- Konu Sahibi BibLoSuRat
- #121
Beddua etmek iyi değildir, bilirim. Ama insanın canının çok hassas bir yeri vardır... çok derinde, çok hassas, çok narin... Bir gün orası hiç ummadığın birinden ya da bir şeyden, hiç beklemediğin bir anda darbe alır da yaralanırsa, ömrünün en derin sınavlarından biri başlar. Daha sonra, o derin yara ne zaman dürtülse, oluk oluk kanar, dilden olmadık sözler çıkar. Susturursun dilini, ama beyninde yankılanır. Affetmek olgunluktur, affetmek unutmaktır, hafiflemektir bilirim. Zaman geçer, hatrına bile gelmez, zaman geçer gülersin çoğu şeyi hatırlayınca, zaman geçer affeder, hafiflersin. Ama o hassas yerine dokununca biri ya da bir şey yine dökülür dilinden olmadık sözler, hiç diline düşmemiş kötü dilekler... Utanırsın söylediğinden, düşündüğünden, hissettiğinden. Af dilersin Yaradandan, tövbe edersin... Ama olur işte, ne çok unutsan, ne çok affetsen, ne çok zaman geçse de... olur bazen. Mazlumun can acısıdır bu, yarayı açanı affeder de yarayı bir türlü avutamaz...
Ne zaman o yarayla yaşamayı öğrenirsek, o zaman diner ancak sızı... Ne zaman dürtülünce yaramız dilimizden "şükür" dökülürse o zaman diner acı...Ne zaman kanayan yaramızı küçümsersek o zaman biter... o zaman geçer...o zaman kazanırız.
Acı, can için bir sınavdır. Bir lütuftur belki...
Ne zaman o yarayla yaşamayı öğrenirsek, o zaman diner ancak sızı... Ne zaman dürtülünce yaramız dilimizden "şükür" dökülürse o zaman diner acı...Ne zaman kanayan yaramızı küçümsersek o zaman biter... o zaman geçer...o zaman kazanırız.
Acı, can için bir sınavdır. Bir lütuftur belki...