Selam tatlişlerim
En basta kendi sağlığım ve sonra da sizin için küçük bir araştırma yaptım ve "NO SUGAR DIET " e geçmekle beraber sizinle de bu bulguları bana olduğu gibi size de ilham olabilir diye paylaşmak istiyorum.
Dünyada kişi başına günlük şeker tüketimi:
1. Amerika 126.4 gr
2. Almanya 103 gr
3. Hollanda 102.5 gr
4. Irlanda 96.7 gr
5. Avusturya 95.6 gr
6. Belçika 95 gr
7. İngiltere 93.2 gr
8. Meksika 92.5 gr
9. Finlandiya 91.5 gr
10. Kanada 89.1 gr
En düşük tüketim ile şeker sevmeyen ülkeler arasında 5 gr ile 1. Hindistan ardından 14.5gr ile İsrail,15 g ile Endonezya ve 16 gr ile Çin takip ediyor.
Günlük şeker tüketiminin 35.4 gr olduğu Türkiye ise Euromonitor şirketinin yapmış olduğu araştırmaya göre 54 ülke arasında 37. sırada yer almaktadır. (Yağ tüketiminde ise 30. sırada yer alıyor)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günlük şeker tüketiminin limit olarak 50 gr ile sınırlanması gerektiğini öngörüyor. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük şeker miktarı ise erkekler için sadece 35 gr olurken kadınlar için ise bu rakam 20 gr kadar.
Rakamlara ve ülkemizde artan obeziteye bağlı hastalıklara baktığımızda Türkiye'nin kritik durumda olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
Buraya kadar tamamen istatistiklerden yola çıktık. Şimdi bir de şekerin vücudumuza; vücut işlevlerine, organlarımıza, ruh halimize özellikle de beynimize ve zihinsel fonksiyonlarının etkisine bilimsel açıdan bakalım.
TATLI ZEHİR
Günlük eklenti seker olarak yani hazır paketlenmiş ve sonradan şeker eklenmiş işlenmiş gıda ürünlerinden (kahvaltılık gevrek, bisküvi, gazlı içecekler vb.) aldığımız şeker fazlası vücudumuz için resmen bir zehir görevi görüyor. NEDEN Mİ?
1. Şekerin vücudumuzda yarattığı en önemli ve doğrudan zarar kalp hastalıkları ve diyabet riskini fazlasıyla arttırması.
2. Zihinsel aktiviteleri bozukluk, yavaşlama ve dalgalanmalar neden olur.
3. İhtiyacınız fazlasi şeker tüketmek migren hastalığına neden olurken metabolik ve kronik hastalıkları tetikler.
4. İç organlarımız açısından bakacak olursak fazla şeker dolayısıyla glikoz tüketimi enerji fazlası olduğu için yağa çevrilir ki bu da ilk olarak karaciğeri etkiler. Günümüzde karaciğer yağlanmasının neden bu kadar yaygın olduğunu anlamak zor değil. Karaciğer buna cildimizde çıkan sivilce kabarık ve kızarıklıklar ile tepki vererek aslında bizi uyarır. Sonrasında ise börek ve kalp gibi diğer organlarımızı da etkiler tabiki bu durum.q En kötüsü de şekerin kanser hücrelerini beslediğini ve büyümesine neden olduğunu unutmamak gerekir.
5.Şeker beyni önemli ölçüde etkiler. Çünkü şekerden aldığımız glikoz beyindeki ödül merkezini harekete geçirir ve mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin, melatonin, seratonin ve noroepitenin gibi nörotransmitterların anı ve fazla sayımına neden olur. Ki bunların etkisi sadece 20 dk sürer ve birden artan kan sekeri ve yüksek konsantrasyonun ardından ani bir düşüşe geçersiniz. Bu da vücudun duygusal tepkilerini dengesizleştirir. Ruh halinde ani değişimlere neden olur.
6. Bu değişimler sonucu bol şekerli ve bol karbonhidratlı beslenme yüzünden gün içinde kendinizi daha yorgun ve bitkin hissedersiniz.
7. Aynı şekilde şeker beyindeki ödül kısmında bulunan bu hormonları salgılanması nedeniyle bağımlılığa yol açar.
8. Aynı zamanda hormon dengesini bozar. Ani açlık hissi/krizlerine neden olur.
9. Dişlerimizi çürütmesinden ve dis etimize verdiği zarardan bahsetmedik bile daha.
10. Ayrıca cildi sıkılaştırıcı ve elastikiyetini sağlayan kolejen dokusunun azalmasını dolayısıyla da ciltte erken yaşlanma ve kırışıklıklara neden olur.
1 gr yağda 9 kalori bulunurken 1 gr şekerde 4 kalori bulunur. Ancak normalde günlük 2000 kalori ile sağlıklı yağlar (avokado, zeytinyagi,kuruyemislerin içinde kendiliğinden bulunan yağlar) ile beslenen biri, bol şekerli ve karbonhidratlı gıdalarla 2000 kalorinin altında beslense dahi daha fazla kilo alacak ve yağlanacaktır. Yani sorun kalori değil. Şekerdeki kalorinin vücutta yağdan farklı davranması ve fazlasının tahribata yol açması. (Bknz: The Sugar Film) Bu da bizi yıllarca yağ ile korkutan ve şekeri yağdan daha az kalorili olduğu için masum gösteren gıda endüstrisinin bir korkunç bir aldatmacası bana kalırsa. Asıl korkmamız gereken yağdan ziyade şeker! Ancak burada bahsettiğim kesinlikle trans yağlar değil avakado, zeytinyağı ve kuruyemiş gibi besinlerin içinde bulunan sağlıklı yağlardır. Biz yıllarca kendi adıma da etin sütün yoğurdun içindeki kendi sağlıklı yağından korkarak yağsız diyet bisküvi givj ürünleri tükettik ama bilmediğimiz bir şey vardı. Onların sağlıklı yağları alınarak yağın lezzetinin yerine şeker eklenmişti. bilmiyorum çevrenizde hiç diyet ürünleri ile sağlıklı ve zayıf kişiler gördünüz mü? Çünkü ben hiç görmedim.
Bana kalırsa işe yaradığı büyük bir tartışma konusu!