merhaba kızlar.. kardelen canım hepiniz her zaman dualarımdasınız.. simgecim bazen ben de soruyorum bunları kendime sesli olarak dile getirmmesem de .. ama bunu sorgulamak bizim için kolay değil.. böyle bir şeyi düşünmek çok tehlikeli insanı inançsız bile yapabilir bu sorgulama...
evet binlerce bebeği annesi doğurmak istemiyor, aldırıyor, doğurup sokaklara atıyor...
evet bir çok insan hayatını daha rahat yaşıor, iş-para-aşk-bebek vs pek çok şeyin sıkıntısını çekmeyen insan var.. ama bizden daha kötü durumda olan da binlerce insan var... mesela bizim işyerinde benden yaşça çok büyük hiç evlenmemiş bayanlar var.. biizm en azından anlayan bizi seven ve destek olan bir eşimiz var çok şükür
evet, yetmiyor insanoğluna... evet bazen aşıp gidiyor sıkıntısı...
iki yıl içinde iki bebeğimi ve babamı kaybettim... çevreme bakıyorum... benden sonra evlenen pek çok arkadaşım var, anası babası yaşıyor, onlarla aynı şehirde çalışıyor, bebekleri oldu, evleri arabaları oldu... vs vs
ben gurbette tek başıma bu kadar sorunla mücadele ediyorum...
bazen eşimin sevgisi de yetmiyor... tedaviyi ben düşünmek zorundayım... tahlileri takip etmek... merkez belirlemek, rapor çıkartmak..kontrole gitmek...
hepsini tek başıma yapmak zorundayım
üstelik çevremde benim bu durumumu yaşadığım süreçlerden (düşükler) ötürü bilenler var.. şimdi bana acıyorlar... öyle çok belli ediyorlar ki.. bazen kınadıklarını bile hissediyorum...
bugün birisi geldi işyerinde hamile olduğunu duyurdu tüm arkadaşlara... benim durumumu bilen diğeri aradan beş dakika geçmedi geldi seni öpecem dedi ve ortada hiç bir şey yokken öptü... yüzüme üzgün, sanki beni ağlatmaya çalışan bir ifadeyle baktı.. ağlamı üzülmemi bekledi...
sanki o an benim onun tesellisine ihtiyacım vardı da öptü beni..
yok... anlamıyorlar... ben kimsenin acımasını istemiyorum... ben kendime de acımak istemiyorum... hiç bir zaman acınacak değil şükredecek durumda olduğumuzu düşünüyorum...
ama dedim ya.. moralimizi bozan hep diğer insanlar... bazen biz dünyanın en büyük dertlerini kaldırabiliriz gibi geliyor ama diğer insanlar yüzünden dayanma gücümüz azalıyor...
neyse çok dolmuşum bugün... çevremdeki her yeni hamilelik kaybettiğim bebeklerimi hatırlatıyor... annemin büyük hevesle ördüğü patikleri geri gönderip iade edişimi.. annemi hemen heveslenip hazırlık yaptığı için suçlayışımı... her yeni kayıp da eski kayıpları hatırlatıyor... ve toplu olarak düşünülünce kayıplar çekilmez oluyor...
bilmiyorum yolun sonu ne olur... bebeğe kavuşur muyuz kavuşamaz mıyız ama eğer ki olmazsa bebek, ben bu şehri terk ederim.... ben bu insanların içinde yaşamaya dayanamam gibi geliyor... kendimi ülkenin dilini, kültürünü bilmediğim en ücra köşelerine yolarım gibi geliyor