Ben seni anlıyorum ben de aldatıldım hem de çok kötü. Yani her aldatılma travmatik olabilir ama gözle görüp birebir yaşamak daha ağır geliyor insana. O yüzden uzun süre atamadım ben de üzerimden, ama ilişkilerimde karşı tarafı sürekli olarak rahatsız etmeye hakkım olmadığını düşünmeye başladım. Eski erkek arkadaşımın beni aldatması şimdikinin suçu değil. En azından kendime bu kadar eziyet çektirmenin doğru olmadığını fark ettim.
Şöyle düşündüm. Ben aldatılacağımı bilerek ilişkiye başlamamıştım. Aldatılmak benim suçum muydu, değildi. Bir biber acı çıktı diye tüm biberler acı olmak zorunda mıydı, hayır. Korkmak bana bir şey kazandırmıyordu, aldatılacağım varsa yine aldatılacaktım. Şeref yoksunu bir insan ben ne kadar kısıtlasam da korksam da beni kandırabilirdi. Amaaa şimdiye kadar ne gizli kalmış ki bu kalsın? Önünde sonunda öğreniyorsun. O yüzden ilişkimi bunları düşünmeden yaşamaya karar verdim. Kolay olmadı ama en azından şimdiki ilişkime yansıtmamayı başardım. Sevgilim çok kötü aldatıldığımı biliyordu, en büyük desteği de ondan gördüm. Asla onu kısıtlamadım, rapor istemedim, ne yapıyor diye sinsi sinsi gözlemedim. Şimdi kısmetse sözleniyoruz. Aldatabilir mi, evet. Bunu garantiye alabilmek mümkün değil o yüzden sürekli şüphede kalmaktansa akışına bırakmak, ilişkini özgürce yaşamak en güzeli.
Çok uzattım, sevgiler. :)