- 11 Ocak 2019
- 1.083
- 2.338
- Konu Sahibi Meltemesintisi80
- #101
İş hayatı nedir ne değildir
Vakti zamanında bir blog yazarında okumuştum. Kenarda dursun..
"......Aslında bunların hepsini açarım. İyi de açarım. Fakat şu son iki üç günde görüp şahit olduklarım, benim yirmi senelik profesyonel hayatımda öğrendiklerimi en üst mertebeden özetler ve teyid eder nitelikte geçtiğinden, sıcağı sıcağına yazayım dedim. Bazılarını sonradan deşmeyi planlıyorum.
# Patronun -ya da üstünüzün- kafasının nasıl çalıştığını anlamak, yapmak istediklerinizi nasıl yapacağınızı ve daha da önemlisi, yaptıklarınızı -yapmayı planladıklarınızı- ona nasıl sunacağınızı etkiler. "Sunum" -sunacağınız şey birebir aynı bile olsa- önemlidir. Patronun -ya da üstünüzün- kafasının nasıl çalıştığını anlayamamak, hayatınızı zorlaştırır. Aynı şeyleri yapacak olsanız bile. Nokta.
# Bir şirkette herşey değişebilir. Patron değişmez. Sadece ikna edilebilir. Fakat değiştirilebilemez. Değiştirmeye çalışmayın, ikna etmeye çalışın. Lafınızla değil, yaptıklarınızı konuşturarak. Olmuyorsa çok zorlamayın. Sınırda bırakın. Yoksa sizi değiştirirler. Nokta.
# "Ben gencim, akıllıyım, eğitimliyim, her b.ku biliyorum, kodum mu oturturum" yaklaşımı, by default doğru bir yaklaşım değildir. Koyunca oturtacak kabiliyette ve zekada olsanız bile, bunun üslubunu tuttaramazsanız, sizi oturtmaya çalışacak hevesli çok olur. Neyi bildiğiniz kadar, onu nasıl sunduğunuz, tartıştığınız da önemlidir. Nokta.
# Tartışmayı bilmek, iyi bir yönetici ya da etkili bir profesyonel olmanın en önemli şartlarındandır. Tartışmada hep kaybeden -ya da kazanamayan veya eşit gelemeyen- tarafta olmak, fayda-zarar maliyeti yerlerde sürünen bir zaaftır. Devam ettirilemez. Türk usulü tartışmak, yani kafa kafaya vuruşmak, genellikle ortadaki konunun büyüklüğüyle orantılı cesamette bir hezimetle sonuçlanır. Elinizde sağlam kozlarınız yoksa, kaçınılması gereken bir durumdur. Tartışmak, iyi bilinmelidir. Nokta.
# İnsan iyi bildiği konularda iyi tartışabilir. Fakat yöneticinin, bazen tam bilmediği konularda da tartışması gerekir. Bu durumları görmezden gelmek veya kaçınmak, size fayda sağlamaz. Bilmediğiniz konularda nasıl tartışacağınızı öğrenmeniz gerekir. Üsluba tikkat!
# Mış gibi yapmak, bardan hatun kaldırırken işinize yarayabilir. İşte hiçbir işinize yaramaz. Dökülür üstünüzden. Konumunuz gereği yapmanız gerekenlerle, doğal naturanız arasında açıklık olabilir. Bu doğaldır. Maske takabilirsiniz. Hatta, bir maske repertuarına da sahip olabilirsiniz. Ama uzun süre mış gibi yapamazsınız. Siz mış gibi yaptığınızı ve diğerlerinin de bunu yediğini zannedebilirsiniz. Fakat herkes -özellikle de yakın çalıştıklarınız- bunu şıp diye anlar. Hatta öyle kolay anlar ki, bunu tek ayak üstünde bile yapabilirler Hayret edersiniz! Etmeyin! Çalıştığınız adamlar sizin zannettiğinizden genellikle daha akıllıdır.
# Üzerinizden mış gibi yapmaktan daha hızlı dökülecek birşey varsa, o da "yapmacık" davranmaktır. O kadar hızlı anlaşılır ki, karşınızdakinin tek ayak üstünde bile durmasına gerek yoktur. Oturduğu yerden bile yapar.
# Yukarıdan gördüğü baskıyı ve stresi aynen altına yansıtan adamdan yönetici olmaz. Daha doğrusu altınızdaki adam, bunu sürekli yaptığınızı gördüğünde, sizi bir süre sonra kaale almaz. Siz yerine, üstünüzdekine gitmeye başlar. Kendi kendinizin ipini çekersiniz. Nokta
# Herşeye yetişmeye çalışmak beyhude bir çabadır. Herşeye yetişebilmenin en iyi yolu, güvenebileceğiniz insanlarla çalışmak, onları yaratmaktır. Güven yaratmak başlı başına ayrı bir konudur ama, yaratılmalıdır. Tek başınıza günde en fazla 24 saatiniz vardır. Güvendiğiniz bir insanla gün 48 saat olur. Nokta.
# Profesyonel hayata enerjisi yüksek tecrübesi düşük olarak başlar herkes. Zamanla tecrübeniz yükselir, enerjiniz düşer. Tecrübesi yüksek fakat enerjisi düşük yöneticiden piyasada bol miktarda mevcuttur. Tecrübesi orta, enerjisi düşük yönetici sayısı daha da boldur. Makbul değildir. Makbul olmanın en kolay yolu, tecrübe kazanma hızınızı yükseltmekten veya enerji kaybetme hızınızı düşürmekten geçer. İkisi de öğrenilebilir bir durumdur.
# Tecrübe hızınızı arttırmanın en iyi yollarından biri, tecrübeli birini -üstünüzü değil- kendinize mentor, yani akıl hocası olarak seçmektir. İnsan, başkalarına birşeyler öğretmeyi sever. Öğrettiği kişinin gidişatını izler, merak eder, yardımcı olur. Kendinize iyi bir akıl hocası seçin, yardım isteyin. Bu, hem akıl hocası olarak seçtiğiniz insanın gururunu okşar, hem de yardımını garantiler.
# Yaptığınız işleri -özellikle de iyi olanlarını- sadece üstünüze değil, onun paralelindeki diğer yöneticilere ve bir üstünüze daha da duyurun. Üstünüzde birkaç farklı seviyeden insan yaptıklarınızdan haberdar olsun. "Bakın ben ne şahane işler yapıyorum" tarzıyla yapmayın bunu. Reklam kokmasın. Haberdar olsunlar. Kötü yaptıklarınızı ise akıl hocanızla paylaşın. Eleştiri isteyin. Önerilerini ciddiye alın.
# Yangın çıkınca hızlıca gidip söndürerek kahraman olanlara karşı uyanık olun. Yangını muhtemelen kendileri çıkartıyor olabilirler. İyi profesyonel / yönetici sık sık yangın söndürmez. Yangın çıkmasını engeller.
# Günü gelişine göre karşılayan adamdan da piyasada bol miktarda mevcuttur. Bir halt olmaz. Hiç makbul değildir.
# Türkiye'de ve dünyada patron şirketi olmayan işletme / kurum sayısı çok azdır. Kurumsallık bir "buzzword" dür. Herkes hımhımlayıp iyi birşey olduğuna dair kafa sallar. Danışmanlar bunu satar.Kurumsal şirket dediğin, genel müdürüne haber vermeden şirketi satan "böyyük" bir holding de olabilir. Dış görüşüne çok aldanmayın.
# İşle ilgili konularda tek bir doğru yaklaşım yoktur. Şirketin havasına, kültürüne uyan daha uygun yaklaşımlar vardır. Birisi yıllık bütçeye sıkı sıkı sarılırken, diğeri bütçeyle çalışmayı kısıtlayıcı bulabilir. İkisi de yanlış değildir. İkisi de doğru da değildir. İkisini de öğrenmeniz, hayrınıza olur.
# Çalışanınızı yaptığı iyi bir işten dolayı herkesin önünde samimice övmek, ona verebileceğiniz en büyük ödüldür. Başkasını övmek sırlarınızı dökmez, aksine parlatır. Kullandığım -ve benim bildiğim- en etkili silahtır.
Buradaki "yapın" dediklerim, kişisel görüşümdür ve son derece sübjektiftir. Herhangi örtüşen bir durumla karşılaştığınızda feyz alayım deyip birebir uygulamayın. "Revise" etmenizi öneririm. Olabilecek durumlardan mes'ul değilim. Olur da işinize yararsa, teşekkürlerinizi bana, şikayetlerinizi ise kime ederseniz edin.
Nokta."
Vakti zamanında bir blog yazarında okumuştum. Kenarda dursun..
"......Aslında bunların hepsini açarım. İyi de açarım. Fakat şu son iki üç günde görüp şahit olduklarım, benim yirmi senelik profesyonel hayatımda öğrendiklerimi en üst mertebeden özetler ve teyid eder nitelikte geçtiğinden, sıcağı sıcağına yazayım dedim. Bazılarını sonradan deşmeyi planlıyorum.
# Patronun -ya da üstünüzün- kafasının nasıl çalıştığını anlamak, yapmak istediklerinizi nasıl yapacağınızı ve daha da önemlisi, yaptıklarınızı -yapmayı planladıklarınızı- ona nasıl sunacağınızı etkiler. "Sunum" -sunacağınız şey birebir aynı bile olsa- önemlidir. Patronun -ya da üstünüzün- kafasının nasıl çalıştığını anlayamamak, hayatınızı zorlaştırır. Aynı şeyleri yapacak olsanız bile. Nokta.
# Bir şirkette herşey değişebilir. Patron değişmez. Sadece ikna edilebilir. Fakat değiştirilebilemez. Değiştirmeye çalışmayın, ikna etmeye çalışın. Lafınızla değil, yaptıklarınızı konuşturarak. Olmuyorsa çok zorlamayın. Sınırda bırakın. Yoksa sizi değiştirirler. Nokta.
# "Ben gencim, akıllıyım, eğitimliyim, her b.ku biliyorum, kodum mu oturturum" yaklaşımı, by default doğru bir yaklaşım değildir. Koyunca oturtacak kabiliyette ve zekada olsanız bile, bunun üslubunu tuttaramazsanız, sizi oturtmaya çalışacak hevesli çok olur. Neyi bildiğiniz kadar, onu nasıl sunduğunuz, tartıştığınız da önemlidir. Nokta.
# Tartışmayı bilmek, iyi bir yönetici ya da etkili bir profesyonel olmanın en önemli şartlarındandır. Tartışmada hep kaybeden -ya da kazanamayan veya eşit gelemeyen- tarafta olmak, fayda-zarar maliyeti yerlerde sürünen bir zaaftır. Devam ettirilemez. Türk usulü tartışmak, yani kafa kafaya vuruşmak, genellikle ortadaki konunun büyüklüğüyle orantılı cesamette bir hezimetle sonuçlanır. Elinizde sağlam kozlarınız yoksa, kaçınılması gereken bir durumdur. Tartışmak, iyi bilinmelidir. Nokta.
# İnsan iyi bildiği konularda iyi tartışabilir. Fakat yöneticinin, bazen tam bilmediği konularda da tartışması gerekir. Bu durumları görmezden gelmek veya kaçınmak, size fayda sağlamaz. Bilmediğiniz konularda nasıl tartışacağınızı öğrenmeniz gerekir. Üsluba tikkat!
# Mış gibi yapmak, bardan hatun kaldırırken işinize yarayabilir. İşte hiçbir işinize yaramaz. Dökülür üstünüzden. Konumunuz gereği yapmanız gerekenlerle, doğal naturanız arasında açıklık olabilir. Bu doğaldır. Maske takabilirsiniz. Hatta, bir maske repertuarına da sahip olabilirsiniz. Ama uzun süre mış gibi yapamazsınız. Siz mış gibi yaptığınızı ve diğerlerinin de bunu yediğini zannedebilirsiniz. Fakat herkes -özellikle de yakın çalıştıklarınız- bunu şıp diye anlar. Hatta öyle kolay anlar ki, bunu tek ayak üstünde bile yapabilirler Hayret edersiniz! Etmeyin! Çalıştığınız adamlar sizin zannettiğinizden genellikle daha akıllıdır.
# Üzerinizden mış gibi yapmaktan daha hızlı dökülecek birşey varsa, o da "yapmacık" davranmaktır. O kadar hızlı anlaşılır ki, karşınızdakinin tek ayak üstünde bile durmasına gerek yoktur. Oturduğu yerden bile yapar.
# Yukarıdan gördüğü baskıyı ve stresi aynen altına yansıtan adamdan yönetici olmaz. Daha doğrusu altınızdaki adam, bunu sürekli yaptığınızı gördüğünde, sizi bir süre sonra kaale almaz. Siz yerine, üstünüzdekine gitmeye başlar. Kendi kendinizin ipini çekersiniz. Nokta
# Herşeye yetişmeye çalışmak beyhude bir çabadır. Herşeye yetişebilmenin en iyi yolu, güvenebileceğiniz insanlarla çalışmak, onları yaratmaktır. Güven yaratmak başlı başına ayrı bir konudur ama, yaratılmalıdır. Tek başınıza günde en fazla 24 saatiniz vardır. Güvendiğiniz bir insanla gün 48 saat olur. Nokta.
# Profesyonel hayata enerjisi yüksek tecrübesi düşük olarak başlar herkes. Zamanla tecrübeniz yükselir, enerjiniz düşer. Tecrübesi yüksek fakat enerjisi düşük yöneticiden piyasada bol miktarda mevcuttur. Tecrübesi orta, enerjisi düşük yönetici sayısı daha da boldur. Makbul değildir. Makbul olmanın en kolay yolu, tecrübe kazanma hızınızı yükseltmekten veya enerji kaybetme hızınızı düşürmekten geçer. İkisi de öğrenilebilir bir durumdur.
# Tecrübe hızınızı arttırmanın en iyi yollarından biri, tecrübeli birini -üstünüzü değil- kendinize mentor, yani akıl hocası olarak seçmektir. İnsan, başkalarına birşeyler öğretmeyi sever. Öğrettiği kişinin gidişatını izler, merak eder, yardımcı olur. Kendinize iyi bir akıl hocası seçin, yardım isteyin. Bu, hem akıl hocası olarak seçtiğiniz insanın gururunu okşar, hem de yardımını garantiler.
# Yaptığınız işleri -özellikle de iyi olanlarını- sadece üstünüze değil, onun paralelindeki diğer yöneticilere ve bir üstünüze daha da duyurun. Üstünüzde birkaç farklı seviyeden insan yaptıklarınızdan haberdar olsun. "Bakın ben ne şahane işler yapıyorum" tarzıyla yapmayın bunu. Reklam kokmasın. Haberdar olsunlar. Kötü yaptıklarınızı ise akıl hocanızla paylaşın. Eleştiri isteyin. Önerilerini ciddiye alın.
# Yangın çıkınca hızlıca gidip söndürerek kahraman olanlara karşı uyanık olun. Yangını muhtemelen kendileri çıkartıyor olabilirler. İyi profesyonel / yönetici sık sık yangın söndürmez. Yangın çıkmasını engeller.
# Günü gelişine göre karşılayan adamdan da piyasada bol miktarda mevcuttur. Bir halt olmaz. Hiç makbul değildir.
# Türkiye'de ve dünyada patron şirketi olmayan işletme / kurum sayısı çok azdır. Kurumsallık bir "buzzword" dür. Herkes hımhımlayıp iyi birşey olduğuna dair kafa sallar. Danışmanlar bunu satar.Kurumsal şirket dediğin, genel müdürüne haber vermeden şirketi satan "böyyük" bir holding de olabilir. Dış görüşüne çok aldanmayın.
# İşle ilgili konularda tek bir doğru yaklaşım yoktur. Şirketin havasına, kültürüne uyan daha uygun yaklaşımlar vardır. Birisi yıllık bütçeye sıkı sıkı sarılırken, diğeri bütçeyle çalışmayı kısıtlayıcı bulabilir. İkisi de yanlış değildir. İkisi de doğru da değildir. İkisini de öğrenmeniz, hayrınıza olur.
# Çalışanınızı yaptığı iyi bir işten dolayı herkesin önünde samimice övmek, ona verebileceğiniz en büyük ödüldür. Başkasını övmek sırlarınızı dökmez, aksine parlatır. Kullandığım -ve benim bildiğim- en etkili silahtır.
Buradaki "yapın" dediklerim, kişisel görüşümdür ve son derece sübjektiftir. Herhangi örtüşen bir durumla karşılaştığınızda feyz alayım deyip birebir uygulamayın. "Revise" etmenizi öneririm. Olabilecek durumlardan mes'ul değilim. Olur da işinize yararsa, teşekkürlerinizi bana, şikayetlerinizi ise kime ederseniz edin.
Nokta."