bende size bi hikayemi anlatıyım. küçükken izel çelik ercan üçlüsünden çeliğe aşıktım:asigim:. gazetede çıkan haberlerini toplar bi defterde saklardım,tüm şarkılarını yazardım o deftere. tüm kasetlerini alır ezberleyene kadar dinlerdim.o zamanlar sayısal gece diye bi program vardı trt de. çelik ankaraya o program için gelcekmiş:dance:. hemen arkadaşımı aradım bilet buldu babası trt de çalışıyo. üç arkadaş gidecez: ben münevver ve burak.ben defterimi yanıma aldım tanışıp imzalatacam defteri, ne hayaller kuruyomzemuszemus. neyse program başladı sonuna doğru çelik istanbulda bi programa daha katılacağını uçağa yetişmesi gerektiğini söyledi ve kulise gitti. ben jet gibi fırladım yanına gitcem ya
.kulisten çıkmış arabaya binmek için otoparka gitmişler.hava karanlık ben koşuyom arkadaşlar baya geride kaldı.dışarı çıktım.hani protokol zincirleri olurya yoldan kaldırımı ayırmak için ben onu görmedim son sürat koşarken ona takıldım.çelik diye bağırıyorum arabaya biniyodu tam. ben yere bi kapaklandımkafamçokkarıştı dizim parçalandı resmen,dizimden kan akıyo pantolonum yırtılmış,ellerim çizik çizik ben hala çelik bi imza ver diye bağırıyom. adam arabadan indi bişeyin varmı diye ben kalem uzatıyom defterimi imzalarmısın diye kalemi aldı kalemin sapı var sadece kırılmış düşünce mürekkebi akmış ellerime o ellerle yüzümü ellemişim yüzüm mürekkep, kalem arıyo çelik etraftan ama bulamıyo,bi taraftan iyimisin bi şeyin varmı diyo bidahaki sefere falan diye teselli ediyo beni geç kaldık gitmem lazım falan diyo ama ben mest olmuşum onu seyrediyom nerdeyse salyam akacak o derece.arabanın arkasından bakarken:gitme: bizim burak geldi salağın biri düşmüş diyo bana. o salak benim dedim sabaha kadar güldüler bana. iyiki o zamanlar magazin programları yokmuş tüm türkiyeye rezil olurmuşum yani. kaydirigubbakcemile3