selam , burun tıkanıklığı için kbb uzmanına gittik.bademciklerinin yapı olarak iri olduğunu söylemişti biri.bu sebeple de tıkanıklık yapabilirmiş.tabi bir doktorun sözüyle bademcik aldırmak olmaz , güvenemedim açıkçası.bir doktorda alerji testi istedi.abiye yapalım demişti.şu sıralar çok yoğunuz sıra gelmedi birtürlü , beklemede test.gastroenteroloji , dermatoloji , endokrin , romatoloji arası geziyoruz.bu arada devamlı tıkalı değil burnu.yani nasıl anlatayım , mesela gündüz birşey yok.gece yattığı ilk saatlerde tıkanıyor , uyandırıyor.kaldırıp omuzuma dik koyuyorum , açılıyor.birdaha tıkanmazsa uyanmıyor.ben kuru havaya da bağlıyorum aslında.malum kaloriferler havayı feci halde kurutuyor.buhar makinesi de aldım gerçi fayda etmedi.havalar ısındığından beri pek tıkanıklık yok.işte haftada bir geceye falan düştük diyelim.tekrar gittiğimde endokrincilere açıcam bu konuyu.bakalım onlar ne diyecekler.ha bir de ozon tedavisi hakında da danışıcam.gelişime de faydası var diye duymuştum.senin ozon tedavisi hakkında bilgin var mı?
buğday çimini de araştırdım az önce.özellikle sedefe faydası var (canda sedef var) yazısı cezbetti beni :) e toprağımız var , kendim yetiştireyim bir avuç buğday di mi :) ama tam anlamadım.pişirmeyin çiğ tüketin diyordu biryerde.çiğ olarak nasıl vericem ki :44: biryerde de kaynatıp suyunu için diyordu.madem bahsettin şunu bi iyice anlat bakalım şimdi :) yeşerir yeşermez mi tüketicez.ne kadar ve ne şekilde vericem?
bizim çocukluk zamanlarımızdan bahsetmişsin.haklısın , ne şanslıymışız biz meğer değil mi.şimdikiler apartman çocuğu malesef.bizim zamanımızda ya tek ya iki katlı evler vardı mahallemizde.herkes birbirini tanırdı.akşama kadar türlü oyunlar oynar hiç ayrılmazdık.şimdi hala bebekliğimin bile beraber geçtiği çocukluk arkadaşlarım var.şimdiki neslin ne çocukluk arkadaşları ne bizimkiler kadar şen anıları oluyor malesef.bilgisayarın önünde harcıyorlar çocukluklarını
oyy gözüme geldi de gece yarılarına kadar oynadığımız yedi kiremitler , yakartoplar , yaptığımız kapı önü çekirdek keyifleri :)
bizim köy evinde hala toparlanma derlenme çalışmaları var.bugün bahçedeki yabani otları tırmıkladım.aralarından birsürü çiçek açmış çilek çıktı.resmen havalara uçtum :) tarlayı çapalattık ... düzenlemeye çalışıyoruz işte.köy hayatı yorucuymuş , eve gelip serilince anladım :) tam olarak ne zaman sefasını sürmeye başlarız bilmem ama toprakta çalışması bile güzel.ağaçları dolaştım ; vişne , kiraz , armut , erik , ayva , iğde ağaçları var.bir de dut istiyorum.çok severim.
bu arada profiline baktım , sivaslısın sanırım.benim eşim malatyalı.hemen hemen ailenin bütün damalarıda sivaslı :) şimdi bir sivaslı tanıdığım daha oldu galiba :) daldan dala ordan buraya atladım ne çok karman çorman yazmışım.şişirdim kafanı.saatte epey geç olmuş , ben kaçayım.bu arada alperin resimlerine de baktım çok şeker maşallah.öp yerime annesi :)
haa bu arada unutmadan balık üstü balıkyağ olayı da kazaydı gerçekten :) unutmuşum balık yedirdiğimi :26: