ben zaten dışarıdayken, mesela bir kafedeyken falan mümkün mertebe uzak durmaya çalışıyorum sigara içenlerden, zaten masaları dip dibe olan mekanlara da gitmiyorum. kişisel alanın önemini çok iyi kavramış biri olarak masaları dip dibe olan yerleri tercih etmiyorum, mecbur kaldıysam da o anlık tahammül ediyorum. açık hava onun hakkıysa benim de hakkım. yani bunu kimse "kendi sigarasız alanına otur" demekle gasp edemez. yanıma sigara içen biri sonradan gelmişse ve dumanı beni rahatsız etmişse kalkıp da o kişiyi uyarmam, muhatap dahi olmam. çünkü bencil oldukları için alacağım cevabı biliyorum, muhatap olma gereği duymam. o insanın benim lafımdan anlayabileceğini pek sanmıyorum çünkü :)
peki ben neden sigara içen birini anlayayım? anlamam mı lazım? ne gerek var ki? onların bin tane bahanesi var, keyif derler, bağımlılık derler, sürekli birşeyler derler ama hepsi boş laftır bana göre. onlar kendilerini zehirler ki kendilerini zehirlemeleri gerçekten umurumda değil, çevreyi de böyle zehirlerler ne yazık ki. ben onların nesini anlayayım? nesini haklı bulayım? komiksiniz. :)
bu meret bırakılır ayrıca, kimse bana bağımlıyım bilmem ne demesin. benim anneannem 50 sene içti, o da bağımlıydı, onun da bin tane bahanesi vardı. 50 sene sonra bıraktı ve hiç aramadı. birden bire bıraktı. bırakacağım dedi ve bıraktı gerçekten. 50 yıl diyorum, 50 yıl içmiş. 50 yıl içmiş bir insan bırakabiliyorsa demek ki kararlı olmanın elinden hiçbir şey kurtulamaz. o yüzden 5-10-15 senedir içen tipler gelip de "çok istiyorum ama bırakamıyorum, ne yapayım, bağımlıyım, şöyle böyle..." dediği zaman ben gülüyorum. tek örnek bu değil, çevremde 30 sene ve üzeri sigara içmiş ve bırakmış başka başka insanlar da var, anneannem en yakın örneğim ama, kendi gözümle gördüm, yaşadım, şahit oldum.
siz farkında mısınız bilmiyoum ama siz devamlı "sigara içene yaklaşmayın, içmeyenler uzaklaşsın, yanına yaklaşmasın" falan kafasındasınız. size göre hep fedakarlık yapması gereken taraf sigara içmeyen taraf. hep biz uzaklaşalım, kapalı alana biz tıkılalım, evimizdeki balkona bile biz çıkmayalım, açık havaya biz oturmayalım, mekanda masa değiştirmek zorunda kalan taraf yine biz oturalım, oldu. sigara içenler kılını kımıldatmadan keyif yapmaya devam etsinler, biz onlara göre yaşayalım.
başka br arzunuz?
Ben de kalkarım masadan sigara içmeyen biri varken; sormam bile "Rahatsız olmazsan, sigara yaksam?" diye, bilirim ki nezaketen "Sorun olmaz yak yak" derler ve rahatsız oldukları halde ses etmezler, ben de kullanmadığımda böyleydim; ondan kalkarım masadan direkt.
En basitinden deniz kenarı örneği var; banka oturmuşum iskelede, eh içiyorum; karşı banka sonradan iki teyze oturuyor ve "Kızım, içmesen, biz rahatsız oluyoruz" diyor. O noktada ben de "Rahatsızsan gelmeyeceksin dibime kadar"a bağlıyorum.
Aslında bu çok basit bir benzetme ile izah edilebilecek bir durum; trafik gibi.
Açık hava dediğimiz alan, sigara içenler ile içmeyenlerin kesiştiği yer, bir kesişim kümesi.
Bunu araba kullanan biri ile yaya birinin trafikteki hali gibi düşünün.
Fosil yakıt kullanan her araç sahibi, havayı kirletiyor.
Yayan giden biri, havayı kirletmiyor.
Trafik içinde hepsi bir arada.
Adam araç kullanmayı tercih ediyor. Aracının vergisini veriyor, trafikte sadece kendine ayrılan yolları kullanıyor, kaldırımlara çıkmıyor. Yayan biri, trafikte kendine ayrılan kaldırımları kullanıyor, bazen araçlara da ayrılan yolları kullanmak durumunda kalıyor, ayağının bastığı her yer onun.
Kaldırım ile yol yan yana ve kaldırımdaki adam “Arabanın egzoz dumanı beni rahatsız ediyor! Git başka yerde sür şu aracını” diyor.
Yoldaki adam da diyor ki “Arkadaşım, araç kullanmak yasak değil, ben kendime ayrılan yolda gidiyorum, kaldırım ile yol yan yana ise ben ne yapayım?”
Özetle trafikte hepsinin hakkı var.
Tıpkı sigara içenin sigara içme hakkı gibi, içmeyenin de içmeme hakkı var.
Sigara içmeyenin ciğerini koruma hakkı olduğu gibi, sigara içenin de ciğerini zehirleme hakkı var. Neticede herkesin ciğeri kendine.
Bu noktada iki farklı bilinç var:
Sigara içene “Burada sigara içmeyen var! Beni pasif içici yapamazsın!” diyen tarafın bilinci,
Sigara içenin de “Burada sigara içen var! Yasak da yok! Görüyorsun!” diyen tarafın bilinci.
İki taraf da bencil bakarsanız, siz ciğerinizi korumak istiyorsunuz diye başkasının aynı özveriyi sizin için göstermesini bekleyemezsiniz olayı basitçe. Herkes kendini korumakla yükümlü, herkes kendinden mesul. Sigara içenlerin yanında bulunmama gibi bir seçeneği var sigara içmeyenlerin, ama davranışları, tüm sigara içenleri bir yere kapatma ve geri kalan tüm havayı kendilerine ayırma hakkına sahipmişçesine.
Bu noktada “Ben zehirlenmemek isterken bencil oluyorum da beni zehirlemeyi umursamayan biri benden daha mı az bencil?” denilebilir. Öyle; zehirlenmek istemiyorsanız, zehre yaklaşmazsınız. Zehrin yanına kadar gidip “Beni zehirleme!” derseniz komik olur. Sigara içenlerin de ancak içilmesinde yasaklama olmayan yerlerde içmeye hakkı var ve bedelini maddi manevi ödüyorlar. Gerisi boş lakırdı.
Anlatmak istediğim bu; dediğim gibi, oturduğum yerde bile rüzgarı hesaplayan biriyim (3. Tekrarım sanırım :) ) , şu yaşıma kadar ne asansör ne merdiven asla sigaramı yakıp inmedim apartmandan ve buna karşın dibime kadar sokulup benden rahatsız olduğunu söyleyenlere lafım, buna karşın apartmanın dışında bir sigara yakıp köşede içtiğimde “Burada içme” diyebilecek kadar ülkenin muhtarı, tüm yollar babasının malı olanlara lafım. Böyle yani aslında durumun özü :))
köşedeki masa sizin hakkınızsa yandaki masa da o insanın hakkı ama biz bunu anlatamıyoruz. siz o masayı beğendiyseniz başkası da yan masayı beğendi. ucundan duman ve koku yayılan şey sizin elinizde duruyor, onun elinde değil. siz bencil olmadığınızı düşünseniz de düşünceleriniz yine de bencil. fedakarlık yapan taraf hep biz olalım istiyorsunuz, yanıma oturmasın, o masaya geçmesin, kapalı alana otursun, az öteye gitsin vs vs. bunları diyorsunuz ama kaç kere "açık havadayım ama şu taraftaki insanlar sigara içmiyor. ben diğer tarafa geçeyim" dediniz? rüzgarı hesaplayarak oturmak değil fedakarlık yani, rüzgarı hesapladınız diye rahatınız bozulmuyor. sigara içen insanların çoğu ne yazık ki bencil davranıyor ve fedakarlığı karşı taraftan bekliyor. bu yüzden zaten onlara yani aslında size laf anlatabileceğimi sanmıyorum.Çocuk parkı ne alaka? Ben deniz kenarında oturduğum an yanıma gelenlerden bahsediyorum, Cafe köşeyi seçip oturduğumda yanima sokulup "Duman geliyor" diyenleri anlatıyorum.
Çocuk parkı nereden çıktı ki? Orada sigara içmek yasak zaten tatlım.
Gidin orada sigara içenlere hesap sorun, düşüncem sizin elestireceginiz türden bir bencillik içermiyor, çoluk çocuk vurgusu ile boşa kasmayın bence.
Ayrıca kendim için kullandığım kelimeleri, gelip de bana vurgu yapmayın. Kendimi tiye alıyorum, ama sizinki hakaret oluyor orada bir çizgi var, durun yani.
köşedeki masa sizin hakkınızsa yandaki masa da o insanın hakkı ama biz bunu anlatamıyoruz. siz o masayı beğendiyseniz başkası da yan masayı beğendi. ucundan duman ve koku yayılan şey sizin elinizde duruyor, onun elinde değil. siz bencil olmadığınızı düşünseniz de düşünceleriniz yine de bencil. fedakarlık yapan taraf hep biz olalım istiyorsunuz, yanıma oturmasın, o masaya geçmesin, kapalı alana otursun, az öteye gitsin vs vs. bunları diyorsunuz ama kaç kere "açık havadayım ama şu taraftaki insanlar sigara içmiyor. ben diğer tarafa geçeyim" dediniz? rüzgarı hesaplayarak oturmak değil fedakarlık yani, rüzgarı hesapladınız diye rahatınız bozulmuyor. sigara içen insanların çoğu ne yazık ki bencil davranıyor ve fedakarlığı karşı taraftan bekliyor. bu yüzden zaten onlara yani aslında size laf anlatabileceğimi sanmıyorum.
ne desem ne örnek versem anlayabileceğinizi düşünmüyorum.
araba örneğinin sigara ile alakası yok ki :) neyse ki fabrika dumanı örneği vermediniz, düşüp bayılırdım burada.Peki sigara içen biri neden sigara içmeyen birini düşünsün-anlasın? :)
Size göre de fedakarlık yapması gereken taraf, sigara içen taraf, neden yapsın bu fedakarlığı?
Bakın bir üstte cevabı var, buraya da alıntılayayım:
araba örneğinin sigara ile alakası yok ki :) neyse ki fabrika dumanı örneği vermediniz, düşüp bayılırdım burada.
trafik içerisindeki araçların mecburiyet durumu var. hadi özel araçları çöpe atalım, toplu taşımayı ne yapacaksınız? toplu taşıma da mecburiyet çünkü ulaşım bir mecburiyet ve ulaşım yapacaksak arabaya binmek zorundayız ama sürücü ama yolcu olarak. sigaranın ne mecburiyeti var?
ben bir yerden bir yere gitmek için arabaya binmek zorundayım, bu bir tercih değil ki zorunluluk. avrupa yakasından asya'ya yaya olarak gidebilir misiniz? mecburen ya kendi aracınızla ya da toplu taşıma ile araç kullanmak zorundasınız. bu hayati bir önem taşıyor.
ben araç kullanmazsam işe gidemem, işe gidemezsem para kazanamam, para kazanamayınca aç kalırım ve ölürüm, hayatımı devam ettiremem. sigara kullanmadı diye hayatını devam ettiremeyecek olan insan var mı peki? sigara mecburiyet mi? şimdi bütün duman çıkaran motorlu araçları piyasadan kaldıralım, ne olur biliyor musunuz? hayat durur. peki şimdi bütün sigaraları ortadan kaldırsak ne olur biliyor musunuz? hayat devam eder, kimsenin birşeyi aksamaz.
araba ihtiyaç, sigara ihtiyaç mı? siz mecburiyet ile keyif durumunu ayırt edemiyor musunuz? ikisi birbirinden çok farklı.
sigara içen biri zaten içmeyenleri düşünmüyor ve anlamıyor, neden anlasını ya da anlamasını yok. zaten anlamıyorsunuz, anlasaydınız arabanın egzoz dumanı ile sigara dumanını aynı şey gibi anlatmazsınız. şaka gibi ya, gerçekten boş yere zamanımı harcıyorum ve boş yere kendimi yoruyorum buraya bunları yazarak.
öyle bir benzetme yapamazsınız işte, çok saçma çünkü. "benzetme" yapıyorsanız biraz benzemeli, birbirine yakın olmalı.Trafik örneği bir benzetme, bir metafor. Bunu ayırt edemeyip "Biri keyfi, biri zorunlu" demeniz ve direkt aynı anlamda almanız da benzer hissi bende uyandırdı: Boşa zaman harcıyorum.
Bilmukabele, şaka gibi.
öyle bir benzetme yapamazsınız işte, çok saçma çünkü. "benzetme" yapıyorsanız biraz benzemeli, birbirine yakın olmalı.
sizin yorumlarınızdan sonra iyice emin oldum sigaranın içerin kişinin bünyesine zararlı etkisinden :) kaç mesaj oldu ama hala daha anlatmak istediklerim gereken yere ulaşamadı. bu durumda daha fazla kendimi yormayacağım, zaten bırakıp da tekrar başlayan birinden ne bekliyorsam artık. çevrenizi mümkün mertebe daha az rahatsız edersiniz umarım, iyi geceler.
sigara içmiyorum, içmeyi tercih etmiyorum çünkü elalemin ciğerlerini olumsuz etkileyecek, kendi keyfim için insanları rahatsız edecek, birilerinin hakkına girip de bunu savunacak, kendimi haklı göstermek için yapmadığı şey bırakmayacak kadar kalbi kötü biri değilim.Size göre saçmadır, aradaki benzerliği idrak edememişsinizdir, bir bağ kuracak algıda değilsinizdir. Olabilir.
Şu cümleler dahi küçümser nitelikte ve ilk yorumumda değindiğim faşizan tavrı net görebiliyorum. Yanılmadığımın ispatı oldunuz bu konuda. Annenize öfkenizi, annenizden çıkarın tavsiyem; tüm sigara içenlere karşı tiksintinizin kaynağı o. Umarım probleminizi aşar, açık havanın herkesin hakkı olduğunu idrak edecek bir hoşgörüye erişirsiniz.
Ve iyi ki sigara içmiyorsunuz, görüyorum ki mevcut halinizin üzerine sigara da içseymişsiniz, sizin bünye kaldıramazmış :)
İyi geceler.
genele yayan kendisi, yazdığı ilk mesajdan bunu görmek mümkün. her neyse ben söyleyeceğimi söyledim ve göz ardı ettim, kimin neyi ne kadar anladığı da kendisine kalmış.Hanımlar sakin olur musunuz rica ediyorum, konu sigara içen herkes değil, anneyle alakalı konu değil mi bu? Neden genele yayıldı acaba ve neden herkes bir diğerinin düşünceli tavrını küçümsüyor?
sigara içmiyorum, içmeyi tercih etmiyorum çünkü elalemin ciğerlerini olumsuz etkileyecek, kendi keyfim için insanları rahatsız edecek, birilerinin hakkına girip de bunu savunacak, kendimi haklı göstermek için yapmadığı şey bırakmayacak kadar kalbi kötü biri değilim.
sizinle anlaşamıyor olmamızın sebebi bu.
Haklısınız can sıkıcı bir durum. Tam çözüm değil ama sigara kaliteli ise çok kokmuyor.merhaba hanımlar, iyi akşamlar. aranızda eminim ki bir sürü sigara içen insan var, bu konuda alınmayın diye söylüyorum sizin sigaranızdan bana ne sonuç olarak. sorun tam olarak ben miyim yoksa annem mi, emin olamıyorum bu konuda.
annem deliler gibi sigara içer, senelerdir bir türlü bırakmadı, bırakmaya da niyeti yok. her zaman içmiş, hamileyken bile. annemin sigarası yüzünden yaz akşamlarım zehir oluyor yahu. balkonda oturuyoruz, malum havalar sıcak bizde de klima falan yok, faydalanabileceğim tek yer balkon, doğal serinlik yani. ama akşam eve geldiğinde balkon benim için kabus olmaya başladı. çünkü sigarasından artık gerçekten boğuluyorum, uzağına oturuyorum yine rüzgar o pis dumanı bana getiriyor. bunu kendisine söyledim de, boğuluyorum dedim, ben içmiyorum ama senin yüzünden ben de zehirleniyorum, her tarafıma siniyor dedim. ne yapayım deyip kestirip atıyor. yaz akşamlarından nefret ettim onun yüzünden. ya evde sigara içen tek insan o. acaba bu yüzden mi bana batıyor? içtiği sigaranın dumanı, kokusu falan çok ağır.
sigaradan bu kadar fazla rahatsız olmazdım eskiden. öyle ara sıra dışarı çıkınca sigara içen arkadaşlarımdan da rahatsız olmuyorum, idare ediyorum ama her gece her gece yaşadığım yerde artık sinirlenmeye başlıyorum yani. leş gibi ya. bu işin çözümü de yok, içeride duramıyorum çünkü çok sıcak. dışarıda annem fosur fosur içiyor, bi temiz hava alamıyorum. annemin zaten dünya bile umurunda değil çocuğu umurunda olsun. içimi dökmüş oldum işte bi çözümü yok bu konunun.
Sayfaları okudukça sinir bastı. Biz kapalı alanda oturmaya mahkum muyuz rörörö. ormanın ortasında yaşıyoruz ya zaten hava temiz ne araba dumanı ne birşey sadece sigara di mi. Hayır bi de babamı balkonda sigara içmeye gönderdik ay şimdi oradan da geliyo dumanı orayı da yasaklıycaz diyenler bile var şaka gibi. Lan orası anne babanızın evi onların kuralları geçerli beğenmiyorsan gider kendine ev tutarsın. Anne baba evi döndürsün bunların yemeklerini yapsın çamaşırını yıkasın bi de balkona ittirilsin oh ne ala memleket. Lahanayı yerken kırt kırt maşallah sapına gelince auuuuuv.
Kaç yaşında insansın çık kendine ait bir eve sigarasız sigarasız yaşa. Annen de kendi evinde istediği kadar keyif yapsın. Doğru büyüt uğraş hem yakandan düşmesin hem de seni beğenmesin çok zor bu annelik
Peki sigara içen biri neden sigara içmeyen birini düşünsün-anlasın? :)
Size göre de fedakarlık yapması gereken taraf, sigara içen taraf, neden yapsın bu fedakarlığı?
Tabi ki icme gibi bir kabalik yapmiyorum ama gercekten rahatsiz oluyorum Zaten nefes darligi problemim var.
Sigara icmeyi birak otobuste icen biri yanima oturdugunda bile oksurmeye basliyorum. Bazen oksurmuyorum eve geldigimde cikiyor acisi.
Kisiligini begendigim, gorusmek istedigim insanlarla sirf bu yuzden arkadasligimi kesmeli miyim. Butun arkadaslarimi sigara icmeyenlerden mi secmeliyim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?