Sevdiklerimi kaybetme korkusu ile başedememek..

Haklısınız... Korkunun hıc bır seye faydası yok ...
 
Ben de annem olmadan yaşayamam diyordum. Hayatımdı... her şeyimdi... ama gitti... 5 ay önce bir telefonla gencecik 47 yaşındayken hiç bir şeyi yokken gitti.ben onun yanına gidemeden gitti... o yol nasıl geçti...O yolculuk o 6 saat nasıl geçti... Hala boşluktayım kimsesiz kaldım, kaldık... Ama yaşıyoruz güya, mecburen. Korkma, korkma, düsünme... sadece yanindayken kiymetini bil.Anlatılmıyor öyle bir şey, yaşanmıyor da. Ölü gibiyim. Hayatta en korktugum şeydi, oldu. Aniden, sebepsiz... yaşama sebebim haline getirmisim onu farketmeden. Şimdi de olmuyor, yaşayamıyorum bi saniye bile cıkmıyor aklımdan. Bağimli olma sen de. Bağimsıź ayri bir hayat yArat kendine.Çünkü olacakla öleceğe çare yok...
 
Babanızla eşinizi karşılaştırmayı bırakmanız gerekiyor, çünkü ikisi farklı insanlar. Öncelikle bunu kabul etmeniz gerekiyor. Muhakkak eşinizin de iyi yanları vardır. Sadece bu aile bağları üzerinden değerlendirmeyin eşinizi. Ayrıca eşiniz yaşadığınız herhangi bir sorunu küçümsediğinde ‘benim için önemli ve etkilendim saygı duy lütfen’ şeklinde cevap verebilirsiniz. Ama sizin istediğiniz şekilde teselli etmesini de beklemeyin, bu anlamdaki beklentilerinizi azaltın bence.
Belki eşinize sorsak o da sizin her şeyi çok abarttığınızı ve oldukça dramatik bir kadın olduğunuzu söyleyebilir. Yani birbirinizin yaşadıklarını algılama biçimleriniz çok farklı. Bu durumda orta yolu bulmanın tek çaresi saygı göstermek ve saygı duymak. Eşinize sürekli ‘saygı duy’ vurgusu yapacaksınız ama sürekli teselli edilmeye muhtaç bir görüntü de çizmemelisiniz. Muhtemelen sizi öyle algılıyor ve sinirleniyor. O yüzden bazı durumlarda teselli beklemeden ‘şuan üzgünüm bu da benim yapım saygı duy lütfen’ diyeceksiniz.
 
Psikiyatriste bir git asarsin bence
 
Psikoloğa eşinizde dahil olsun eğer karşı değilse. Ekstra bir çift terapisi sorununun kaynağını çözebilir. Bende yeni evliyim ve şunu farkettimki insan olarak eksikliklerimiz hiçbir zaman kapanmıyor. Bunu birilerine sarılarak değilde kendimize odaklanarak aşmaya çalışırsak mutlu olabiliyoruz. Eşlerimizde 20 küsür belki 30 yaşına gelip tanımaya alışmaya çalıştığımız insanlar. Onlarında çocuklukları, yaşadıkları, yaşayamadıkları ve birçok travmaları oluyor istemeden. Eşinizi sevmediğinizi sanmıyorum. Sadece bazı şeyler bazı duyguların önüne geçmiş. Siz bir adım atın o da atacaktır eminim. Birazcık karşılıklı empatiye ihtiyaç var. İki tarafta istediği duyguyu yakalayamayınca dışarıya yansıtıyor. Ben biraz çabayla birbirinizi ısıtacağınıza inanıyorum. Tedaviyi aksatmayın, eşinizide dahil edin ve renklendirin. Güzellikler sizinle olsun.
 
başınız sağolsun çok çok üzüldüm...allah size sabırlar versin...
 
aynı korku bendede var...artık anksiyete dönüştü...bnm ilerledi seninde ilerlemeden psikoloğa git bence..ambulans sesi duyup acaba annemleremi gidio derdim (bikaç sene önce anneme yakın oturuyordum)geceleri uyuyamazdım...hala daha var ama okdr yoğun değil çnkü ilaç kullanıyorum ve terapi alıyorum......
 
Annem de babam da vefat etti, dunyanin sonu degil ama insan kendi vadesi dolana kadar yasamak zorunda. Kalan omrunu de kendine zehir etmeni seni seven annen baban da istemez zaten.

Kimse de ölümsüz degil. Bu hayati kabullenip ona gore yasamak lazim. Her dogan olecek...

Sizin aile kaybetme korkusundan ziyade esinizle problemlerinize yogunlasmaniz ve cozmeniz iyi olur. Evde huzurunuz olsa bunlari bu kadar kafaya takmazsiniz bence.
 
Ben zaten babamı hiç tanıyamadım ben doğduktan sınra ölmüş o yüzden annem bize hem annelik hem babalık yaptı benim için yeri çok özeldi.Son beş yılını kanser illeti ile geçirdi ve son bir ayında yoğunbakımda yattı.Hergün görmeye gittim ve onun evinde kaldım bu sürede her evw geldiğimde saatlerce ağladım eşyalarına sarılarak ama yedi ay önce malesef kaybettim.Önce insan dayanamam sanıyor sonra yavaş yavaş tevekkül edip sadece dua ediyorsun.O dönemde eşimde şehir dışında iş buldu ve ben iki küçük çocuğumla tek başıma kaldım.ilk aylarda uyuyamadım ya bende ölürsem çocuklarım ne yapar tek başlarına benim başımda oturup kalırlar diye.Eş konusuna gelirsek bende en son geldiğinde eşime sıkıntılarımı anlattım ve yanımızda iş bul ben sıkıntı yaşıtorum dediğimde aldığım cevap ne sıkıntın var oldu.O yüzden üzülmeyin geneli böyle sanırım.Bol bol dua edin Rabbim gönlünüze ferahlık versin içisıra bana da...
 
Bazen bende düşünürdüm gece yatarken falan. Onlara birşey olsa naparim diye.
Ama böyle düşündükçe şimdiki zamanı yasayamiyoruz.Kimin başına ne zaman ne geleceği belli değil.Belki söylemesi kolay ama sevdiklerimizle her animizi güzel geçirmek için böyle dusunmememiz gerekiyor.
 
Eskiden geceleri annemle babamın öldüğünü düşünüp ağlardım ki bunu tek yapan benim sanıyorken, birçok kişiden aynı şeyi duydum sonradan :)

Artık bu durum çok korkutmuyor beni. Evet hala onları çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum ama anne olduktan sonra ve annesi ölmüş küçücük çocukların hallerine şahit olunca ölümü kabullendim sanırım. En azından zihnimde minicik çocukların anneleri ölmesin yeter ki düşüncesi hasıl oldu. Eskilerin hep söylediği "Allah sıralı ölüm versin" cümlesi anlam kazandı... Çok fazla ölüme şahit olunca ölümü kabullenmek kolaylaştı belki de. Tam olarak ne zaman ve nasıl yendim bu korkuyu bilmiyorum ama sanırım evladıma bir şey olacak korkusu diğer korkuların önüne geçti.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…