-
- Konu Sahibi powergirls1
- #121
Tabi kesin vardı psikolojik sorunu bence de. Ama genetik bir durum olabilir mi diye de düşünürdüm çünkü babası ve abisi de çok erken yatarlardı.
Tabi kesin vardı psikolojik sorunu bence de. Ama genetik bir durum olabilir mi diye de düşünürdüm çünkü babası ve abisi de çok erken yatarlardı.Kurtulmanıza sevindim. Benim erkek arkadaşımda eski eşinizden farklı olarak, ayak uydurmaya çalışır. Hadi dönelim ne zaman donucez yapmaz. Öyle olsaydi benim de canım sıkılırdı bu duruma. Yani zorlansa bile gözü kapanana kadar yaparız yapacağımızı hadi benden bu kadar diyip çıkmaz odaya. Ama yazınızı okuyunca dışardan bir göz olarak benim de ruhum daraldi zor şeyler. Bir de bence sizin eski eşiniz de depresyondaymis gibime geldi
Benim de böyle sorunlarım var. Süre olarak uyuyorum ama kaliteli değil. Ve hiç rüyada görmüyorum. Sanırım rem uykusu dedikleri yere hiç geçmiyorum.Galiba farketmeden kendimi kasıyorum. Çünkü hiç uyumamış gibi geri kalkıyorum. Sonradan oldu ama bende . Eski halimi o kadar özledim ki. Yataktan kalkıp bugün yeni bir gün demeyi.Hep mi boyleymis. Ben de çocukluğumdan beri böyleyim. Gün içinde uyuyakalmam ama uykuya dayanamıyorum. Çocukken annem sırtında gotururmus yolda uyurmusum. Bir kez 15 saat uyumustum kendime bile şaşırmıştım. Uyku düzeni için akapunktur yaptırdım. Çünkü özellikle sınava hazirlanma dönemi beni çok zorluyordu bu durum. Her gün 15 dakika uykuyu azaltmayi denedim. Olmadı. Sonunda pes ettim. Okul için çok sabahladigimda oldu ama 9 saatten az uyursam uykusuz oluyorum. Benim normalim 10 saat yaklaşık. Şu ara ben de depresyon ve anksiyeteye sahibim. İlaç da kullanıyorum. Kan seviyelerim düşük. Normalim 11-12 saate çıktı nerdeyse. Kesintisiz değil ama parçalı uyuyorum. Bazı ilaçlarim da uyku yapıyor.
Bu ekstra bir durum ama kendi normalim yıllar içinde en az 9 saat. 8 saat yetse muhtesem olacak. Eğer hafta ici iş okul vs az uyumussam hafta sonu 12 saat uyumadan kendime gelemiyorum.
Şu ara kendimi zorluyorum düzen oturtmak için. Az uyusam fiziksel olarak rahatsizlaniyorum. Uykusuz ve enerjisizlik dışında çarpıntım artıyor, tansiyonum daha kolay düşüyor vs vs bisiler daha oluyor. Uyursam da işlerim yetismiyor.
Ama dinç ve genç zamanlarimda bu konu ile ilgili çok uğraştım. Sonra metabolizmam böyle herhalde dedim. Doğada da koala çok uyurken başka hayvanlar az uyuyor. Ben de çok uyuyan bir türüm diye kendimle barismayi seçtim.
Ama 15 saat bana bile çok geldi :) uyku apnesi falan olabilir mi..bence gece uykusu kalitesiz olduğu için uyku yeterli gelmiyor. Ben mesela gece dişimi sıkıyorum, çocukluğumdan beri türlü türlü rüya gorurum. Uykuya geç dalarım. Yani esas dinlendirici uykuyu hafif geçiriyorum bence. İnsanlar arasında böyle bir fark var. Kimisi 6 saat uyuyor ama kaliteli uyuyor yetiyor. Ben yatağımı da değiştirdim yine de kaliteli uyuyamıyorum. Zihnim gece de tam anlamıyla susmuyor bence. PC de arka planda açık kalan uygulamalarin bilgisayari kasmasi gibi benim bilinçaltı da beni gece kasiyor bence.
Cherry yorumlarını çok beğenirim ama bu yazdığına anlam veremedim. Şimdi bu bakış açısına göre ailesinde şizofreni (veya genetik geçişli başka bir rahatsızlık) olan insanlar kendi ailesini kurmamalı mı yani? Bir kız arkadaşı, ileride eşi çocukları olmamalı mı? Ya ben de x hastalığının geni var deyip bir başına kös kös oturmalı mı? E insan böyle zaten depresyona girer, girmeyecekse de girer. Topluma bir faydası olmaz ki. Hani adamın saçma sapan hareketleri olsa, kabullenmese, doktora gitmese ben de aynı şeyi derim konu sahibine. Ama adam psikiyatristine gitmiş ilaçlarını almış kullanıyormuş. Bizim toplumda şizofreni şurada dursun öfke problemi olan erkekler kabul edip gitmiyor psikiyatriste. Bence şu anda konu sahibinin ayrılması fena halde bencillik olur, ne diyecek “ailen şizofren - olur da doğmamış çocuklarımda çıkarsa diye korkuyorum bu yüzden 8 yılı çöpe atıyorum” mu? Başkasıyla evlendi diyelim ondan olan çocuklarının ileride ruh sağlığı problemi yaşamayacaklarının garantisi var mı?
Ablacığım, olmaz. Bedensel anomalilere ve hastalıklara bir şey diyemem onların çözümleri var ama şizofreni ve bipolarlık gibi ağır ruhsal hastalıkların hiçbir tedavisi yok. Bazı konularda romantizm olmaz. Her şeyden önce çocuk işi Türkiyede zaten çok abartılıyor herkesin ille çocuğu olması gerekiyor gibi bir bakış var ama o da pek doğru değil, bazı konularda (bu konuda olduğu gibi) sorumlu davranmalısın ve çocuk sahibi olmamalısın.
- Her şeyden önce bu adam çocuğu ne yapacak, bakabilecek mi ki? Adam günde 15 saat uyuyor kalan saatlerde işte, bu adam çocukla zaten vakit geçiremicek babalık yapamayacak ne yapıcak çocuğu? Adam kendi hayatıyla cebelleşiyor, çocuğa nasıl bakacak? Konu sahibesi tek başıma bakıcam belli razıyım demiş.
- Adam kronik depresyona sahip bütün hayatı uyuyarak geçiyor, çocuğuna da bu geni verecek çocuk da mani, bipolarlı, depresyon, şizofreni, intihara yatkınlık ne varsa artık cebelleşecek. Bu adam zaten bu şekilde yaşıyor bunu başkasına da yapmak bencillik. Çocuk o şekilde dünyaya gelmek istiyor mu? Çocuğum olsun diye başka insan evladına bunu yapmaya hakkı var mı kimsenin?
- Toplumdan bir kişi de çocuk sahibi olmazsa kimse ölmez ama şizofreni geni aktarılınca kuşaklar boyunca devam edip bütün toplumun gen havuzunu aşağı çekiyor.
- Konu sahibesi de sağlıklı değil zaten kendisi de anne/kurtarıcı/fedakar kadın rolündeyim hep yazmış, şimdi de sağlıksız birine hayatboyu bakıcılık yapmaya da tek başıma çocuk büyütmeye de razıyım yazmış. Bu normal mi şimdi? Kusura bakmayın lütfen şu duruma normal gözle bakıp cnm evet yanında olmalısın yazamam baştan aşağı hastalıklı bir durum var burda.
Bakın bir örnek vereyim, 'Factory Girl' Edie Sedgwick'in annesi kalıtsal ruhsal bir hastalıktan muzdarip, doktorlar çocuk sahibi olammasını tavsiye ediyor. O kadın da bu tavsiyeyi 8 çocukla taçlandırıyor!, Edie daha 19 yaşındayken yeme bozukluğuna yakalanıyor, varlıklı ailesi kendisini bir hastaneye yatırıyor. Sonra üniversiteye gidiyor ama Edie de benzer ruhsal hastalıklardan muzdarip, orda da dikiş tutturamıyor sonra da 28 yaşında intihar ediyor. Ailesi çok varlıklı, annesi de asilzade ama çuvalla paranın hiçbir faydası yok bu hastalıkların çaresi yok. Yani benim de çocuğum olsun minnoşluğu kendi çektiklerinin çocuğunun da çekmesini izlemeyle, hatta daha kötüsüyle sonuçlanıyor.
beğenin beğenmeyin bu hayatın gerçeği. Burda evet sevgi herrrrr şeyi aşar o adam ilginle iyileşir yazarsam konu sahibesine büyük haksızlık olacak. Bazı konularda romantizm olmaz, ancak gerçekler olur. Zaten kendisinin de bizi dinlemeye hiç niyeti yok, 8 yıl ruh gibi biriyle sevgili olmuş hayatboyu da bakıcılık yapmaya razı.
Ablacığım, olmaz. Bedensel anomalilere ve hastalıklara bir şey diyemem onların çözümleri var ama şizofreni ve bipolarlık gibi ağır ruhsal hastalıkların hiçbir tedavisi yok. Bazı konularda romantizm olmaz. Her şeyden önce çocuk işi Türkiyede zaten çok abartılıyor herkesin ille çocuğu olması gerekiyor gibi bir bakış var ama o da pek doğru değil, bazı konularda (bu konuda olduğu gibi) sorumlu davranmalısın ve çocuk sahibi olmamalısın.
- Her şeyden önce bu adam çocuğu ne yapacak, bakabilecek mi ki? Adam günde 15 saat uyuyor kalan saatlerde işte, bu adam çocukla zaten vakit geçiremicek babalık yapamayacak ne yapıcak çocuğu? Adam kendi hayatıyla cebelleşiyor, çocuğa nasıl bakacak? Konu sahibesi tek başıma bakıcam belli razıyım demiş.
- Adam kronik depresyona sahip bütün hayatı uyuyarak geçiyor, çocuğuna da bu geni verecek çocuk da mani, bipolarlı, depresyon, şizofreni, intihara yatkınlık ne varsa artık cebelleşecek. Bu adam zaten bu şekilde yaşıyor bunu başkasına da yapmak bencillik. Çocuk o şekilde dünyaya gelmek istiyor mu? Çocuğum olsun diye başka insan evladına bunu yapmaya hakkı var mı kimsenin?
- Toplumdan bir kişi de çocuk sahibi olmazsa kimse ölmez ama şizofreni geni aktarılınca kuşaklar boyunca devam edip bütün toplumun gen havuzunu aşağı çekiyor.
- Konu sahibesi de sağlıklı değil zaten kendisi de anne/kurtarıcı/fedakar kadın rolündeyim hep yazmış, şimdi de sağlıksız birine hayatboyu bakıcılık yapmaya da tek başıma çocuk büyütmeye de razıyım yazmış. Bu normal mi şimdi? Kusura bakmayın lütfen şu duruma normal gözle bakıp cnm evet yanında olmalısın yazamam baştan aşağı hastalıklı bir durum var burda.
Bakın bir örnek vereyim, 'Factory Girl' Edie Sedgwick'in annesi kalıtsal ruhsal bir hastalıktan muzdarip, doktorlar çocuk sahibi olammasını tavsiye ediyor. O kadın da bu tavsiyeyi 8 çocukla taçlandırıyor!, Edie daha 19 yaşındayken yeme bozukluğuna yakalanıyor, varlıklı ailesi kendisini bir hastaneye yatırıyor. Hayatboyu da bulimik yaşıyor zaten fotoğraflarına bakın dir deri bir kemik. Sonra üniversiteye gidiyor ama Edie de annesine benzer ruhsal hastalıklardan muzdarip, orda da dikiş tutturamıyor sonra da 28 yaşında intihar ediyor. Ailesi çok varlıklı, annesi de asilzade ama çuvalla paranın hiçbir faydası yok bu hastalıkların çaresi yok. Yani benim de çocuğum olsun minnoşluğu kendi çektiklerinin çocuğunun da çekmesini izlemeyle, hatta daha kötüsüyle sonuçlanıyor.
beğenin beğenmeyin bu hayatın gerçeği. Burda evet sevgi herrrrr şeyi aşar o adam ilginle iyileşir yazarsam konu sahibesine büyük haksızlık olacak. Bazı konularda romantizm olmaz, ancak gerçekler olur. Zaten kendisinin de bizi dinlemeye hiç niyeti yok, 8 yıl ruh gibi biriyle sevgili olmuş hayatboyu da bakıcılık yapmaya razı.
Çok net soyluyorum iğrenç bir kalbiniz var. Burada yazılan her yorum çok güzeldi tüm eleştiriler yapiciydi. Hiçbir yoruma bu da ne yazmış böyle demedim herkes kendince tecrübelerini ya da fikirlerini aktardı çok hoşuma gitti cok da aydınlandim. Ama sizin bu yazdiklariniz o kadar korkunç ki! Madem her yazdığımı okuyorsunuz asla hemen çocuk yapmam yazdığımı da okumuş olmanız gerekirdi. 2.si hayatiniz boyunca hiç çocuk düşünmediğinizi söylemiştiniz muhtemelen o yüzden böyle büyük büyük konusuyorsunuz. Olursa şayet, hastalıklı olacak intihar edecek vs bunları siz daha mı iyi biliyorsunuz burada doktor hanım bile yorum yazdı birkaç kişi de psikiyatristin yorumlarını aktardı. Onlar bile böyle düşünmüyorken sizin bu kesin ve net kendinizden emin haliniz neye dayanarak? Her türlü yoruma açığım çok da hoşuma gidiyor, ama sizinki hiç normal değil. Gidin kalbinizi arındırın.O bakmaya bile kıyamadığı çocukları hastalıklı olacak.. Belki çocukken olmayacak ama nasıl bir gen aktarılacaksa psikolojik sorunlu gençler olacaklar.
Yahu ben olabilecek ihtimallerden bahsediyorum. Bu ihtimal herkes için ama sizinki olasılık yüksek olacak belki. Ne var ki bunda bu kadar kızdınız? Her ihtimali düşünün diyorum sadece hemen bi kızmalar yükselmeler hoşunuza gitmedi çünkü çocuk düşünceniz var ihtimallerin farkındasınız. Tabi ki doktor daha iyi bilir ama gen aktarımı diye bir gerçek var. Ben duygusal düşünmüyorum sadece gerçekçi bi yapım var bu size fazla gelmiş olabilir. Bi yap bakalım belki öyle olmaz desem çok saçma olmaz mı? Sırf sizin gönlünüz olsun diye! Herkesin bakış açısı var sizde bunlardan kaynaklı ona göre araştırma yaparsınız, farklı tedaviler denersiniz vs ama böyle millete kötüsünüz vs demekle olmuyor malesef. Senin bana kötü demen bende bir şey değiştirmedi kendimden eminim çünkü asıl siz diğer konuda çocuğu olmayan kadınlara yarım dediniz sonra lafınızı değiştirmeye çalıştınız e sizde kötüsünüz o zaman? Ama ben böyle demedim çünkü bilemem bi yorumdan iyi misiniz kötü müsünüz:) neyse hayatta başarılarÇok net soyluyorum iğrenç bir kalbiniz var. Burada yazılan her yorum çok güzeldi tüm eleştiriler yapiciydi. Hiçbir yoruma bu da ne yazmış böyle demedim herkes kendince tecrübelerini ya da fikirlerini aktardı çok hoşuma gitti cok da aydınlandim. Ama sizin bu yazdiklariniz o kadar korkunç ki! Madem her yazdığımı okuyorsunuz asla hemen çocuk yapmam yazdığımı da okumuş olmanız gerekirdi. 2.si hayatiniz boyunca hiç çocuk düşünmediğinizi söylemiştiniz muhtemelen o yüzden böyle büyük büyük konusuyorsunuz. Olursa şayet, hastalıklı olacak intihar edecek vs bunları siz daha mı iyi biliyorsunuz burada doktor hanım bile yorum yazdı birkaç kişi de psikiyatristin yorumlarını aktardı. Onlar bile böyle düşünmüyorken sizin bu kesin ve net kendinizden emin haliniz neye dayanarak? Her türlü yoruma açığım çok da hoşuma gidiyor, ama sizinki hiç normal değil. Gidin kalbinizi arındırın.
Şu cevabınızdan bile ne kadar doğru bir tespit yapmış oldugumu anladim. Evet gerçekten kötüymussunuz. Geçmiş olsun. En nihayetinde benim de çocuğum yok ben niye çocuğu olmayanlara yarım kadın diyeyim. Kendimi aciklamaya çalıştım ama açıklamaya calismis olmama bile siz lafı değiştirmeye çalıştınız diyorsunuz. Bence sizin bu konuyla ilgili aşamadiginiz belki de kendinize bile açmadiginiz yaraniz var. Oladabilir, ama gelip bunları başkalarına kusmakla temizleyemezsiniz, maalesef çözüm bu değil. Size de hayatta başarılarYahu ben olabilecek ihtimallerden bahsediyorum. Bu ihtimal herkes için ama sizinki olasılık yüksek olacak belki. Ne var ki bunda bu kadar kızdınız? Her ihtimali düşünün diyorum sadece hemen bi kızmalar yükselmeler hoşunuza gitmedi çünkü çocuk düşünceniz var ihtimallerin farkındasınız. Tabi ki doktor daha iyi bilir ama gen aktarımı diye bir gerçek var. Ben duygusal düşünmüyorum sadece gerçekçi bi yapım var bu size fazla gelmiş olabilir. Bi yap bakalım belki öyle olmaz desem çok saçma olmaz mı? Sırf sizin gönlünüz olsun diye! Herkesin bakış açısı var sizde bunlardan kaynaklı ona göre araştırma yaparsınız, farklı tedaviler denersiniz vs ama böyle millete kötüsünüz vs demekle olmuyor malesef. Senin bana kötü demen bende bir şey değiştirmedi kendimden eminim çünkü asıl siz diğer konuda çocuğu olmayan kadınlara yarım dediniz sonra lafınızı değiştirmeye çalıştınız e sizde kötüsünüz o zaman? Ama ben böyle demedim çünkü bilemem bi yorumdan iyi misiniz kötü müsünüz:) neyse hayatta başarılar
Şu cevabınızdan bile ne kadar doğru bir tespit yapmış oldugumu anladim. Evet gerçekten kötüymussunuz. Geçmiş olsun. En nihayetinde benim de çocuğum yok ben niye çocuğu olmayanlara yarım kadın diyeyim. Kendimi aciklamaya çalıştım ama açıklamaya calismis olmama bile siz lafı değiştirmeye çalıştınız diyorsunuz. Bence sizin bu konuyla ilgili aşamadiginiz belki de kendinize bile açmadiginiz yaraniz var. Oladabilir, ama gelip bunları başkalarına kusmakla temizleyemezsiniz, maalesef çözüm bu değil. Size de hayatta başarılar
Kendi iradenizle istemiyor oluşunuza inanmıyorum demedim ki ben. Neden benim her söylediğimi kendi yorum süzgecinizden geçirip öyle değerlendiriyorsunuz en başından beri aynı sey. Gerçekten çok garip. Neyse. Ben ne söylesem farklı yere çekiyorsunuz veya kendinizce çıkarım yapiyorsunuz. Daha fazla birbirimizi yormalayim bence. İyi aksamlarİstediğinizi düşünün kimseye kendimi ispat etmek gibi bi çabam yok. 30 yıllık hayatımın özeti sizin iki kelimeniz değil :) Şayet kötü bir şey dediğimi de düşünmüyorum ama fazla alındınız. Hiçbir yaram yok kendi hür irademle istemiyorum bu çok doğal. Hala daha inanamıyorsunuz bi kadının kendi isteğiyle çocuk istememesine :) hala daha altında bir şey var diyosunuz ya ne olcak istemiyorum:)) neyse.
Doğru olanın, bu tarz aktarımlı rahatsızlıkları olanların biyolojik çocuk sahibi olmaktan feragat etmesi olduğuna katılıyorum. Ancak bunu kimseye zorla dayatamayız ki. A kişisi böyle düşünür biyolojik ebeveynlikten feragat eder, B kişisi üreyeceğim diye tutturur.Ablacığım, olmaz. Bedensel anomalilere ve hastalıklara bir şey diyemem onların çözümleri var ama şizofreni ve bipolarlık gibi ağır ruhsal hastalıkların hiçbir tedavisi yok. Bazı konularda romantizm olmaz. Her şeyden önce çocuk işi Türkiyede zaten çok abartılıyor herkesin ille çocuğu olması gerekiyor gibi bir bakış var ama o da pek doğru değil, bazı konularda (bu konuda olduğu gibi) sorumlu davranmalısın ve çocuk sahibi olmamalısın.
- Her şeyden önce bu adam çocuğu ne yapacak, bakabilecek mi ki? Adam günde 15 saat uyuyor kalan saatlerde işte, bu adam çocukla zaten vakit geçiremicek babalık yapamayacak ne yapıcak çocuğu? Adam kendi hayatıyla cebelleşiyor, çocuğa nasıl bakacak? Konu sahibesi tek başıma bakıcam belli razıyım demiş.
- Adam kronik depresyona sahip bütün hayatı uyuyarak geçiyor, çocuğuna da bu geni verecek çocuk da mani, bipolarlı, depresyon, şizofreni, intihara yatkınlık ne varsa artık cebelleşecek. Bu adam zaten bu şekilde yaşıyor bunu başkasına da yapmak bencillik. Çocuk o şekilde dünyaya gelmek istiyor mu? Çocuğum olsun diye başka insan evladına bunu yapmaya hakkı var mı kimsenin?
- Toplumdan bir kişi de çocuk sahibi olmazsa kimse ölmez ama şizofreni geni aktarılınca kuşaklar boyunca devam edip bütün toplumun gen havuzunu aşağı çekiyor.
- Konu sahibesi de sağlıklı değil zaten kendisi de anne/kurtarıcı/fedakar kadın rolündeyim hep yazmış, şimdi de sağlıksız birine hayatboyu bakıcılık yapmaya da tek başıma çocuk büyütmeye de razıyım yazmış. Bu normal mi şimdi? Kusura bakmayın lütfen şu duruma normal gözle bakıp cnm evet yanında olmalısın yazamam baştan aşağı hastalıklı bir durum var burda.
Bakın bir örnek vereyim, 'Factory Girl' Edie Sedgwick'in annesi kalıtsal ruhsal bir hastalıktan muzdarip, doktorlar çocuk sahibi olammasını tavsiye ediyor. O kadın da bu tavsiyeyi 8 çocukla taçlandırıyor!, Edie daha 19 yaşındayken yeme bozukluğuna yakalanıyor, varlıklı ailesi kendisini bir hastaneye yatırıyor. Hayatboyu da bulimik yaşıyor zaten fotoğraflarına bakın dir deri bir kemik. Sonra üniversiteye gidiyor ama Edie de annesine benzer ruhsal hastalıklardan muzdarip, orda da dikiş tutturamıyor sonra da 28 yaşında intihar ediyor. Ailesi çok varlıklı, annesi de asilzade ama çuvalla paranın hiçbir faydası yok bu hastalıkların çaresi yok. Yani benim de çocuğum olsun minnoşluğu kendi çektiklerinin çocuğunun da çekmesini izlemeyle, hatta daha kötüsüyle sonuçlanıyor.
beğenin beğenmeyin bu hayatın gerçeği. Burda evet sevgi herrrrr şeyi aşar o adam ilginle iyileşir yazarsam konu sahibesine büyük haksızlık olacak. Bazı konularda romantizm olmaz, ancak gerçekler olur. Zaten kendisinin de bizi dinlemeye hiç niyeti yok, 8 yıl ruh gibi biriyle sevgili olmuş hayatboyu da bakıcılık yapmaya razı.
Depresyon olabilir. Ben de depresyonda oldugumda cok fazla uyurum. Surekli uyumak isterim. Zihnimin olaylsrdan kacma sekli bu sanirim. Bu acidan dusundunuz mu ?Herkese merhaba kizlar. Uzun yazarsam şimdiden kusura bakmayın. Benim kafama takılan bir şey var ve sizlerden fikir almak istiyorum. Erkek arkadaşımla 8 yıldır beraberiz. Sevgi saygı konusunda bir problemimiz yok hiç de olmadı. Ama şöyle bir durum var yapı olarak ben çok hareketli eğlenceli girdiği ortama neşe saçan biriyim. Erkek arkadaşımsa tam tersi hiç hayat enerjisi olmayan, genelde karamsar, eğlence enerji düzeyi çok düşük ve mizah anlayışı çok olmayan biri. Ama sorun bu da değil ben onu bu haliyle sevdim ve bana uyum sağlamaya çalıştığı için bunlar hiçbir zaman sorun olmadı. Sorun şu ki erkek arkadaşım bildim bileli çok fazla uyur ama artık bu son yıllarda o kadar dozu arttı ki inanin hiç uyandirilmadiginda 15-16 saat kadar uyuyor. Eğer az uyuduğu bir gun geçiriyorsa (mesela 5-6 saat kadar) gün icinde aşırı uyuma ihtiyacı hissediyor bulduğu ilk fırsatta anında uyuyor. Cumartesi günleri yarım gün çalışıyor 1de evde oluyor eve geldiği an uyuyor akşama kadar ve her cumartesi böyle. Geceden erken uyumuş olsa bile. Birlikte kaldığımızda da çok şaşırıyorum gece asla dayanamıyor belli bir saatten sonra gözleri kapaniyor ve ben max 7-8 saat sonra uyanıyorum onu uyandırdığımda biraz daha uyuyim hiç uykumu alamadim diyor tatillerimizde bile günün yarısı onun uyumasiyla geçiyor. Yani minimum uyku saati 15 saat. Bir süre önce doktora gitmesini istedim bunun bir şey eksikliğinden olabileceğini düşündüm B12 vs. bilelim çözelim dedim. Gitti tahliler oldu hiçbir şey eksik çıkmadı sadece folik asit düşüktü, hemen takviye aldım onu kullandı bitirdi falan ama hiçbir değişiklik yok. Düşündüm ki bu iş fizyolojik bir şey değil, psikolojik bir sey, zaten en başta da belirttiğim gibi enerjisi düşük biri ve buna meyilli, depresyonda olabileceğini düşündüm,psikiyatriye gitmesini istedim bu sefer de, ona da gitti. Dr depresyonda olduğunu söylemiş. Bir de ailesinde şizofreni hastalığı mevcut. Korkuyorum hep böyle mi olucak antidepresanlar iyi gelir muhakkak ama kalıcı çözüm olur mu, ben onu mutlu etmek için ne yapabilirim, bu bataktan onu nasıl cikarabilirim. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz fikirlerinizi almak istiyorum, şimdiden teşekkürler.
Bu yorumu ariyordumBoğa burcudur o. Uyandıramazsın boğaları tabiatları bu. Kocamdan biliyorum
İnanamıyorum sanki benim erkek arkadasimi anlattıniz. Verdiğiniz örnekler o kadar aynı ki. Keyif aldigi tek bir şey yok, belki sadece sevdiği bir yemeği yemek olabilirBenim de esim benzer sekilde genel olarak depresif enerjisi dusuk cok uyuyor ama onun ideal uyku suresi 10-12 saat. Antidepresan kullaniyor yillardir ama hani bu en dusuk yan etkili olanini. Yurtdisina gitmek sinemaya tiyatroya gitmek tatile gitmek vs neredeyse hic bir sey onu heyecanlandirmiyor bu da beni olumsuz etkiliyor. Bugun surayi gezelim sunu yapalim diye plan yapmaz. Herseye tepeden bakar. Bir film izlersin genelde bir kulp bulup begenmez. Yani bir cesit heves ve hayat enerjisi oldurucusu. Ama iyi yani bana saygi duyar, sinirliysem alttan alir kavga etmez, iyi yemek yapar, elinden her is gelir, zekidir. Uyanik oldugu zamanlarda caliskandir. Geyik yaptigi zaman bile hep kendini gelistirirecek seyler ogrenir. Bir de (buyuk konusmayayim ne olur ne olmaz ama) dusuk enerjili erkeklerin iyi tarafi kolay kolay ayrilmazlar degisiklik sevmedikleri icin. Ya da bu kizdan sikildim baska kizlarla da konusayim, su siteden chat yapayim vs gibi seylere enerjileri yoktur. Mesela mehmet ali erbili dusunun. Capkin erkekler enerjisi yuksek erkeklerden cikiyor. Madalyonun diger yuzunu de gostermek lazim. Karar sizin. Ama yine de uyku ihtiyacinin bu kadar cok olmasi normal degil bizimkine de dedim doktora gidelim diye.