Ölümsüz Arkadaşlık Bir Ütopya mı?

Arkadaşlığı her zaman ilk planda tutan biri olarak konuşmak istiyorum. Arkadaşlığın belli bir ömrü yok. Ne ekersen onu bicersin hesabı birazcık.
1 sene önce evlenip başka şehire gelin gittim liseden beri 5 yakın arkadaşım var 12 senedir yediğimiz ictigimiz ayrı gitmedi. Şu an onlardan uzak olmam bişey değiştirmedi (aralarında ilk evlenen benim ) ne zaman ailemin yaşadığı şehire adım atsam arkadaşlarım karşılar beni. Büyük bir özlemle saatlerce konuşuruz. Sık sık telefonda görüşürüz onlar gelir evime falan.
Eşim anlayışlı aramızdaki bağa hayran. Ama onlar evlenince eşleri bu kadar sık görüşmemize birsey der mi bilmiyorum.

Onun haricinde 7 senelik üniversite arkadaşlarım var bambaşka illerden Düğünüme geldiler defalarca evime ziyarete geldiler. Hal hatır sormak için ararız birbirimizi. Hayatımızdaki en ufak değişmeden haberdar ederiz.

Ama en büyük arkadaslığım 2 yaşından itibaren hayatımda olan çocukluk arkadaşım. Hep aynı okullarda okuduk üniversiteye kadar. (Aynı anasınıfı aynı ilkokul ortaokul aynı Dersaneler ve aynı liseyi kazandık) 23 yıllık arkadaşlık ateşi çıksa haberim olur. Eskisi kadar görüşemiyoruz ama telefonla mutlaka desteğiz birbirimize. En ufak sırlarımı bilir. Hala da bir derdim olsa ilk kosacagim insanlar arasındadır.


Arkadaşlığın ömrü yok. Lisedeki arkadaşlarımdan biri mezun olurken bana 20 yıl sonra da 30 yıl sonra da elini uzattığında yanında olacağım tabi ki istersen demişti. Hep yanimdadir hep yanındayım.
Ben sadece iyi gün dostu değil her günümde yanımda olacak dostlar edindim onlara güveniyorum onlarda bana.
 
çok uzun süren dostluklarım var Cebımde.. Uzaklık kavramını araya dünya meseleleri sokuyor.Yine yar / yoldaYorumlarda birinin bahsettiği üzere ayna gibi olmak gerekiyor.Kimisi derinlemesine, kimi yüzeysel.. Sonsuzluk kavramı cok zor.. Bazen bana benzeyen aynı şeyleri düşündüğümüz bir arkadaşım yok diye hayıflanırım.. Kimi zaman da sevinirim benimle farklı şeyler düşünen insanların bana kattıklarına..Hepsi gök kuşağı gibi gelip geçici diye dusunuyorum bazen ama tökezlediğimde sırtımda bir el.. İşte gerçek dostluk..
 
Çok arkadaşım vardır ve az bir kısmı da dost olmaya aday. Ancak şunu söyleyebilirim bu hayatta kimseye güvenmeyeceksin. 18 yıllık bir arkadaşlığım vardı ve o kadar ucuz ve küçük oyunlarla bitti ki anlatamam. Şimdi yüzünü bile görmek istemiyorum. Arkadaşım diye iyi niyetle davranıp çakallıklarını görememişim.
Liseden çok candan bir arkadaş grubumuz vardı ve biz üniversiteden mezun olduktan sonra bile dağılmadık. Bir gün farkettim ki sadece ben arayınca toplanıyor grup. Sonra ben de bıraktım arayıp sormayı.
Başka iki arkadaşım var. Onlarla aramda ülkeler hatta kıtalar var ama birbirimize o kadar sadık kaldık ki senede bir kez bile görüşsek arkadaşlığımız soğumaz.
Başka bir arkadaşım ise yaklaşık on yıl oldu tam bir candır. Ömürlük bir arkadaşlık gerçekten de. Hani yaşım 60 olsa, sohbetimizin aynı tadı ve heyecanı vereceği bir insan. Allah herkese versin.

Ve bunların tümü karşılıklı iki insanın emeği ile oluyor. Yani iki taraf da dürüst samimi ve içten bir arkadaşlık için çabalamaya karar verirse ve kader izin verirse sonsuz olabilir arkadaşlık.
 
Bırak arkadaşım bu işleri, belli bir yaştan sonra insan kendi ekmeğinin, ilişkisinin, varsa evliliğinin, ailesinin derdine falan düşüyor, sen de ölümsüz arkadaşlık diyorsun. Yazık günah, yıpratma taze beynini böyle şeylerle.
 
21 yaşındayım. Bu zamana kadar saçma sapan bahanelerden beni silen 5-6 kişi oldu.
Bunun yanında 14 yıllık bir arkadaşım var. Nikah şahitliğini yaptığım, 20 gün önce de beni teyze yapan :). Birlikte onu anenesine tatile giderdik önceden. Lisedeyken okullarımız ayrıl ama biz hiç ayrılmadık. Ben 4 saatlik uzak bir yerde okuyorum ama her geldiğimde önce evime sonra onlara giderdim. Ailecek de tanışıyoruz tabi ki artık. Annesi beni 3.kızım diye sever. Bütün akrabalarını tanırım o da benimkileri tanır.
Bence aramızdaki bağın sırrı şu. Birbirimize bi şeye kırılınca hemen söyleriz ve çözmeye çalışırız. İkimiz de kinci değiliz. İkimizde de birbirimizi her ortamda iyi konuşuruz. Bir de birbirimizin dedikosunu yapabileceğeimiz ortak bir arkadaşımız yok başka :) Bu işin espirisi tabii. Birbirimizin kıymetini bilmemiz çok öenmli.
Onun dışında onun kadar yakın olmasak da 10 yıllık,8 yıllık arkadaşlarım da var.
İşin özü ne kadar görüşemesekte, ilk karşılaştığımızda kaldığımız yerden devam ediyor gibi olduğumuzdan bence.
Yaşadığımız olumsuz arkadaşlık örneklerime baktığımda da hep ; şununla ilgilendin benimle ilgilenmedin, beni aramadın, sormadın demekten bitmiş. Bir de hep kendini haklı bulan insanlardan kesinlikle uzak durmak gerekiyor.
Allah herkesin karşısına iyi insanlar çıkarsın inşallah :)
 
Bence arkadas yanina mutlu gittigin kisidir. Gozlerine bakarken mutlu oldugun, konusabildigin, guldugun, guvendigin. Zaman muhim degil ister bi aylik oldun ister 15 yillik ne fark edecek
 
Bırak arkadaşım bu işleri, belli bir yaştan sonra insan kendi ekmeğinin, ilişkisinin, varsa evliliğinin, ailesinin derdine falan düşüyor, sen de ölümsüz arkadaşlık diyorsun. Yazık günah, yıpratma taze beynini böyle şeylerle.
Güldüm :KK70: Belki haklısınızdır, şimdilik bilemiyorum.
 

sadece bunu dinliyorum bu aralar

çok beğendim, teşekkür ederim. :)
Bugün bir şey denedim.
Dedim, "yahu madem bu kadar şikayetçiyim beni tutan nedir?"... Atıl kalmış her kıymetli arkadaşlığım için bir bahane bulup mesaj attım. O kadar olumlu geri dönütler aldım ki... Zaten seçmiş olduğunuz arkadaşlar, art niyetlerinden değil de "hayırsızlık" tabir ettiğimiz üşengeçlikten, işten güçten arayıp sormuyorlar. Sonra da "şimdi yazsam arasam ne alaka diyecek" diye kalakalıyoruz. Aramak lazım azizim, denemek lazım. Elimi nereye atsam çoğu kaldıkları yerden canlandılar, müteşekkir oldular.
 
Ölümsüz dostluk yoktur. Sınırsız sevgi, sınırsız tahammül vardır. Tabii eğer varsa. Bu konu çok dallı budaklı aslında. Yılların önemi yok. Bazen en yakının gözünün yaşına bakmaz siler seni, bazen en uzağın hiç tahmin edemeyeceğin kadar sever, sayar. Çok takılma. Bazılarının dostluğu çıkarı bitene kadardır. Sen istersen dünyayı ser yinede nankördür..
 
Ölümsüz dostluk yoktur. Sınırsız sevgi, sınırsız tahammül vardır. Tabii eğer varsa. Bu konu çok dallı budaklı aslında. Yılların önemi yok. Bazen en yakının gözünün yaşına bakmaz siler seni, bazen en uzağın hiç tahmin edemeyeceğin kadar sever, sayar. Çok takılma. Bazılarının dostluğu çıkarı bitene kadardır. Sen istersen dünyayı ser yinede nankördür..
Mm ilginç bir bakış açısı... E ama çıkarı bitenleri boşverip önümüzdeki maçlara baksak?
 
Ölümsüz dostluk yoktur. Sınırsız sevgi, sınırsız tahammül vardır. Tabii eğer varsa. Bu konu çok dallı budaklı aslında. Yılların önemi yok. Bazen en yakının gözünün yaşına bakmaz siler seni, bazen en uzağın hiç tahmin edemeyeceğin kadar sever, sayar. Çok takılma. Bazılarının dostluğu çıkarı bitene kadardır. Sen istersen dünyayı ser yinede nankördür..
kesinlikle,sonuna kadar katiliyorum
 
Mm ilginç bir bakış açısı... E ama çıkarı bitenleri boşverip önümüzdeki maçlara baksak?
Kesinlikle öyle yapmalısın. Bir de şu var. Her insan aslında kendini en başta belli ediyor biz görmek istemiyoruz. Bencil insanlardan her daim uzak duracaksın. Kusursuz insan elbette yoktur ama kusurlu dostta olmaz..
 
inanın bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum..
arkadaşlığa çok fazla önem verdim hep. insan kırıp duygularıyla oynayan, işine yarayana kadar yanında tutan çıkarcı insanlardan olmadım hiç. kırmaktansa kırılmayı, üzmektense üzülmeyi göze aldım, hep alttan aldım ve şuan bi zamanlar en yakınım dediklerim peçete gibi bi insanı kullanıp bi insanı atarken yine de yalnız kalmazken ben kendimle başbaşayım. tek isteğim yanımda olabilecek bir dosttu oysa ki. kimi en yakınım sevgilimi çaldı, kimi en yakınım yaşantımı mutluluğumu kıskanıp beni üzmek için arkamdan işler çevirdi, herkes gitse de o kalır dediğim çocukluk arkadaşım ben hastalanıp hastaneye yattığımda bir telefon dahi açıp gelmedi. oysa ki herkesin derdine sıkıntısına koşardım ben, zorda olan ben olduğumda onlar tersten koşmayı seçtiler, uzaklaştılar. bu sene zor bir hastalıkla boğuşuyorum ve bu hastalıkla bir yakınım dediğim 4 kişiyi çıkarmak zorunda kaldım hayatımdan. arkamdan iş çevirmeyecek, benim mutluluğumla başarımla övünecek, üzüntümle üzülecek dost bulmak çok mu zor? oysa ki ben hep böyle davrandım ve sonuç hep aynı. artık doğru olan davranışın bu olmadığını düşünmeye başladım, hep kötülük düşünmek kullanıp kullanıp atmak mı doğru olan diye düşünüyorum çünkü bu tür insanlar hiç yalnız kalmıyor. sırtımı yaslayabileceğim bir kardeşim olsaydı ne çok isterdim, sizi çok iyi anlayabiliyorum..
 
ben arkadaşlık ve dostluğun biraz da kısmet meselesi olduğuna inanıyorum. ikili ilişkiler günümüzde bence çok zorlaştı. eskiden komşular bile akraba gibiymiş şimdi kimi komşumuzu tanımıyoruz bile. dostluk herkese nasip olmuyor bence. ama kesinlikle insanlara kendini kapatma. ben 8 yıllık dostumun kazığını yedim. başka bir yakın arkadaş bulunca sudan bir sebep gösterdi. cepten bana ir daha görüşmek istemediği şeklinde msj çekti sanki sevglimdi kendisi :) ama kısa süre sonra çok güzel 2 arkadaş girdi hayatıma. 1 'i tam analamıyla gerçek dostumdur. ben inancımı kaybetmedim insanlara kapımı kapatmadım.
bence sen de böyle yap. arkadaş olmak istediğin insanlarla frekansın uymayınca sakın üzülme. en azından yeni birini anıdım gibi bak. emin ol ki arkadaşlığa önem veren biriysen doğru arkadaşlar seni bulacaktır.
 
inanın bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum..
arkadaşlığa çok fazla önem verdim hep. insan kırıp duygularıyla oynayan, işine yarayana kadar yanında tutan çıkarcı insanlardan olmadım hiç. kırmaktansa kırılmayı, üzmektense üzülmeyi göze aldım, hep alttan aldım ve şuan bi zamanlar en yakınım dediklerim peçete gibi bi insanı kullanıp bi insanı atarken yine de yalnız kalmazken ben kendimle başbaşayım. tek isteğim yanımda olabilecek bir dosttu oysa ki. kimi en yakınım sevgilimi çaldı, kimi en yakınım yaşantımı mutluluğumu kıskanıp beni üzmek için arkamdan işler çevirdi, herkes gitse de o kalır dediğim çocukluk arkadaşım ben hastalanıp hastaneye yattığımda bir telefon dahi açıp gelmedi. oysa ki herkesin derdine sıkıntısına koşardım ben, zorda olan ben olduğumda onlar tersten koşmayı seçtiler, uzaklaştılar. bu sene zor bir hastalıkla boğuşuyorum ve bu hastalıkla bir yakınım dediğim 4 kişiyi çıkarmak zorunda kaldım hayatımdan. arkamdan iş çevirmeyecek, benim mutluluğumla başarımla övünecek, üzüntümle üzülecek dost bulmak çok mu zor? oysa ki ben hep böyle davrandım ve sonuç hep aynı. artık doğru olan davranışın bu olmadığını düşünmeye başladım, hep kötülük düşünmek kullanıp kullanıp atmak mı doğru olan diye düşünüyorum çünkü bu tür insanlar hiç yalnız kalmıyor. sırtımı yaslayabileceğim bir kardeşim olsaydı ne çok isterdim, sizi çok iyi anlayabiliyorum..
Öncelikle çok geçmiş olsun. Size ve yakınlarınıza sabırlar diliyorum. Lütfen çevrenizden yardım istemeyi, gereğinde siten etmeyi ihmal etmeyin. Bazen telaşe içinde unuturuz ama hatırlatıldığında elimizden geleni yapmaya hazır oluruz.
 
ben arkadaşlık ve dostluğun biraz da kısmet meselesi olduğuna inanıyorum. ikili ilişkiler günümüzde bence çok zorlaştı. eskiden komşular bile akraba gibiymiş şimdi kimi komşumuzu tanımıyoruz bile. dostluk herkese nasip olmuyor bence. ama kesinlikle insanlara kendini kapatma. ben 8 yıllık dostumun kazığını yedim. başka bir yakın arkadaş bulunca sudan bir sebep gösterdi. cepten bana ir daha görüşmek istemediği şeklinde msj çekti sanki sevglimdi kendisi :) ama kısa süre sonra çok güzel 2 arkadaş girdi hayatıma. 1 'i tam analamıyla gerçek dostumdur. ben inancımı kaybetmedim insanlara kapımı kapatmadım.
bence sen de böyle yap. arkadaş olmak istediğin insanlarla frekansın uymayınca sakın üzülme. en azından yeni birini anıdım gibi bak. emin ol ki arkadaşlığa önem veren biriysen doğru arkadaşlar seni bulacaktır.
Katılıyorum, çok hoş bir yorum. Teşekkür ederim.
 
aslında biz mi çok şey bekliyoruz beklentilerimizi biraz azaltsak daha mutlu olcaz sanki bunu enayilik anlamında söylemiyorum yanlış anlaşılmasın bencillikten kullanılmaktanda bahsetmiyorum.... örnegin siz arkadaşınızın hiç bi doğum gününü atlamamışsınızdır ama o bi doğum gününüzü telefondan kutlarken bir tanesinde çok güzel bi süpriz yapar ben ona hep süpriz yaptım vs o bana yapmadı bi aradı kutladı gibi takılmamak lazım...
hepimiz insanız hepimizin eksik noktaları var .... en yakın arkadaşım canım diyebileceğim insanın kalite tutkusu var ,laf sokmaya bayılır:) veee herşeyi o bilir ama mükemmel bi arkadaş ... laf sokmaya başladıgında yada her şeyi ben bilirim dedğinde ''lan egonu iki dakka yanına koy'' derim ''dimi gene yaptım taam taam '' der bi saat sonra gene aynı ama ne o bana kızar ne ben ona kızarım:) ben onu öyle seviyorum bana attığı laflar beni acıtmaz benim ona verdiğim karşılıklara o kızmaz ama başka bri bana onun sölediklerini söylese kavga sebebi olur yada onun içinde aynı şey geçerli:)

diğer bi arkadaşımla aramızda mesafeler var kilometreler dostum desem daha doğru olcak:) belki iki yıl yüz yüze görüşmeyiz görüştüğümüzde aynı devam:) bazen gece 2 de canım sıkılır msj atarım kalkar arar hemen:) bu saatte msj atılırmı demez yada o bana atar evliyim gece üçte rarım eşimle aramızda hiç lafı bile olmaz bunun:)

diğer bi dostumla üniden kalan üç kişiden biri sık sık telefonda bile konuşmayız ama aradığımda sesinden anlarım iyimi diilmi olduğunu şimdi gitsem yanına bu saatte ''uykundamı yok gel yatak sıcak yastık getirim sana der:)

insanların eksiklerine fazla takılmamak lazım bide doğal olmak lazım yani dost için bişeyi yapmak için yapmamak lazım....
dostunla konuşmak için kendini mecbur hissetmemen lazım... iki hafta aramadım küser bi arim dememen lazım dost küsmez '''bunu bana nasıl yaparsın '' der sonrada gel buraya der sarılır:)(tabi kasıtlı sağlam kazık atılmadığı sürece)

ama dost kolay kolay bulunmaz .... 25 yıllık hayatımda lise üniversite 4 yıllık çalışma hayatım sadece 9 kişi....
 
X