• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

Psycho'yu izledim sonunda. Hep erteliyordum bu filmi izlemeyi. Pulp Fiction'ı da aynı şekilde erteliyorum hala, ama en kısa zamandan izleyeceğim onu da. Psycho harika bir filmdi. Alfred Hitchcock, filmin siyah beyaz çekmesinin nedenini gerilimi arttırmak için yapmış. Eğer renkli olsaymış kanlı bir filmi olurmuş yalnızca. Bu şekilde düşünmesi de çok hoşuma gitti. Sonuna kadar katılıyorum çünkü. Siyah beyaz olması apayrı bir gerginlik yaratmış bana göre. Gerçekten gerilimi çok iyi yansıtabilmiş film. Her sahnesine bayıldım. Herkes izlemeli bence. :31::31:

6 oldum. ;)
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............21......
  2. Revolucion ................11......
  3. PrensesPeri ................5.......
  4. atlantis ....................21.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Duygu.C .....................4.........
  8. Liza ...........................9.........
  9. prensesin.uykusuyum ...19.........
  10. orchidea ....................11.........
  11. Tryamor ..........................6.........
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Prensesin uzuuun listesinden Bacheha-ye aseman filmini indirmiştim ilk olarak..
Ben böyle naif, duygu sömürüsü yapmadan zor bir hikayeyi anlatan filmlere bayılıyorum. İki çocuğun oyunculuğu nasıl güzel... Gece gece ağlattı malesef.

guvastanema 21
 
Rashomon

Akira Kurasowa'nin başyapıtı sayılan 1950 yapımı film. Bir tecavüz ve cinayetin tanıkların farklı ifadeleri ile aktarılmasıyla gerçekliğin göreliliğini savunan, aynı zamanda yerleşik toplumsal rollerin nasıl zihnimizde kodlandığını anlatan sinematografik açıdan izlemeye değer, hikayesi ve hikayesi anlatış tekniği ile enteresan lakin asla ikinci kez izleyeme cesaret edemeyeceğim bir film oldu. =))


Her an her filmi izlemek için ruh halimiz müsait olmayabiliyor, şu günlerde özellikle Noi Albinoi gibi bir film çıksa karşıma, soğuğu iliklerime dek hissetsem, tutunamayan karakterlerle özdeşleşsem ne iyi olur - bu film niye bu kadar etkiledi beni hala çözemiyorum, belki de Dostoyevski karakterlerini anımsatması, varoluşçuluk felsefesini öykünün merkezi haline getirmesidir -. Rashomon ziyadesiyle içimi kararttı, saat çok geç olmasa üzerine bir film daha iyi giderdi aslında:D

atlantis: 22
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............21......
  2. Revolucion ................11......
  3. PrensesPeri ................5.......
  4. atlantis ....................22.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Duygu.C .....................4.........
  8. Liza ...........................9.........
  9. prensesin.uykusuyum ...19.........
  10. orchidea ....................11.........
  11. Tryamor ..........................6.........

en kısa zamanda indircem Noi Albinoi filmini :)
Bu arada festival programına üstün körü baktım, sonra unuttum. Ama gördüğüm kadarıyla çoğunlukla genç yönetmenlerin ilk filmleri var. Bu hususta biraz piyango usulü olacağı için, herhangi bir filme birlikte gidebiliriz, tanışmış oluruz. Çok hızlıyım evet:) İstanbul'daki gelebilecek tüm arkadaşlara söylüyorum elbette.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu arada Rashomon konusu itibariyle Ümit Ünal'ın Dokuz filmini çok fena anımsattı:S Özgün bulduğum bir yapımdı merak ettim şimdi benzerlik var mı.
 
internetimdeki geçici rahatsızlıktan dolayı ulaşamadım sizlere.
zaten ancak 2 film izledim.
birincisi sweet karma sonu çok can sıkıcı. vasat bi film bana göre.

bir diğeri hep önüme gelen ama bi türlü izlemeye karar veremediğim eat pray love
işte bu filmi gerçekten sevdim. nedense kadının tüm duyguları ruhumda can buldu. tavsiye ederim=)

orchidea:13
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............21......
  2. Revolucion ................11......
  3. PrensesPeri ................5.......
  4. atlantis ....................22.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Duygu.C .....................4.........
  8. Liza ...........................9.........
  9. prensesin.uykusuyum ...19.........
  10. orchidea ....................13.........
  11. Tryamor ..........................6.........
 
Son düzenleyen: Moderatör:
en kısa zamanda indircem Noi Albinoi filmini :)
Bu arada festival programına üstün körü baktım, sonra unuttum. Ama gördüğüm kadarıyla çoğunlukla genç yönetmenlerin ilk filmleri var. Bu hususta biraz piyango usulü olacağı için, herhangi bir filme birlikte gidebiliriz, tanışmış oluruz. Çok hızlıyım evet:) İstanbul'daki gelebilecek tüm arkadaşlara söylüyorum elbette.

Eğer müsait olduğumuz zamanlar birbirine uyarsa gerçekten çok güzel olur, burada güzel paylaşımlar yapıyoruz, tanışmayı, yüz yüze filmleri tartışmayı da çok isterim:) dün bilet almaya gittim maalesef salı günü biletlerin satışa çıkacağı söylendi, ellerinde henüz festival programı bile yoktu, nasıl bu kadar düzensiz olabilir bir festival anlamıyorum, oysaki gitmeden önce arayıp biletlerin satışa çıkıp çıkmadığını da sormuştum:S
 
atlantiscim malesef iş sanatsa pekte takan olmuyor bizim ülkemizde. sanatsal kültürel faliyetlerin tüm düzenlemeleri son dakkaya bırakılıyor. :50: bu arada ben malesef sizinle olamam malum yer uzak ama Ocak ayının 29'unda İstanbul'a gelmeyi düşünüyoruz eşimle.hem online oynadığımız bir oyunun playerları ile taşınıcaz hemde sizleride görmek isterim. özellikle tarihi şimdiden veriyorum ayarlayabilirseniz çok sevinirim nihayetinde çoğunuz İstanbul'dasınız.
 
bu arada fotoğrafçılıkla ilgilenen arkadaşlar vardı. orda size bahsettiğim amatör fotoğrafçılar kulübünün lideride olucak isterseniz sizleride tanıştırım ona göre bi buluşma ayalarız.
 
atlantiscim malesef iş sanatsa pekte takan olmuyor bizim ülkemizde. sanatsal kültürel faliyetlerin tüm düzenlemeleri son dakkaya bırakılıyor. :50: bu arada ben malesef sizinle olamam malum yer uzak ama Ocak ayının 29'unda İstanbul'a gelmeyi düşünüyoruz eşimle.hem online oynadığımız bir oyunun playerları ile taşınıcaz hemde sizleride görmek isterim. özellikle tarihi şimdiden veriyorum ayarlayabilirseniz çok sevinirim nihayetinde çoğunuz İstanbul'dasınız.

Maalesef öyle. Blue Valentine'i uzun zamandır bekliyordum, fakat 3 gün içinde o kadar değişti ki gösterim çizelgesi en sonunda tamamen filmin kalkmasından korkuyorum... bu tür etkinliklerin duyurusu da yapılmıyor, tesadüfen bir dergide rastladım.

Zaten İstanbul'dayım ben, geldiğin zaman görüşmek çok isterim, umarım diğer arkadaşlarımıza da uyar tarih:)
 
Dün sabaha karşı izlemeye başlayıp uykuya yenik düştüğüm - asla uyunacak bir film değil - biraz önce tamamlayabildiğim "Mr Nobody" .

Alternatif yaşam kurgularının eşzamanlı anlatıldığı, küçücük seçimlerin hayati önemi üzerinde duran Butterfly Effect ve The Jacket'in ortasında, etkileyici diyaloglara sahip, paralel evrenleri ve paralel hayatları sıkıcı olmadan anlatabilen bir film.

Film hakkında o kadar tuhaf yorumlar okudum ki ne simgeler, ne zaman ve yaşam üzerine anlatılanlar sezilmiş, oysa felsefi yönü o kadar da yoğun değildi, anlaşılabilir bir film.

Müzikleri çok iyiydi, "Everyday" şarkısını duymak güzeldi - bu şarkının kullanıldığı 3 filme rastgeldim şimdiye dek ( Big Fish / Stand By Me/ Mr Nobody) 3 filmi de çok sevmiştim, şarkının filmlere olumlu bir etkisi olduğu kanaatindeyim=))) -

Jared Leto 'nun daha önce de filmlerini izlemiştim - Requiem for a Dream 'den hatırlatsınız, başroldeki aktör- fakat ilk kez dikkatimi çekti bu filmde bu arada 39 yaşındaymış, inanılır gibi değil:D

Kısacası çok beğendim, öneririm, sakin kafa ile izlemenizi.

Edgar Allan Poe'nun "bir düşün içinde bir düş mü bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?" dizelerini anımsatıyor, aynı soruyu sorduruyor. Tiyatro sahnesinde Nemo Nobody'nin geleceğini izlediği sahnede özellikle...

Atlantis:23
 
Son düzenleme:
500 days of summer
güzel bir romantik komedi.komedisi az ama sıcak bir film.
fazla yorum yapmadan hoşuma giden bir replikle yetincem.
-rubinle 7.sınıfta tanıştık ve birbirimize bağlandık.Aslında hayalimdeki kadın daha büyük göğüslü farklı saç şekilli falan olurdu ama rubin daha iyi.çünkü o gerçek...


(Liza-10)
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............22......
  2. Revolucion ................11......
  3. PrensesPeri ................5.......
  4. atlantis ....................23.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Duygu.C .....................4.........
  8. Liza ...........................10.........
  9. prensesin.uykusuyum ...19.........
  10. orchidea ....................13.........
  11. Tryamor ..........................6.........
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Arşivim biraz karışık. Bir arkadaştan aldığım filmler gayet iyi de diğerleri biraz tırt ki kendisi de sinema kökenli esefle kınıyorum buradan:)
Çerezlik filmleri araya sıkıştırıyorum gözümün önünde durdukça sinirim bozuluyo, Kevin Smith'in Zack and Miri make a porno filmi de bunlardan biri. Çok komik, eğlenceli gibi yorumlar okuyunca izleyeyim dedim. Benim bir sorunum var galiba gülemiyorum ama vasat ötesi değil en azından. Konusu özetle, birbirini yıllardır tanıyan Zack ve Miri beş parasız, borçlarını ödeyemez hale gelince porno çekip köşeyi dönme hayalleri kurarlar ve kaçınılmaz son birbirlerine aşık olurlar. Hiçbir süprizi yok, en başından dava anlaşılıyor ama yine de çok kötü denilecek bir film değil, derinlik aramadan izlenebilir, düşününce daha iyi çerezlik filmler de var evet.

guvastanema 22
 
Son düzenleme:
Prensesin uzuuun listesinden Bacheha-ye aseman filmini indirmiştim ilk olarak..
Ben böyle naif, duygu sömürüsü yapmadan zor bir hikayeyi anlatan filmlere bayılıyorum. İki çocuğun oyunculuğu nasıl güzel... Gece gece ağlattı malesef.

guvastanema 21

film gerçekten çok sade ve dediğin gibi hiç duygu sömürüsü yok. bitiminde etrafıma farklı bir gözle baktım. Şimdi ne zaman ihtiyacım olmadan bi ayakkabı almaya yeltensem aklıma bu film geliyor elimi geri çekiyorum , etkisi ne kadar sürer bilemiyorum ama umarım uzun süre devam eder...

Eğer müsait olduğumuz zamanlar birbirine uyarsa gerçekten çok güzel olur, burada güzel paylaşımlar yapıyoruz, tanışmayı, yüz yüze filmleri tartışmayı da çok isterim:) dün bilet almaya gittim maalesef salı günü biletlerin satışa çıkacağı söylendi, ellerinde henüz festival programı bile yoktu, nasıl bu kadar düzensiz olabilir bir festival anlamıyorum, oysaki gitmeden önce arayıp biletlerin satışa çıkıp çıkmadığını da sormuştum:S

bende gelebilmeyi çok isterdim ama maalesef istanbula uzağım eğer buluşup tanışırsanız resim bekleriz :p
 
500 days of summer
güzel bir romantik komedi.komedisi az ama sıcak bir film.
fazla yorum yapmadan hoşuma giden bir replikle yetincem.
-rubinle 7.sınıfta tanıştık ve birbirimize bağlandık.Aslında hayalimdeki kadın daha büyük göğüslü farklı saç şekilli falan olurdu ama rubin daha iyi.çünkü o gerçek...


(Liza-10)

En sevdiğim replik buydu benim. Çok etkileyici. :31::31:
 
500 days of summer
güzel bir romantik komedi.komedisi az ama sıcak bir film.
fazla yorum yapmadan hoşuma giden bir replikle yetincem.
-rubinle 7.sınıfta tanıştık ve birbirimize bağlandık.Aslında hayalimdeki kadın daha büyük göğüslü farklı saç şekilli falan olurdu ama rubin daha iyi.çünkü o gerçek...


(Liza-10)

Saçma Amerikan romantik komedilerinden diye düşünüyordum ama film beni şaşırttı . Çok farklı anlatıma sahip gerçekten hoş bir film.

Arşivim biraz karışık. Bir arkadaştan aldığım filmler gayet iyi de diğerleri biraz tırt ki kendisi de sinema kökenli esefle kınıyorum buradan:)
Çerezlik filmleri araya sıkıştırıyorum gözümün önünde durdukça sinirim bozuluyo, Kevin Smith'in Zack and Miri make a porno filmi de bunlardan biri. Çok komik, eğlenceli gibi yorumlar okuyunca izleyeyim dedim. Benim bir sorunum var galiba gülemiyorum ama vasat ötesi değil en azından. Konusu özetle, birbirini yıllardır tanıyan Zack ve Miri beş parasız, borçlarını ödeyemez hale gelince porno çekip köşeyi dönme hayalleri kurarlar ve kaçınılmaz son birbirlerine aşık olurlar. Hiçbir süprizi yok, en başından dava anlaşılıyor ama yine de çok kötü denilecek bir film değil, derinlik aramadan izlenebilir, düşününce daha iyi çerezlik filmler de var evet.

guvastanema 22

film benide çok güldürmemiş ama sıkmamıştıda ,dediğin gibi çerezlik .
bende beni güldürecek film çoğu zaman bulamıyorum ,çok sevmiyorum da sanırım , bir tespitim var ki eğer eğlenceli insanlarla ve kalabalık bir grupla izleniyorsa komedi filmleri tad veriyor :) ben böyle bir arkadaş grubuyla "gora"yı gün içinde en az 2 3 defa izlediğimi bilirim :))))
 
festival programına bakıyorum, seçmekte çok zorlanıyorum:)) Daha baştayım Sıfır, Yasadışı, Son Sirk, Bibliyotek Pascal, Udaan.. diye gidiyo böyle:)) Blue Valentine konusu itibariyle ruh halime iyi gelmeyebilir:43: ama bu yüzden de merak ettim.
benim zaman konusunda bir problemim yok, şu ara pek işim yok olanlar da bana bağlı, rahatım o konuda.
 
Back