Sevgilimin kötü niyetli olduğunu düşünüyorum.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Nasıl bir konuşma yapmamı öneriyorsunuz?
Kabul sahibi beni yanlış anlamanızı istemem ancak yazdıklarınız ve karşınızdaki erkeği kafanızda aklamaya çalışmanızdan anladığım kadarıyla ile şu an ruh sağlığınız böyle bir konuşma yapmadan önce bir uzmandan yardım almanızı gerektiriyor bana kalırsa. Zira erkek arkadaşınıza karşı bağlanma şeklinizi ben çok sağlıklı bulmadım. Bu benim görüşüm belki yazdıklarınız bana bunu düşündürdü ama bir uzmandan fikir almanızın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Konuşma yapmadan evvel öncelikle kendi hayatınızı ayırmanızı ve erkek arkadaşınızdan bağımsız mutlu olabileceğiniz mecralar yaratmanızı öneririm. Ancak bunu yapmanızdaki motivasyonun nedeni öncelikle erkek arkadaşınzdan taktik gereği uzaklaşmak değil gerçek anlamda kendinizi önemsemek ve mutlu etmek olmalı. Ancak bundan sonra yüzleşme yaşayabilirsiniz. Öncelikle erkek arkadaşızın çok saçma bir yalan söylediğini düşünsem de yalanını yüzüne vuracak kanıtınız olsun. Arayın ve kesin olarak emin olun o gün doktora gitmediğinden. Sonra açık açık karşınıza alıp konuşacaksınız yalan söylediğini yüzüne vuracaksınız, eğer erkek arkadaşınız size yalan söylediği için mahçup olmak yerine hala üst perdeden sizi suçluyorsa emin olun birşey olmuş zira ilişkide böyle güven sarsıcı yalanlar ciddi bir sorun çünkü sadece saklayacak şeyi olan yalan söyler. İkinci olarak gerçekten seven kaybetmekten korkar. En basit örnek ise sizsiniz, anladığım kadarıyla epey bir süredir erkek arkadaşınızın bu saçma sapan hallerini çekiyorsunuz ve hakkınız olmasına rağmen siz ayrılık talep etmezken erkek arkadaşınız hemen sizi ilişkiyi bitirmekle tehdit edebiliyor. Gerçekten sevenin elinde kapıda olmaz sürekli. Kendisini karşısındakini terk etmekle yola getirmeye çalışan birinin ben sevdiğini düşünmüyorum. Daha öncede dediğim gibi bu hayatta kimseye ikinci bir yaşam şansı verilmeyecek ve siz hayatı en dolu dolu ve mutlu yaşamanız gereken dönemde sizinle lütuf gibi birlikte olan ve bunun için peşinden koşturan birinden daha fazlasını hak ediyorsunuz. Bir erkeğin kadını sürekli ayrılmakla yola getirmeye ve sindirmeye çalışması ve kadının bunu sineye çekmesi de bir kadın için çok onur kırıcı bir durum. Kaldı ki emin olun şuan arayışta olan sevgiliniz gerçekten aradığını bulduğunda siz ayaklarına kapansanız da fark etmeyecek. Hiç bir erkeğin size kendinize olan saygınızı kaybettirmesine izin vermeyin. Siz bu ilişkiyi aslında en başında seni beğenmiyorum diyerek reddettiği zaman bitirmeliydiniz. Erkekler bir kadının önce kendine saygısına aşık ve hayran olur onu kaybederseniz emin olun hayatınızdaki adamı da bir süre sonra kaybedersiniz. Kadın arkadaş konusuna gelirsek bir insanın çevresi yaşam şartları, arkadaş ilişkileri ve kadınlarla iletişimi her zaman sabittir. İlişkinin başında ve devamında kadın arkadaş ve onlarla iletişim konusunda sıkıntı yaşamazken; ilişkide sıkıntılar yaşanan dönemde birden ortaya çıkan kadın iş ve sosyal arkadaşlarla iletişim sıklığını ben pek masum görmüyorum. Zira bir erkeğin böyle bir sosyal çevresi varsa ve kadınlara iletişimi hep böyle ise siz başta bunu bilirdiniz zaten. Kadınlara erkekler arkadaş olunur, dost olunur hatta kanka bile olabilir ama bu onların dünya görüşü ile ilgilidir. Ama bir adam birden bu konularda sizi rahatsız edecek boyutta değişiklik gösteriyorsa bu işin altından mutlaka başka bir şey çıkar.
 
Kadın arkadaşları hep vardı, bazılarını biliyorum, bazılarını ilk defa duyuyorum buluşucam dediğinde, hep bir geçmişten beri gelen arkadaşlığı da olur onlar ile bana anlatmamıştır o yüzden paniklerim. Bu aranıyor olması düşüncesi çok üzücü. Yıllardır birilerini arayıp bulamadığı için mi benimle dersiniz? Bir diğer sorum da, ben hastanenin yardımına mesaj attım benden adını ve tcsini istediler, o bilgileri göndersem kendisine sms gider mi diye korktum o sebeple göndermedim bilgileri. Bununla ilgili bir bilginiz var mı?
 
Yalnız o işler taktikle olmaz. Yani gerçekten öyle olmalısınız. Bunun için adamdan gerçekten vazgeçip yeni bir hayat kurmalısınız yoksa adamı kaybetmemek için böyle planlar sadece sizi daha aciz gösterir.
 
Ayrılmanız gerektiğini söyleyen herkese kulaklarınızı tıkıyorsunuz ama kendinize eziyet ediyorsunuz. Sizin yaşadıklarınızın benzerini eski ilişkimde yaşadım. Aynı sizin gibi kendimi çekerim, ilişki formatını değiştiririm, her şey düzelir diye düşündüm. Alternatiflerim içinde ayrılık yoktu. Herkes gözümü açmaya çalıştığı halde hem de.

Sizin durumunuzdaki gibi kısa süreli ayrı kaldığımızda bir araya gelince her şey bir süre iyi gidiyordu, ya da ben öyle sanıyordum. Sonra aynı umrumda değilsin moduna geri dönüyordu. Benimleyken işyerinde sorunlarını bahane edip mutsuz davranıp beni de dibe çekiyordu ama iş arkadaşlarıyla nasıl eğlendiğini görüyordum. Sonunda tahammül edemeyip onu kesin olarak hayatımdan çıkardım. Ben de sizin gibi çok seviyordum, ayrıldıktan sonra hiç eksilmeden hayatına devam etmesi çok dokunuyordu. Ama bir zaman sonra bitti, hiç etkilenmemeye başladım. Şimdi ben başkasıyla evliyim, onun da hayatında ne olup bittiğini merak bile etmiyorum. Kötü biri olduğu için yaşatmadı bana bunları ama ilişki dinamikleri bu noktaya sürükledi bizi. Siz de neden sorgulamayı bırakın. İnsan ilişkileri o kadar rasyonel değil. Umarım kendinizi serbest bırakırsınız.
 

Konu sahibi siz neden bu kişiden bu kadar ayrılmaya korkuyorsunuz? Sizin bir işiniz mesleğiniz yok mu?

Hastaneyi arayıp bu bilgiyi teyit ettirmenin sizi bu kadar endişlendirmesi çok garip geldi bana, en kötü telefonla ararsınız eşimin sonucu e devlete düşmemiş ama sizde sonuç var mı dersiniz, telefonda bilgi verip vermediklerini bir denersiniz.

Ayrılmayacaksanız bu kişinin yaptıklarını görmezden geleceksiniz, ilişkinize devam edeceksiniz. Ayrılmaya niyetiniz yoksa bu şekilde didikleyip durmayın, boşa kavga etmeyin.
 
Buradan tek sorun hastane değil ki siz bence yanlış yere odaklanıyorsunuz. Adamın size karşı tavrı ve tarzı iğrenç ne demek hayatındaki kadını beğenmemek, ne demek her kavgada eline bavulu almakla tehdit etmek, daha önce dininizden ayrılmayan adamın aylarca siz istemeden sizi reddetmesi ve ilişkinizin başında varlığını bilmediğiniz kadın arkadaşlarla birden artan samimiyet. Ben yıllardır sizinle birlikte olmasının nedenini birini bulmamasına bağlamadım siz yalnış yere alınmışsınız, adam zaten yıllarca sizle gayet ilgiliymiş ancak son dönemde bu hal gitmiş ve bu sorunlar başlamış demek ki size karşı sevgisi ve ilgisi bitmiş o zamandan sonra dan sonra da sizi ikinci plana atıp kadın olarak değer vermemeye başlamış. Bir erkek hayatındaki kadından birden bu kadar uzaklaşıyorsa ve yılllardır kadının batmaya tavrı ve ilgisi batıyorsa, yıllar süren ilişkiniz de haberiniz bile olmayan yeni kadın arkadaşlar ortaya çıkıyor ya da daha önce bildiğiniz ancak sizi rahatsız eder bir durumda olmayan kadın arkadaşları ile birden silinen ve sizi rahatsız eden görüşmeler yapılmaya başlamışsa orada kusura bakmayın ama bir yanlışlık ve erkeğin gitme hazırlığı vardır.
 
Avukatım demişti ki bir kadın şüpheleniyorsa birşey vardır kesin diye kendisi de erkekti.
Nikahın olmadığı için ayrılırken hıncını da alamayacaksın maddi manevi. O nedenle erkenden kurtulmaya bak/ sen tek terapi al. Aldatan zaten utanmıyor sonuna kadar devam ediyor. Bunu çok kötü bir şekilde tecrübe ettim ben
 
Yok, olmuyor:)
İddialaşmanın manası yok, biliyoruz da söylüyoruz.
Sizinle iddalaşmıyorum aksine bildiğim şeyi savunuyorum siz uzman doktor olmaz yazmışsınız bende eğer o gün çalışması varsa ki benim gittiğim hastanede genelde doktorlar oluyor ve muayene oluyorum yanlış bilgi vermediğimi düşünüyorum. Devlet hastanesi değil ki doktor bulunmasın. Şunu da söyleyeyim bütün doktorlar olmaya bilir ama hiçte yok değiller.
 
Küçükken çok güvendiğiniz aile bireylerinden ya da güvendiğiniz başka biri tarafından terk edilme mi yaşadınız? Terk edilmekten korkuyorsunuz. Eşim de küçükken annesi tarafından terk edildiği için babaanne ve halasıyla büyümüş ve onda da terkedilme korkusu vardı. O da aynı sizin gibi çok iyi eğitimler almış hatta yurtdışında master yapmış ama bu şekil bir bağlanma sorunu vardı. Bunun benim işime gelmesi gerekirken terapi alması konusunda ısrar ettim ve destekledim. (Hatta annesi sonradan hayatına dahil olmasına rağmen ona da git diyemiyordu.) Çünkü bu şartlar altında kurulan ilişkiler acayip sağlıksız geliyor bana.
 
Evet var, önce babamı kaybettim yaklaşık 12 yaşlarındayken sonra da annem terketti. Geri döndü gerçi ama olan oldu. Eşiniz ile nasıl düzelttiniz peki aranızı? Ya da eşiniz rahatlayabildi mi ?
 
Arkadaşlar hepinizin fikirleri için teşekkür ederim, dünden beri asla uyuyamadığım ve çok büyük bir kayıp yaşamış gibi bir hisle oturduğum için kalbimin üstünde, bugün bir psikiyatriste danıştım. Önce seni toparlayacağız sonra ilişkine bakacaksın dedi. Antırken de çok fazla ağladım. Aldatma vs oraya gelene kadar, tetiklenip tetiklenip bu adamın çok üstüne gitmişsin, odağını değiştiricez, hayatına dahil ediceksin, odağı olmaktan çıkaracaksın ve görmezden geleceksin sevgi davranışlarının bir olup bir olmamasını dedi. Evden çıkacak, yoğunlaşacaksın falan dedi ve bir ilaç verdi biraz sakinleşebilmem ve duygularımı kontrol edebilmem için. Biliyorum kızacaksınız ama içimde minicik bir umut var, belki böyle böyle kendimi toparlayınca çok daha sağlıklı bir şekilde tartışabileceğim, belki de kendi dolduracak yine eskisi gibi sevgi kısmını, ben Onun da işini yapmayı bırakacağım için yavaşça. Gün içinde bişi oldu normalde hemen ona yazarım, bu defa yazdım ve sildim. Belki yine yazmaya devam etmeliyim, böyle nasıl sevilir öğrenmeliyim. Mesaj atmasını bekleyerek geçirmemeliyim zamanımı. Gün içinde sürekli haberleşmeyen çiftlerin de var olduğunu, bunun sevgisizlik demek olmadığını kabullenmeliyim? Eskiden beri böyle idik çünkü. Bilmiyorum, umut etmek istiyorum. Bunlar aynı eve girmemin sancısı kardeşim de neler yaşamıştı zamanında bak nasıl düzelttiler diye avutuyorum kendimi. Her çiftin dibe vurduğu zamanlar olmuş aynı evde, belki o süreçteyizdir. Doktor kes dedektifliği, şu an yüzleşme zamanı değil kendini toplama zamanı dediği için ve benim de en çok bu yattığı için kafama şimdilik ne hastane işini ne de mesajları kontrol etmeyeceğim. Bakalım tamamen özgür bıraktığımda ve inşallah keyfimi ve eski neşeli hâlimi geriye getirdiğimde neler olacak. Evde sesim çıkmıyordu ki yokluğunu arasın. Benim kahkalarım kapılardan taşardı...Geçecek...
 
Evet var, önce babamı kaybettim yaklaşık 12 yaşlarındayken sonra da annem terketti. Geri döndü gerçi ama olan oldu. Eşiniz ile nasıl düzelttiniz peki aranızı? Ya da eşiniz rahatlayabildi mi ?
Tahmin ettiğim gibi bir hikaye çıktı işin altından eşimle flört döneminde bazı sorunlar yaşadık ama evlendikten sonra yaşamadık çünkü ben onu terapi konusunda hep destekledim. Şu an çok iyi en azından kimseyi kaybetmekten deli gibi korkmuyor hatta evliliğimizin yürümeyeceğini anlasa kendisi bile teklif eder ayrılmayı. Siz de 'canımkendim' mottosunu hayatınıza geçirin bence, kendinizi sevmezseniz kimsenin sizi sevmesini beklemeyin.
 
Alabileceklerinin hepsini almış ve sen artık ona sonsuz bi güven vermişsin çok rahat cebindesin o seni kovmadan ben olsam ben giderdim çünkü bişeyler bitmiş tükenmiş artık zorladıkça daha çok yara alırsın
 
Senin adına çok sevindim. Kendin için en doğru adımı atmışsın. Zaten sen iyi olduğun zaman kendine değer verdiğin zaman karşı tarafta kıymetini bilecek bilmiyorsa defolup gidecek ve sana o zaman bu dünyanın sonu gibi gelmeyecek.
 
Şunu görene kadar yorum yapmadım çünkü sakın yanlış anlamayın bu tip ilişkilerde çok dil döküldü burada.

Size şunu söylemek istiyorum, ona söylememenizi ilerde yüzünü vururum ya da koz olarak kullanırım diye düşünmeyin. Bu size zarar verir. Bunu kendiniz için yapıyorsunuz.
 
Yazdıklarınızın hepsini tek tek okudum. Eğer yorumumu gördüyseniz sakin kafayla anlayarak okumanızı rica ediyorum. Öncelikle benim ilişkinizden önce size tek diyeceğim nur topu gibi bi terk edilme şemanız var. Terk edilme şeması olan kişiler ya partnerlerine ayrılmaması için daha çok yapışır “kaygılı bağlanan” olurlar, ya da terk edilmekten acı çekmekten korktukları için kaçıngan bağlanan olurlar; bağ kurmaktan çekinirler.

Kaygılı bağlanan bireyler çoğunlukla bunu “çok sevdikleri” için yapmazlar. Siz onu çok sevdiğiniz için değil, şemanız tetiklendiği için ayrılmak istemiyorsunuz. Büyük ihtimalle küçükken ebeveynleriniz tarafından bi terk edilme yaşadınız. Yazınızda “başlarda çok ilgiliydi sürekli benimleydi, sarılırdı öperdi koklardı” diyorsunuz. Sizde “sizi hiç bırakmayacagı çok seveceği” düşüncesi oluşmuş, haliyle kaygılı bağlanan biri oldugunuz için de sevgiliniz bu düşüncenin biraz zıttı bi hareket gösterdiğinde hemen şemanız tetiklenmiş ve yıkım yaşamışsınız. Siz aslında o kişinin varlığına değil; o kişinin içinizdeki yaraya dokunmasından dolayı acı cekmekten korkup ayrılmak istemiyorsunuz. Bakın bu söylediklerim size belki garip gelebilir ama sonra söylediklerimin ne oldugunu çok iyi anlayacaksınız.

İlk sayfalarda bazı yorumlarda “bu kadar sevmek iyi değil” gibi tavsiyeler sunanlar olmuş ama siz O KİŞİYİ DEĞİL, O KİŞİNİN SİZDEKİ TERK EDİLME YARASINA DOKUNMASINI SEVİYORSUNUZ. İnsanların birçoğunda maalesef “ne kadar kaygılı olursan ne kadar kaybetmekten korkarsan ne kadar üzülürsen o kadar seviyorsun” gibi yanlış br düşünce var. Bu da insanların zihinlerindeki yanlış kodlamalardan kaynaklı.

Kırmızı Oda dizisindeki Nazlı karakterini izlemenizi tavsiye ederim. Nazlı evlendiği adam başta onu çok sevdiği ve bırakmak istemediği için onunla evlenmişti. Aslında kendisi sevmiyordu. Adamın onu sevmesini seviyordu. Nazlı’yı küçükken babası terketmisti, büyük bi terkedilme seması vardı. Adam sonradan nazlıya eskisi gibi olmayınca nazlı yalvarmaya baslamıstı eşine. Niye yaptı bunu sevdiği için mi ? Hayır, çünkü terk edilme yarası deşilmişti. Bunun ayrımını yap. Lütfen nitelikli bi terapiste git. Sen böyle oldugun müddetçe bu gider baskasında da aynısını yaşarsın. Önce senin hastalıklı düşünce sistemlerinin değişmesi gerek…
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…