Sakın vazgeçmeyin:41 yaşında ilk kez hamileyim, hemde dondurulmuşlarla

yazdıklarını gozlerı dolmadan okuyan var mıdır acaba:KK43: neler cekmışsın neler yaşamışsın, çok gördüm mucizlere çok tanık oldum ama bu senınkısı çok farklı...allahım allahım ne kadar büyük rabbım, ıkısını de sağlıkla kucakla inşallah, çok rahat huzurlu bır hamılelık geçırmenı ve vakti yerınde onları kucaklamanı yürekten dılerım...hamılenın duası kabul olur derler, bızlere de dua et...(bu arada doktor ve hastane secımlerı konusunda cok haklısın, bu konuda özelden bılgı almak ısterım)
 
sağ salim bebeklerini kucağına alırsın umarım..
bende 4.denememde pozitifi gördüm
zaten ağlaktım çok kötü ağlattın beni :KK43::KK43:
 
Ayyy gözlerim dolarak okudum...umarim her sey istediginiz gibi olur ve bebischlerinizi saglikla kucaginiza alirsiniz:emir_bebek:

Darisi tüm bebek isteyen Annelere:KK49:
 
badenurcum hikayeni merakla bekliyordum.bu akşam tesadüf rastladım.rabbim sa salim kavuştursun inşaAllah.darısı isteyen her kadına olsun.bende aynı fikirdeyim istiyorsan vazgeçmeyeceksin.bende hem taze ham dondurulmuşla denedim şimdi gün sayıyorum. transferimin 6.günü inşaAllah benim kuzularşmda tutunmuştur.ne deyim gerçekten hikayeni boğazı düğümlenden gözleri yaşarmadan okuyan varmı?sen umutsuzlara umut olacaksın buna inanıyorum.zaten vazgeçmeyip inanlar ulaşıyor.
 
ne yalan söyleyeyim öcesi normal normal okudum o merdivende pozitif sonucunu alıpda yığılmandan sonra göz yaşlarımı tutamadım heleki heleki okadar sıkıntı keşke ikiz olsaydı derken ikiz haberi halen ağlıyarak yazıyorum

rabbimiz öyle bir büyükkü canım bukadar olaydan sonra sana bunu nasip etmişse dewamıda inşallah gelecektir....sayfanı lütfen kaybetme zaman zaman gelişmeleri bizlere bildir burdan doğum haberinide okuyalım inanıyorum o günüde göreceksin ama bizde bilelim :)))
 
Herkese merhaba,

Benim umut hikayem oldukça uzun aslında… belki sonuna kadar okumayabilirsiniz, o nedenle öncelikle şunu söylemeliyim: Sakın vazgeçmeyin… 41 yaşında ilk kez hamileyim. özellikle “ilk kez” diye belirttim, çünkü bu yaşıma kadar ne düşük, ne dış gebelik, ne de kimyasal gebelik yaşadım. Bunları yaşayanlar bile en azından hamile kalabiliyorum diye sevinirken, benim bu yönde bile umut bağlayacağım hiçbir gebelik türüm olmamıştı. Üstelik şimdi dondurulmuş embriyolarla hamileyim, hem de doktorlar ileri yaş nedeniyle sadece %10 şans vermişken…

Şimdi hikayemi mümkün olduğunca özetlemeye çalışacağım… kelimeler yaşanan acıları, hayal kırıklıklarını yansıtabilecek mi bilemiyorum… Bildiğim şu ki, bu uğurda gerçekten mücadele vermekten çok yorulmuş olanlar beni çok iyi anlayacaktır ve umuduna sarılmaktan vazgeçmeyecektir.

Benim mücadelem 5 yıl önce başladı. Evlendikten sonra hamilelilk gerçekleşmeyince doktorlar bunu miyomlara bağladı ve ilk olarak miyom ameliyatıyla mücadelem başlamış oldu. Miyomlar rahmin arka duvarında olduğundan sezeryan şeklinde açık ameliyat gerekti. Sezeryanın acısıyla erken tanıştım, ama maalesef bebek için değildi…

Ardından 5-6 aylık iyileşme süreci gerekti, bu sürecin sonunda da git gel yumurta takibiyle, günü, saati belirlenmiş ilişkilerle, bebeğimize kavuşmayı hayal ettik, bir 6 ay da böyle geçti… Sonraki adımda aşılamaya hemen peki dedik, ardı ardına yapılan aşılamalarda umudun ötesine geçemeyince, tüp serüvenine ilk adımı attık ve ilk negatif sonuçla ilk darbemizi yemiş olduk… o dönem ne kadar üzülsemde beni bekleyen her tokadın bir öncekinden çok daha acı olacağını hiç düşünememiştim.

Bu aşamadan sonra doktorumuzu değiştirmeye karar verdik, tedaviye daha iyi zaman ayırmak için işimden de ayrıldım. Yeni bir doktorun kapısını çaldık. Arkadaşım ilk denemesinde çareyi bu doktorda bulmuştu, bizim içinde umut kapısıydı. Üstelik doktor durumum için olumlu konuşuyordu, inandık… İşte asıl büyük hatayı bu kapıyı çaldığımızda yapmışız, bunu çok geç ve yaşanan çok acı tecrübeyle anladık. Bir doktor size ne kadar çok ümit vaat ediyorsa, ne kadar çok yüzünüze gülüp, bu sefer tamam diyorsa, elinden gelen her şeyi yaptığı havasına bürünüyorsa derhal o doktorun bir umut tüccarı olduğundan şüphelenmeye başlayın. Ama ne yazık ki, biz şüphelenmedik. Niye mi? Beni tanıyanlar hikayenin bu kısmını önceki yazılarımdan iyi bilirler. Tanımayanlar için özetleyeyim.

Bu yeni doktorla büyük umutlarla başladığımız 2. tüp denemeside negatif sonuçlandı. Fakat Doktor senin rahim yapını, hormon dengelerini çözdüm, üçüncüde bu iş tamam deyince yeniden inandık… ama 3. Tüpte negatif sonuçlandı… 4. Deneme öncesinde sana iki ay geçici menopoz uygulayacağım rahmi dinlendireceğim bu yöntemle %75 başarı alıyorum deyince yine inandık… Fakat sonuçta 4. Negatifi gördük… Üstelik artık umutlarım bitmişti. Görünürdeki tablo doktor elinden geleni yapmıştı (!!!) bu noktada sadece kendimi suçluyordum. Oysaki, doktor açısından ne büyük bir gaflet ve dalalet için de olduğumuzu anlamamız hiçte uzun sürmedi.

artık zamanın aleyhime işlediği telaşı içindeydim ve aslında bu da en acı gerçekti…. Ardından hiç ara vermeden bilindik büyük bir hastaneye gittim. Yeni Doktorum bu 4 negatifin nedeni olan bendeki enkazı daha ilk dakikada ultrasonda farketti, “rahmin içinde miyomlar var, bunlar rahmin şeklini tamamen bozmuş, rahim çizgisi kamburlaşmış, birde rahmin içerisinde sıvı görüyorum ve bu sıvının iyi olmadığını düşünüyorum” dedi. En “son rahim filminizi ne zaman çektirdiniz” diye sordu. Hiç rahim filmi çektirmemiştim ki... 4 tüp tedavisi içinde kimse benden rahim filmi istemişti ki…

Ve rahim filmini çektirdiğimiz noktada hayatımın en zor günleri başladı. Doktor rahim filmine bakıp, “iki tüpünde de ileri derecede iltihap var, bu iltehap rahmin içine sızıyor, rahmin şeklide miyomlar sebebiyle tamamen bozulmuş, bu haldeyken embriyoların ne tutunma ne de yaşama şansları hiç yoktu” dedi !!!!! Yıkılmıştım… adeta tüm dengelerim değişti… Gerçek şuydu 4 tüpüde boşu boşuna yapmıştım… ilk etapta inanmadım, rahim filmini alıp tam 6 doktor daha gezdim, hepsi aynı şeyi söyledi. Ağladım zırladım, yatağa yapıştım… ama eğer bebeğime kavuşmak istiyorsam gerekeni yapmalıydım. Temmuz 2010’da ameliyat masasına yattım, laporoskopi ile iki tüpüm birden alındı, iltihap o kadar ilerlemişki yumurtalıklarım, rahim, bağırsaklarım, karın zarım hepsi birbirine yapışmış, ameliyat riskliydi ama başarılı geçti. Ameliyat öncesinde laporoskopide yumurtalıkların zarar görebilir ve yumurta üretimin bitebilir, bağırsak delinmesi olabilir, rahmi besleyen damarlar kesilirse rahim bir daha 3 mm üzerine çıkmayabilir demişlerdi. Hepsini göze aldım, ya tamamamen bitecekti, ya da yola devam etmek için engeller ortadan kalkacaktı. çok şükür ki, bütün bu risklerin hiçbiri gerçekleşmedi. Laporoskopinin beraberinde Histeroskopiyle rahmin şeklini bozan içerdeki miyomlarda alınmıştı, yani söylenen buydu ve operasyonun bu kısmıda sonrasında bir süprizle devam etti.

Ardından gerçek doktorlar 6 ay dinlenme devresi dediler… çakma doktorlar ise 15 gün sonra tüp deneyebilirsin dediler… 40 yaşında bir kadın için bu 6 ay çok önemliydi, zaman artık sadece aleyhime işliyordu, bunun bilincindeydim, ama artık çakma doktorlar konusunda da tecrübeliydim ve Ocak 2011’e kadar dinlendim. sonra bütün teşhislerimi koyan tüp doktorumun yolunu tuttum, doktorum aradan 6 ay geçti bir rahim filmi daha çektir garanti olsun dedi. Ve yeni rahim filmi beraberinde yeni acı bir süprizzzz…

ilk filmde varolan miyomlardan biri, ikinci filmde de aynı yerde duruyordu ve rahme baskı yapıp rahim cizgisini yine bozuyordu. Doktorumun ilk tahmini; birini almış diğerini olduğu yerde bırakmışlardı . Neden ???? demek için miyom ameliyatını yapan, çoğunluğun tanıdığı o çok meşhurrr, kendini öve öve bitiremeyen profesöre gittim. Cevap “onu almamış mıyız??? Onu da alırız ufak bir operasyonla” oldu… doktorlar için ihmaller, hatalar bu kadar basitti … çünkü cefayı çeken, en kıymetli zamanlarını kaybeden bizleriz onlar değil … bu olay beni iyice yıprattı, ne psikolojik, ne fiziksel dayanacak gücüm yoktu, tekrar kime gidecektim, kime güvenecektim, kim doğru söylüyordu??? Şimdi başıma daha ne açılacaktı??? İyice bunalmıştım ve bu olaydan iki gün sonra resmen kan kustum. evet makattan ve ağzımdan gelen kanla hastanelik oldum, mide kanaması geçirmiştim, ama yine de vazgeçmedim… biraz düzelince Şubat 2011’de yeni bir yeni bir histeroskopi ile orada bırakılan ikinci miyomda alındı. Maddi manevi bitmiştik. Üstelik üst üste geçirdiğim operasyonların endometrium hasarı açısından şansımı azaltacağı söylenmişti. Çok üzülüyordum veee kısa süre arayla ikinci bir mide kanaması daha, ben yine günlerce hastanelik oldum…

gerçek şu ki, çekilen tüm acılara rağmen içimdeki özlem geçmiyordu ve asla pes demedim… yola devam etmek için bedenimi ve psikolojimi güçlendirmeliydim, öncelikle yeniden işe başlamıştım, kafamı dağıtmalıydım ve spor, yoga, meditasyon, dans kursları hayatıma girdi... arada sabahlara kadar gönüllü kuruluşlarda çalıştım. Bütün yaşanan olumsuzluklar içinde tek olumlu şey yaşıma göre yumurtalıklarımın iyi çalışması ve fsh’ın 7-8’in, e2’nin 35’in üzerine çıkmamasıydı, çok bunaldığımda testlerimi yaptırıp, daha zamanım var deyip rahatlıyordum.

Yeni bir deneme için biraz daha güçlenmiştim ve Mayıs 2011’de 5. denememi yaptım, 6 yumurtam çıktı, 4 tanesi yoluna devam etti, bunlardan 2 tanesi 5. Gün embriyosu olarak transfer edildi, 2’side donduruldu. Bu sefer her zamankinden çok daha ümitliydik, yapılması gereken her şey yapılmış, tedavim tamamlanmıştı, yumurtalar yaşıma göre harika gelişmişti. Ama sonuç yine negatif oldu… işte bu noktada artık bebeğimin olmayacağı fikrine kapıldım. Artık kimse beni anne olacağıma inandıramazdı. bazı şeyleri kabullenmeyi hem istiyordum, hem de hiç istemiyordum…

Aklım dondurulmuş 2 embriyomdaydı onları da denemem lazımdı… benim, eşimin ve bizimle beraber üzülen herkesin iyiliği için 6. denemeyi de yapıp belki kendime artık buraya kadar demeliydim… Eşim “çocuğumuz olmuyorsa bu dünyanın sonu değil” deyip destek oluyordu ama bütün bu tedavi süreçlerim içinde hem kalbi tekledi, hem de mide fıtığı oldu…. Artık onu da bu üzmek istemiyordum. Ama yine bir yanım vardı, işte o bir yanım hep içten içten özlemle sızlıyordu inkar edemem…

ve yeni bir umut yolcuğu için eylül ayında hastanenin yolunu tuttum. Doktorum yüzünde umutsuz bir ifadeyle; dondurulmuş tedavisi için hiçbir ilaç vermeyeceğim, eğer rahim kendi kendine kalınlaşırsa, eğer yumurtalar da bozulmadan çözülürse transferini yaparız dedi ve ardından umutlarımı çökerten cümleyi ekledi : ama hem dondurulmuş embriyo, hem yaş 41, hem de bir kaç kez miyomektomi geçirmiş bir rahimle şansın en yüksek ihtimalle %10… Bu sözlerin üzerine tedavi moduna bile giremedim… daha başlamadan negatifi göreceğimden çok emindim…

ve rahim kalınlığı 12. gün kendiliğinden 7.4 mm oldu, rahim kalınlığıda ümitsiz görünüyordu, çünkü bir önceki negatifim de bile 8.6 mmdi, şimdi sadece 7.4 dü. Neyseki tek olumlu yön 2 embriyom da 1. Kalitede çözüldü ve transferim yapıldı, içimde en ufak bir umut parçası yoktu, yarım saat hastanede, 2 saat evde yattım. Sonrasında artık saatleri, günleri saymayacağım ve kendimi üzmeyeceğim diye söz verdim… Zaten 5 senedir her şeyi erteliyorduk, artık yas tutmak yoktu, ertesi gün eşimle uçağa atlayıp izmir’e yeğenimin düğününe gittik.akşamına düğünde halay çekiyordum. 3. Gün izmir’deki akraba ziyaretlerindeydim… 4. Gün ise işimin başındaydım. Çarşı pazara gittim, belediye otobüslerine bindim indim, öğle tatillerinde pür telaş koşturdum.

Ve test günü geldiğinde transfer sonrası verilen ilaçlarımı evde bıraktım, östrojen bantlarını değiştirme günüydü ama değiştirmedim. Sabah 09.00’da kan verdim, 2 saat sonra alırsınız ya da internet sayfamızdan bakarsınız dediler, Öğlene doğru baktım internet sayfaları çalışmıyor, ve ilk defa koşa koşa sonuç almaya gitmedim… iş çıkışı zarfı elime almıştım. En ufacık bir umudum yoktu, bunca zaman olmamıştı, şimdi bu umutsuz tablonun sonucunda mı olacaktı? Üstelik bu 12 günlük dönemde normal hayat seyrim içinde hiç yorulmadığım kadar çok yorulmuştum. Bir de hani şu hep bahsedilen ne lekelenme, ne kasık ağrısı, ne bel ağrısı, ne ğögüs hassasiyeti, ne akıntı, ne adet sancısı benzeri sancı, ne de en ufakcık başka bir belirtim olmamıştı, tıpkı diğer 5 negatifte olduğu gibi en ufacık bir belirti yoktu.

Laboratuvarın merdivenlerini inerken zarfı açtım, 216 yazıyordu, bu benim sonucum mu diye mırıldandım, ismimi tekrar kontrol ettim…. Evet benimdi… inanamıyordum… o an bacaklarım tutmaz oldu sanki, merdivenlere çöktüm ve gözlerimden oluk oluk yaş boşalmaya başladı, etrafımdakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, su getirenler, beni merdivenlerden kaldırmaya çalışanlar… sakinleşemiyordum… Eşimi aramak için telefonumu aldım, ama o kadar titriyordum ki tuşlara basamıyordum, birisi kimi arayacaksınız diyerek yardımcı oldu, eşime “hamileyim” derken, o tek kelimenin bir gün benim ağzımdan döküleceğini hiç ama hiç ummuyordum…. Etrafımdakilerden biri bunu duyunca “yoksa istenmeyen bir gebelik mi?” diye sordu? gülümsedim “ah bir bilseniz dedim, bir bilseniz? dedim… Beni bir koltuğa oturttular, sürekli yüksek sesle allahım sana şükürler olsun diyordum, binlerce şükürler olsun sana… 6. denemede ve 41 yaşında ilk kez hamileydim, inanamıyordum, gözyaşlarım oluk oluk geliyordu, engel olamıyordum… ve biraz sonra eşim koşup geldi, eşimin yüzündeki o ifadeyi hayatım boyunca unutmayacağım, gözleri sanki iki kat büyümüştü, yüzünde şaşkın bir mutluluk ifadesi vardı, rengi kağıt gibi bembeyaz olmuştu, o da dayanamadı koyverdi gözyaşlarını…

Şu anda 12 haftalık olduk… Şimdi 9 ayı tamamlayabilecek miyim korkusu içindeyim… yolum çok uzun ve zorlu… hamileliğim riskliymiş, bu mutluluk yarım kalırsa, sonrasında ne yaparım, nasıl yaşarım, nasıl nefes alırım bilmiyorum… hem mutluyum, hem korkuyorum… ama en azından bunu bile yaşattığı için allahıma binlerce şükürler ediyorum. Bu kadarı bile çok güzel bir duyguymuş, allahım nasip kısmet ederse kucağıma almayı çok istiyorum. Darısı herkesin başına. Herkes yaşasın bu duyguyu sonuna kadar.

Birde şu belirtiye kafayı takanlara şunu söylemeliyim; ancak pozitif sonucu aldıktan 3-4 gün sonra kasıklarımda bir hareketlilik başladı, damarlarımda kan akışı hızlandı sanki, kasıklarımda yoğun sıcaklık ve tuhaf bir ağrı hissetim, adet görecekmişim gibi sancılandım. Ama bunlar 15. günden itibaren oldu ve birkaç gün sürdü. 12 günlük devrede en ufacık bir şey yoktu… o nedenle hiç takılmayın derim…

Ve son söz : içinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, ne kadar zor, ne kadar umutsuz gözükürse gözüksün, ne kadar uzun sürerse sürsün, ne kadar engel çıkarsa çıksın asla vazgeçmeyin… Eğer bebeğinize kavuşmak istiyorsanız allahında yardımıyla inanın aşılamayacak sorun yok, yeterki sorunlar sizi yıldırmasın, yeterki Allah nasip kısmet etmiş olsun… gerisi sadece sizin azminize, sabrınıza kalıyor…

Veeeeee en güzel kısmı sona sakladım, ilk kontrolde tek kese görüldü, biraz kanamam vardı o gün… ikinci kontrolde iki kese görüldü, meğer bebişlerim ikizmiş teyzeleriiiiiii…. İlk üç ay için risklerimiz oldukça fazlaydı, şimdi biraz daha hafifledi, evde hep istirahat ediyorum,arada kanamalar yaşıyorum, sürekli progesteron iğneler oluyorum ama asla hiçbirşeyden yakınmıyorum… allahım özlemle yanan herkesi yavrusuna kavuştursun, benim bebeklerimi de korusun…

Sevgilerimle… :KK16:

arkadasım allah tamanına erdırır ınsallah sag saglım kucagınada alırsın bu arada hangı merkezde tedavın oldu cok merak ettım doktorun nasıldı memnun kaldın mı bende 3 deneme ıcın arastırma asamasındayım yardımcı olursan sevınırım
 
Bende diğer kısslar gibi ağlıyorummmmmmmmmmmmmmmmm..Canım bana gerçekten sabrımı yenilemem gerektiğini hatırlattınn.Bende çokk kötü günler yaşadımmm.Halen de yaşamaktayımmmm..Bir bebek sahibi olmak içinnnn çabalarımızzz...İnşşş.. Rabbimin izniyle bebeğini kucağına alırsınnn...:nazar::nazar::nazar::nazar::nazar::nazar:

Benimde tek arzummm birgünn burada senin gibi mucizemi paylaşmak..Tümmm umutsuzluklarımı,hataları,yarım kalan tedavilerimin sonundaaaaa bebeğimmm olucakkkk diye haykırmakkkkk..Ağlamaktan içim çıktı valla.Laptop bozulacakkk.Geriden geriden yazıyorummm:)))))

Kendine ve meleklerine çoook ii bakkkk..Bizede dua et nolur..
 
Öylesine okumak için girdim ve daha ilk cümlende "vazgeçmeyin"beni sonuna kadar okutmaya sevk etti..Tam bu esnada ki dinlemediğim halde Feridun Düzağaç'ın " Beni bırakma" şarkısını dinliyordum konuyla birleşince..Göz yaşlarım hala şuan devam ediyor..Neler yaşanmış, bu nasıl bir dirayet yer yer gülümsedim,yer yer ha s... li ifadeler gözümde canlandı..Harika bir kadınsın hherşeye rağmen..o kadar ameliyat acı ve o acıyı hissetmek yerine "pes etmeden devam" düşünceleri..Eşinide burdan kutlamak istiyorum ne iyi bir kadınsın ki bunca şeye rağmen harika bir eşe hayata ve şuan müstakbel iki meleğe gebesin..kutluyorum,ellerinden saygıyla öpüyorum..Yüreğimden bi an indigo çocuukların olacak hissiyatı geçti,ki bu yaşta doğran kadınların genelde %60 küsürü bu tip çocuklara sahip..İnşallah 9 ayı sapasağlam geçirip,dünyaya gözlerini açıp senin seneledir çektiklerine senelerce en hayırlı şeyleri kısmet ederek mutlu olmanı sağlarlar..Bu arada istersen; doğum fotoğlarını çekmeye çok isterim bu işi profosyonel olarak icra ettim ve mutlu gününü fotoğraflamayı çok isterim..Bana mesajla ulaşabilirsin sadece sevincine ortak olmak istiyorum..Mutluluklarrr
 
Cok sevindim allah saglikla kucagina almayi nasip etsin ikizlerini.ben de 40 yasindayim.bir tane kizim var cok sükür.ikinci cocuga 8 senedir hamile kalamiyorum.ben de pes etmistim ki umut dolu yazinizi okudum,cok duygulandim.Rabbim dilerse her sey oluyor iste...
 
çok uzun olmuş arkadaşlar, ama ne yapayım 5 yıllık acılarımın, özlemimim ve sabrımın özü bu.... dilerim vermek istediğim mesaj sabrınızı artırır, azminizi güçlendirir.

Hani çok arabesk olucak ama O.Gencebay'ın şarkısı vardır''Ben derdi yanlız bende bilirdim,meğer dert çekerken ölenler varmış'' diyee...Slm öncelikle çook tebrik ediyorum hayırlısı olsunn umarım sağlık,sıhhat ve neşe içinde bebeklerinizi kucağınıza almanızı nasip eder Yüce Rabbimm..Bende 33 yaşında erken menepoz nedeniyle tedaviye başladım fsh değerlerim 23,25lerde falandı ama okadar tedavi iğne vsvsvsvs.. 1 tanecik yumurta gelişti mikroenjeksiyon ile döllendi şans işte %17 dedi doktorumuz hiiçç umudumuzzz yoktuuu......Sizin hikayenizi ağlayarak okudum inanılmaz etkilendim eee birazda hormonlardaki değişikliklerden heralde bende en sona bırakmak istedim hamileyimmm :)) vee bta hcg değerleri havalarda uçuyor belki bir süpriz daha oalabilir diye düşünüyoruz 13 aralıkta görücez haber vericem mutlaka.. SevgiLerimLe
 
Okurken agladim demek klasik olacak ama soylemem gerek.... Agladim... Icim sevincle doldu.
Saglikla kucagina da alacaksin insallah. Cok cok mutlu oldum ve burada paylasip bizlerin de icine su serptigin icin ayrica tesekkur ederim sana .ben halihazirda bir merkezde tedavi goruyorum ama bu isin icinde yillarca oldugumu dusunerek inan cok merak ediyorum nerede tedavi oldun ve olumsuz deneyimlerini nerelerde yasadin ... Ozelden mesaj atmak isterim umarim rahatsizlik vermem.

Keyfini cikar hamileliginin , tadini cikar, sonuna kadar fazlasiyla haketmissin sen.
Kutluyorum "
 
Benimde bebek konusunda hüzünlü bir geçmişim var.Allah sağsalim kucağına almayı nasip etsin.Allah yardım etsin.Allah mutluluğunu daim etsin.
 
Badenur'cuğum birkez daha çok tebrik ediyorum. Sağlıkla kucakla bebeklerini inşallah. Hikayenin çoğunu bilsemde böyle baştan sona okumak çok vurucu. Gerçekten yaşayan biliyor / biliyorum anlıyorum. Hele de "o dönem ne kadar üzülsemde beni bekleyen her tokadın bir öncekinden çok daha acı olacağını hiç düşünememiştim." kısmını.

Artık bebişler senle ve sıkıntılar çok şükür geride kaldı. Bende hikayeni ağlayarak okuyanlardanım ama bir yerde kendimi buldum ve bastım kahkahayı :) Sen yalnış anlamazsında, yanlış anlayacaklar için hemen belirteyim ki 8 negatiften sonra, 9. denemeye başlamış biri olarak artık kendimle çok rahat dalga geçebiliyorum.

Beni ananas ve kabak çekirdeğine hiç inanmam. Hatta, KK da biri yatarken sıkıntıdan kabak çekirdeği yemiş hamile kalmış, şimdi bütün KK kabak çekirdeği yiyor derim.
Geçen gün can dostuma şu 9. da bir hamile kalayım. Bir topic açıp ertesi gün tango derslerine başladım desem, - ki benim dr.um ertesi basketbol oynayabilirsin der - bütün KK tango'ya başlar demiştim. Seni okurken işte buna güldüm. Ben tango yaptıramadan, Badenur halay çektiriyor ...... İnşallah bende tango yaptıracağım :)

Bol şans arkadaşım keyifle sağlıkla önce göbişinde sonra kollarında büyüt bebeklerini.
 
Son düzenleme:
hikayeni okurken ağlamamak mümkün değil, iş yerinde herkes noldu niye ağlıyorsun diyor bana ...
Kalbimin en derinlerinden Allah'a senin için dua ediyorum, Rabbim yavrularına sağlıkla huzurla mutlulukla kavuştursun, bundan sonra sadece mutluluktan ağla inşallah...
 
çok acılar çeksende hikayen bu kadar acılarla dolu olsada şuan bebişlerin seninle mutlu son işte inş. Allahın izniyle sana sıkı sıkı tutunan bebişlerin bırakmayacaklar seni Allahım isteyen dileyen mücadele eden herkese nasip etsin bu duyguları kimsenin kucagnı boş bırakmasın Rabbim çok yıpratıcı uzun süreçlerden geçiyoruz bu dönemde bende 8 yıl bekledim bebişlerimi Allahım o kadar büyük ki bizi mahrum etmedi bu sevinçten mutluluktan inş. sağlıklı sıhhatli kucagımıza almayı nasip etsin rabbimmm:nazar::nazar::nazar::nazar::nazar::nazar:
 
:nazar::nazar::nazar:rabbim seni ve bebeklerini korusun kucağına almayıda nasib etsin.hepimize bu duyguları yaşatsın inşallah şu an o kadar duygulandım ki sadece sizin için dua ediyorum güzel günler görün diye:nazar::nazar::nazar:
 
okurken tutamadım göz yaşlarımı şükürler olsun Rabbim inşallah kucağına almayıda nasip etsin yavrularını dilerim..
 
İnan ağlayarak okudum.Helal olsn sabrına gücüne kuvvetine.Rabbim kimseye dayanamayacağı yükü vermezmiş.İnş. bebeklerini sağ salim hiç bi problem olmadan kucağına alırsın.Bi ömür boyu sağlıkla huzurla yaşarsınız.Nolur dua et ben ve bnm gibi tedavi gören bebek isteyenlere de rabbim nasip etsin.Kimsenin kucağını boş bırakmasın.Bu mübarek günde dualarımız kabul olur inş.
 
arkadaşlar hepinize canı gönülden teşekkür ederim, sevinçler paylaştıkça büyüyor, üzüntüler paylaştıkça azalıyor. hepinizin gönlü çok güzel. duam daha fazla uğraşmadan hayırlısı ile bebeklerinize kavuşmanız. allah bu yolda edilen dualrın hepsini kabul etsin, herkesi muaradına erdirsin. hepinize tek tek yazmaya çalışacağım ama öncelikle farkettimki tedavi gördüğüm yeri merak etmişsiniz.

5 yıllık süreç içinde aslında çalmadığım kapı kalmadı gibi. namlı şanlı büyük proflardan, op. doktorlara kadar çare hangisinde deyip gezip durdum.
sonuçta şunu anladım ki, herkes tüp yapar olmuş, tüp bol kazanç yolunun aracı olmuş. ver ilacı, topla yumurtayı, yap transferi... olmadı mı ???? doktor herşeyi yaptı suçlu olan eksik olan sensin... hatta hastanın çıkmazları mı var??? olsun bir kez tüp yapalım olmazsa dönüp bakarız.

bir örnek: laporoskopi ve histeroskopi olmuşum kanamam var, kontrole gitmişim, doktorun ilk sorduğu soru: adetin ne zamandı hemen gel tüpü yapalım !!!!
diğer örnek : tüplerden rahme iltihap sızıyormuş, bu ultrasonda aleni gözüküyor, adam hiç oralı olmadan arka arkaya dayıyor tüpü... görmedin mi bu durumu diyoruz... cevap arsız bir sırıtma ile gördüm tabi de her sıvı kötüye yorulmaz, ben o sıvıyı iyiye yordum diyor !!!! iyimi kötümü anlamak için neden birşey yapmadın diyoruz ... konuyu değiştiriyor...
ben de örnek çok uzatmayayım... kısaca söylemek istediğim şansınız varsa sizi çözüme ulaştıracak adrese fazla sömürülmeden ulaşırsınız.

Bana bu şansı yaratan memorialhastanesi oldu. okmeydanında tedavim oldu... doktorum prof.semra kahramandı. çok titiz bir ekip çalışması var. en ufak detayı gözden kaçırmıyorlar, dertleri hemen tüp yapma değil, tüpten önce yapılması gerekenler , önce yapıyı düzeltip sonra tüpe yöneliyorlar. benim tüm sorunlarımı bir bir ortaya çıkardılar. gereken ameliyatları oldum (başka yerde) sonra 5. negatif tüpümü onlarla denedim. o dönem ilk defa yumurtalarım blast aşamasına kadar geldi. ilk defa geriye dondurulabilir nitelikte yumurtam kaldı ve 6. denemede dondurulmuşlarla sevinci yakaladım. laboratuvarları son derece gelişmiş. embriyologları deneyimli. kimseye fazla umut verip umut tüccarlığı yapmıyorlar, senin durumun bu, bunlara bağlı şansında bu diyorlar, kazanç odaklı değil, başarı odaklı çalışıyorlar. eğer hiç umut yoksa dosyanı kapatıyorlar oyalamıyorlar.

bunun dışında kendi yaptıklarım, 1 sene buğday çimi hapı kullandım, günde 20 tane . bu fsh ve e2 yi hep aşağılarda tutmamı sağladı. sigarayı hayatıma hiç sokmadım, bal polen arısütünü ihmal etmedim. ruşeym yedim, sebze ağırlıklı beslendim, kırmızı eti hayatımdan çıkardım, spor yaptım, yoga ve meditasyona yöneldim. 3 ay sıkı şekilde incir kürü yaptım ve yumurta sayımın arttığını gördüm. omega ve multivitaminler kullandım.
 
X