Sarki Sözleri

Mustafa Ceceli- Unutamam senağlama :a015: senağlama

Unutmadım, unutamam,
Kara sevdam, merak etme...
Yaşamaksa yaşadım lakin,
Canımın çoğu kaldı sende...

Pişman mıyım? Asla,
Güzelleştim yasla...
Sevmedim mi? Sevdim, evet,
Senden sonra ihtirasla...

Ama benim ciğerim yanar,
Ten oyalanır can kanar,
İki gözüm iki çeşme haberin yok,
İçerime içerime akar...
 
Ayla Çelik - Bi Dönebilsem
Seni görmek şaşırtmıyor bile
Kader, acaba bu sefer ki günahım ne
Al beni savur beni paramparça et
Acaba, bu seferki günahım ne

Gezdiğim sokaklar karanlık
Çıkmazda bütün sevdalarım
Yıpranmış yıllarca üstelik
Kirlenmiş bütün dualarım

Kimse kalmamış yanımda bak!
Bi dönebilsem geriye bi dönebilsem
Bi görebilsem kendimi bi görebilsem
Çekip alsam gizlice, yüzüme baksan sadece,
Kime güvendim, diyebilsem.

Bi dönebilsem geriye bi dönebilsem
Bi görebilsem kendimi bi görebilsem
Çekip alsam gizlice, yüzüme baksan sadece,
Kime güvendim, diyebilsem.
 
Yurtseven Kardesler- Özledim
senağlama :a015: senağlama

Gözyaslarin hiç dinmesin canimdan nefes gitmesin
Sensiz dünya hiç dönmesin sen benle olmayinca


Özledim seni özledim her gün yolunu gözledim
Dönecektin bir gün döneceksin diye göz yaslariyla bekledim

Özlemenin ne oldugunu bilir misin sen?
Sensiz burada yaniyorum, ölüyorum, bitiyorum
Sensiz olmak bana en büyük ceza
Gel artik gel gel gel seni çok seviyorum

Gözlerin sensiz bakmasin, yüregin sensiz atmasin
Atan kalbim hiç durmasin, sen benimle olmayinca
 
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor

Senin için yazılmış her şiir bu bedenin olsa keşke
Bak bir ömrü verecem işte
Bu şehir benim bir demir atmış ki gönlüm yosun tutmuş
Limanda kalmış toprağında servetim var
Anılarım çocukluğum ve geleceğim
Bağlamış elimi kolumu
Ne kadar uzağa gitsem de kopamadım
Ne kadar yakınsam ona
Ben o kadar uzağım ondan
Her taraf tuzak her bir yer yalan
Tutulmamış ki hiçbir söz
Hep yalan dolan var

Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor

Gel bu şehrin havası böyle kalsın
Aynalar yalancıdır
Bu şehrin dört bir yanında ayna var alımlıdır
Bir kandırır ki anlamazsın
Verilen sözler unutulur
Belki yarına umut olur
Fakat bu şehir unutturur
Bazen hatırlatır ve ağlatır güldürür
Bir gün yaşarken bir gün öldürür
Bir türküdür bu duyduğun senin için
Dikenli gül ve yaşanacak bir gündür
Bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm

Gel biz şehrin havasına hiç uymayalım
Birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım
Bir de şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle
Şehre inat dert üstüne dert koymayalım ayrılmayalım

Gönül bir bağlanmış ki sorma
Her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi
Kardeşiz biz sanki, yağmuruyla ıslanan ağaç gibi
Kökünden bağlı kopmaz, özümdür o bilinmez
Sözüm var and içilmiş bir günde dört mevsimmiş
Bu şehir benim ve bu şehir bizimmiş anla
Pes etmedik umutla yürüdük işte her gün aynı yolda
Bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden

Gel bu şehrin havası böyle kalsın, tuzakla dolmuş her yer
Yorulmuş tüm bedenler acep neden
Bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden



Söyleyen : Candan Erçetin, Ceza
 
Üzgünüm acı sözlerim için
Üzgünüm seni kırdığım için
Haklısın bana darılsan bile
Beni terketsen bile
Ne yapayım ben böyleyim

Üzgünüm bütün olanlar için
Üzgünüm mutlu yıllarım için
Aşkımız lekesiz olmalıydı
Şüphesiz olmalıydı
Affedemem ben böyleyim

İster vur ister okşa
İster tut ister yolla
İster sev ister zorla
Ben böyleyim

BEN BOYLEYIM :kahve:
 
bir garip hüzün çöker insana
el Ayak çekilince

tek başına kalırsın dünyada
etraf sessizleşince

inan bu ev alışamadı
hiçbir zaman sensizliğe

şimdi sensizlik oturuyor
kalkıp gittiğin yerde

yalnızlığa elbet alışır bedenim
yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim

çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
sensizlik benim canımı acıtan

bir derin korku düşer ruhuma
duvarlar seslenince

karanlık oyun oynar aklıma
gölgeler dans edince

inan bana alışamadım
hiçbir zaman sensizliğe

şimdi sensizlik dolaşıyor
çıkıp gittiğin bu evde

CANDAN ERÇETİN
 
Maskeli Balo
Nesine göre ki kiymetin degeri, yüregin çömelir egilir boynun, degeri biçilir kenara atilir, kiymetin de çikari varsa çikari yerinde dilenir, her duada tanri bin azarladi, ve bendim her nazarda pay kapandim zarlarim düsesti, esti madem bu matem bedeldi tanri her dem, bu deprem çökertti onca yonca bunca yikici darbe harbe motive etti gözümün önüne serdi derdi ferdi çikarin alevi sardi vardi her temelde tek emel. Yalanci dostu aldi karayel ardina ve herkes maske takmis, surati sarkmis, yüzünü asmis, kaç kurtul balonun kahramani seytan, bulamacin içindeki tüm rhymelar isyanda. Ve degerin degeri kalmamis, ve her yarista çikarin adimi önde, adimi koyarim, adimi saklarim derinde. Adimiz hangi kelime, animiz nerede hangi cehennemde yaniyor? Yanimiz hep mi bostu? Kanimiz kardes de oldu neyse.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Yaratan beni dünya arenasina soktugunda tektim, her nefesi soludugumda hep Yektim bu ücralarda ben beni mi kaybettim, ve düsman kelimesinin anlamini arkadas sifatini tasiyanlardan ögrendim. Insan, insanligin hocasi durumunda eli masali. Hergün baska derslerde karsimda bambaska bir hoca abide, her sinavda farkli notlar almanin piskolojisine adim attigimda sanirim ilk okuldaydim, yani çocuktum, yola çikmis yeni yolcuydum, ben bu yolda çok mola verdim, muhabbete daldim, yolumu uzattim. Çok sima tanidim, ima aldim yüzleri aklima kazidim, adi anildiginda iste dostum dedim, adim anildiginda tanimam dedi takti maskesini yüzünü çevirdi ve sildi kalici tüm izleri, geri getiremedi zaman eskide kalan ani defterimi, her sayfada düstü maskesi. Simdilerde gözümün içine bakan herkes çikar pesinde takma ifadeler ardina gizlenmis tüm fesatlar, hesaplar egoist sevgilerinde sakli rüyalarinin sayilarini maskelerde gizlenmis tüm yüz hatlari. Bir zaman selamladi bu adami ve adam unutmadi.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip...
 
Kopya Kalpler
kopya kalpler, gözlerin önünde parlamakta bir fener ve ihtirasla
suslenen bir gelecek onume kurban.
gulmek, aglamak secimlerim, hangi sikta mola verendim? ayazlarinda
terleyendim. sacmalik bu his ve geriye donusu yok, pis bir sakaya maruzum ve hecelerimde kimi zaman aruzum. anca buldum arzularimi, arz-talep mi bilmem.
hep bu farzla yasanilir mi? ben ne istedim ki onume koydular bu kuklayi?
ve zor gunumde hor goruldum, kor bir aleve ben gomuldum.
hislerimde curudum artik anla, kopya kalbim cok cizildi, kaprisinden bezdi.
adamin anca gizli bir kacak suc islemis ve izini bulamamislar.
iste simdi pisti oldun. yoklugun bir olume benzetildigi siir tadinda varligin bir sacmalikmis.
acil anladim, anca topladim, kanca sapladim bu aciya bir el olsun ben de atesi bastim.
kurut bu dereyi sen kolaysa, gozlerim yine de parcali bulutlu.
anlamin da uludur, askin gozleri hep sulu mudur? hakki bu mudur?
sadakatin guvenimin sonu mudur, sen kaderdin..

tacizin asikar, sadece bana mahsus degil yok olma seanslarin.
yagmur sakladi gozyaslarimi, kopya kalplere damladim dam dam..

guvence verme bana bir kez de olsa.
cok yanilmis insanin lesine agidi yazmisim. ne olsa ben alismisim.
bu forsa geriye saydi, bitime az mi kaldi?
baslamak hataydi. baslayamamaksa izdirap
aska verdigim resitalimde sendin sazima mizrap.
yendim huyumu ya rab.
hapis yatan bir ben degildim, dostlarimda vardi koseye sinmis. af!...
paraf cekildi, secildi taraf.
ve ben...
tuhaf ithaflar ettim, yarina elverisli kosula kosabilirdim.
bosa mi yandi kirmizi guller? neyse bosver..
sagopa kopyalanamaz, ender olsa bulunamaz bir digeri.
hucrelerimin herbiriydi kanserin yemi..
parcalanmis bir satirbasi ve nokta konmus dizelerin son elvedasi bugune bir ithaf..
bence cok tuhaf bir iskence, bas ucumda askin calar saati. kopya kalpler uyku böldü ..
 
Monotonluk Maratonu

Kolera Verse:
Benimle kal! Hevesim kursağımda takılı kaldı
Gözlerim telaş timsali her ölende ağladı
Pervasız tenin gözümü aldı komada martı
Lodos mağduru melteminde ayıldı ve
Yalnız uyandı. Suskunluğum minnetimdi
Yokluğun varlığı kanattı kendimi limana
Bağladım uçarı aklım halattı kararlarım
ve kesin seçimin bütünü eşittir hayattı
bacaklarım kırıldı adın koluma kanattı (Kanat)

Burun buruna geldim seni bulmak için
Her belayla düşündüm 3 yıl arayla
küs mü mecnun Leyla'ya? bacaklarımı
sarkıtırım dalga çarpar ayağıma
beyaz saçların akasya çalmış kokunu lavanta
Vadeli yıllar karanlıktan korkmayı sana yasaklatır
20 sene de uzayan saçı küçük bir bit makaslatır
2 çocuğum olsa aklım salıncakta sallanır
büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır
Saçının teli kopmasın, korkarım Allah muhafaza
şerefine izin verdim bugün kalbimdeki her muhafıza
ziyarette evliya dedim fark etmelerini sağla
buz gibi karaya vurmuşum, bulmuş sahil muhafaza
Tanrım yıllar günaha soktu, gel de içimi filtre et
yıkılır bendim ilk tayfunda yağmurun işi çiselemek
sineğin yalısı her papatya yüzünden çirkin çiçek
çıkışmıyor param melek, yürüyerek geliyorum sabret

Nakarat:
Bırak, yine başa döndü bu dünya
Yine sona sardı aynı kaset, bıktım!...
Bu monotonluk maratonu. Onu tanı!...
İçinde düşünce koştur!!!

SaGoPa Verse:
Derin bir denizin dibine çökmüş, bir hazine aşk denen
Gafilen bir av olur aniden. Bir kalp,ve diğeri hükmeden.
Benden uzakta olsun derdim körpecik çocukken.
Gücümü toplamam gerekti aldanışımı yaşarken
Kıvranışımı seyreden melekler gibidir sükunet
Tam kendimi toplamışken önüme çıkar hayalet
Ve korku içime hucmederken korkup kaçar cesaret
Felaket sarsılışımı izler, cesede çevirir esaret
Yardım et, bir iğne vur!... Ve sönsün acımın yangını
Güneş su olsa, yağmur kurusa ayıltamaz bu baygını.
Çok zorladım şansımı ve yatıştırdım hırsımı.
Yaşama kafa tutarken kafamı kırdı cadının tılsımı
Hileden uzak bu adama sille vurma yazıktır.
İlle çile mi çekmem lazım? Nurum yüzüme dargındır
Bil ve gerisi Mühim değil sevgim sana özel ve Saftır
Bugüne dek işlediğim günaha. İstirhamım tekbir aftır.
Dökmek ister içini içim, anlatmalı mı. Biçim Biçim?...
Her neşe, bir içim ve içlenişime direnişim.
Ben, yürüdükçe kalır izim, bitmek bilmez pembe dizim.
Yüzüm her resimde karanlık, karamsar bir çizim

Bırak, yine başa döndü bu dünya
Yine sona sardı aynı kaset, bıktım!...
Bu monotonluk maratonu. Onu tanı!...
İçinde düşünce koştur!!!
 
Gördüklerime İnanmam Gerek


ne güzel bir hava, sago kaf kef kaf kef

merhaba!
bendeniz sagopa kajmer ,pesimist kötü adam
evet ta kendisi işte o benim
boş oda bom boş bom boş bom boş
herşey yerli yerinde, herşey burda
microfonum burda. ses 1-2
boş bir kağıt bomboş ve mikserim ve sözlerim.
anlat! bak razıyım
anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman
anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman
evet anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman bu benim hayatım.

sago go go

günler süsüm, bilgim madenim,aklım canım,
göz bebeğimden gerek öğrenmem
bak bana doyasıya! hayat eli sopalı bir öğretmen
siyah saç ak defterle geldin
ak saç siyah defterle gidiyosun.
sen uyurken gülistanda ben diken üstüne yatmış acıyorum
derdim kadar olsaydı kuvvetim, benimle başedemezdi kasvetim
kendini iyi bilen kötülere ne yararki benim iyiliğim.kuru dilim
uzak değilki malum sırrım feryatıdımı menzilimden
ne olur iyi bir haber gönder en tezinden
kulaklsrım dilimin müşterisi ezelden
dediler yunusa bal dudaktan acı kelamlar etmesi hayli kolay
yaşamayanın bu derdi
yunus çıkan fırtınada bir kırılan çiçek

nakarat

gördüklerime inanmam gerek.
ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın
külahıma anlatsın
sevdiklerime kavuşmam gerek
ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın
külahıma anlatsın

heder olan yürek diliniz kem almamakta
hebadır onca sevgi cümlesine kanmışlığın leşleri
bildiğim geçmişe mazi
söyle çokmu önemli ikili yaşanmış mazi
azimle unutup sadakatle geleceğe emin ol
başta zor gelir adım atılmış her yol, her yol!
ilişkiler yine tenha,münzevi raplerime bir hamlede verdim fetva
yağmuru kara çeviren hava, kolaysa çık ulan burası çorak ova.
mahlasımın anlamı; kaf dağının kaf’ı ve ölü kefeninin kef’i
en güzel kuşlar benim ellerimden yedi en güzel yemi.
yürüdüm koşa koşa. boşa sallar deryada küçük balık,
büyük balıkların hepsi salık, güçsüze yazık.
doğru dersin bree…

nakarat

gördüklerime inanmam gerek.
ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın
külahıma anlatsın
sevdiklerime kavuşmam gerek
ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın
külahıma anlatsın
 
NE BİLİRSİNN


Dik bir yokuş hayat,başında azrailiyle bekleyen
Azrail melekten korkma!O bir emri yerine getiren
terbiyelen ahdini hatırla,kıyametten önce bir
kıyamet kopsa Allah´ım şükür sana,kavuş bana
Her gün korkuyu tanıdığım ilk günüm
Her dün sana yaklaştığım bir bölüm
her hüzün sorularıma bir çözüm
Sana yürüdüm Hak sürüm sürüm
Kalbim saklı kalmış bir cürüm
Ey benim başımı alıp duvarlara vuran gönülüm
Sen her böyle yaptığında bin parçaya bölündüm
düşünmezmi kimse,kim kendini küçük düşürdü?
küçüğüm çünkü kalbim büyüdükçe beden küçüldü
Estir yelleri,hüznün bitsin dertleri
Sen dağıtmazsan gitmez acının küçük fertleri
cümle cümle anlatmakla bitmez sabır halleri
sanma tabiat ana, bunlar Rabbin kızgın selleri
Her gördüğünü hayra yorma,şükret yaz ayında donma
buruk açlık düştü karna,bomboş iş üstünde durma
vurana kadar kaçar turna,harcanmamalı zaman boyna
kara hain girer koyna,söylediğine uyma
Bunu masal mı sandın?
Etkilemez ölüm beni inan hiç
Beni inan hiç omuzumdaki yükleri sal dünya
Yan gönül yan
Kalpten düştü yaşama sevincim inan
Sevincim inan kalpten düştü kıyım yakın artık
Bunu oyun mu sandın?
Hileni ancak kendine yedirirsin sen
Yedirirsin,yedirirsin ye de bitir git artık
Pes ettim mi sandın?
Taarruzumun yönünü sen ne bilirsin?
Sen ne bilirsin sen neyi bildin ki,yönümü bileceksin?

SAGOPA VERSE

Sahte tüfeği kafama dayamış korkmamı bekliyorsun
Düşüncemin geldiği yere git!...Kendine yer kap!...
Burası benim ilim yerim,kendimle ilgili sorunum varsa
Bırak doktorum olan "ben" uğraşayım.
Şeytan yoluna girişleri annem keserdi,giremezdim.
Babam için cennet gerekli,ben hep bunu bildim.
İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim.
Ve birgün memleketten 750 km ileri gittim.
Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım.
Çok kişiyi öldürdüm,cesetlerinde parmak izim yoktu.
Soğukluk içimi ürpertti,damar kanım dondu.
Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu?
Canım yandığında birkaç hafta bağırdım!...
Fırçayı elime aldığımda ilkin anılarımı boyarım.
Gelecek adına hiçbir hayali resme dökemez parmaklarım.
İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım.
Zaman akıp gittikçe gözlerim daha çok doluyor.
Vakit gider gelmez,işte bu canımı çok sıkıyor.
Hata ve yanlışlarım çırılçıplak,o kadar utanç vericiki!..
Benim böyle olmamam gerekirdi.

KOLERA VERSE

Bunu masal mı sandın?
Etkilemez ölüm beni inan hiç
Beni inan hiç omuzumdaki yükleri sal dünya
Yan gönül yan
Kalpten düştü yaşama sevincim inan
Sevincim inan kalpten düştü kıyım yakın artık
Bunu oyun mu sandın?
Hileni ancak kendine yedirirsin sen
Yedirirsin,yedirirsin ye de bitir git artık
Pes ettim mi sandın?
Taarruzumun yönünü sen ne bilirsin?
Sen ne bilirsin sen neyi bildin ki,yönümü bileceksin?



EN ÇOK SEVDİĞİM ŞARKISI BU DURR
 
Sonumuz Yakın Mesafe

İçinden geleni kağıda dök boşalsın ilham yağmuru Gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru ümit varem düzelir belki belimin kamburu duru göz yaşlarımın parıldar tenimde ruhum. Çeşmi Siyahım nedir bu derdin kirpiklerine saklanırsın görünmek istedikçe saklanırsın yaklaştıkça harlanırsın harlandıkça sızlanırsın yıkılmadan sallanırsın .Sen dünyaya aydan yakınsın ben dünyanın sırdaşıyım sen dünyalık rüyaların uykusundasın ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım sonumuz yakın mesafe.Bak gönlümün etten sarayı kandan harabe mutluluğumuu tehdit eder duyduğum her hurafe insan üzgün taife yarın bayram dünüm arife kaldıramayacağım yükleri almadım hafife bana asla dostluktan bahsetme kendi inandığın yalanlarla aks etme iblis her gözün göremediği hain kelle o kelleler kopmadan doğar olacaktır hile.
Yalvarışım bahtıma güvenimden herşey kendiliğinden içimdeki minik çocuk titrerken belki gün gelir aldanırım.sabır çile çektikçe dile bile bile attığın her adımım gelecek dile
bugünden mi yarınını satın aldın korkarım sonumuz yakın mesafe
Sana neden bahsetmemi istersin hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardanmı cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardanmı orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardanmı Bunuda çok şükür Deme yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme insan oğlu herşeyi deviremez bir bilekle .Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta .Taa derinlere kadar kadar yolu var ateşten terlik giydirirler beynin fokurdar zebaniler homurdar et ile kemiğin sonu alevden murdar

Sago kafkef sonumuz yakın mesafe Baylar Bayanlar merdivenden kayanlar
 
Ve bebekler de ölür

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin
Soundtrackindeyim
Bir yazar mıyım ? yoksa tek şiirlik şair mi
Notumu verdi hocalarım nasihatı koydum cebime ve zorda
Kalana dek çıkarmadım
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yarimi sevgilimde bırakıp yarimi sokağa
Attım
Canımı yolda buldum, canıma teslim ettim, canıma okudu
Rap canımsın canıma okudun canıma kastın
İçimde saklı bir kaçak çocuk korku dolu bakışlarıyla
Gizlenirken iz bırakmış anılarıyla sevgili
Mutluluktan ağlak olmak artık bir seferlik bana da mahsus
Anlamak kolaysa bak bi gözümün içine
Yer mi len velet . sekiz senemle ben dalaştım
Kimsecikler yoktu mikrofonu mu buldum
İçimi döktüm
Zihnimin derinliklerinde yaptığım kazılarda onca yılın
Çöpleri yatılı
Onların içinde binlerce ölümsüzlük ölümü görmüş
Kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysa ki
Suratıma
Gömülü parmak izlerin omuzlarımda
Gözlerimde bir filmsin. göz çukurlarımda uyuya kalmış bir
Bebeksin
Bende ninninim uyu


Dayan sabır gerek
Yolun uzun, vakit kısa
Ölüm yakın
Tanrım ona acı
Sebep-sonuç : gecem hüzün(dolu)

Bilmecelere ısınamadım hele de senle ilgiliyse
Sevemedim sualleri cevapların yetersiz kaldi
İçime sinmemişti duyduğum yanıtların yarim
Parçalandı ellerinde kum duvarlarım
Ne hakla yarimi benden aldın
Yine de bir günahkar göremedim seni
Susar dudaklarım susar çocuklarım
Bir vahada yolumu kaybettim
Susar bu kuru dudaklarım
Alışkanlıklarıma yoklama yaptım
Girme sınırıma cephanen yoksa vururum tek atışta gözünün
Yaşına bakmadan
Toz ol
Bende başka bir çocuktum sende oyuncak oldun
Tarihin sayfa aralarına kırmızı gülümü çoktan koydum
Alacakaranlık geriye çekti güneşi
Bir içim tütün tadını
Kadın . özün toprağın buruk nefesi
Kim der ki ; sago yaşamın minik bebeği
Bir yaz akşamında hayata attım göz bebeğimi, bebeğim
Öldü
 
Terapi
Beni bırakın kendi halime ( Bırakın ! )
Çok bitkinim ama direneceğim ( Bırakın ! )
Terapi ordularinizi geri cekin artik
Savaşın galibi bendim!

Bayraklarinizi dikemeyeceksiniz
Hic daim kole olmadim
Ben rapimle gazi geldim ardima sehitlerimi
Gomdum kendim!
SUsukun düşen ağlamazcasına..
reealim neden onca lafla geldin..
Kulağıma varı verdin ölüm
Beni kırdın iki bacağımdan gittinn
Biz seninle kardes degilmiydik
Ayni besikte iki kertmeydik
Dün civarda çakılken
Simdi siradan kum bile değiliz.
Sen serseri katilimisn ha..
Ben resmini çizidm ya kul..
Savasin tam ortasında kursun yagmurunda okudum okul
İlk batisini ben gördüm günesin
Gün dönümüne sen yetistin
Kaptanı benim bu geminin
En son ben cikarım yo panik etmeyin
Adimi duymayin kac yazar
Kalbim tanidigim en icten yazar
Sarkim basladi..Manzaram aynı
Dinlerken Sago yine yapmis diyeceksin
Ben su anda o kadar sıkkın ve materyallerimle tıkkın
Odamin icinde stres gebertmekteyim
Yalnızlık Tanrının lütfu
Nedense işler karmakarışık işler
Kalbim sevdigim özler
Hani var ya bazen özlü sözler
Onları düşünüp dolu gözler

...:::NaKARAT:::...
Beni birakin kendi halime
Cok bitkin ve de yorgunum
Terapi ordularinizi geri cekin artik
Son günler de durgunum!!

Zaman ellerimde kum gibi dagilir iken
Yıllar beni tasa çeviren hokkabaz gibi
Avaz avaz bagirir hükümlü
Kapıda kilit sigarama kibrit
Beni kontrol edin..
Kollara zincirden bileklik
Parmaklıklara sabit yaşamak..
Artıkları arşivlemek yeni
Baştan tantanalara kulak asss..
Karalama defteri silgiye ilgi duyar iken
Bir diken batar diline
Yarıştırılan sidikken birkac minik dag gider elden
Aslında hayat bayat ekmek
İlk fiill üsluplu düsünmek
Buyrulan iki göze itaat etmek
Son eylem olmali kin beslemek
Hani diyelim toz pembe yasiyorum
Koz bende biçimi takiliyorum
Bozukluklarımı cebimde taşıyorum
Saygım senin orospun olsun
Kaygın benim aşkım

[Nakarati
Beni bırakın kendi halime
Çok bitkin ve de yorgunum
Terapi ordularınızı geri çekin artık
Son günler durgunum..
 
bu yarınsız mutluluğu haklıyken haksızlığı
kalabalık yalnızlığı seninleyken öğrendim ben
bu sabahsız akşamları şu vefasız sırdaşlığı
anlamsız savaşmayı seninleyken öğrendim ben
yediremem kendime harcamam hiç nefesimi
sindiremem ki haini silerim atarım kül gibi

ağlayamam susarım yaralıyım ben
söyleyemem yazarım kendim ettim ben
ağlayamam susarım yaralıyım ben
söyleyemem yazarım kendim ettim ben

bu yarınsız mutluluğu haklıyken haksızlığı
kalabalık yalnızlığı seninleyken öğrendim ben
bu sabahsız akşamları şu vefasız sırdaşlığı
anlamsız savaşmayı seninleyken öğrendim ben
yediremem kendime harcamam hiç nefesimi
sindiremem ki haini silerim atarım kül gibi

ağlayamam susarım yaralıyım ben
söyleyemem yazarım kendim ettim ben
ağlayamam susarım yaralıyım ben
söyleyemem yazarım kendim ettim ben

ağlayamam ağlayamam ağlayamam ben
söyleyemem söleyemem söleyemem ben
ağlayamam ağlayamam ağlayamam ben
söyleyemem derdimi kimselere ben




:nazar:


KENAN DOĞULU
 
Cennetten çiçek topladım sana
Herkes aşk diye kıvranıp duruyorken
Ben en saf halimi sakladım sana
Sen deneyip deneyip yanılıyorken
Kuruttuğum çiçekler tarih oldu
Derbeder içimde bir ocak var
Kim bilir ne gün söner

Aşkım aşkım diye ağlayacaksın
Başını taşlara hergün vuracaksın
Sesini duyan yokki anlayacaksın
Sen gittin şimdi sıra bende
Ben gittim şimdi sıra sende

Aşkım aşkım diye ağlayacaksın
Başını yastıklara boş koyacaksın
Sesini duyan yokki anlayacaksın
Sen gittin şimdi sıra bende
Ben gittim şimdi sıra sende

Kuruttuğum çiçekler tarih oldu
Derbeder içimde bir ocak var
Kim bilir ne gün söner



:a015::a015:


KENAN DOĞULU
 
Sevipte söyleyemediğim şarkılar var
Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler
Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları
Düşlerim var...
Uyandığımda yalnızca başını hatırladığım,
Ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim
Bir adam var düşümde,tam dokunacakken uyandırıldığım
Bir adam,sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim
Düşümde bir adam var,benim mi bilemediğim
Bir adam var diyorum,düşünüp düşümden ayrı kaldığım...

Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı, yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?

Durup da söyleyemediğin adımsa
Gizli kapaklı
Sevda türküleri tuttursam da ben
Telli duvaklı,yanıma
Korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?
Yanıma korlar mı adam seni?
Koparıp acıtmazlar mı beni?
Nafile yanar elim dudağım
Seni bana yar ederler mi?

Yağmur bulutu unutursa
Dalında çiçeği kurutursa
Yar benden utanırsa
Düşündüm düşümden ayrı kaldım


SIbel Alas - Adam
 
Izel - Galibi Sen

Yorulma, bir faydası yok artık
Aynı ben değilim ben inanmam
Sonunda kahreden o gerçeği
Bana sen mi yaşattın inanmam
Bu son senin suçun
Yansız şimdi için
Daha fazla üzme git
Hadi git

Belki inanırdım
Aşkı hiç bilmesem
Bu aşk değil savaştı sanki
Galibi sen sebebi de sen
Belki inanırdım
Aşkı hiç bilmesem
Bu aşk değil savaştı sanki
Galibi sen sebebi de sen
 
Izel - Kendime Yasayacagim


aklımdaydı kaç zamandır
bir türlü kendime soramadım
kaybedilmiş yıllar var ya
işte o yılları yaşamadım

artık birçok şeyin farkındayım
kaldığım yerden başlamalıyım

gizlendiği yerden çıktı öbür yanım
bir daha geriye bakmayacağım
hiç kimse üstüne birşey alınmasın
biraz da kendime yaşayacağım
 
Izel - Efendim

sen gitme bana kal
yokluğunda buralar
boş kalan sokaklar benzer
heryer hep taş duvar

ya ümit ver de senin olayım
ya izin ver sende kaybolayım
savrulursam karanlığında
bir ışık yak yönümü bulayım

her günümde gecemde
yerin yanımdır benim
sen canımsın sen gücüm
SEN EFENDİM
 
X