Değerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
Hiçbir psikolog böyle bir yorum yapamaz. Bence sizin sorununuz zaten bu; yani ilişkinin sınırlarını çizememek. Nasıl eşinizle karı-koca ilişkinizin sınırları çizilmemiş; psikologunuzla dahi o sınırlar belli değil. O da arkadaşınız gibi konuşuyor sizinle ki bu da hiç profesyonel değil. Psikoterapide asla bir uzman böyle bir cümle kuramaz. İşin hem doğasına hem etiğine aykırı bir kere... psikolog dinler, kendinizi analiz etmenizi sağlar vs vs... ama "aldatılman yakındır" cümlesi anca falcılıkta uygun kabul edilebilir.. bence önce psikoloğunuzu değiştirmelisiniz