- 3 Ocak 2023
- 38
- 20
-
- Konu Sahibi karamazovkardesler
- #121
Evet ben bu tarz yorumları çok daha fazla önemsiyorum. Yönetiyorum derken, yönetildiğimi daha iyi anladım burada yazılanlardan. Sizin bahsettiğiniz gibi ruhsal manipule, basit gibi görünen ama çok önemli konu. Devam edeceksem bunların tamiri lazım. Bakış açınız için teşekkürler.Yaşadıklarınız zor gerçekten sizi anlıyorum. Ayrılsanız bi türlü ayrılmasanız başka dert. Burada adamın pişmanlığı ilaç mevzusu genelde konuşulmuş ama beni ilgilendiren taraf kadın olarak sizin hisleriniz ruhunuzda açılan yara.. Fiziksel şiddet kadar yara açan ruhta ki yansıması psikolojik bi şiddettir sadakatsizlik... Bakın yorumları okudum herkesten farklı olarak benim dikkatimi çeken sizin ilişkimizde bazı şeyleri kısıtlı yaşıyorduk demişsiniz merak ettiği için böyle bişeyi yaşadığını bile düşünmüş olabilirsiniz...Sizde oluşturduğu ruhsal manipule olabilir... Bizde merak ediyoruz bi çok şeyi ama irade ve vicdan mekanizmasını kullanıyoruz.. Aklı dengesini kaybetmediği sürece bu mekanizmaya sahip bi adam var karşınızda... Burada ilişkinizde bazı şeyleri kısıtlı yaşadığınız için bilinçaltınız belki sizi suçluyor onu haklıyor ama bu yanlış yaptığı gerçeğini değiştirmiyor.. Ve sizin ruhunuzu yoruyor... Bu durumu tolere edebilecek mısınız... Yoksa asla böyle bişey bana yük gibi mi görüyorsunuz... Bu karar size ait... Pişmanlığından emin mısınız... Bidaha yapmayacağına güveniyo müsünüz...Beyninizi kemiren düşünceler varmı... Bunların cevabı sizde çünkü eşinizi siz tanıyorsunuz...
Kıyaslama değil hanımwfendi. Siz, size davranıldığı şekilde davranmaz mısınız?. Ben de, o da bu konuyu aşağı yıllar oldu. Boşanmayı ara ara konuşsak beni rahatsız ederdi, aşağı çok oldu. Ben de yola devam edeceksem, her zaman tetikte olacağım ama bu yaşanmış olanı öncelikle kendim için 7/24 önüne sunmamam gerek, dedim.İki konuyu kıyaslaması yine de saçma. Aldatılmış kadın, iz peşinde olur, eşinin bir davranışı rahatsız ederse yine konuyu gündeme getirebilir. Öyle unuttum,lafını etmeyeceğim denilecek türden birşey değil yaşadığı.
Eşinin konu edeceği birşey yok ki ortada, konu sahibini aksine.
Bana davrandığı şekilde davranmam için karşı tarafın beni aptal yerine koymamasi gerekirdi, bu noktada farklı düşünüyoruz sanırım. Sizinki bir kusur olmadığı için eşiniz lafini etmemiş, sizin aynı hassasiyetle olmanız için eşinizinde sucu olmayan, hayatın akışında yaşadığı birsey olmalıydı konu.Kıyaslama değil hanımwfendi. Siz, size davranıldığı şekilde davranmaz mısınız?. Ben de, o da bu konuyu aşağı yıllar oldu. Boşanmayı ara ara konuşsak beni rahatsız ederdi, aşağı çok oldu. Ben de yola devam edeceksem, her zaman tetikte olacağım ama bu yaşanmış olanı öncelikle kendim için 7/24 önüne sunmamam gerek, dedim.
Ben böyle durumlarda da geriliyorum işte. Şimdi adam babasının evinde belki o konuşmalara devam ediyor. Babası nereden bilecek ki ay ne bileyim işte. Sonra diyecek ki uzaktaydık ondan yaptım. Kafamda sürekli senaryolar yazıp erken yaşta yaşlanırdım ben böyle bi durumda.Bu boşanma dilekçesi de öyle birşey ki, boşandınız mı hiç, bilmiyorum ama dilekçeyi yazıp vazgeçmek işi biraz laçkalaştırıyor. Çocuğum çok ufak olduğu için,babayı istiyor, kreş saatine de tek başıma yetişemiyorum 6 ay yerine 2 ay olarak düşündüm. Zaten 1 aya yakın süre de geçti. Toplam 3 ay. Eşim, babasında kalıyor, ne zamana kadar kalsın derse, kalsın, dersini de alsın, ben de ona gereken dersi veriyorum, şeklinde bir açık çek sundu açıkçası bana babası. Normalde malla ilgili anlattığınız konu doğru. Ama acım büyük ve mal ikincil konu. Bana karşı tüm imkanları sunan bir yapısı var, vermese de ne yalan söyleyeyim umrumda değil. Ben, onun işsizliği döneminde harçlık verirdim, o zaman çok daha mutluyduk. Şimdi ekonomik özgürlük mutsuzluk getirdi, gibi geliyor, o yüzden de soğudum iyice maddiyat durumundan. Gözümde hiçbir şey yok, kızım dışında.
Ayrı evde kalma konusu bile iyi geldi aslında. Hem yüzünü görmek istemiyorum, hem de orda süründüğünü farkediyorum, evin anahtarlarını bile aldım elinden, bavuluyla göndermiştim babasına. Dediğiniz gibi gerekenleri yapmam lazım sırasıyla. Yarın akşama terapi ayarlamıştı, onu kabul edicem. Kendi aileme de anlatamıyorum, seziyor annem, ufaklık da koala gibi bacağımda, babamı özledim, babam artık uzakta çalışmasın, diye veryansında. Hattını da değiştirmiş, çok beğendiğim bir pahalı mücevher almış, takmıycam, dedim,kabul etmedim. kendince temizlemeye çalışıyor pisliğini.
Çocuğuna kızmak, kendi en yakın arkadaşı ve eşi yanımızdayken, eli elimde yapmak, benim çok iyi tanındğm bir yerde bunu yapmak çok mide bulandırıcı. Söylediğimde aptalın tekiyim, böyle birşey nasıl yaptım falan filan diye geveliyor. Hatta ben seni affetmem, kızım seni affederseniz düşünürüm, dedim. Sonrasında raporlu olduğu süreçte kızı kreşe göndermeyip birebir ilgilendi ama yeniden ona kızmaması için de öfke için terapi görmesi gerek ve görecek,ilişki devam etse de, bitse de.Aldatmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz bence ya. Ne hastalık,ne ilgi eksikliği ne güzellik çirkinlik. Karakter boşluğu sadece. Görüyoruz yoksa mükemmel görünen iletişimler,dengi dengine Sosyo ekonomik fiziksel eşleşmeler de bile oluyor. Bı kere heyecandan yapan ya da meraktan yapan sonrasında alışkanlığa dönüştüruyor görmezden gelinip yaptırım olmazsa.
Boşanıp boşanmama da kişiye göre alınacak karar. Ben en basit olayları bile unutamayam biri olarak affedemezdim yani şöyle affetmis gibi görünüp hep acabalarla şüphelerle yaşar kendime zehir ederdim hayatı.
Ama şey çok kötü ya çocuğuna kızıp o an onları yazmak, toplum içinde bunu yapmak.. gören eşi değil de o ortamdan birinin eşi de olabilir yabancı biri de olabilirdi çok ilkel bı davranış. Hakkınızda hayırlısı olsun konu sahibi üzüldüm
Yani bir ömür ikisinin de kabir azabı içerisinde, mutsuz bir evlilik sürdürmesini ve mental olarak zayıf çocuklar yetiştirmesini öneriyorsunuz. Yanlış mı anladık? Ne kadar zekiceBence affedin ama önce süründürün, sonrasında da gözünüz üstünde olsun
Burada dusunceniz cok mantiksiz. Onceki esinizin, bosanmanizin konusulmamasi o kadar normal ki. O sizin esinizden onceki hayatiniz. Tipki esinizin eski sevgililerinden bahsetnediginiz gibi sizin eski evliliginizden de bahsetneyeceksiniz. Cok dogal.Kıyaslama değil hanımwfendi. Siz, size davranıldığı şekilde davranmaz mısınız?. Ben de, o da bu konuyu aşağı yıllar oldu. Boşanmayı ara ara konuşsak beni rahatsız ederdi, aşağı çok oldu. Ben de yola devam edeceksem, her zaman tetikte olacağım ama bu yaşanmış olanı öncelikle kendim için 7/24 önüne sunmamam gerek, dedim.
Bence asıl çocuk varsa ayrılmak lazım öbür türlü çocuğa başına ne gelirse gelsin evlilikte kalmayı öğretirsinYani bir ömür ikisinin de kabir azabı içerisinde, mutsuz bir evlilik sürdürmesini ve mental olarak zayıf çocuklar yetiştirmesini öneriyorsunuz. Yanlış mı anladık? Ne kadar zekice
Bende böyle hatırlıyorumMune ablaaa konu sahibi konusunu sildiği için mi banlandı? Yoksa ikinci üyelik aldığı için mi? Ben şey hatırlıyorum BDV'de ikinci üyelikle konu açmak için yönetime haber veriliyordu da öyle üyelik alınıyordu. Ama onu nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Uydurmuş da olabilirim
Konu sildiği için. 2.üyelik şartlara uyulduğu sürece sıkıntı olmaz.Mune ablaaa konu sahibi konusunu sildiği için mi banlandı? Yoksa ikinci üyelik aldığı için mi? Ben şey hatırlıyorum BDV'de ikinci üyelikle konu açmak için yönetime haber veriliyordu da öyle üyelik alınıyordu. Ama onu nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Uydurmuş da olabilirim
ben böyle bir öneride bulundum, siz daha mantıklı önerilerde bulunun o haldeYani bir ömür ikisinin de kabir azabı içerisinde, mutsuz bir evlilik sürdürmesini ve mental olarak zayıf çocuklar yetiştirmesini öneriyorsunuz. Yanlış mı anladık? Ne kadar zekice
Bence buradan fikir almak yerine çift terapisine gidin, burada bir şeyler okudukça kafanız daha da karışır gibi geldi. Benim bile kafam karıştı. Boşanmak da kafa karışıklığı ile verilebilecek bir karar değil. Sizin durumunuzdaki en büyük problem güvenininizin yıkılması. Sanırım başka bir kadına bunu demem ama siz zaten ayakları yere sağlam basan birine benziyorsunuz bu yüzden evliliğinizin tekrar denemeye değip değmeyeceğini anlamak için çift terapisi ve biraz zaman size iyi gelebilir diye düşündüm. Eşinizin terapiye bağlılığı ve çabasının sürekliliği de samimiyetine dair fikir verir çünkü genelde terapiye gidelim deyip sonra iş terapiye katılım göstermek, sorumluluk almak, ev ödevlerini yapmak olunca yan çiziyorlar. Zaten boşanmaya kadar verseniz de çift terapisi ile hem kendiniz hem çocuğunuz için daha sağlıklı bir ayrılma yolu çizebilirsiniz.Eski üyelerdenim ama tanınmak istemediğim için, biraz da kadınlık gururuma yediremediğim için farklı bir üyelik aldım.Eşimle evlilik öncesi 3, sonrasında da 4 yıl, toplam 7 yıldır beraberiz. Bir çocuğumuz da var. Güven temeline dayalı, başkasına yan gözle dahi bakılmayan, ilişki başladığından beri f.book, i..ram gibi sosyal medya hesaplarını bile kendi isteğimizle kapatmış, birbirimize serbest alanlar da bırakan örnek bir çift idik, taa ki 3 hafta öncesine kadar.
4 hafta önce eşime bir hafta boyunca ders çalışacağımı, çocukla akşamları biraz ilgilenmesini istediğimi söyledim. O zamana kadar sürekli ortada olan telefonu, ilk defa sürekli cebinde gezmeye başladı, işyerindekilerle bir erkek WhatsApp grubu kurduklarını ve biraz fazla argo kelimelerin geçtiğini, telefonu o yüzden yanında taşıdığını söyledi. O hafta çocukla hiç ilgilenmediği gibi, çocuk onun yanına gittiğimde 'işim var' deyip sürekli kızdı. Aramız son zamanlarda yanlış anlaşılmalar, yatırım yapma amaçlı haddinden fazla borca girmelerle ilgili açılmıştı. Son zamanlarda öfkesini çocuğa ve bana karşı kontrol edemediği için de doktor tavsiyesi ile depresyon ilacı kullanmaya başlamış ama ani bir şekilde - ki kesinlikle yapılmaması gerek-kesmişti. Aklı bir karış havada gibiydi, ilk defa 5 gün ayrı uyuduk, libidosu yüksek insanlar olduğumuzu için birbirimizi de hiç boşlamadık bu süreçte bile. Ayrı uyusak da her sabah beni ve çocuğumuzu çok sevdiğini ifade eden sözler fısıldayıp kulağıma, öyle gidiyordu işe. .
Velhasıl pazartesiden cumaya böyle bir ders çalışmalı 5 gün geçirince, ailem, çocuğa birkaç gün biz bakalım, siz de karı-koca vakit geçirin, sınavlara da, rahat kafa ile girersin, dedi. Çocuğu 2 günlüğüne aldılar. Cumartesi çok iyi vakit geçirdik eşimle, süslendim, püslendim. Cumartesi akşam da arkadaşları ile buluştuk, gayet mutluyuz, eli elimde hep, ben onu sıklıkla övüyorum, duyduğum gururu belirtiyorum. (Bu arada benim çok hoş, iyi kariyerli bir kadın olduğumu ve nasıl onu seçtiğimi anlamadığını, bunun bir nimet olduğunu ara ara dile getirir.) Bir ara lavaboya gittim, dönüşte arkası bana dönüktü, farketmedi geldiğimi, bir kadın ile mesajlaşma gördüm. Tabi o an kavga kıyamet telefonu aldım elime. Sanal seks konuşmaları. Mekandan çıktım, kuytuda bir yerde açık konuşucam, eşimin yüzünü gözünü dağıttım. Suratı tırnak izlerimle dolu olduğu için bir müddet rapor aldı hatta,işe gidemedi. O gece telefonu bende kaldı,sabaha kadar, ben de kız arkadaşımda kaldım. Tam tahmin ettiğim gibi, derse başladığm, erkek grubu ile konuşuyoruz dediği pazartesi günü sanal seks konuşulmaya başlanmış ve bu şekilde toplam 3 kişi ile konuşulmuş. Karşıdakilerden 2 tanesi buluşma teklif etmiş, eşim de reddetmiş 2'sini de. Karşıdakilerin eskort olduğuna eminim, arkadaşlık sitesine üyelik alınmış ve ben telefonu ele geçirmeden önce hesap komple silinmiş, dondurma değil.
Amacım neydi, diyorum, kafam çok dağınıktı, depresyon ilacını bırakınca bir değişik oldum, vs dedi. Cinsel ve duygusal açıdan eksik yön var mı, dedim, yok,dedi. Aynı soruyu o gece ortamda bulunan en yakın arkadaşı da sormuş, hiçbir sıkıntı yok, bunalmştm borçtan vs, ilacı da bırakınca değişik bir hale büründüm, demiş. Şimdi bin pişman. Ben babasının evine yolladım onu, 30 km uzakta. Bir müddettir orda kalıyor, babasına da söyledim, oğlun böyle böyle yaptı, diye. Ben senin tarafındahım, dedi, sağolsun. Eşime, çocuğu istediğinde görebilirsin ama benim düşünmem lazım, dedim. Günlerdir babasından. Yaptıklarına bin pişman, utancından yerin dibinde olduğunu söylüyor, bir şeyler yapmaya çalışıyor, yok Tatile götürme çalışmaları, yok pahalı hediyeler vs. Ama napıcağımı bilmiyorum, Bir müddettir ayrıyız, ufaklık babasını görüyor, ama babasını çok özlediğini söylüyor.
Elimde olumlu yanlar şu, birincisi hiçbiri ile buluşmamış, buluşmak gibi bir amacım yoktu, seninle cinsel boşluğum yok, diyor. Hakikaten libidosu yüksek 2 insan olarak birbirimizden memnun olduğumuzu biliyorum. Tek nokta var, benden istediği ama benim reddettiğim cinselliklte birşey vardı, onlar konuşulmuş.
İkincisi hiçbir görüntülü konuşma, buluşma, sesli konuşma dahi yok.
Üçüncüsü, zaten hesabı silmiştim, sen de görmüşsün, bu kişi de buluşma teklif edince tamamen bitirecektim, diyor.
Dördüncüsü, bu ilacı yarıda kesince kafa biraz dumanlı oluyormuş, esprili ifade ile, aklı pek yerinde değildi, gibi.
Beşincisi hiçbir vukuat yok, şimdiye kadar. O ortamda buluna en yakın arkadaşı da çok oldu. Kızlar geçse, kafasını kaldırıp bakmayan bir tip normalde. Ama diyor ki, ben zaten reelde böyle bir şeyi seninleyken hiç yapmadım, bunu yapacak cesareti olan birisi de değilim.
Evet çok pişman,ne desem yapılıyor, aile terapisti ile konuşalım, dedi, ne gerekiyorsa, ilaca yeniden ve düzenli başlayayım, dedi ama ben acayip öfkeliyim. 6 günlük bir konuşma. Duygusal hiçbir şey yok. Bardak kırılmadı ama çatladı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Boşanmak konusunda maddi, manevi çok sıkıntı çekmem. Ama fiziksel birliktelik yok, diyorum, bir yandan da nasıl bunu yapar, eli elimdeyken başkasına mesaj atar, diyorum, kafam çok karışık. He bu arada, eşime sorsanız, bir daha kesinlikle olmayacak, dersimi aldım, fiziksel birliktelik, görüntülü konuşma bile yok, bu aldatma değil, benim aptallığım, diyor.
Fikirlerinize ihtiyacım var, kızlar.
Bu boşanma dilekçesi de öyle birşey ki, boşandınız mı hiç, bilmiyorum ama dilekçeyi yazıp vazgeçmek işi biraz laçkalaştırıyor. Çocuğum çok ufak olduğu için,babayı istiyor, kreş saatine de tek başıma yetişemiyorum 6 ay yerine 2 ay olarak düşündüm. Zaten 1 aya yakın süre de geçti. Toplam 3 ay. Eşim, babasında kalıyor, ne zamana kadar kalsın derse, kalsın, dersini de alsın, ben de ona gereken dersi veriyorum, şeklinde bir açık çek sundu açıkçası bana babası. Normalde malla ilgili anlattığınız konu doğru. Ama acım büyük ve mal ikincil konu. Bana karşı tüm imkanları sunan bir yapısı var, vermese de ne yalan söyleyeyim umrumda değil. Ben, onun işsizliği döneminde harçlık verirdim, o zaman çok daha mutluyduk. Şimdi ekonomik özgürlük mutsuzluk getirdi, gibi geliyor, o yüzden de soğudum iyice maddiyat durumundan. Gözümde hiçbir şey yok, kızım dışında.