- 23 Ağustos 2012
- 49.451
- 229.096
Bu mesajı favorilerime ekledimBuradan Trabzon'a git, biraz orada gez. 65 TL'ye her yarım saatte bir gecen Batum otobusune bin, 4 saat sonra sınırdan kimliginle geç (malesef zorunlu PCR testi ve sırf türk olduğun için odedigin 50 TL yurtdışına çıkış harc pulu var). Çıkınca 1,5 lariye(6tl) minibüse bin,şehir merkezine git.en meshurr yemeği bir tabak dolusu hinkali 5 lari (20 TL), bir başka öğün en meşhur ikinci yemeği kocaman adjarian hacapuri 10 lari (40 TL), yerel biraları 2,5 lari (10 TL) , şarapları markette koca şişe 8 lari (34 tl) ister uygulamalarla insanlarda misafir ol,ister hostellerde üç kuruşa oda kirala...birkaç gün gezip 25 lariye (100 TL) trene bin, tifliste in. Tüm ulaşımını 0,5 lari (2 TL) olan ve bir saat boyunca ücretsiz aktarma yapabilecegin otobüslerle yap, hinkali ve hacapuri yemeye devam et
Al sana ucuz tatil ...
Bu arada 'amaaaan Gürcistan fakir ülke,bir şey yok' diyenlere sakın sakin aldırmayin. Onca ülke gezdim,bence iclerinden gerçekten Cook güzel olanlarından birisi Gürcistan'di. Pasaport yok,vize yok..daha ne???
Şu fotolar da internetten. Yakın zamanda gitmek isteyen olursa (ki havası da soğuk değil,bizimkiyle aynı) bana yazabilir. Seve seve yardımcı olurum.Eki Görüntüle 2981603 Eki Görüntüle 2981604 Eki Görüntüle 2981605 Eki Görüntüle 2981611 Eki Görüntüle 2981608 Eki Görüntüle 2981609
Birde meşhur bir botanik orman park var Gürcistan'da tavsiye ederim biz çok beğenmiştik :)Buradan Trabzon'a git, biraz orada gez. 65 TL'ye her yarım saatte bir gecen Batum otobusune bin, 4 saat sonra sınırdan kimliginle geç (malesef zorunlu PCR testi ve sırf türk olduğun için odedigin 50 TL yurtdışına çıkış harc pulu var). Çıkınca 1,5 lariye(6tl) minibüse bin,şehir merkezine git.en meshurr yemeği bir tabak dolusu hinkali 5 lari (20 TL), bir başka öğün en meşhur ikinci yemeği kocaman adjarian hacapuri 10 lari (40 TL), yerel biraları 2,5 lari (10 TL) , şarapları markette koca şişe 8 lari (34 tl) ister uygulamalarla insanlarda misafir ol,ister hostellerde üç kuruşa oda kirala...birkaç gün gezip 25 lariye (100 TL) trene bin, tifliste in. Tüm ulaşımını 0,5 lari (2 TL) olan ve bir saat boyunca ücretsiz aktarma yapabilecegin otobüslerle yap, hinkali ve hacapuri yemeye devam et
Al sana ucuz tatil ...
Bu arada 'amaaaan Gürcistan fakir ülke,bir şey yok' diyenlere sakın sakin aldırmayin. Onca ülke gezdim,bence iclerinden gerçekten Cook güzel olanlarından birisi Gürcistan'di. Pasaport yok,vize yok..daha ne???
Şu fotolar da internetten. Yakın zamanda gitmek isteyen olursa (ki havası da soğuk değil,bizimkiyle aynı) bana yazabilir. Seve seve yardımcı olurum.Eki Görüntüle 2981603 Eki Görüntüle 2981604 Eki Görüntüle 2981605 Eki Görüntüle 2981611 Eki Görüntüle 2981608 Eki Görüntüle 2981609
Tutumlu olmanız beyzadenin hoşuna gitmemiş belliki. Çocuklarınızın geleceğini düşünmek yerine, parayı eline saysaydınız sizden iyisi olmazdı. Ayrıca niye kendinizi savunmaya geçiyorsunuz ki. Cimri veya savurgan olmanız kimseyi ilgilendirmez.Herkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Kendi düşüncelerinize göre hareket edin sizin hayatınız sonuçtaHerkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Acaba surekli para hesabi yaptığınız icin sesli olarak faturalar var odedim vs vs konuşmalar icinde geciyorsa kota var dolduramadım kendinize saklasaniz bazi düşünceleri insanlar aslinda surekli sizin para hesabınızı dinlemeyi sevmez belki sizin hosunuza gidiyor farketmeden yapıyorsunuz ama gunluk konuşmada arkd surekli para muhabbetleri aciyorsaniz sıkar insani düşünmek lazim disari cikan sesleriHerkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Duydum Batumdakini ama hem otobüsle gidilecek uzaklıkta diye, hem giriş ücreti 15 lari (60 TL) diye hem de bu aralık ayında zaten çok çiçek yoktur diye vazgeçtim gitmekten:) ama tifliste, gurcistan'in annesi heykeline teleferikle çıkınca bir botanik bahçesi var, şelaleli falan. O sadece 4 lariydi,ona gittim :)))Birde meşhur bir botanik orman park var Gürcistan'da tavsiye ederim biz çok beğenmiştik :)
Eklemek istedim.
İnan ki çok isterim ama nereden baslayacagimi bilmediğim bir şey...bu aralar temaslı olduğum için karantinadayim, belki hazır bosum diye blog açarım:)sizin de b planınız bu konuda danışmanlık vermek olabilirçok teşekkür ederim
Her yer aynı hesap aslında. Pegasusun her yıl deli kampanyalari oluyor. Oralardan 400-500 liraya gidiş geliş bilet bulmak mümkün,vizesiz ülkelere. Gidince de 'ben turistim,herşeyin en iyisini yemeliyim' diye şehrin göbeğinde yemeyin, ara sokaklarda normal insanlarin yediği yerlere gidin:) çantanıza elma mandalina atıp bazı ara öğünleri onla yiyin, yanınızda su şişesi gezdirip içme suyu çeşmesi buldukça doldurun:) ulaşım kartı alın, zinhar taksiye binmeyin, yerel arkadaşlar edinip 'ne yapılır?' diye sorun, hostellerde ucuza ya da Couchsurfing sitesi ile sizi bedavaya misafir edecek insanların evinde konaklayin... :)) Sonunda cebinizden kaç para ciktigina siz de şaşıracaksınız:)Bu mesajı favorilerime ekledim
Bir kaç seçenek daha sunarsan sevinirim
blog ve tamamen gezi üzerine açılmış bir instagram hesabı. bu zamanda instagram daha çok rağbet görüyor. twitter da olabilir. ama bu işten para kazanayım diyorsanız instagram bence :)Duydum Batumdakini ama hem otobüsle gidilecek uzaklıkta diye, hem giriş ücreti 15 lari (60 TL) diye hem de bu aralık ayında zaten çok çiçek yoktur diye vazgeçtim gitmekten:) ama tifliste, gurcistan'in annesi heykeline teleferikle çıkınca bir botanik bahçesi var, şelaleli falan. O sadece 4 lariydi,ona gittim :)))
İnan ki çok isterim ama nereden baslayacagimi bilmediğim bir şey...bu aralar temaslı olduğum için karantinadayim, belki hazır bosum diye blog açarım:)
Her yer aynı hesap aslında. Pegasusun her yıl deli kampanyalari oluyor. Oralardan 400-500 liraya gidiş geliş bilet bulmak mümkün,vizesiz ülkelere. Gidince de 'ben turistim,herşeyin en iyisini yemeliyim' diye şehrin göbeğinde yemeyin, ara sokaklarda normal insanlarin yediği yerlere gidin:) çantanıza elma mandalina atıp bazı ara öğünleri onla yiyin, yanınızda su şişesi gezdirip içme suyu çeşmesi buldukça doldurun:) ulaşım kartı alın, zinhar taksiye binmeyin, yerel arkadaşlar edinip 'ne yapılır?' diye sorun, hostellerde ucuza ya da Couchsurfing sitesi ile sizi bedavaya misafir edecek insanların evinde konaklayin... :)) Sonunda cebinizden kaç para ciktigina siz de şaşıracaksınız:)
Bu aradaDEMRE ,konunu sabot ettiysem özür dilerim
Bana da parayı çok kafama taktığımı söyleyenler oluyor ama bunu söyleyenler genelde maddi durumu gayet iyi olan, şu durumda dahi sıkıntı çekmeyen insanlar. Sizin ya da benim kafamıza taktğımız para değil aslında, gelecek korkusu. iki gün sonramız için kendimize güvence sağlamaya, tabiri caizse eşeğimizi sağlam kazığa bağlamaya uğraşıyoruz. Siz kendinizin ve çocuklarınızın ve dahi başka kimsenin hakkına girmeden, ileride sıkıntı yaşayabileceğinizi düşündüğünüz günler için birikim yapıyorsanız çok haklısınız bunu düşünmekte.Herkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Demre merhaba,Herkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Estağfurullah.bizde senden bilgi ediniyoruz ne guzelDuydum Batumdakini ama hem otobüsle gidilecek uzaklıkta diye, hem giriş ücreti 15 lari (60 TL) diye hem de bu aralık ayında zaten çok çiçek yoktur diye vazgeçtim gitmekten:) ama tifliste, gurcistan'in annesi heykeline teleferikle çıkınca bir botanik bahçesi var, şelaleli falan. O sadece 4 lariydi,ona gittim :)))
İnan ki çok isterim ama nereden baslayacagimi bilmediğim bir şey...bu aralar temaslı olduğum için karantinadayim, belki hazır bosum diye blog açarım:)
Her yer aynı hesap aslında. Pegasusun her yıl deli kampanyalari oluyor. Oralardan 400-500 liraya gidiş geliş bilet bulmak mümkün,vizesiz ülkelere. Gidince de 'ben turistim,herşeyin en iyisini yemeliyim' diye şehrin göbeğinde yemeyin, ara sokaklarda normal insanlarin yediği yerlere gidin:) çantanıza elma mandalina atıp bazı ara öğünleri onla yiyin, yanınızda su şişesi gezdirip içme suyu çeşmesi buldukça doldurun:) ulaşım kartı alın, zinhar taksiye binmeyin, yerel arkadaşlar edinip 'ne yapılır?' diye sorun, hostellerde ucuza ya da Couchsurfing sitesi ile sizi bedavaya misafir edecek insanların evinde konaklayin... :)) Sonunda cebinizden kaç para ciktigina siz de şaşıracaksınız:)
Bu aradaDEMRE ,konunu sabot ettiysem özür dilerim
Ev kiram yok .aylık dersnaye ödüyorum. Rutin fatualarim var . Birşey alacak olsam karta bolduruyorumŞeyi çok merak ettim;asgari ücretin bir tık üstünü alıp giderleri karşılayıp,Dersane parasını ödeyip nasıl birikim yapabiliyorsunuz?
Çok teşekkür ederim ne güzel insanlarsiniz çok ince düşünceli siniz sağolun.iyi cocukalr iletişimimiz düzenli .tatillerde alıyorumDemre merhaba,
bütün eski konularını biliyorum canım. O zaman da yazmıştım sana, takma kimseyi boşver. Sen kalbi çok güzel birisin. Çok iyi bir annesin. Çocukların velayeti ile ilgili gelişme varmı.
Gerçekten yok sıradan kendi halinde yasayn harcamalarında bu şekilde olan biriyimBu anlattıklariniza bakarsak suvlayamazlar. Anlatmadiginiz detaylar var bence