olumlu düşünce ve nefes

Bir eşi olmalı insanın, bakarken yüreğinin kabardığı, gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı…aşık olduğu bir eşi olmalı!

Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp, şükürler etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını. Uyuyan eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne, varlığını hissedebilmek için. Parmakları titremeli, incitirim korkusuyla. Sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü…kramplar girmeli midesine, onsuzluk aklına geldikçe!

Rüzgar onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini. Elleri yanmalı ellerini tutabilmek için. Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği. Kelebekler gibi olmalı insanın kalbi. Ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken eşi. Beklemek asırlar gibi uzun gelmeli. Gelişi ile sonsuz bir nur dolmalı içine.

Yüzüne baktığında, konuşmadan anlamalı derdini, tasasını, öfkesini, sevincini, coşkusunu…. Güven duymalı, herşeyiyle. Başını göğsüne koyup, huzurla uyuyabilmeli, tüm düşüncelerinden arınmış olarak. Babası, abisi, arkadaşı, dostu, sırdaşı, anası, çocuğu olmalı…Şımarabilmeli yanında. Kıskanılmalı zaman zaman da…

Bir eşi olmalı insanın!!!

Sabah yolcularken işine, içi acımalı, daha yollarken özlemeye başlamalı.

Akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla. Gözleri yollarda kalmalı ve kapıyı çalmadan açmalı…aşkla karşılamalı, hasretle sarılmalı boynuna, özlemle koklayıp, yıllarca uzak kalmışcasına! Her günü bir başka güzel olmalı yaşamın, bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında. Verdiği hiç bir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı, daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli. Mutluluk saçmalı etrafına.

Bir eşi olmalı insanın, cennetten köşe almışcasına sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı…Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı, çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı!!!
 
Huzur içinde ellerimi kavuşturuyor ve bekliyorum,
Rüzgara, gel-git’e
ya da denize aldırmıyorum;
Artık zamana ya da
kadere isyan etmiyorum,
Bana ait olan,
bana gelecek çünkü


ALINTI..
 
Hayat kimi zaman zorluklarla kimi zamanda başarılarla çıksa da karşıma her an ayakta kalmalıyım. Eğer ki bir gun zorluklara gogüs geremez gücüm yetmez de düşersem bir an boşluğa hemen kalmalıyım ayağa. Doğrulmalı ve azimle tekrar mücadele etmeliyim karşılaştığım zorluklarla.

Hani derler ya ‘Düşmeden kalmayı öğrenemezsin.’ diye. Evet, gerçekten de durum böyle galiba. Önce dizlerin kanayacak biraz canın acıyacak ki öğreneceksin ayağa kalkmayı. Ama bu sefer her zamankinden daha güçlü basacaksın yere ve asla yenik bakmayacaksın hayata, ‘Merhaba’ diyeceksin.

Yeniden Merhaba Hayata!

Yeniden merhaba hayata sözünün en iyi örneklerinden biri yakın zamanda öğrendiğim kartalların yeniden doğuş süreci olsa gerek.

Kartallar kuş türleri arasında en uzun yaşayanlardır. 70 yıl yaşayabilirler. Fakat bu yaşa ulaşmak için 40 yaşında ciddi ve zor bir karar vermek zorundadırlar. 40 yaşına gelen kartalların pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve avlarını tutamaz hale gelir. Gagası uzar, kanatları yaşlanır, ağırlaşır ve uçması zorlaşır.

Bu durumda kartal iki seçimden birini yapmak zorunda kalır;
Ya ölümü seçecektir,
Ya da yeniden doğuşun meşakkatli sürecini göğüsleyecektir.

Yeniden doğuş süreci 150 gün sürmektedir. Eğer kartal bu yönde karar verirse dağın tepesinde uçmasına gerek olmayacak bir kaya duvara gider, bu kaya duvarda yeniden doğuş sürecine girer.

Önce gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda gagası sökülür ve düşer. Bir süre gagasının çıkmasını bekleyen kartal gagasının çıkması üzerine yeni çıkan gagasıyla pençelerini söker ve bir süre de pençelerinin çıkması için bekler. Bir süre sonra pençelerinin de çıkmasıyla bu kez kart tüylerini yolar. 5 ay sonra kartal kendisine 20 yıl veya daha uzun süre yaşam bağışlayan yeniden doğuş uçuşunu yapar.

İşte tıpkı kartallar ve diğer canlılar gibi bizlerde yaşam mücadelesinde birçok zorlukla karşılaşmaktayız. Ancak bu zorlukların hiçbiri yaşamımıza engel değil. Yeter ki bu zorlukları aşacak gücümüz, kendimize güvenimiz ve inancımız olsun.

Öyle ki kartallar misali biz de yeniden doğuşu gerçekleştirebiliriz. Bunun için gereken geçmişteki hatalarımızdan ders alıp deneyim kazanmak, olumsuzlukları hayatımızdan çıkarıp yaşamımızdaki her deneyimin yeniden doğuş olduğunun farkına varmaktır.

Eğer ki tüm bunları anlamlandırıp uygulamaya başlarsak hayata yeniden ‘Merhaba’ diyebilir, olmayacak sandığımız, başarabileceğimize inanmadığımız birçok şeyi gerçekleştirebiliriz.

Bu kısa ve anlamlı hayat yolculuğumuzda farkındalıklarla dolu bir yaşam geçirmeniz ve Yeniden merhaba hayata diyebilmeniz dileğimle..
ALINtı..
kızlar ben çok beğendim ve sizlerle paylaşmak istedim.
 
Günaydınlar,

Hayat darbeyi vurmaya devam ediyor.

üst üstte geliyor darbeler ayağa kalkmak zorlaşıyor ama kalkmak zorundayım.
 
Günaydınlar,

Hayat darbeyi vurmaya devam ediyor.

üst üstte geliyor darbeler ayağa kalkmak zorlaşıyor ama kalkmak zorundayım.

tatlım neler oldu?kalkmak zorundasın evet.lütfen aksini düşünme..insan doğası gereği her şeyi yaşar.unutur.ölümlere bile alışır.zamanla acısı yatışır..dua et ve güçlü ol..
 
bir askerin gücünü arkasında ki ordu belirler.bir askeri ordu kadar güçlü kılan,ordusunun arkasında olduğuna güvenidir.Yaratıcısının yanında olduğuna kesin olarak inanmayan, Yaratıcısının gücüne hangi hakla dayanabilir?üstelik O'ndan şüphe ettikten sonra sonra bana vermedi demeye hakkımız olabilir mi???
 
tatlım neler oldu?kalkmak zorundasın evet.lütfen aksini düşünme..insan doğası gereği her şeyi yaşar.unutur.ölümlere bile alışır.zamanla acısı yatışır..dua et ve güçlü ol..

Ewt cnm insan hayatta herşeyden ders alıyor ve daha da güçleniyor.


Ne kadar güzel.
Çok şükür Rabbimin verdiklerine. Eğer Rabbime inancım olmazsa onun mucizelerine inanmasam ayakda duramazdım sanırım.
Her daim bizi kendine muhtaç etsin Allahım...
 
İyi kalpli bir kadın; kör, sağır, dilsiz çocuklardan oluşan bir grubu sirke götürmüş.Dönüşte kör çocuklardan biri, duygularını şöyle açıklamış: - Birlikte gittiğimiz sağır çocuklara çok acıdım.sirk orkestrasının müziğini, aslanların kükremelerini, fillerin yürürken çıkardığı sesleri ve insanların alkışlarını duyamadılar onlar. İşte hayata pozitif bakmanın sırrı sanırım bu örnekte. Bakar mısınız kör çocuğun durumunu kimle kıyaslayarak halinden şikayet etmek yerine memnun kaldığına.

Ayakkabımız yok diye üzülürken, sokakta ayaksız insanlara rastlama ihtimaliniz olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım!!
 

Dicek bişi bulamıyorum harikasın.
 


Bende kisisel gelisimle ilgili seminerlere katildim.
Nefes icin gezen diyorduk onu takip ediyorduk falan
Uygulamaya calistigim zaman gercekten ise yarayan yontemlerdi ozellikle ders calisirken yada ir seyi yaparke cok motive ediyordu beni
Ama birsure sonraoof onunlami ugrasacagim diye diye biraktim
 

tatlım bizede öğretsen birazcık
 
Kişinin Kendi Dünyasına Yolculuğu – Merush Hanım -- Meral Yarıcı

Idayder vardi bir zamanlar ona gitmistim. Kitapciklai falan vardi arada yazarim metinlerinden sitedede var oyle birseyler
O resimde gezen denilen sey nefes ite nefes alip verirken onu takip ediyorduk gezen yerinde oldugu zaman motivasyon sende oluyor aklin baska yere gitmiyor. Derste falan hep takip ediyordum nefesi (gezeni) ogrenme daha veeimli oluyordu aklim gitmiyordu baska yerlere falan
Mesela bunu takip ederek karsimdaki kisinin gozlerine on bes dakika falan bakabiliyordum hic ayirmadan hatta kirpmadan
Egitimlerden biri buydu ne kadar kontrol edebildiginle ilgili flan :-D
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…