekimlerle karakterlerin iç dünyaları yansıtılmıştı, özellikle Sult'da düğmelerini bile rehin verecek kadar yoksul düşüp hala karşısındakine bu düşmüşlüğü yansıtmamak için verdiği çaba ve açlığın psikolojik etkileri, karakterimizin gözünden cisimlerin şekil değiştirişi çok başarılı anlatılmıştı bana göre. Filmin geneline hakim müzik de çok uyumluydu.


***

Unfaithful'u sinemada izlemiştim, uzun yıllar önce. Oliver Martinez çok başarılıydı, aksanına da bayılmıştım=))

spoiler

benim için en etkileyici sahneler şu kadının evine gittiği sahnelerdi.(kadın karakterin adını hatırlamıyorum.)işte o an sanki çaresizliğinin ve deliliğinin sınırına gelmişti.ruh halindeki ani dalgalanmaar da çok güzel aksetmişti.ani neşeli tavırlar,ani sinirlenmeler ve ani bir iyimserlik. zevkle izledim.
 
Eraserhead

Nerden başlasam ne yorum yazsam bilemiyorum sahiden; izlediğim en acayip film olabilir Endülüs Köpeği ile birlikte ki onun uzun metrajlı hali gibiydi sadece. Sürrealizmin doruğuna ulaşmış, diğer filmlerinin aksine tamamen metaforlardan oluşan, simgeleri Lynch'in yaşamını bilmeden pek de çözmenin mümkün olmadığı tam da psikanalizi yapılacak bir film. Önce tekniğinden başlayayım; ışık kullanımına hayran kaldım, kadrajına, kamera açılarına, objelerin değişimine, kara deliklere ve izleyiciyi kendine bağlayan, afallatan sahne geçişlerine...

Lynch'n yanılmıyorsam filmi çektiği dönemler sevgilisi hamileymiş, eğer filmde bir konu arayacaksak da bebek etrafında gelişen olaylara tutunabiliriz ki grotesk tiplemesi ile sanırım büyük bir panik duygusu yaratmış olmalı bu bebek. Rosemary's Baby deki yeni doğan da böyle birşey olmalıydı.

Sesi, ağlayışı siniri bozucu, rahatsız ediciydi, hayatımda izlediğim en ürkütücü sahnelerden biri de "cennet" şarkısını seslendiren kadındı. Görünüş ve şarkı arasındaki tezat görülmeye değer.

Çocuktan, kadınlardan hatta belki de yaşamın kendisinden korkan karakterin bilinçdışına yansıdığı şekilde gördük bence tüm nesne ve kişileri. Kesinlikle izlenmeye değer bir film.


Atlantis:5
 
Back