Merhaba arkadaşlar. Ben birisini çok sevdim. O da beni sevdi sandım. Çok güzel zaman geçirdik anı biriktirdik. Gözlerimin içine bakıyordu ben daha çok seviyordum. Bir gün sebepsiz ayrıldı. Sonrasında ben çok ulaşmaya çalıştım ama nafile. Ailemizde felaketler üst üste geldi ve ben aile baskısıyla evlendirildim. Cahil birisi değilim ve her zaman görücü usulüne karşı oldum fakat kaderde varsa ağız dil bağlanırmış. Ayrıldıktan 1 sene sonra 7 ay içinde evlendim. Nişanlışım, gelinliğim ilk denediklerimi aldım umurumda bile değildi. Ailemden biri de demedi ki sağlıklı değil bu evlilik (babam ölüm döşeğindeydi ve yuvamızı kurduğumuzu görmek istiyordu). Balayında sabaha kadar ağladım. 2 yıl sevmek için uğraştım. Daha nişanlıyken yalvardım dedim nişanı at yapamayacağım, sevemiyorum. Bunun için de çok kızgınım eşime. Evlendik 5 ay sonra evlat sahibi olamayacağımızı öğrendik yine eşimden kaynaklı. Yıllar geçti 7 yıl geçti. Benim için 7 yıl hep içsel çayışmaydı. Kestirip atamadım çünkü eşim dünyanın en iyi insanı diyebilirim. Beni her şeyden çok seviyor. Ben de alıştım. Seviypr muyum aşık mıyım bilmiyorum. Eşimden önceki ilişkimi unutamıyorum. O sevgiyi o hissi, ayaklarımın yerden kesilişini, kaşbimin çarpmasını. Eşim de farkında bence ama yanlış yapmayacağımı bildiği için rahat olduğunu düşünüyorum. Eski sevgilimden cinsel hiçbir beklentim yok. Olamazda. Zamanında hayatımda öyle bir yer ettiki gidişindeki boşluk geçmiyor. Çok mücadelesini verdim olmuyor. Kurduğum tüm hayalleri başlasıylanyaşıyor olmanın, sabah uyandığımda yanında hayallerindekinden bambaşka birisi olmanın verdiği ağırlıkla ölüp gideceğim. Annenin kaderi kızına derler. Annemin de sevdiği olduğu halde başkasıyla 1 ay içinde evlendirmişler. Bu kadar zor olmamalıydı en azından oturmak konuşmak yaşatken görememek. Amacım kaşmadı gayem kalmadı. Evlat desem o da olmayacak savrulup gidiyorum. Bitirmek istesem içimdeki yangın dışında bir sebepte yok açıklayacağım….
Eşime şu açıdan kızgınım. Kafamın katışık olduğunu bildiği halde kabul etti. Ve süreci çok hızlandırdıBence bir terapi alın bu konuyla ilgili. 7yıl çok uzun bir süre. Yarım kalan bir aşk var sizin içinizde. Eşinize haksızlık ediyorsunuz bunu aşmanız lazım bir şekilde..
Bunu çok düşündüm ama eşim gerçekten dünya iyisi ve beni bu kadar sevmesinden dolayı onun da hayatında travma olmak istemiyorum. Her seferinde böyle bir ayrılık olursa ailesi de dahil herkesi arkasında bırakıp kimsenin bilmediği bir yere gideceğini söylüyor. Benim içsel çatışmam dışında bahane yok ortada işte benim en büyük azabım da bu. Kötü bir eş olsa arkama bakmam ama dünya iyisi. Sevmesem de onun için katlanmak zorunda gibi hissediyorumAyrılıp, ayaklarınızın üzerinde durabilir; kendi hayatınızı istediğiniz şekilde yaşayabilirsiniz.
İçsel çatışmam bitmiyor. Ben de üzülüyorum eşime. Ben yandım onu da yakmak istemiyorum ve bunun altında eziliyorum. Bu yüzden yazdım buraya. Avaz avaz bağırmak istiyorum, sıkışmış hissediyorum ve bir çözüm yokOkuduklarım öyle ağır geldi ki hani derler ya bazı cümleler vardır insan altında ezilir diye öyle oldu … Zor büyük yollardan yürümüşsünüz , rabbim yüzünüzü güldürecek hayat versin size .Bu arada eşinize de üzüldüm aslında .
Tamam da 7yılda hiç mi bu konuları oturup konuşmadınız eşinizle? Bir şekilde konuşup aşabilirdiniz veya ayrılabilirdiniz de hiç istemiyorsanız..Eşime şu açıdan kızgınım. Kafamın katışık olduğunu bildiği halde kabul etti. Ve süreci çok hızlandırdı
Sence birine üzülcek zamanmi onu sevmemen zaten onu üzmesi lazim zorla kim sevmis o kadar yilda vermissin degisen birsey olmamis artik sen bir yol degistirsenİçsel çatışmam bitmiyor. Ben de üzülüyorum eşime. Ben yandım onu da yakmak istemiyorum ve bunun altında eziliyorum. Bu yüzden yazdım buraya. Avaz avaz bağırmak istiyorum, sıkışmış hissediyorum ve bir çözüm yok
Ayrılın ya da ayrılmayın demenizi beklemiyorum. Sevipte kavuşamaya, bunun altında ezilen birisi olarak yazıyorum buraya. Gaddar ya da zalim değilim kaldı ki eşimin çocuğu olmayacağını öğrendiğimde bile çekip gitmedim. Çünkü haketmiyor. Ama sevemeyince de sevemiyorsunuz. Bu hikayeyle büyüdüm ben annemin babamdan nefretiyle büyüdüm ve şimdi ben eşini sevmeyen biri olarak sürdürüyorum sırf eşim için. Giden gitti evet ama insan kalbine söz geçiremiyor. Kalkıp aldatmadım sadece artık birilerine anlatmak istedimTamam da 7yılda hiç mi bu konuları oturup konuşmadınız eşinizle? Bir şekilde konuşup aşabilirdiniz veya ayrılabilirdiniz de hiç istemiyorsanız..
Siz nikah masasına oturmayı kabul etmişsiniz sonuçta babanız ölüm döşeğinde de olsa bir şekilde evet demişsiniz. Bu eşinizin suçu değil. Kendi hatanızı onun üzerine yüklemeyin.
Ayrıca giden gitmiş 7yıl geçmiş üstünden hala bunları düşünüp dert edinmek için bence çok geç. Ya terapi alın eşinizle daha sağlıklı bir ilişki kurun evliliğe devam edin (tabii istiyorsanız) ya da ayrılın ölüm yok ucunda sonucta. Mutsuz olduğunuzu burada yazabiliyorsanız eşinizle de paylaşıyorsunuzdur bu mutsuzluğu sonucta. Niye birbirinizi daha fazla oyalayasınız..
Silmedim bir şeylere batım galiba. Silmek istesem cevap yazmazdımKonuyu silecekseniz neden yaziyorsunuz o kadar?
Banlanirsiniz sanırım
Aklınızda ve kalbinizde başkası olduğu her an, aldatmış olmuyor musunuz sizce ? Eşiniz de çok genç, 35 yaşında bir adam. Kendisinin sevdiği gibi onu seven biriyle beraber olmayı hak etmiyor mu sizce ?Ayrılın ya da ayrılmayın demenizi beklemiyorum. Sevipte kavuşamaya, bunun altında ezilen birisi olarak yazıyorum buraya. Gaddar ya da zalim değilim kaldı ki eşimin çocuğu olmayacağını öğrendiğimde bile çekip gitmedim. Çünkü haketmiyor. Ama sevemeyince de sevemiyorsunuz. Bu hikayeyle büyüdüm ben annemin babamdan nefretiyle büyüdüm ve şimdi ben eşini sevmeyen biri olarak sürdürüyorum sırf eşim için. Giden gitti evet ama insan kalbine söz geçiremiyor. Kalkıp aldatmadım sadece artık birilerine anlatmak istedim
Anladığınızı düşünmüyorum. Anlamış olsaydını bu şekilde kinayelemezdiniz. İnsanların başına her şey geliyor ve defalarca aldatma va aklımdan bile geçmedi tarzında sevip kavuşamayan birisi olarak yazıyorum. Tartışmak da değil niyetim inanınE film bu The Notebook. Arada gidip uzaktan da izliyo musunuz?
Mağdur rolünden çıkmanız lazım.Bunu çok düşündüm ama eşim gerçekten dünya iyisi ve beni bu kadar sevmesinden dolayı onun da hayatında travma olmak istemiyorum. Her seferinde böyle bir ayrılık olursa ailesi de dahil herkesi arkasında bırakıp kimsenin bilmediği bir yere gideceğini söylüyor. Benim içsel çatışmam dışında bahane yok ortada işte benim en büyük azabım da bu. Kötü bir eş olsa arkama bakmam ama dünya iyisi. Sevmesem de onun için katlanmak zorunda gibi hissediyorum
Benimle tanıştırıldığı dönemde her şeyi açık bir şekilde söylediğimde ya da bunu hissettiğinde o da sırf beni sevdiği için katlanıyorsa ben ne yapmalıyım ?Aklınızda ve kalbinizde başkası olduğu her an, aldatmış olmuyor musunuz sizce ? Eşiniz de çok genç, 35 yaşında bir adam. Kendisinin sevdiği gibi onu seven biriyle beraber olmayı hak etmiyor mu sizce ?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?