Bir gün ben de yazacağım diyordum ve işte o gün geldi! Öncelikle buradaki kimse beni tanımasa da ben herkese öyle alıştım ki. Allah düşmanıma yaşatmasın ama başına gelmeyenlerin yaşadıklarımızı anlayamayacağı bir gerçek.
Benim hikayeme gelince... Önceleri bebek fikrini erteliyordum, evleneli 3 yıl olmuştu ve Mayıs ayında o güzel hbri aldım ve dünyalar benim oldu. Her şey güzel gidiyordu. Hatta benimle aynı anda hamile olan 7 arkadaşım daha vardı, yaklaşık aynı tarihlerde bebeklerimizi kucaklarımıza alacaktık.
Okullar kapandı ve seminerler bitince çok sevdiğim bir arkadaşımın yanına uğrayıp oradan da memlekete gidecektik eşim ve karnımdaki bebeğimizle... Bir kaç saat uzaklıktaki arkadaşıma özel arabamızla gittik,arkadaşımın o çok sevdiğim 15 kilo ağırlığındaki bebeğini kucağıma aldım görür görmez.Bir şey olmaz mantığıyla!Üstüne bir de 1 saate yakın sahilde yürüyüş yaptık.Bir gün sonra olan oldu ve kanamayla birlikte hastaneye gittik,bebeğimi öldü sanarak.12.haftamdı.Bebeğim yaşıyordu çok şükür.Plasentanın arkasında kanama alanı oluşmuştu.Her şey böyle başladı ve ben yaz boyu yani 2 ay boyunca yatarak ilaçlar iğnelerle berbat günler geçirdim.Meğer benim hiçbir şey kaldırmamam,yürümemem,yolculuğa çıkmamam gerekiyormuş.Bazı insanların bünyesi böyle demek ki deyip kaderime boyun eğdim.Bir ara rahim ağzında hafif açılma var demişti doktorum,sonra geçmiş demişti ve dikiş atmadı!!! Bu arada sırayla annem ve kayınvalidem baktılar bana.Her şey 5.ayda yoluna girdi,doktorum çok iyisin artık dedi.Bebeğim de zaten çok sağlıklıydı,haftasına göre önde ve testleri süperdi.
Eylül ayı geldi ve ben öğretmen olduğum için okula başladım,çoook iyiyim ya.Sanki riskli bir gebelik geçirmiyormuşum gibi doktorum bana 1 ay sonraya randevu verdi kontrol için.Rapor da vermedi.Kayınvalidem de 1 haftalığına bir yere gitti.Okulun başlaması ile sürekli yatan ben, evde ve okulda birdenbire öyle yoruldum ki ne olduysa o haftanın sonunda oldu ve hafif kasık ağrısı eşliğinde akıntıyla doktora gittim.Doktor 4 cm açılma var deyince şok oldum,çok geç kalmıştım.Esas randevuya 5 gün kalmıştı.(Eğer doktorum 1 ay sonraya randevu vermeseymiş açılma daha erken fark edilip, bebişim biraz daha durdurulabilirmiş.)Ertesi gün kızım 25 haftalık olarak doğdu sezeryanle. 12 saat yaşamış meleğim.
Şimdi bunları nasıl yazabiliyorum bilmiyorum. Aradan 6 ay geçti.(Yeni bir bebek için doktorum 6 ay demişti.Fakat erken doğum nedenim tam olarak bilinmiyor,rahim ağzı yetmezliğinden şüpheleniliyor, bir dahakine 12.haftamda dikiş atacağını söyledi doktorum, erken doğumun tekrarlama riski bir dahakinde 5 kat artıyormuş,6 ay pek de yeterli değil gibime geliyor.) Bu 6 ay hiç geçemeyecek gibiydi, ölecek gibiydim sanki, tarifsiz ve geçmeyecek bir acıydı.
Doktorum; eşim ve benim için neşeli tipler olduğumuzu filan söylemişti ilk aylarda her şey yolunda giderken. Neşem, hayallerim uçup gitti.Eşim beni teselliyle uğraşıyor, ben bile kendimden bıktım ama o saçmalama diyor,hayat bu herkesin başına gelebilir,kimisinin bebeği ölür,kimisinin hiç olmaz bunlar olağan şeyler hem biz çocuk için evlenmedik diyor.Oysa ki biz 11 yıl çıkıp evlendik ve bebeğimizin adını bile lisedeyken belirlemiştik,15 yıl onun hayaliyle yaşamıştık
O hiç geçmez dediğim 6 AY GEÇTİ, tam birazcık olsun toparlanmıştım ki dr.a gidince bu seferde rahim ağzında yara olduğunu öğrendim, enfeksiyon da cabası. Antibiyotik, fitil vs kullandım geçmedi. Dr.um yakma ya da dondurma taraftarı değil. Yaş 30 ve çocuk yok yaraya dokunmuyorlar belki bu yüzden, ama benim bi dahaki hamileliğim zaten dikişle geçecek ve enfeksiyon olmaması gerekiyor, benim enfeksiyonsa tekrarlıyor ve bir türlü geçmiyor. Ümidimi yitirmeye başladım. Artık yaptığım hiçbir şey beni mutlu etmiyor. Öğrencilerim için okulda iyi görünmeye çalışıyorum ama içimi bilen yokkk!
Kızımı bir kez bile görmek nasip olmadı, çok düşündüm gülümserken nasıl olurdu acaba diye. Elinden tutup gezmelere götürecektim onu,anne deyip koşar mıydı diğer bebekler gibi yürür müydü,okula gider miydi...Şimdi bebeğim ona ne heveslerle aldığım ve çok beğendiğim sarı elbiseyi hiç giyemeyecek,mezarına gitmeye ise hiç cesaretim yok ama evime yakın,pencereden öpücük gönderiyorum kızıma.Keşke karnımdayken onunla daha çok konuşsaydım,onu çok sevdiğimi defalarca söyleseydim.Doyamadan, bir kez bile göremeden gitti bebeğim.Her gün rüyamda görmek için dua ediyorum.Ultrason resminin bütün detaylarını ezberledim artık.Şimdi arkadaşlarım bebeklerini kucaklarına aldı,benim kollarımsa bomboş içim gibi.Bu acı hiçbir şeye benzemiyor.Son nefesime kadar kızımın adını sayıklayacağım,ömrüm boyunca onu mrk edeceğim.
Burada okuduklarım bana umut oldu,çünkü ben aylarca işe gitmedim,kimseyle konuşmadım,telefonumu açmadım,facebook'umu kapattım,görüşmek isteyenleri kabul etmedim ama buradaki herkese öyle alıştım ki.Melek anneleri öyle ihtiyacım var ki desteğinize…Keşke görebilseydim sizleri…