Sağlıklı yaşam günlüğüm

15.10.2019 menü-program
Kahvaltı 8:30
1yumurta,1 dilim peynir ,7 yeşil zeytin,2 çeri domates,2 hindi füme, limonlu çay,2 adt form peksimet
Öğle 12:30
domates çorbası,yoğurt,salata, 2 dilim iskender
Kaçamak:)
yok
Ara
soda,şeftali, akşama doğru yeşil çay
Akşam 20:00
yoğurt-yulaf-probiyotik tozu
Spor:
+10000 adım
Su: 2-2,5 lt
 
Yine yeniden başlamak:
Her gün yeni bir gün,yeni bir savaş..Dönem dönem motivasyonun düşebilir,odaklanmakta zorluk yaşayabilirsin,enerjin kalmamış gibi hissedebilirsin, kimse yanında değilmiş gibi gelebilir (belki de gerçekten öyledir),kimsenin seni tam anlamıyla anlamadığını da düşünebilirsin...Bütün bunların bir önemi yok aslında.İhtiyacın olan tek şey derin bir nefes alıp,hadi bismillah diyerek yeniden başlamak belki de..
Ne yapsam olmuyor,her iş elimde patlıyor,kimi sevdiysem olmadı,belki de birçok kişi tarafından garanti bir insan olarak görüldüm ama belki de biraz özüme dönüp kendimle yüzleşmem gerekiyordu. Belki de bazen kesin çizgiler koyarak pozitif bencillik yapmak gerek.
Kimseye bilerek kötülük yapmadığıma göre,kimsenin işini elinden almaya çalışmadığıma göre, sadece hayatta kalmak ve mutlu sağlıklı bir birey olmak istediğime göre kimsenin de bunu elimden almasına izin vermemeliyim.
Sakin ve kibar biri olmak zayıf olduğum anlamına gelmez.
Durgunluğum tembel olduğum anlamına gelmez.
Susmak ,tabiri caizse ezik biri olduğum anlamına gelmez.

Bazen hayatta gerçekten kendimi tek başıma hissediyorum,ama sürekli birilerinin beni anlamasına yada hak vermesine olan beklentimden sıkıldım.Sanırım kendimi izah etme çabamdan sıkıldım. Ara ara enerjim çok düşüyor ve nefes alamıyormuş gibi hissetsem de dönüp bunu kendime hatırlatmak için yazıyorum: NEFES AL VE YENİDEN BAŞLA
 
Okurken tekrarla:
Bugün benim için mucizevi bir gün.Başım dik ve geleceğe doğru bakacağım.Şükürler olsun,bana olan her şey için minnettarım.Negatif düşünceden tuz tanesi kadar bile etkilenmeyeceğim.Güven içerisindeyim,mutlu ve sağlıklıyım.İleriye doğru gitmekteyim.Bunu gurur duyarak söylüyorum,mükemmel fırsatlar beni bulacak.Önüme çıkan bütün engelleri sevgiyle karşılayıp teker teker yıkacağım.Hiçbir engel beni amacımdan caydıramaz. KOCA bir güç ve kudretle ileriye doğru ilerlemekteyim. (motivasyon.evi)
 
23.10.2019 menü-program
Kahvaltı 8:30
1yumurta,1 dilim peynir ,7 yeşil zeytin,2 çeri domates,2 hindi füme, limonlu çay,2 adt form peksimet
Öğle 12:30
toga çorbası,bulgur pilavı,yoğurt,salata
Kaçamak:)
tek şekerli kahve
Ara
soda,armut, akşama doğru yeşil çay
Akşam 20:00
yeşil detox suyu
Spor:
+10000 adım,45 dk pilates
Su: 2-2,5 lt
Yapılacak işler:
Günlük okumalar ve 998 kere el Hafız
Yeni ürün için araştırma çalışmasına başla
Saha kontrollerini yap
Renkliler yıkanacak
Spor sonrası kısa bir duş ve cilt bakımı (Dermoskin BHA tonik.Bioaqua pure skin serum,Mizon HA serum,Mizon antiblemishing krem,kaş kirpik serumu )
1 sa kadar kitap okumam ve 15 dk meditasyon
 
24.10.2019 menü-program
Kahvaltı 8:30
1yumurta,1 dilim peynir ,7 yeşil zeytin,2 çeri domates,2 hindi füme, limonlu çay,2 adt form peksimet
Öğle 12:30
soslu makarna,yoğurt,salata
Kaçamak:)
tek şekerli kahve
Ara
soda,1 adt elma, 1 adt mandalina, akşama doğru yeşil çay
Akşam 20:00
yeşil detox suyu
Spor:
+10000 adım,45 dk pilates (Dün regl başlangıcı olduğu için yapamadım)
Su: 2-2,5 lt
Yapılacak işler:
Günlük okumalar ve 998 kere el Hafız,131 kere Es Selam okunacak
Yeni ürün için araştırma çalışmasına başla,14 de toplantı
Saha kontrollerini yap
Renkliler yıkanacak (dün yapmadın!)
Spor sonrası kısa bir duş ve cilt bakımı (Dermoskin BHA tonik.Bioaqua pure skin serum,Mizon HA serum,Mizon antiblemishing krem,kaş kirpik serumu )
Yerler silinecek ve 15 dk meditasyon
 
İşten Çıkarılma Korkusu:
Her yıl yada her ekonomik kriz söylentileri patlak verdiğinde akla ilk gelen konudur işten çıkarmalar..Söylentisi bile yeter aslında; bir de iş verenin bu durumu bile isteye kötüye kullanması vardır ki o en kötüsüdür.
Herkes aynı şeyleri konuşur,herkes tazminat hesaplaması yapar,hiç korkusu ve nedeni olmayacak adamlar bile cv güncellemesine bakar. İşten çıkarılma durumu ekonomik ve iş hayatı anlamında ne kadar kötü ise "insani" anlamda da "artık sana ihtiyacımız yok" anlamını taşır ki bu da reddedilme duygusudur.Belki de bu tek taraflı ilişkiyi bitirme duygusundan dolayı,ilişkideki zayıf olan tarafın siz alfa olan tarafın işveren olduğu en açık şekli ile karşımızda gördüğümüz içindir. Üzüntü maddi ve kariyer kaybı bir yana "benden nasıl vazgeçerler?" yada "ben nerede hata yaptım ki?" travmasına dönüşür ki çok kolay atlatabileceğimiz bir şey değildir maalesef. Aynı durum ile karşı karşıya kaldığım ilk günden beridir yaklaşık 6-7 yıldır her yıl belki yılda iki defa aynı korkuları yaşamış,psikolojisi allak bullak olmuş ve belki de depresyona girme nedenlerimden biri olmuş bu konuyu yazmak istedim.

Şu an bunları yazmak bile bana iyi geliyorsa işten atılma korkusu için yapabileceğimiz şeylerden biri yazmak.Belki bir kağıda,bir deftere yada sosyal medyada bize ait bir günlüğe (iş yerindekilerin görebileceği bir yere değil ama). Bazen bazı şekillerde bazı(!) kişiler kendi durumlarını önleyebilseler bile işten çıkarılma mekanizması çoğu zaman kontrolümüz ve bilgimiz dışında işler.Çoğu yerde çok çalışkan olmanız,örnek bir çalışan olmanız yada kıdemli olmanız dahi yetmez (acı ama doğru). Bu nedenle iş konusundaki fedakarlıklarımızı gerçekten biz istiyorsak yapmalıyız. Sonrasında herhangi bir durumda "burası için neler neler yaptım ama bak bana ne yaptılar" demek için değil.
Ben dahil olmak üzere herkes her an işten çıkarılabilir;kaldı ki yasal olarak işverenin keyfi çıkarma hakkı olmasa bile ekonomik düzeni bahane ederek bunu yaparlar ve ne yazık ki tazminat almak bir hak değil bir teselli ikramiyesi olarak görülür.
Bu durumun yaratmış olduğu kalp çarpıntısıyla başa çıkmayı henüz kendim de öğrenebilmiş değilim çünkü söylediğim gibi bu ne kadar profesyonel olarak tanımlasanız da kendinizi bu travmatik bir durumdur. tüm çalışanlar için de bu dönem böyle bir etki yaratır. O nedenle bu kalp çarpıntısını en aza indirebilmek için neler yapabileceğimize bakalım:
  1. İşe girdikten sonra veya 10 yıl çalışıyor bile olsanız sürekli başka konularda kendini geliştir.Bir dil öğren yada farklı konularda sertifika eğitimlerine katıl.
  2. Mesleğinle ilgili diğer şirketlerdeki kişilerle aktif bağlantını koru.
  3. Cv bilgilerin ve referansların güncel olsun. Pek çok kişinin alakasız torpillerle işe girdiğini bildiğim için yapabileceğim en iyi şey mesleğimle ilgili iyi referanslara sahip olmak.
  4. Korkunu belli etme (ne as ne de üstlerine) .Bu çok zor birşey ama yine de konu hakkında konuşma.
  5. Eğer varsa işçilerinle bu konuyu konuşma.Onlarla dedikodu yapma! Bu senin ciddiyetini zedeler.
  6. Eğer çalıştığın yere karşı bir güven kaybı başlamışsa (ki elbette bunu hissedersin) bir şekilde yatırım yapmaya başla.Kenara atabileceğin 100 tl bile sana yararlı olacaktır. Kısacası para biriktirmeyi unutma.
  7. Eğer kendine güvenin varsa ve gerçek anlamda çalışkan biri isen asla ama asla hiçbir şansı olmayan,verilen her şeye razı, işveren gözüyle en ufak tebessüme tenezzül eden biri olma.Kısaca kuyruğu dik tut. Bu benim geçmişte yaptığım en büyük hatalardan biriydi.
  8. Konuşmadan önce düşün,nefes al nefes ver ve düşün..
  9. Eğer seni rahatlatacaksa dua et (işe yarıyor mu bilmiyorum ama tevekkül etmeye başladığımdan beri anksiyete durumları bende azaldı.
  10. Korkunla yüzleş: Tam olarak neden korktuğunu tanımla.Korkunun kaynağını bul.Belirsiz bir durumdan dolayı endişe hali varsa o anı mahvetmesine izin verme.
  11. Belirsizlikle yüzleş: Bu tip durumlarda esas endişe nedeni belirsizlikten çıkar ve insanlar (ben de dahil) bundan nefret ederler.Sürekli soru sorma hali ve sorgulama durumu bir süre sonra alışkanlık yapar ama aslında sizi içten içe yormaya başlar. Bu durumla yüzleşmek zorundayız. Her durumda işten çıkarılma veya kendi isteğinle işten çıkma durumu olasılığı mevcuttur. O halde zaten her yıl kapına dayanan bu durumla ilgili kabullenme aşamasına geçmek zorundasın.
  12. Sağlığını koru : Ne olursa olsun uykunu harap etmek yada yemekten kesilmek ,tam tersi çok yemek seni daha iyi hissettirmeyecek. Kulaklığını tak ve yürüyüşe çık veya koşmaya başla. İçindeki biriken o öfke,kızgınlık duygusundan uzaklaştıkça "yapabilirim" hissiyatı oluşuyor. Yediğine içtiğine dikkat ettikçe bu durumdan kaynaklı stresin sendeki olumsuz etkileri (elbette olacaktır) en aza iner.
  13. Benim gibi bekar,ailesinden uzak yaşayan birisiyseniz yada evli olsanız bile eşinizle veya sevgilinizle bile bu konuları konuşamıyorsanız iş yeri dışından güvendiğiniz birileri ile bunu konuşmayı seçebilirsiniz.
  14. Kimseyi suçlamayın,kendinizi suçlamayın."Olması gereken olur" demek de tevekkül etmenin bir şeklidir. Eğer o mekanizmayı delecek veya değiştirecek gücün yoksa maneviyata sığınmak seni zayıf yapmaz.Sadece kendi ruh sağlığını korumuş olursun.
  15. Nefes egzersizi yaparak o anın içinde kal.O anı yaşadığını unutma!
 
28.10.2019 menü-program
Kahvaltı 8:30
1yumurta,1 dilim peynir ,7 yeşil zeytin,2 çeri domates,2 hindi füme, limonlu çay,2 adt form peksimet
Öğle 12:30
yok
Kaçamak:)
tek şekerli kahve
Akşam 20:00
yoğurt-yulaf
Spor:
8000 adım,30 dk pilates, ev temizliği
Su: 2 lt
 
Merhaba, konunuzu ilgiyle takip ediyorum anlattığınız çoğu şeyi kendi içimde uzun zamandır yaşıyorum. Yapmaya başladığınız ilk gün ve bugünle aranızda bayağı fark var mı? Nasıl hissediyorsunuz kendinizi? Tebrik ederim verdiğiniz karar için ve sadece kendinize değil birçok kişiye faydalı oluyorsunuz💐
 
Merhaba, konunuzu ilgiyle takip ediyorum anlattığınız çoğu şeyi kendi içimde uzun zamandır yaşıyorum. Yapmaya başladığınız ilk gün ve bugünle aranızda bayağı fark var mı? Nasıl hissediyorsunuz kendinizi? Tebrik ederim verdiğiniz karar için ve sadece kendinize değil birçok kişiye faydalı oluyorsunuz💐
İlk olarak teşekkür ederim. Bunu kendi oluşturduğum bir günlükte de yapabilirdim ama bu şekilde geri bildirim almak da ,ne yalan söyleyeyim, beni motive ediyor.
İlk konumda yazdığım gibi çok uzun süre depresyondaydım.Bu "kafana takma" diyerek geçiştirilecek bir durum değilmiş; bunu 2 yıl sonra anladım.İlk başta şımarıklık olarak algılasam da bu doğru değildi.Bu bir çeşit hastalık. Hemen herşey bunu tetikleyebiliyor.İlk olarak tıpkı nezle gibi farkına varmıyorsunuz ve sadece hayata karşı bir kırgınlık olarak başlıyor.Hastalık ilerledikçe bir şeylerin ters gittiğinin farkına varsanız da gündelik işlerinize devam ediyorsunuz hatta koşturuyorsunuz. Vücudunuz alarm verdiğinde ise iliklerinizde hissediyorsunuz.
Yaklaşık iki yıldır kendimi iyileştirmeye çalışıyorum. Elbette bu durumu tetikleyen olaylar olduğunda bazen dipte hissediyorum kendimi. .Belki ailem uzakta olduğu için,belki çoğunlukla yalnız bir hayat yaşadığım için ve belki de işim çok zor olduğu içindir bilemiyorum ama kendimi dipte hissettiğim zamanlar artık en azından farkındalık hali oluşmaya başladı.
Düşünün ki ben bir ay boyunca evini temizlemeyen,odası sigara dumanı altında kalmış,mutfağı ağzına kadar pis bulaşıklarla dolmuş biriydim. Kendine acımanın dip noktasını görmüştüm. O nedenle şu halimi bir başarı olarak görüyorum.
Sürekli disiplin hali çok önemli, bulunduğun anın farkına varmak;aldığın nefese şükretmek çok yardımcı oluyor. Spor yapmak,bir şeyler okumak,yemek yapmak,bir şeyleri tamir etmek,insanlarla havadan sudan konuşmak da öyle...Mutsuzluk içimde bekleyen sinsi bir mikrop gibi;benim ruh halimin kötüleşmesini bekliyor saldırmak için.Böyle düşünüyorum en azından.O kazanmasın diye ben kendimi hep sağlıklı tutmak zorundayım.İnşallah bu şekilde de devam eder...Ve umarım başkalarına da bunun umutsuz bir durum olmadığını hatırlatır..
 
29.10.2019 menü-program
Kahvaltı 8:30
2 yumurtadan peynirli omlet,7 yeşil zeytin,2 çeri domates,1 salatalık,1 kırmızı çarliston biber,2 hindi füme, limonlu çay,3 adt kızartılmış çavdar ekmeği
Öğle 14:30
1 adet nar
Kaçamak:)
tek şekerli kahve
Akşam 20:00
yeşil detox suyu
Spor:
+10000 adım,30 dk pilates (İlk sabah yürüyüşü yapıldı 6500 adım olarak)
Su: 2-2,5 lt
Yapılacak işler:
  • Alışveriş yapılacak -Biber salçasını ayır
  • Kışlıklar çıkarılacak-giymediğim giysiler ayrılacak
  • Ev paspaslanacak
  • Gündelik dua okumaları yapılacak
  • 1 sa kitap okuma
  • Akşam sporu
  • Cilt bakımı yapılacak
  • Makale çalışması için okuma yap ve özetleri çıkar
 
İlk olarak teşekkür ederim. Bunu kendi oluşturduğum bir günlükte de yapabilirdim ama bu şekilde geri bildirim almak da ,ne yalan söyleyeyim, beni motive ediyor.
İlk konumda yazdığım gibi çok uzun süre depresyondaydım.Bu "kafana takma" diyerek geçiştirilecek bir durum değilmiş; bunu 2 yıl sonra anladım.İlk başta şımarıklık olarak algılasam da bu doğru değildi.Bu bir çeşit hastalık. Hemen herşey bunu tetikleyebiliyor.İlk olarak tıpkı nezle gibi farkına varmıyorsunuz ve sadece hayata karşı bir kırgınlık olarak başlıyor.Hastalık ilerledikçe bir şeylerin ters gittiğinin farkına varsanız da gündelik işlerinize devam ediyorsunuz hatta koşturuyorsunuz. Vücudunuz alarm verdiğinde ise iliklerinizde hissediyorsunuz.
Yaklaşık iki yıldır kendimi iyileştirmeye çalışıyorum. Elbette bu durumu tetikleyen olaylar olduğunda bazen dipte hissediyorum kendimi. .Belki ailem uzakta olduğu için,belki çoğunlukla yalnız bir hayat yaşadığım için ve belki de işim çok zor olduğu içindir bilemiyorum ama kendimi dipte hissettiğim zamanlar artık en azından farkındalık hali oluşmaya başladı.
Düşünün ki ben bir ay boyunca evini temizlemeyen,odası sigara dumanı altında kalmış,mutfağı ağzına kadar pis bulaşıklarla dolmuş biriydim. Kendine acımanın dip noktasını görmüştüm. O nedenle şu halimi bir başarı olarak görüyorum.
Sürekli disiplin hali çok önemli, bulunduğun anın farkına varmak;aldığın nefese şükretmek çok yardımcı oluyor. Spor yapmak,bir şeyler okumak,yemek yapmak,bir şeyleri tamir etmek,insanlarla havadan sudan konuşmak da öyle...Mutsuzluk içimde bekleyen sinsi bir mikrop gibi;benim ruh halimin kötüleşmesini bekliyor saldırmak için.Böyle düşünüyorum en azından.O kazanmasın diye ben kendimi hep sağlıklı tutmak zorundayım.İnşallah bu şekilde de devam eder...Ve umarım başkalarına da bunun umutsuz bir durum olmadığını hatırlatır..
Benim diğer konularına baktıysanız bilmiyorum ben de 5 ay önce eşimden ayrıldım. Yazdığınız herşeyi birebir yaşıyorum o yüzden konunuz çok ilgimi çekti ve beni de motive etti. Mesela sizin yazınızı okuduktan sonra sigarayı bırakma kararı aldım. Ben bu durumu duygusal olarak hassas olmaya da bağlıyorum. Çünkü baktığınız zaman hiçbirşeyi yapı olarak umursamayan insanlar bahsettiğiniz çoğu şeyi yaşamıyor. Bu disiplini nasıl oturttunuz acaba ben de yapabilir miyim? Boşanmadan önce düzenli pilates yapan çok daha sağlıklı beslenen biriydim şu an hayatım eskiye nazaran çok kötü sigarayı çok fazla içiyorum.
 
Ve ben de bu ay Esma danışmanlığı alacağım gerçekten faydası oluyor mu? Namazlarımı düzenli kılan ibadetlerimi farzlarımı yerine getiren biriyim. Tasavvuf okurum Kuran-ı Kerim okurum düzenli ama açıkçası o an rahatlatıyor sonra yine aynıyım
 
Psikoloğa da gittim düzenli yani dedikleri şey özet olarak kafana takma herkesin başına gelebilir
Hepsine özet olarak cevap vermeye çalışacağım
İlk olarak arada hala sigara içiyorum ama fazla abartmamaya çalışıyorum. O konudaki cümlem şu: Meseleleri mesele haline getirmezseniz ortada mesele kalmaz(S.Demirel in sözü aslında). Bir ara champix kullanmıştım ve 3 ay içmedim. O zaman anladım ki sigaranın yoksunluk sendromu,krize girme vs hepsi yalan.Bitince bitiyor. Dediğim gibi ben bekar ve maalesef çok da arkadaşı olmayan biriyim ama bunu da kendim seçtim diyebilirim. Bu nedenle sigara hala hayatımda yer edinmiş durumda ama içmemem gereken durumlarda aramıyorum bile. Kafada bitirmek dedikleri şey de tam olarak bu..
İkinci olarak bir ara (12 yıl önce ) namazlarımı kılıyor ve tam anlamıyla yaşadıklarımdan Allah'a sığınmış bir şekilde bulmuştum kendimi.Şimdi nispeten yine öyleyim.Din benim için hikayeler veya kurallar silsilesi değil.Dua etmeme Allah'ın ihtiyacı yok;benim ihtiyacım var.Deyim yerindeyse dua etmek O'nunla dertleşmek benim için. Çünkü derdimiz ne olursa olsun bunu direkt yaşayan biziz.Acısı,ızdırabı bizi vuruyor.O nedenle dualardan güç alıyorum.Bu demek değil ki "ben oldum"; sürekli olarak umutsuzluğa düşüyorum.İnsanız biz! Ancak kesin bir tevekkül ve kalbimden gelerek ettiğim dualar sonrası git gide rahatladığımı hissediyorum. Aynı şekilde arada nefes egzersizleri yapıyorum.
Üçüncü olarak bir ara ben de doktora gitmeyi düşündüm;çünkü şimdi söylemesi komik geliyor ama intihar düşüncesi kafamda dolanıyordu..Ancak her zaman mantık çerçevesinde yaşayan biriydim demek ki yada içten içe bunu istemiyordum ki kendi kendimi iyileştirmek istedim. Maalesef bazı hekimler hemen ilaca yönlendiriyorlar ve açıkçası bu durumun tıbbi sicilimde gözükmesini istemedim. Dediğim gibi kendimi tamamen iyileşmiş olarak saymıyorum. Her gün yeni bir savaş,her gün yeni bir mücadele. Sadece ne kadar ömrüm kaldıysa mutlu ,huzurlu,kendine güvenen bir kadın olarak yaşamayı SEÇTİĞİMİ biliyorum artık.
 
Hepsine özet olarak cevap vermeye çalışacağım
İlk olarak arada hala sigara içiyorum ama fazla abartmamaya çalışıyorum. O konudaki cümlem şu: Meseleleri mesele haline getirmezseniz ortada mesele kalmaz(S.Demirel in sözü aslında). Bir ara champix kullanmıştım ve 3 ay içmedim. O zaman anladım ki sigaranın yoksunluk sendromu,krize girme vs hepsi yalan.Bitince bitiyor. Dediğim gibi ben bekar ve maalesef çok da arkadaşı olmayan biriyim ama bunu da kendim seçtim diyebilirim. Bu nedenle sigara hala hayatımda yer edinmiş durumda ama içmemem gereken durumlarda aramıyorum bile. Kafada bitirmek dedikleri şey de tam olarak bu..
İkinci olarak bir ara (12 yıl önce ) namazlarımı kılıyor ve tam anlamıyla yaşadıklarımdan Allah'a sığınmış bir şekilde bulmuştum kendimi.Şimdi nispeten yine öyleyim.Din benim için hikayeler veya kurallar silsilesi değil.Dua etmeme Allah'ın ihtiyacı yok;benim ihtiyacım var.Deyim yerindeyse dua etmek O'nunla dertleşmek benim için. Çünkü derdimiz ne olursa olsun bunu direkt yaşayan biziz.Acısı,ızdırabı bizi vuruyor.O nedenle dualardan güç alıyorum.Bu demek değil ki "ben oldum"; sürekli olarak umutsuzluğa düşüyorum.İnsanız biz! Ancak kesin bir tevekkül ve kalbimden gelerek ettiğim dualar sonrası git gide rahatladığımı hissediyorum. Aynı şekilde arada nefes egzersizleri yapıyorum.
Üçüncü olarak bir ara ben de doktora gitmeyi düşündüm;çünkü şimdi söylemesi komik geliyor ama intihar düşüncesi kafamda dolanıyordu..Ancak her zaman mantık çerçevesinde yaşayan biriydim demek ki yada içten içe bunu istemiyordum ki kendi kendimi iyileştirmek istedim. Maalesef bazı hekimler hemen ilaca yönlendiriyorlar ve açıkçası bu durumun tıbbi sicilimde gözükmesini istemedim. Dediğim gibi kendimi tamamen iyileşmiş olarak saymıyorum. Her gün yeni bir savaş,her gün yeni bir mücadele. Sadece ne kadar ömrüm kaldıysa mutlu ,huzurlu,kendine güvenen bir kadın olarak yaşamayı SEÇTİĞİMİ biliyorum artık.
O kadar güzel ifade etmişsiniz ki birkaç defa okudum. Ben de ilaç kullanmayı aynı sebepten de istemedim ve ilaçların tedavi ettiğini düşünmüyorum. Bu forumda biri tavsiye etmişti İzzet güllü adında bir psikolog var onun videolarına baktım o da ilk aşamada ilaç kullanmaları taraftarı değil hastaların. Ben de kısa süre sonra yalnız yaşamaya başlayacağım konunuza günlük aktivitelerimi ekleyebilir miyim ben de ?
 
Mesela artık şunun da farkındayım öfkelendiğim çoğu şey aslında kendime olan öfkem çünkü iç alemim sakinken dışarısı beni rahatsız etmiyor. Ama iç alemimde huzursuzsam herşey rahatsız ediyor beni ve öfkeye neden oluyor. Bunu nasıl dengeleyeceğimi bilmiyorum. Psikolog bana bunun en büyük nedeninin kontrol etme dürtüsü olduğunu ve belirsizliğe tahammülsüzlük olduğunu söylemişti.
 
Mesela artık şunun da farkındayım öfkelendiğim çoğu şey aslında kendime olan öfkem çünkü iç alemim sakinken dışarısı beni rahatsız etmiyor. Ama iç alemimde huzursuzsam herşey rahatsız ediyor beni ve öfkeye neden oluyor. Bunu nasıl dengeleyeceğimi bilmiyorum. Psikolog bana bunun en büyük nedeninin kontrol etme dürtüsü olduğunu ve belirsizliğe tahammülsüzlük olduğunu söylemişti.
belirsizliğe tahammülsüzlük o kadar anlaşılabilir ki ..Hangi sayfadadır bilmiyorum ama ben de yazmıştım bunu. Şimdi geçmiş yazılarınıza baktım. İlk olarak geçmiş olsun..Olmuş bitmiş birşey artık. Önüne bakma zamanı.Doğulu olduğunu söylemişsin; döner misin olduğun yerde mi kalırsın? Evlenir misin başkasıyla yoksa bir süre kendini mi dinlemek istersin? Bunlara hep sen karar vereceksin.. Bebek adımları ile başla..Ne olursa ;ister diyet ister günlük meditasyon ister günlük dua okumaları... Kendine bir konu aç ;o da senin günlüğün olsun..Hiçbir şey kolay değil hele biz kadınlar için...Ancak hayırlısı ile elbette herşey çok güzel olacak
 
belirsizliğe tahammülsüzlük o kadar anlaşılabilir ki ..Hangi sayfadadır bilmiyorum ama ben de yazmıştım bunu. Şimdi geçmiş yazılarınıza baktım. İlk olarak geçmiş olsun..Olmuş bitmiş birşey artık. Önüne bakma zamanı.Doğulu olduğunu söylemişsin; döner misin olduğun yerde mi kalırsın? Evlenir misin başkasıyla yoksa bir süre kendini mi dinlemek istersin? Bunlara hep sen karar vereceksin.. Bebek adımları ile başla..Ne olursa ;ister diyet ister günlük meditasyon ister günlük dua okumaları... Kendine bir konu aç ;o da senin günlüğün olsun..Hiçbir şey kolay değil hele biz kadınlar için...Ancak hayırlısı ile elbette herşey çok güzel olacak
Teşekkür ederim.. hemen evlilik yerine tabi ki bir süre kendimi dinlemek ama evliliğe çok yatkın bir fıtratım var, ben önceki evliliğimde sıkıntılar yaşamış dahi olsam evliliğin çok güzel yönleri de var benim gibi evcimen insanlar için özellikle. Kendimi dinleyip onardıktan sonra düşünebilirim. Birşeyi başarılı kılan sürekliliğidir onu da biliyorum aslında. Sadece ilk adımı atmak ve nasıl atacağını nereden başlayacağını bilmemek zorluyor sanırım. Allah sizin de benim de yolumu güzelliklerle buluştursun ve bu süreci kolaylıkla keyifle atlatmayı nasip etsin 💐
 
X