• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Psikoloğumun söyledikleri

Problem sizde 14 yasindamısınız büyümediniz mi ..internetiniz yokmu otobus adres guzergah bulun .Davranıslarınız garip .
 
Diyelim ki iyilestin...ruhun iyilesti cesaretin geldi kendini buldun...bunu esine kabul ettirebilcekmisin? Ya da ettirmek isteyecekmisin...cunku bana oyle geliyor ki uygulama aşamasına gecemeyeceksin iyilessen bile

ben ayaklarım yere sağlam basarsa eşimle daha az kavga edeceğimi düşünüyorum. çünkü bütün kavga sebeplerimiz benim yaşadığım sıradan sorunlar... onun dışında hiç problem yaşamıyoruz.
 
haklısınız. aslında durumumu analiz edebiliyorum ama nasıl adım atacağımı bilmiyorum.
1. hata yapmaktan korkmayacağım
2.eşime her şeyi anlatmayacağım

ama duygusal olarak o hissettiğim derin yalnızlık hissini nasıl bastıracağım? ne zaman moralim bozulsa eşimin omzu yanımda beni çok güzel teselli eder. asla yalnız hissettirmez bütün yaralarıma o merhem olmuştur şimdiye kadar. hiçbir zaman beni aşağılamasına maruz kalmadım , beni anlıyor ve sırtımı güvenle yaslayabiliyorum. bebeğimi kaybettiğimde benim için neler yaptığını gördüm, bir kere bile ağlamadı yanımda çünkü hep ben zayıf taraftım. kızımızı defnederken bile o kendi acısını unuttu bana sarıldı. o gün yemek bile yememiş ama benim ilaçlarımı elleriyle getirdi unutmadı.

aslında bana yapılan eleştiriler çok haklı ama eşimin bana verdiği duygusal aktarımı en iyi ben hissediyorum ve sevildiğimi biliyorum. ona haksızlık edemem.

Sizi duygusal olarak tatmin etmeli ki onun bu kontrol hırsını tatmin edebilesiniz.. Eğer duygusal olarak tatmin etmese siz çoktan ööeğh derdiniz.. "Al gülüm ver gülüm "ilişkisi..

Duygusal tatmininiz kişiliğinizden öz güveninizden daha değerli mi? Buna siz karar vereceksiniz. Değerliyse altın kafesinizde mutlu olmaya bakın. Malesef hem pastam dursun hem karnım doysun hayatında yaşamıyoruz.

Umarım kolayca sıyrılıp kendi hayatınızı yaşayabilir hata yapabilme özgürlüğüne, özgür bir nefese kavuşabilirsiniz
 
simdi bebek surecine gireceğim . Değiştiremem aynı şeyleri başka psikologa anlatmaya üşeniyorum. Her gün yanlış otobüse binip kayboldugum için artik taştı ve patladi

hergün yanlış otobüse binip kaybolmayı nasıl başarıyorsunuz cidden????? ben daha ilkokul 3 de evden kaçmıştım, şehrin sonuna kadar yürüyerek gitmiş hava kararınca da pişman olup otobüs değiştire değiştire eve dönmüştüm ailem işten gelmeden. ben ilkokul 3 te ilk defa ebeveyinsiz çıkıp çocuk başıma evi buldum da siz nasıl başarıyorsunuz hergün hergün kaybolmayı? telefonlarda bin tane uygulama var. toplu taşıma noktaları, saatleri, kaç numaralı araç nereye gidiyor , yürüyeceksen yürüme yolunu, otomobil kullanacaksan onun yolunu. yani kaybolmak için şu devirde gerçekten kaç iQ ya sahip olmak lazım bilemedim?

bir de lise öğretmenisiniz yani okuma yazma bilmeyen biri olsanız anlayacağım telefon program falan bulmayı becerememenizi, vatandaşa yol soramamanızı ama yoooo gayet de okumuşsunuz yani. herkes adamın sizi bu hale getirdiğini düşünmüş ama hergün kaybolmayı okuduktan sonra yok dedim adam bu şekilde davranmaya mecbur kalmış. ne demek koca lise öğretmeninin hergün hergün otobüse binip eve gitmeyi beceremeyip kaybolması???
 
Lorentz Lorentz merhaba
Öncelikle başınız sağolsun.
Sizinki kadar olmasa da eşim de bana böyle davranıyordu.
Biz de ilk çocuğumuzu 3 yaşında kaybettik.Ondan sonra eşim takıntılı bir biçimde hayatımın her adımını takibe başladı.
Sabah işegitmeden günlük planımı bildirirdim.
Kiminle ne konuştum, ne yedim , ne içtim....
Sonra 2. Çocuğumuz oldu. Daha da arttı aramalar sormalar.Ben tekmil vermek dışında bir çözüm düşünemiyordum.
Eşim 10 günlüğüne yurtdışına çıktığı bir dönemde habersiz terapiye başladım.
Arkadaşlarla buluşma ayarladım.
Süslendim pislendim gezdim.
Ay nasıl suçlu hissediyorum kendimi sanki yasak yaptıklarım.
Ve hiç birini anlatmadım . Sorduğu soruları geçiştirdim. Yalan söylemedim ama ayrıntı vermedim.
Baktım ben ayrıntı anlatmadıkça adam sorgulayamıyor.
Az konuştum.İş saatlerimde yemeğe Çıktım. Seminere gittiğimi gittikten sonra söyledim sen alma ben kendim dönerim dedim konuyu kapattım.
Ama hala erkek kuaföre ve erkek doktora gidemiyorum.
İşin sırrı becerikli ,bağımsız ve güçlü kadın olmakta.
Ben öyleydim zaten çocuk kaybı eşimde travmatik olarak beni koruması gerektiği gibi bir takıntıya yol açtı.
Eşim ezelden beri aşırı kıskançtır. Herkesin bana zarar verebileceğini düşünür.
Aşağı yukarı 3-4 yıl sürdü. Şimdi arada aşkolsun niye aramıyorsun diyorum.

bizim sorunlarımız da bebeğimizi kaybettikten sonra daha da arttı. bu korumacı tavrı da aynı şekilde arttı. dediğinizi yapacağım. haber vermeden davranacağım. cidden ben de kendimi suçlu hissediyorum ona haber vermeden bir şey yaptığımda. bununla nasıl baş edeceğim?
 
Şuna karar verdim ki Eşinizle beraber terapiye gitmelisiniz. Sizin ona nasıl davranmanız gerektiğini hepimiz anlattık tecrübelerimizden yola çıkarak ama onun size nasıl davranması gerektiğini sizi tanıyan bir uzmanın da anlatması gerekiyor.
 
Asker eşleri için böyle düşünürler, sanırım eşiniz rütbeli bir asker. Orduda yönetmeye alışmış. Sizi de yönetiyor. Fakat bence aldatmakla ilgisi yok, sizi yönetirken gurur kırıcı davranmıyor, sizin için endişeli olduğu için koruyucu davranıyor.
Yine de her şeyden önce güzel bir mesleğiniz var, kendinize güvenemiyor oluşunuza şaşırdım, bir öğretmen nasıl olur da kendine güvenemez, onca çocukla hele liseli çocuklarla uğraşırken.. Bence sorunlarınızı yanlış algılıyor olabilirsiniz yani kendinizi fazlaca hafife alıyorsunuz ve eleştirirken acımasız davranıyorsunuz. Oysa her şeyi yapabilecek güce sahipsiniz. Atanırken eşinizi dinlemeyip ailenizin yanına kaçmışsınız mesela, bu büyük bir karar ve tek başınıza bu kararı alıp uygulamışsınız.
Bir de psikoloğunuzu değiştirin. Her ilişkinin bir dinamiği vardır, bir süre sonra bu dinamikler oturur, ilişki bu şekilde devam eder. Siz üniversite yıllarından beri birbirinizi tanıyorsunuz, aranızda böyle bir denge oluşmuş, ha siz bu dengeden memnun değilseniz iletişimle yeni bir denge meydana getirebilirsiniz. Tek tip ilişki yoktur, her ilişki kendine özgüdür. Tek model belirleyip de, kadın böyle olmazsa adam aldatır, adam böyle olmazsa kadın terk eder vs. tarzı yaklaşımlar yanlıştır. Dünya üzerindeki karakterlerin ikili kombinasyonu sayısınca ilişki mevcuttur, varın siz hesap edin.


şuan inanılmaz motive oldum. evet bu iletişim şeklinden hiç memnun değilim. değişmek istiyorum ve düzelmesini istiyorum. zamanla düzelecek her şey. eşimin asker olması, sürekli terör bölgelerinde görev yapması, onun cangüvenliğinin olmaması , benim bu ağlak hallerimin onu sürekli endişelendirmesi, bebek kaybetmemiz, benim aile sevgisinden yeterince beslenememem onun yapayalnız bir hayat sürmesi vb...

ama dediğiniz gibi güçlü biriyim, mucadele ediyorum ve bunu da aşacağım. yorumunuz için çok teşekkür ederim :KK200:
 
hergün yanlış otobüse binip kaybolmayı nasıl başarıyorsunuz cidden????? ben daha ilkokul 3 de evden kaçmıştım, şehrin sonuna kadar yürüyerek gitmiş hava kararınca da pişman olup otobüs değiştire değiştire eve dönmüştüm ailem işten gelmeden. ben ilkokul 3 te ilk defa ebeveyinsiz çıkıp çocuk başıma evi buldum da siz nasıl başarıyorsunuz hergün hergün kaybolmayı? telefonlarda bin tane uygulama var. toplu taşıma noktaları, saatleri, kaç numaralı araç nereye gidiyor , yürüyeceksen yürüme yolunu, otomobil kullanacaksan onun yolunu. yani kaybolmak için şu devirde gerçekten kaç iQ ya sahip olmak lazım bilemedim?

bir de lise öğretmenisiniz yani okuma yazma bilmeyen biri olsanız anlayacağım telefon program falan bulmayı becerememenizi, vatandaşa yol soramamanızı ama yoooo gayet de okumuşsunuz yani. herkes adamın sizi bu hale getirdiğini düşünmüş ama hergün kaybolmayı okuduktan sonra yok dedim adam bu şekilde davranmaya mecbur kalmış. ne demek koca lise öğretmeninin hergün hergün otobüse binip eve gitmeyi beceremeyip kaybolması???

yeni bir şehre taşındım ve resmi işlerimi halledebilmem için sürekli farklı ilçelere gidiyorum. malum evimin yolu da gideceğim güzergah da tanıdık değil. aferin sizin ilkokul 3 e giden halinize.
 
Şuna karar verdim ki Eşinizle beraber terapiye gitmelisiniz. Sizin ona nasıl davranmanız gerektiğini hepimiz anlattık tecrübelerimizden yola çıkarak ama onun size nasıl davranması gerektiğini sizi tanıyan bir uzmanın da anlatması gerekiyor.

eşim gelir gelmez gideceğiz inşallah.
 
Karı kocadan ziyade bir Baba kız gibi... İlginç...

Aslında ilginç olan sen nasıl müsaade ediyorsun bu duruma? tüm ipler adamın elinde istediği yere götürüyor, götüremese de sürüklüyor...

Madem dolmuş otobüs vs. Kullanamıyorsun çok uzun mesafe olmayan yerlerde taksiyle halletsen işlerini senin için daha kolay olur...

Aldatma mevzusunu anlamadım, böyle bir eş neden aldatılsın ki? Sonuçta eşinin istediği gibi onun eğittiği gibisin...

Gittiğin Psikolog çok cins biri bence, birde farklı bir psikolog denesen...
 
yeni bir şehre taşındım ve resmi işlerimi halledebilmem için sürekli farklı ilçelere gidiyorum. malum evimin yolu da gideceğim güzergah da tanıdık değil. aferin sizin ilkokul 3 e giden halinize.
inanmayacaksınız ama bende yeni bir şehre taşındım :deli: valla bir kere kaybolmadım geldim geleli. haftada bir iki defa da deniz kenarı ilçelere eşimi götürüp süpriz yaptım iftar için. google mapse yazıyorsun okuma yazma dahi bilmeyenin anlayabileceği kapasitetede tarif ediyor ;) hala kaybolmanızı haklı görüyorsanız zaten bir adım ilerleyebilceğinizi de sanmıyorum. zira aferinlik bir durum değil koskoca kadının evinin yolunu bulmasıo_O
 
Yemin ediyorum, ilkokulda ailem bile bana böyle davranmadı.
Yok artık ya!
Valla hiç 'e daha ne istiyorsunuz' diyemeyeceğim çünkü özgürlük ve bireyselliğin olmadığı bir hayatta nefes alamam!
 
inanmayacaksınız ama bende yeni bir şehre taşındım :deli: valla bir kere kaybolmadım geldim geleli. haftada bir iki defa da deniz kenarı ilçelere eşimi götürüp süpriz yaptım iftar için. google mapse yazıyorsun okuma yazma dahi bilmeyenin anlayabileceği kapasitetede tarif ediyor :KK66: hala kaybolmanızı haklı görüyorsanız zaten bir adım ilerleyebilceğinizi de sanmıyorum. zira aferinlik bir durum değil koskoca kadının evinin yolunu bulmasıo_O


içerik olarak sonsuz haklısınız. ama üslup olarak hak veremeyeceğim size. kaybolmamın bahanesi yeni şehir evet ama yanlışımı kabul ediyorum. yoksa neden kendimi bu kadar küçük düşürüp bu kadar eleştiriye açayım ki hayatımı?

evet lise öğretmeniyim ama sürekli kayboluyorum. bi matematik sorusunu 30 saniyede çözebilirim ama yer tarif edemem de kolaylıkla yönümü de bulamam. bu dediğiniz gibi uzamsal zeka ve bende o düşük. bunu kabul ediyorum.
 
Aynı benim babam tarzında bir adam sanırım eşiniz. Benim babam da beni bir fanus içinde büyütmüş. Her ihtiyacımı daha ben söylemeden tahmin edip yapmaya çalışırdı. Tabi bizim baba kız ilişkimiz olduğu için işin kavga kısmı yoktu. Ya da yanlış bir şey yaparsam bağırmazdı. Babam vefat edene kadar ben cennette yaşamışım. Onun kızı olduğum her ana şükrediyorum. Amaaaa... ben de şu an psikoloğa gidiyorum. Çünkü babam gittikten sonra ben kendimi sakat gibi hissediyorum. Hiçbir şeyi kendim başaramamışım ki. Başarılarım var tabi ama hep yapamasam bile sorun olmaz, kötü bir şey olursa babam çözer düşüncesi varmış bilinçaltımda. Böyle yaşamayın. Bu kadar bağımlı olmak sizi bir hiç yapar. Sorunun farkına varmışsınız. Bundan sonra eşiniz de tavrını değiştirmeli, siz de bu bağımlılıktan kurtulmalısınız. Bence çift terapisi alın.
 
Herseyi esinle paylasma bindigin otobuse kadar .. Gir netten ogren otobus nerde binecegini veya duraktakilerden. Yaktigin yemegi bindigin yanlis otobusu yanlis yada yapamadigin herseyi esine soyleme. Ewet hallettim de sordugunda. Arkadaslarinin yanlislarini anlatma olumlu yonlerini anlat. Yavas yavas anlayacaktir seninde birseyleri tek basina halledebildigini..
Bebeginiz icn basin sagolsun. Bi yerde okumustum " bebegini kaybeden biri ne psikologla ne baska biseyle iyilesir. Tek tedavisi yeni bir bebek." Diye.
 
içerik olarak sonsuz haklısınız. ama üslup olarak hak veremeyeceğim size. kaybolmamın bahanesi yeni şehir evet ama yanlışımı kabul ediyorum. yoksa neden kendimi bu kadar küçük düşürüp bu kadar eleştiriye açayım ki hayatımı?

evet lise öğretmeniyim ama sürekli kayboluyorum. bi matematik sorusunu 30 saniyede çözebilirim ama yer tarif edemem de kolaylıkla yönümü de bulamam. bu dediğiniz gibi uzamsal zeka ve bende o düşük. bunu kabul ediyorum.

sayısalcı idim vaktinde , össde ilk 7 bin içinde iken sağ ile solu, marul ile lahanayı, patlıcan ile kabağı karıştırırdım. yani bu anlamda demek istediğinizi anlıyorum. ama yaşadıkça bir çözüm bula bula eksiklerimizi kapatmayı öğrenmemiz lazım. bakın dediğim uygulamayı ("google maps" ios için, "haritalar" android için) mutlaka denemelisiniz zira kayboldum kelimesi yakışmıyor koskoca kadınlara. eşiniz size kaybolduğunu söylese ne hissedersiniz? benim eşim söylese ve bu birden fazla kere olsa cidden kızarım ve zekasında bir problem olduğunu düşünürüm. ve çocuk gibi tembihlemeye, yolu tarif etmeye kalkarım yine de kaybolursa kendim gidip alıp bırakırım işe. ama bu hiç de çekicilik hissettirmez eşime karşı. koskoca adam eve gelmeyi becermekten aciz derim.

ben eşiniz korumacı olduğu için sizin bu hale geldiğinizi değil, sizin bu halde olduğunuz için eşinzin bu kadar korumacı olduğunu düşündüm. ha bu döngüden nasıl çıkarsınız? öncelikle ilk hamle sorunlarınızı eşinize yansıtmayın, kaybolursanız tek başınıza evin yolunu bulun, neden geciktiğinizi sorarsa eşiniz biraz gezinmek istediğinizi söyleyin, ayrıntı vermeyi azaltın biraz.
 
Back