Haftaiçi gündüz seanslarına bilet bulmakta zorlanmazsın. ama 7'den sonraki filmlerle hafta sonu seansları için aynı şeyi diyemicem. Ben lalekart sayesinde öncelikli satışla aldığım halde gitmek istediğim bazı filmlere yer kalmadığından bilet alamamıştım. 20ye yakın filme bilet aldım ama aralarında hala gitmek istediklerim çıkıyor. Dün şans eseri bi tanesine akşam seansı olmasına rağmen bilet bulup alabildim. Yani aklıma düşen yeni filmlere bilet bulabilmek biraz şans meselesi. Çok gitmek isteyip biletinin tükendiği filmlere ise film saatinden bi yarım saat önce gidip kapıda bilet bulma şansım da oluyor. Filme giremeyenler önceden aldıkları biletleri satıyolar yani. inşallah istediğin filmlere girersin. çok film var, hatta çok güzel filmler var. programa baktıkça çıldırıyorum!! :)
ben liste açıklanmadan önce mart ayının son filmlerini yaziim:
Hugo Görsel olarak çok doyurucu bir film, ama konunun işlenişi bakımından hiç beğenmedim. Havada kalan çok şey oldu. Uyumamak için kendimi zor tuttum. Hatta bi ara uyumuş da olabilirim yani o kadar sıkıldım
Kong Curling (Körling Kralı) Curling King (2011) - IMDb Bu seneki festivalde izlediğim ilk film. Bence çok iyi bir başlangıç oldu. Norveç yapımı bir komedi. Filmdeki her karakterin çok garip arızaları var. Başucuma aldığım komedi filmlerinden oldu. Absürd komedi sevmeyenler belki hoşlanmayabilir. Ben bayıldım.
Sibir, Monamur (sibirya monamur) Siberia, Monamour (2011) - IMDb Yine bir festival filmi. Rus yapımı bir dram. Sibirya'da Monamur adlı ıssız bir köyde 2 yıldır oğlunu/babasını bekleyen bir dede torun hikayesi. Dede ve torununun çevredeki vahşi hayvanlar, yağmacı yabancılar, erzak sıkıntısı vs. derken gittikçe zorlaşan hayatlarının yanı sıra filmdeki yan karakterlerin de hüzünlü hayatları anlatıyor. Ve bir gün bu hayatlar bir yerde kesişiveriyor. Filmin sonunda azcık da olsa bi gözyaşı döktüm.
firfor:15